Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/586 E. 2021/261 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/586 Esas
KARAR NO : 2021/261

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 18/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari alım-satım ilişkisi olduğunu, müvekkilinin davalıya farklı tarihlerde ürün satışı yaptığını, müvekkili şirketin 20.402.60.-TL alacağının bulunduğunu, ancak davalı tarafın alacağa karşı yapması gereken ödemeleri yapmaması üzerine müvekkilinin davalıya …. Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 31.07.2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, akabinde davalının 06.08.2019 tarihli dilekçesi ile borca, işlemiş faiz miktarına, faiz oranına ve diğer ferilerine tamamen takibi uzatmak amacıyla kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini beyan ederek, müvekkili alacaklının alacağının temini bakımından gerek borçlu tarafa kestiği faturalarını dosyaya sunması gerekse de borçlu tarafın icra takibine itiraz ederken ödemeye ilişkin belge sunmaması ve taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisini inkar etmemesi, haricen edilen bilgilere göre borçlunun birçok borcunun olması, yargılama sürecinde mal kaçırma ihtimali ve böyle bir durumda ileride verilecek olan kararın infazının mümkün olmayacağı ihtimali göz önüne alınarak, davalının adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, davanın kabul edilerek davalı-borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle takibin devamına karar verilmesini, likit alacağa haksız ve kötü niyetli itiraz eden borçlu aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkili aleyhine ikame ettiği icra takibinde alacağını cari hesaba dayandırdığını ancak, taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi ve/veya hesap mutabakatının mevcut olmadığını, davacının müvekkili aleyhine ikame ettiği icra takibinde alacağını aynı zamanda faturalara da dayandırdığını ancak, faturanın düzenlenmiş olmasının hizmetin/malın verildiği anlamına gelmediğini, faturaların müvekkiline tebliğinin tek başma alacağı muaccel hale gerilmeyeceğini ayrıca, temerrüt için ihtarname gönderilmesi gerektiğini, dava konusu alacağın likit ve muayyen bir alacak olmadığını, dolayısıyla davacı şirketin icra inkar tazminatı talebinin reddine hükmedilmcsi gerektiğini belirterek davanın reddi ile, ikame edilen iş bu haksız dava nedeniyle davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağına ilişkin olarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemlidir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 31/07/2019 tarihli cari hesap alacağı nedeniyle …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafın haksız itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunun doğru olduğunu ancak herhangi bir yazılı cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını, tarafların mutabakatında olan bir faturanın da bulunmadığını, faturanın davalıya tebliğinin tek başına alacağı muaccel hale getirmeyeceğini, ayrıca temerrüt için ihtarname gönderilmesi gerektiğini, alacağın likit ve muaccel olmadığını, faturanın düzenlenmiş olmasının hizmetin/malın verildiği anlamına gelmediğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası incelendiğinde, davacı / alacaklı şirket tarafından davalı / borçlu şirket aleyhine 31/07/2019 tarihli cari hesap dayanak gösterilerek toplam 20.402,60-TL asıl alacak için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın borca itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacı tarafça İİK 67. Maddesi hükümlerine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve ön inceleme duruşma tutanağı ile de tespit edildiği üzere, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunun sabit olduğu, aradaki uyuşmazlığın; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle ödenmeyen fatura bulunup bulunmadığı, cari hesap nedeniyle davacı tarafın bakiye alacağının olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosyaya sunulan tüm delillerde değerlendirilmek suretiyle; Rapor düzenlenmesi için dosya Mali Müşavir bilirkişi …’na tevdi edilmiş, alınan 20/04/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; davalı tarafça ticari defter ve belgelerinin sunulmaması nedeniyle davalı taraf kayıtlarının incelenemediği, öte yandan davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesinden söz konusu kayıtların usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2016 yılı öncesine dayandığı, davalı şirketin 2018 yılına 7.794,82-TL borç bakiyesi ile devir geldiği, davacı şirket tarafından davalı şirkete 2018 yılında 28 adet fatura karşılığında toplam 28.438,18-TL tutarında fatura düzenlendiği ve (28.438.18 + 7.794,82 ) = 36.233,00-TL tutarında borç bakiyesi oluştuğu, davacı şirket tarafından davalıya düzenlenen faturaların E-fatura olduğu ve bazı faturalarda teslim alan kişi bilgisinin …, … tarafından teslim alındığına dair notların olduğu, diğer taraftan, davacı şirket taralından davalıya düzenlenen faturaların ticari defterlerine kayıl yapılarak ilgili dönemlerde bağlı olduğu Vergi Dairesine BS Formları ile beyan edildiği, davacı şirketin davalıdan toplam 15.830,40-TL tutarında ödeme aldığı, buna göre davacının (36.233,00 – 75.830,40) = 20.402,60-TL tutarında davalı şirketten alacaklı olduğunun belirlendiği görülmüştür.
Buna göre, Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket tarafından cari hesap alacağına ilişkin olarak davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacı tarafça İİK 67. Maddesi hükümlerine göre işbu itirazın iptali davasının açıldığı, mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin -sunulmaması nedeniyle- incelenemediği, davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defter ve belgelerine göre ise; taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacı tarafça düzenlenen, davalı tarafa teslim edilen ve BS formu ile vergi dairesine bildirilen faturalardan ve cari hesaptan kaynaklanan toplam 20.402,60-TL alacağının bulunduğunun belirlendiği, alınan bilirkişi raporunun bilimsel verileri içerdiği, dosya kapsamı ve deliller ile de uyumlu olduğu, bu haliyle davalı tarafın takibe yönelik itirazının haksız olduğu, davacı tarafın davasını ispatladığı sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulüne karar verilip, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile; Davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına davalı tarafın itirazının İPTALİ ile takibin aynı koşullarda DEVAMINA,
2-Alacağın (20.402,60-TL) % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.393,70-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 246,42-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.147,28-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 246,42-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan 854,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
8-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KABULÜNE karar verilmesi nedeniyle DAVALIDAN 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/05/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