Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/554 E. 2021/562 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/554 Esas
KARAR NO : 2021/562

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : 1- … – ….
VEKİLLERİ : Av. … – ….

DAVALI : 2- … – … …
DAVA İHBAR OLUNAN : … -…
VEKİLLERİ : Av. … – ….
Av. … – ….

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2015
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili Ankara … Mahkemesi’nin 2017/473 E. Sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalılardan … Teknoloji Geliştirme Bölge Kurucu ve İşletici A.Ş.’nin …Teknopark kuruluşunun ticari unvanı olduğunu, diğer davalı …A.’nın ise …Teknopark’ta çalışan işçilere Teknopark’ta bulunan üye şirketlere ve Kobilere kalite, geliştirme, inovasyon gibi konularda eğitim verilmesi işini AB finansmanı ile Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan alarak üstlendiğini, davacının 14.04.2014 tarihinden itibaren belirli süreli iş sözleşmesi ile …Teknopark’ta Eğitim, Yenilikçilik ve Teknoloji Transferi kilit uzmanı olarak günlük 270 Euro ücretle iş akdini haklı nedenle feshettiği 29.07.2015 tarihine kadar çalıştığım, davalı Teknopark ile davalı … arasında asıl-alt İşverenlik ve birlikte istihdam ilişkisi olduğunu, davacının davalı ile İmzaladığı iş sözleşmesinin 8. Paragraf 1. Maddesinde davacıya ödenmesi gereken ücretin kararlaştırıldığını ve ücretin tahakkuk ile ödeme şeklinin açıkça belirlendiğini, davacının Şubat 2015 dönemine ait 3.780,00 EURO, Ocak-Şubat 2015 dönemine ait 1.108,00 EURO, Mart 2015 dönemine ait 5.130,00 EURO, Nisan 2015 dönemine ait 4.320,00 EURO, Mayıs 2015 dönemine ait 3.780,00 EURO ve Haziran 2015 dönemine ait 3.240,00 EURO ücret alacağının ödenmediğini, davacının çalışmaları karşılığında tahakkuk eden ücret alacağının (avanslar düşüldükten sonra ) toplam 12.568,00 EURO (37.704,00TL) tahsili için davalılar aleyhine Ankara … . İcra Müdürlüğü’nün 2015/18087 Esas sayılı dosyası ile 37.704,00 TL Ücret alacağı ve 228,04 TL İhtarname masrafının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine borçlular tarafından haksız olarak takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, takibe konu alacaklara hak kazandığının imzalı onaylı zaman çizelgeleri ile invoice belgelerinden sabit olduğunu bu nedenle itirazın kötü niyetli ve iş hukuku hükümlerinden kaçınmaya çalıştıklarını belirterek; davacının davalılar uhdesinde doğan 37.932,04TL ücret alacağının konu edildiği icra takibine yapılan hakiz itirazların iptali ile davalıların İtiraz edilen alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; yetki ve husumet itirazında bulunduklarını, davacının müvekkili şirkette çalışmadığını, davacı ile iş sözleşmesi imzalanmadığını, müvekkili şirketçe davacıya herhangi bir ücret ödemesi yapılmadığım, avans verilmediğini, diğer davalı şirket ile asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığım, davacının Planet’in çalışanı olduğunu, alt işverenin çalıştırdığı işçiden asıl işverenin sorumlu olacağım, işverenin çalıştırdığı işçiden alt işverenin sorumlu tutulamayacağı gerçeği karşısında müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı …A. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı NIRAS IC Sp.Zo.o. Arasında 06.05.2014 tarihinde bir sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşmenin davacımn dava konusunu oluşturan talep ve iddialarını kapsadığını, söz konusu anlaşmanın 17. Ve 18. Maddesinde herhangi bir uyuşmazlık halinde itilafın Polonya yasalarını uygulayan Polonya’daki ilgili mahkemeye veya bir tahkim organına götürülebilir hükmü bulunduğunu, davacının iş bu davayı Polonya’da ikame etmesi gerektiğini, yetki, görev, husumet itirazında bulunduklarını, davacının dava dışı firma, diğer davalı şirket ve müvekkili şirket ile işçi işveren ilişkisinin olmadığını, Davacının dava dışı…’a verdiği hizmeti gün usulüyle fiyatlandırdığını, davacı tarafından dava dışı…’a fatura kesildiğini ve…’m ödemeyi yapıp yapmadığı hususunun dava dışı şirkete sorulması gerektiğini, davacının gelir vergisi mükellefi olduğunu, davacımn dava dışı…’a vermiş olduğu hizmetlerin bedellerini fatura karşılığı tahsil ettiğini, davacının düzenlediği ve…’a gönderdiği INVOICE başlıklı belgelerin dosyaya ibraz edildiğini, diğer davalı şirketin müvekkili şirketten sadece hizmet aldığını, müvekkili şirketin bu hizmeti veren konsorsiyumun bileşenleri arasındaki firmalardan biri olduğunu, aym zamanda konsorsiyum lideri olduğunu, konsorsiyum bileşenlerinin aralarındaki anlaşma gereğince kendileri sorumlu olmak kaydıyla kendi tedarikçilerinden yararlandıklarını, davacımn da bu pozisyonda olduğunu, müvekkili şirketin Yunanistan’da kurulu bulunan …S.A. …’in Türkiye’de kurduğu bir şiket olduğunu, müvekkili şirketin 31.03.2014 tarihli ortaklık anlaşması bağlamında kurulduğunu, Türkiye Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı-ABK ve Dışişleri Genel Müdürlüğü, Bölgesel Rekabet Programı Koordinasyon ve Uygulama Müdürlüğü tarafından yayınlanan EuropeAid/128720/D/SER/TR yayın numaralı ve Türkiye için IPA programı çerçevesinde Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Türkiye’deki …Teknoparkı Araştırma ve Teknolojik Altyapısının Geliştirilmesi konusunda Teknik Yardım (Kurumsal Tesis) projesine ilişkin teklif daveti üzerine projenin üstlenilmesi ve gerçekleştirilmesi amacıyla ortaklık anlaşması yapıldığını, söz konusu anlaşmanın taraflarının …S.A, International Association for Science Parks (İspanya), …Geliştirme Danışmanlık Ltd.Şti. (Türkiye), … (Polonya 9, Malopolska Agencja Rozwoju Reğionalnego S. A. (Polonya ) olduğunu, bu projenin yürütülmesini üstlenen …S.A. tüzel kişiliği olmadığını, Planet’in sadece Konsorsiyum lideri olarak sözleşme tarafı olan Konsorsiyumu temsil ettiğini, projenin ifası sürecinde sözleşmenin bir tarafının adı geçen konsorsiyum olduğunu, müvekkili …S.A.’nm hiçbir zaman bu sözleşme ifasında davacıyı çalıştırmadığını, müvekkili şirketin bu proje kapsamında SGK’ya tabi çalışanları olduğunu ve fakat davcımn böyle bir pozisyonda olmadığını, davanın dava dışı… IC SP.ZO.O’ya İhbarım talep ettiklerini, davacının…’tan ödemelerini alırken A4 kağıda INVOICE başlıklı bir belge düzenleyip gönderdiğini, mvoice başlıklı belgenin gerçek bir fatura olmadığını, usulü dairesinde ilgili makamların izni ve onayıyla yetkili matbaada bastırılmış bir fatura koçanına benzemediğini, belge üzerinde bir seri numarasının bulunmadığını, Maliye Bakanhğı’nın onay kaşesinin olmadığını, davalı takip alacaklısının % 20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan …dilekçesinde; davacı … ile müvekkili NIRAS IC Sp. Z.O.O.’nun 31/03/2014 tarihli davalı …A. For The Provision Of Consultancy Services ve müvekkili Şirketin de tarafı olduğu “Türkiye’deki …Teknoparkı Araştırma ve Teknolojik Altyapısının Geliştirilmesi konusunda Teknik Yardımn(Kurumsal Tesis) Projesi” ile ilgili Ortaklı Anlaşmasında (Ek-2) belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesi adına taraf olduğu 06/05/2014 tarihinde akdedilen sözleşmenin, bir vekâlet sözleşmesi olduğunu, TBK 502. Maddede tanımlandığı üzere vekalet sözleşmesinin, “vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir” şeklinde olduğunu, Her ne kadar, davacı tarafça söz konusu sözleşmenin bir iş sözleşmesi olduğu öne sürülmüşse de bir iş