Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/565 E. 2021/613 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/565 Esas – 2021/613
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/565 Esas
KARAR NO : 2021/613

HAKİM :…. ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…..

DAVALI :….
VEKİLİ : Av…..

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davacının “… ” adlı özel konaklama tesisi sınıfında faaliyet gösterdiğini, buna ilişkin olarak, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilmiş olan Turizm İşletme Belgesinin mevcut olduğunu, şirketin davalı kuruma su abonesi olduğunu, Abone Sözleşmesi ve faturalar üzerinde yaptıkları incelemede, şirkete ait otelin su faturalarında ücretlendirmenin yüksek tarife üzerinden yapıldığını tespit ettikleri, bu yüksek tarifenin hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanununun 16. Maddesi uyarınca “Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler.” Şeklinde düzenlemenin mevcut olduğunu, kendilerinin Turizm İşletme Belgelerinin mevcut olduğunu, 2634 sayılı kanunun 16. Maddesi kapsamında su faturalarına sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden ücretlendirmenin yapılması gerektiğini, davaya emsal olarak T.C. Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.05.2016 tarih ve 2016/371 Esas, 2016/368 Karar sayılı davanın kabulüne ilişkin kararı ile Yargıtay …. HD 2018/5151 Esas 2019/482K sayılı Karar Düzeltme talebinin reddine dair karar ile reddedildiğini belirterek bu kendi davalarıyla birebir aynı hukuki dayanak ve konuda emsal kesinleşmiş olduğunu, bu çerçevede şirketlerine ait otel su faturalarının incelendiğinde görüleceği vakit, davalı kurum tarafından belirtilen kanun hükmüne aykırı olacak şekilde yüksek tarife üzerinden ücretlendirilme yapıldığını, bu nedenle davalı kurum tarafından kanuna aykırı şekilde fazla ödeme tahsil edildiğini ve hatalı tarife uygulanması sebebiyle fazla ödendiği su bedellerini ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iade edilmesi için iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu belirtmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Alacağın zaman aşımına uğradığını, davalı kurum tarafından uygulanan tarifeler yönetmeliğinin ilgili maddesinin dava konusu yapılan işlem hakkında açık bir düzenlemeye gittiğini, yapılan işlemlerin yönetmeliğe uygun olduğunu, tarifeye uygun tahakkuk yapıldığını, 2634 sayılı yasanın 16. Maddesindeki yatırım ve işletmelerin elektrik, gaz ve su ücretlerine sağlanan indirimli tarife uygulamalarına son verildiğini, 4736 sayılı kanunun 1. Maddesine göre söz konusu kanunda belirtilen herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanamaz denildiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davalı ASKİ kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava; turizm teşvik belgesine sahip işletmenin, 2014 yılı Mayıs ayından dava tarihine kadar kullandığı su bedelinin 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16. maddesine aykırı şekilde ücretlendirilerek davacı aboneden fazla para tahsil edildiği gerekçesiyle açılmış istirdat istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, 16/03/1982 tarihli ve 17635 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunun 16.maddesinde “Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler.” hükmü yer almaktadır.
2010/478 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1.maddesinde “Bu kararın amacı, Kültür ve Turizm Bakanlığından Turizm Yatırım Belgesi veya Turizm İşletme Belgesi almış yatırım veya işletmelerin tükettikleri elektrik enerjisi bedellerinin bir kısmının bütçeden karşılanmasını temin etmektir.”, 2.maddenin 1-a fıkrasında bu kararda geçen “Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını” ifade eder, 3.maddede “elektrik enerjisi desteği miktarı. Bakanlıkça belgelendirilmiş turizm yatırımları veya işletmelerde, şantiye dönemi dâhil tüketilen elektrik enerjisi giderlerinin; tesisin bulunduğu ildeki mesken ve sanayi abonelerine uygulanan tarifelerden en düşüğü ile kendi abone grubuna uygulanan tarife arasındaki fark kadardır. Elektrik enerjisi desteği ödemeleri Bakanlık bütçesine konulacak ödenekten karşılanır”, 7. maddesinde “12/04/2002 tarihli ve 2002/4100 sayılı Kararnamenin eki Kararın 2. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 3.maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yürürlükten kaldırılmıştır”, 8.maddesinde “Bu karar 16/07/2009 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer” hükümleri yer almaktadır.
Bakanlar Kurulu’nun 24/05/2010 tarihli Turizm Belgeli Yatırım ve İşletmelere Elektrik Enerjisi Desteği Hakkında Kararı 29/06/2010 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kararda Kültür ve Turizm Bakanlığından “Turizm Yatırım Belgesi” veya “Turizm İşletme Belgesi” almış yatırım ve işletmelerin tükettikleri elektrik enerjisi bedellerinin bir kısmının bütçeden karşılanmasının usul ve esasları düzenlenmiştir. Kararın 16/07/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği bu kararın 8. maddesinde öngörülmüştür. 16/07/2009 tarihinden önce Turizm Teşvik Kanunu’nun 16. maddesine aykırı olarak yüksek tarifeden tahsil olunan enerji bedellerinin ilgili tedarikçi firmadan, 16/07/2009 tarihinden sonraki enerji bedellerinin ise Kültür ve Turizm Bakanlığından talep edilebileceği kabul edilmiştir.
Somut olayda davanın konusu elektrik aboneliği ile ilgili olmayıp, su aboneliği ile ilgili olduğu, davacı tarafça Turizm Teşvik Belgesine sahip işletmenin 2014 yılı Mayıs ayından dava tarihine kadar kullandığı su bedelinin 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16. maddesine aykırı şekilde ücretlendirilerek davacı aboneden fazla para tahsil edildiği iddia edilmiş ise de, 19/01/2002 tarihli ve 24645 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan, 08/01/2002 tarihli ve 4736 Sayılı “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun” 1. maddesinin son fıkrası; “…bu kanunun yayın tarihinden önce 5. fıkrada belirtilen kanunlar dışında; kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve benzeri düzenleyici işlemler ile diğer idari işlemlerle tesis edilmiş bulunan ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına 31/12/2001 tarihinden itibaren son verilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, 5. fıkrada belirtilen kanunlar ise; 24/02/68 tarihli ve 1005 Sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun, 03/11/1980 tarihli ve 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve 12/04/1991 tarihli ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu’dur.
Taraflarca ileri sürülen tüm deliller toplanarak, dosya nitelikli hesap bilirkişisine tevdi edilmiş olup, alınan 05/08/2021 tarihli rapor ile 12/04/2002 gün ve 2002/410 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesinin eki kararında belirtildiği gibi Turizm belgeli işletmelerin sadece elektrik abonesi olarak indirimli elektrik kullanabildikleri, ancak su ve gaz kullanımının indirimli olarak kullanımının mümkün olmadığını, davacının su abonesi olduğunu, bu nedenle 2364 sayılı yasanın 16. Maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceğinin belirlendiği görülmüştür.
Buna göre, somut olay değerlendirildiğinde; davacının Ankara Mövenpick Otel adlı özel konaklama tesisi sıfatıyla Ankara’da faaliyet gösterdiği, turizm işletme belgesinin mevcut olduğu, davacı tarafın davalı ASKİ nezdinde 265241 ve 2443449 numaralı iki farklı aboneliğinin bulunduğu, davacı tarafça söz konusu abonelikleri nedeniyle 2634 sayılı yasanın 16. Maddesine göre turizm işletme belgesi mevcut olan işletmelere sözleşme ve tarife de ve yasada belirtilen indirimlerin uygulanmaksızın fazla borç çıkarılıp fatura edildiğini ve bu şekilde fazla ödeme yapıldığı belirtilerek, yapılan fazla ödemenin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL alacağın ticari avans faizi ile birlikte davalı taraftan istirdadının istendiği, taraflarca sunulan kayıtlar ve alınan bilirkişi raporları ile belirlendiği üzere, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16. Maddesi hükümlerine göre, sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden faturalandırılması gerektiği, bu nedenle davalının uygulamasının hatalı olduğu iddia edilmiş ise de; az yukarıda da açıklandığı üzere turizm yatırım teşvik belgesi kapsamında sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden faturalandırma uygulamasının yalnızca elektrik tüketimleri için geçerli olduğu, su ve gaz ücretlerinin bu uygulama kapsamı dışında olduğu, bu nedenle davacı tarafın iddiasının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, davanın reddine karar verilip, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi 18/07/2018 Tarih 2018/846 – 1453 E. K. Sayılı kararı, 23/11/2020 tarih 2020/514 – 1390 E. K. Sayılı kararı,)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmını karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
6-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın REDDİNE karar verilmiş olması nedeniyle DAVACIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2021

Katip ….
E-imzalıdır

Hakim….
E-imzalıdır