Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/552 E. 2023/476 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … Esas-Karar No: …
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALILAR : …

VEKİLİ : …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin kaçak su görevlileri tarafından 18/10/2019 tarihinde takip dayanağı kaçak su tutanağın düzenlendiğini, bu tarihte davalı …’in yetkilisi olduğu diğer davalı şirkete ait,… adresinde bulunan taşınmazında müvekkili kuruma abone olmaksızın şebeke hattına direkt hortum takarak kaçak su kullanıldığının belirlendiğini, davalıların borcunu süresinde ödememesi nedeniyle … Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili, abonelik işlemlerinin gerçekleşmemesinin müvekkillerinden değil, davacıdan kaynaklandığını, müvekkillerinin inşaat ruhsatını alır almaz hemen su aboneliğini almak için davacıya başvurduğunu, davacının üzerine düşen görevini yerine getirmediğini ve aradan uzun bir süre geçtikten sonra inşaatın yapıldığı alana gitmiş ve aboneliği gerçekleştireceğine, kaçak su kullanım tutanağı tuttuğunu, bu nedenle haksız olarak belirtilen kaçak su tutanaklarını tanzim ettiğini, zira müvekkilinin inşaata başlamadan önce inşaat yapım ruhsatını aldığını ve akabinde su aboneliği (suyun bağlanması) için davacıya müracaat ettiğini, davacı tarafça su aboneliğinin bağlanmadığını, bütün bunlara rağmen müvekkili firmanın su borcunu ödemek için davacı ile anlaşmaya vardığını ve yapılan ölçümleme sonucu tespit edilen 3.992,00 metreküp suyun bedeli olan 36.517,22 TL’nin davacıya ödendiğini savunarak haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddini istemiştir.
KANITLAR: … takip sayılı dosyası getirtilmiş, takip alacaklısının davacı, takip borçlularının davalılar olduğu, anılan takibin ilamsız icra takibi niteliği taşıdığı, takibin18/10/2019 …kaçak su kullanma tutanağına dayandığı, 31.324,09 TL kaçak su bedeli, 471,15 TL faiz olmak üzere toplam 31.795,24 TL üzerinden takibin başlatıldığı, itirazla takibin durduğu ve işbu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf dayandığı Kaçak Su Tahakkuk Fişi, 18/10/2019 ve 18/09/2019 tarihli Kaçak Su Kullanma Tutanağı, Tarife, Kaçak Su İnşaat Hesaplama tablosu sureti ile inşaata ait fotoğraf suretlerini ibraz etmiştir.
Mahkememizce 04/11/2020 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
Dava şartı arabuluculuk anlaşamama tutanağı örneği sunulmuştur.
… … Esas, … Esas, … Esas sayılı dosyaları celbolunmuştur.
Davalı şirketin abonelik başvuru dosyası getirtilmiştir.
İnşaat mühendisi bilirkişisinden rapor alınmış, anılan raporda; davalının 13/06/2019 tarih ve … evrak no ile abonelik başvurusunda bulunduğu, 13/06/2019 tarihinde dava konusu olaya konu taşınmazda davacı ekiplerince keşif yapıldığı ve kullanılacak malzeme tespitinin gerçekleştirildiği, davalının abonelik talebinin davacı tarafından 18/11/2020 tarihinde başvurudan 16 ay sonra yerine getirildiği, davacı kaçak su kullanım tespitlerinin davalının abonelik başvurusundan sonra olduğu ve aylık periyotlar halinde yapıldığı, davacının takibe konulan kaçak su bedelinin tarifeye göre hesap edildiği, davalının su kullanımının ilk tespite rağmen engellenmediği, davalının 18/11/2020 tarihinde yapılan abonelik işleminde işin başından sonuna kadar tüm inşaat m² üzerinden hesap yapılarak su bedelinin ve diğer yasal bedellerinin tahsil edildiği, davacının icra takibine konu kaçak su bedeli tahsil talebinin yerinde olmayacağı hususları görüş olarak açıklanmıştır.
Davacı vekilinin itirazlarını karşılar şekilde, davadan sonra yapılan ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasının yasal düzenlemeler ve yerleşik yargı uygulaması kapsamında dikkate alınması gerekeceği de değerlendirilmek sureti ile bilirkişiden ek rapor sonrasında ikinci ek rapor alınmış anılan raporlarda, davacı vekilinin 15/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda yapmış olduğu itirazların incelendiği, 15/12/2021 tarihli raporda yer alan tespit ve görüşünde değişiklik olmadığı hususlar görüş olarak açıklanmıştır.