sözleşmesinin, bir vekalet sözleşmesinden ayıran en önemli özelliğin bağımlılık unsuru olduğunu, bu kapsamda, bir sözleşmenin iş sözleşmesi olabilmesi için; sözleşmenin tarafları arasında, bir bağımlılık ilişkisinin bulunmasının, görülen işin belli zaman dilimi içerisinde görülmesi ve yapılan işin, işverenin yönetim ve denetim sorumluluğun bulunduğu bir organizasyon içerisinde gerçekleşmesinin gerekmektiğini, Davaya konu sözleşmenin maddeleri incelendiğinde; iş sözleşmesine özgülenen unsurların hiçbirinin, bu sözleşmede yer almadığını, uyuşmazlığın Polonya mahkemelerinin yetkisine giren bir uyuşmazlık olduğunu ve bundan bağımsız olarak her durumda, uyuşmazlığa Polonya hukuku uygulanması gerektiğini, yine bu hususlardan bağımsız olarak, uyuşmazlığın çözümü için öncelikle, Polonya merkezli bir tahkim organına başvurulması gerektiğini, dava konusu sözleşmenin, iş sözleşmesi değil de vekalet sözleşmesi niteliğini haiz olduğundan ve buna bağlı olarak, uyuşmazlığın İş Mahkemeleri Kanunu 5. Madde gereğince, iş mahkemelerinin görev alanına girmeyeceğinden, davanın, görevli mahkemede açılmaması sebebiyle yine usulden reddi gerektiğini, usule ilişkin olarak, Mahkemece, yaptığımız itirazların hiçbirinin kabul görmediği durumda dahi, davanın, esas yönünden de reddi gerektiğini, davacının iddia ettiğinin aksine, davacı yanın davalılardan herhangi bir alacağı bulunmadığını, beyan ederek; davaya, fer’i müdahil olarak müdahale taleplerinin kabulüne, davanın hem usul hem de esasa aykırılık yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Ankara … Mahkemesi’nin 22/12/2016 tarih ve 2015/1188 E. 2016/689 K. Sayılı kararı ile davacının davasının kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara BAM 8. Hukuk Dairesi’nin 29/06/2017 tarih ve 2017/788 – 1403 E. K. Sayılı kararı ile ”GEREKÇE :
Dosya içeriğinden, davacının … ile akdettiği 06.05.2014 tarihli ANLAŞMA başlıklı sözleşmenin sunulduğu, düzenlenen sözleşmede davacının uzman olduğu, Anlaşmanın …S.A. Tarafından temsil edilen Konsorsiyum ve Sözleşme Makamı olan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı-AB Dışişleri Genel Müdürlüğü Bölgesel Rekabet Programı Koordinasyon ve Uygulama Müdürlüğü arasındaki Ana Sözleşmede belirtilen … Hizmet Sözleşme numaralı “Türkiye …Teknoparkı Araştırma ve Teknolojik Altyapısının Geliştirilmesi Konusunda Teknik Yardım (Kurumsal Tesis)” projesi için hizmetlerin ifası amacıyla akdedildiğinin belirtildiği, ücretin ise davacının görev yaptığı her gün için herşey dahil 270,00 EURO olarak kabul edildiği, davacının çalıştığı sürede tüm vergi ve sigorta giderlerinin davacıya ait olduğu, sözleşmenin yerine getirilmesinde tüm teknik faaliyetlerin bizzat davacı tarafından gerçekleştirilmesinin zorunlu olduğu hususlarının belirtildiği, davacı tarafından davalılara keşide edilen Bakırköy ….Noterliği’nin 03.06.2015 tarih ve 07697 Keşide no.lu ihtarnamesi ile toplam 15.618,00 Euro alacağın 2 gün içerisinde ödenmesinin talep edildiği, alacağın ödenmemesini müteakip davacı tarafından Ankara … . İcra Müdürlüğü’nün 2015/18087 Sayılı dosyasında davalılar aleyhine başlatılan icra takibinde, 37.704,00 TL Ücret alacağı ve 228,04 TL İhtarname masrafının ücret alacağına işleyecek % 12,5 bankalarca mevduata fiilen uygulanan azami yıllık faizi ile birlikte talep edildiği, ödeme emrinin … A.Ş.’ne 31.08.2015 tarihinde, …’ye 28.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların süresinde borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz etmeleri üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve buna bağlı olarak iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerin görevi kanunla belirlenmiştir.