Davalı taraftan davacının yaptığı ödemenin mahiyeti sorulmuş, sonradan yapılan ödemenin kaçak su kullanımına ilişkin olmadığı, yasal aboneliğe ilişkin bulunduğu ve kaçak kullanım bedeli borcunun olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, kaçak su bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta davalı şirketin yapmış olduğu inşaat alanında su aboneliği için 13/06/2019 tarihinde davacıya başvurduğu, işlemlerin tamamlanmadığı, 11/07/2019 tarihinde bu yerle ilgili kaçak su kullanım tutanağı düzenlendiği, sonraki aylara ilişkin de davacının çeşitli tarihlerde kaçak kullanım tespiti yaptığı, uyuşmazlığa konu tutanağın ise 18/10/2019 tarihli bulunduğu, davalı şirketin temsilcisi hakkında kamu davaları açıldığı ve sonradan yasal aboneliğin yapıldığı hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Çekişme, davalıların kaçak su kullanıp kullanmadıkları, kullanmışlar ise dava ve takip tarihi itibariyle davacının alacağının olup olmadığı, davalıların ödemelerinin bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
İddia, savunma, kaçak su tahakkuk fişi, kaçak su kullanma tutanaklar, kaçak su inşaat hesaplama tablosu, ceza dosyası içeriği, inşaata ait fotoğraflar ve kısmen benimsenen bilirkişi raporu kapsamından, davalı gerçek kişinin, diğer davalının temsilcisi olduğu, davalı şirketin taşınmazına inşaat yapmaya başladığı, su aboneliği için davacıya başvurduğu, işlemlerin tamamlanmadığı, kaçak kullanım suretiyle inşaata devam ettiği, ilk önce 11/07/2019 tarihli tutanağın düzenlendiği, sonra periyodik aralıklarla yaklaşık 1 ay süreyle tutanak tanzim edildiği, takibe konulan tutanağın da 18/10/2019 tarihli tutanak olduğu, davalı temsilci hakkında ceza dosyaları bulunduğu, diğer tutanaklar dolayısıyla taraflar arasında başka mahkemelerde de davaların olduğu ve sonrasında davalı şirketin normal aboneliğinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalılar vekili, başvuruya rağmen yasal aboneliğin yapılmadığını, inşaat sürecinin devamı için abonelik olmadan su kullanımının bulunduğunu bildirmiştir.
Davacı, su aboneliği konusunda tekel hakkına haizdir. Başka bir ifadeyle tek satıcı gibi durumdadır. Koşulları mevcut ise, davalı şirketin başvurusunu da kabul etmek zorundadır. Ancak, şartları mevcut ve başvuruya rağmen davalı tarafın aboneliğinin yapılmaması halinde de mahkemeye başvurarak çekişmenin önlenmesi ve aboneliğin mahkeme kararı ile tesis ettirmesi gerekmektedir. Davalı şirketin başvurusuna rağmen davacının hareketsiz kalması veya koşulları olmasına rağmen aboneliğinin tesis edilmemesi, davalı şirkete kaçak su kullanma hakkı vermeyecektir. O halde, davalı şirketin kaçak su kullanması sabit olduğuna göre, tarifeye uygun olarak hesaplanmış, bilirkişice doğruluğu teyit edilmiş ve takibe konulmuş kaçak su bedelinden ve işlemiş faizinden sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Diğer davalı ise, davalı şirketin temsilcisidir. TMK’nın 50. maddesi uyarınca kural olarak tüzel kişiliğin iradesi organı aracılığıyla açıklanmakta ve yapılan hukuki işlemler ve diğer bütün fiiller tüzel kişiliği bağlasa da organlar kişisel kusurlarından dolayı ayrıca da sorumlu olacaktır. Davalı …, diğer davalının tek başına temsil ve ilzama yetkilisidir. Kaçak su kullanıma dair tutanaklar tutulmasına rağmen ısrarla kaçak kullanıma devam etmiş, hukuki yollara başvurmamış ve hakkında kamu davası açılmasına neden olmakla kişisel olarak da davacıya karşı kusurlu kabul edilmiş, davalı şirketle birlikte sorumlu tutulmuştur. Her ne kadar davacı taraf inkar tazminatı talep etmiş ise de uyuşmazlık esas itibariyle haksız fiilden doğduğundan, başka bir anlatımla, alacak likit olmadığından ve varlığı ile miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden koşulları oluşmayan bu isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu durum karşısında, davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının kısmen kabulüne, davalıların … takip sayılı dosyasında yaptıkları itirazların iptaline, icra takibinin aynı koşullarda devamına
2-Koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 2.171,93 TL harçtan peşin ve tamamlama harcı olarak alınan 384,01‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 1.787,92‬ TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 384,01 TL peşin ve tamamlama harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.639,30 TL ( 54,40 TL başvurma harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 1.500,00 bilirkişi ücreti, 77,1‬0 TL posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
9-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.360,00 TL arabuluculuk giderinin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
15/06/2023
Katip …
¸

Hakim …
¸