Dava konusu olayda, davacı ücretinin ödenmediği gerekçesi ile davalılar aleyhine icra takibi başlatmış, davalıların itirazı üzerine takip durmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda ve davacı … SA vekilinin istinaf dilekçesinde belirtildiği üzere, … şirketine davanın ihbar edilmediği ayrıca taraflar arasındaki ilişkinin ve davalıların husumet itirazlarına karşın bu hususların netleştirilmediği ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin de açıklığa kavuşturulmadığı, davacıya yapılan ödemelerin ne zaman ve ne karşılığında olduğuna ilişkin belgelerin celbedilmediği dikkate alındığında dosyanın taraflar arasındaki hukuki ilişkinin açıklığa kavuşturularak öncelikle görev hususunun çözümlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararının kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekillerinin dayandığı delillerden hiçbiri toplanmadan ve delillerin toplanmama gerekçesi açıklanmadan karar verilmiş olduğu anlaşılmakla, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince, ANKARA … MAHKEMESİ 2015/1188 E. – 2016/689 K. Sayılı kararının kaldırılmasına,
2-Dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine,” kararı verilmesi üzerine, dosya Ankara … Mahkemesi’nin 2017/473 numaralı esasına kaydedildiği, yine Ankara … Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, 05/02/2019 tarih ve 2017/473 E. 2019/46 K. Sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara BAM 8. Hukuk Dairesi’nin 08/09/2020 tarih ve 2019/2018 E. 2020/1888 K. Sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, bunun üzerine Mahkememize gönderilen dosya, yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
…Şahinbey Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, davacının tacir olup olmadığı hususu sorulmuş olup, alınan cevabi 18/06/2021 tarihli yazıdan davacının serbest meslek erbabı olarak gerçek usulde gelir vergisine tabi olup, ilgili dönemlerde yıllık gelir vergisi, gelir stopaj, KDV ve geçici vergi yönünden mükellefiyet kaydının oluşturulduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dava, davacı tarafça ödenmeyen ücretleri nedeniyle Ankara …Müdürlüğünün 2015/18087 E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; davanın ücret alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemli olduğu, Ankara BAM … . Hukuk Dairesi’nin 18/09/20200 tarihli kararı ile de belirlendiği üzere, taraflar arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığı, davacının SGK kaydının olmadığı, davacının… ile sözleşmesi bulunup, sözleşmenin yerine getirilmesinde tüm teknik faaliyetlerin davacı tarafından gerçekleştirileceğinin belirlendiği, ancak vergi dairesinden alınan yazıda; davacının serbest meslek erbabı olarak gerçek usulde gelir vergisine tabi olup, ilgili dönemlerde yıllık gelir vergisi, gelir stopaj, KDV ve geçici vergi yönünden mükellefiyet kaydının oluşturulduğunun belirlendiği, buna göre davacının tacir sıfatını haiz olmadığı ve taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla dava, nispi ticari dava niteliğinde bulunmadığı gibi, TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ticari davalardan da değildir. Tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığından, davada görevli mahkeme, asliye ticaret mahkemesi değil, genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi olup, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın dava şartı (Görev) yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkeme tarafından karara BAĞLANMASINA,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, davalı tarafın yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır