Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/524 E. 2022/538 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/542 Esas – 2022/552

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/542 Esas
KARAR NO : 2022/552

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACI …
DAVALI …

DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (kara taşımacılığı kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin sağlık ürünleri alanında faaliyet gösterdiğini, sattıkları ürünleri kargo aracılığı ile müşterilerine gönderdiğini, 08.05.2018 tarihinde de sağlık ürünleri içeren ve SG135731 fatura kapsamı ve 2 paket kargonun alıcısına ulaştırmak üzere davalının Öveçler Şubesine teslim edildiğini, paket halinde gönderilmiş olan kargolardan bir tanesinin süresinde 09.05.2018 tarihinde tesliminin yapıldığını, bu bakımdan bir sorun olmadığını, ancak gönderilen diğer paketin 14.05.2018 tarihinde hem de kutusu açılıp çuvala konulmuş, artık kullanılamayacak hale gelmiş şekilde tesliminin sağlandığını, içindeki sağlık emtiasının kullanılmayacak hale geldiğini, müvekkilinin zararının doğduğunu, zayi olan kargo kutusunda 10 adet … Ş. DESTEK KATATERİ 35X90 CM ve 10 adet … … DESTEK KATATERİ 35X135 CM ürünleri bulunduğunu, her bir adedinin fiyatının 850,00-TL olduğunu, kutuda 20 adet katater bulunması sebebiyle zararın tutarının 17.000,00-TL bulunduğunu, başvuruya rağmen davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek, anılan tutarın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizinin karşı taraftan tazminine yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, istemin 1 yıllık zamanaşımına uğradığını, teslimatta taşınmak üzere teslim edilen ürün niteliğinin açıklanmadığını, taraflarca tutanak altına alınmadığını, yetersiz ambalajlama olduğunu, davacının kusurunun bulunduğunu, kaldı ki, müvekkilinin sorumluluğunun sınırlı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
KANITLAR:Davacının gönderen, davalının taşıyıcı olduğunu gösterir, salt ağırlık değeri açıklanmış ve 2 paketin teslim edildiğine ilişkin, 08/05/2018 tarihinde davalının Öveçler Şubesinden tanzim edilmiş ‘kargo teslim alma belgesi’ örneği ibraz edilmiştir.
Davacının dava dışı alıcı adına düzenlenmiş ve medikal ürünlere ilişkin irsaliyeli fatura örnekleri sunulmuştur.
Davacı, dava konusu kargonun çuval içinde ve hasarlı olarak teslim edildiğine ilişkin fotoğrafları ibraz etmiştir.
Davacı, zararın ödenmesi için 24/07/2018 tarihinde davalıya başvurduğuna dair dilekçe örneği sunmuştur.
Teslim belgesinde alıcının çalışanın bir kolinin çuval içinde geldiğine ve hasarlı olduğuna dair ihtirazi kayıt koyarak teslim aldığı anlaşılmıştır.
Arabuluculuk son tutunağı ibraz edilmiştir.
Davacı tanığı, alıcının komşusu olduğunu, taşınanın çuval içinde ve hasarlı geldiğinin söylendiğini, kendisine ne yapılması gerektiğinin sorulduğunu, kendilerine karşı tarafla irtibata geçilmesini söylediğini, hasarlı teslimat yapıldığını beyan etmiştir.
Taşıma uzmanı ve sağlık ekonomisi alanında uzman bilirkişi kurulundan rapor alınmış, anılan raporda; taraflar arasında taşıma sözleşmesinin olduğu, iki paket halinde toplamda 16 kg teslimat yapıldığını, sunulan çuval fotoğraflarında davalının etketinin olduğunu, değer bildirilmediğini, içindeki sağlık emtiasının kullanılamayacak nitelikte bulunduğunu, TTK’da zamanşımı sürelerin 1 yıl ve 3 yıl olarak farklı koşullara bağlandığını, sınırlı ve sınırsız sorumluluk hallerinin düzenlendiğini, bu durumun hukuki nitelik arz ettiğini, sınırlı sorumluluğa göre zararın 6×8,33 ÖÇK(SDR)= 811,77 TL olduğunu, hasarlanan ‘katateri’ emtiasının zayi olmuş sayılması gerektiğini, talep edilen değerin heyetlerince tespit edilen değerden daha düşük bulunduğunu, tam zarar kabul edilecekse 17.000,00 TL’nin makul olduğunu açıklamışlardır.
GEREKÇE:Dava, taşıma sözleşmesinden kanaklı tazminat alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda davacının medikal emtia alım-satımı alanında faaliyet gösterdiği, satışını yaptığı emtiayı zaman zaman kargo firmaları aracılığıyla alıcısına teslimi sağladığı, niteliği açıklanmayan ve alıcısı İzmir’de olan 16 kg ağırlığındaki iki adet paketi alıcısına ulaştırmak üzere taşıyıcı davalının Öveçler Şubesine 08/05/2018 tarihinde teslim ettiği, anılan paketlerden birinin 09/052018 tarihinde sorunsuz şekilde alıcısına ulaştırıldığı, diğer paketin tesliminin sonra yapıldığı, alıcısının ‘hasarlı ve çuval içinde geldi’ şekilde ihtirazi kayıtla teslim aldığı, davacının zararının karşılanması için davalıya başvurduğu, kabul edilmediği, zorunlu arabuluculuğa başvurulduğu, zararın tazmini için işbu davanın açıldığı, davalının zamanaşımı def’inde bulunarak davanın reddini savunduğu hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasındaki çekişme, taşıma sözleşmesinin davalı tarafından ihlal edilip edilmediği, taşımanın hasarlı tamamlanıp tamamlanmadığı, davalının bundan sorumlu olup olmayacağı, zararın tutarı, istemin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlıkta taraflar arasında eşya taşıma sözleşmesi mevcuttur. Güzergah itibariyle bu sözleşmeye 6102 sayılı TTK’nın eşya taşıması hükümleri uygulanacaktır. Anılan Kanunun 875. maddesinde kural olarak taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslime edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyaından, hasarından veya teslimdeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olacaktır. Taşıyıcının sorumluluktan kurtulma halleri, ayrıca kanun koyucu tarafından hüküm altına alınmıştır. 6102 sayılı Kanunun 854. maddesinde ise, eşya ve yolcu taşımasında zamanaşımı genel olarak düzenlenmiş olup, eşyanın tesliminden itibaren zamanaşımı 1 yıl, kasıtlı veya pervasızca taşımada ise 3 yıl olarak belirlenmiştir. Taşıyıcının edimlerinin ihlali halinde zarardan sorumluluğu kural olarak sınırlı sorumluluk olarak tespit edilmiştir. Ancak, zarar, taşıyıcının kasıtlı ve pervasızca taşımasından kaynaklanmış ise bu sınırlamalardan yararlanamayacaktır.
Davacı, tacir olup tüketici sıfatı bulunmadığından ve çekişme ticari iş kabul edilen taşıma sözleşmesinden kaynaklandığından mahkememiz görevli kabul edilmiş, davacının gönderen, davalının taşıcıyı olduğu dikkate alındığında, davada aktif ve pasif dava ehliyetleri tespit edilmiştir.
İddia, savunma, kargo teslim belgesi, dava dışı alıcının ihtirazi kayıtlı teslim alma tutanağı, davalının unvanını içerir hasarlı taşımaya dair çuval görüntüsü, tarafların iştigal alanları, eşyanın 2 paket halinde teslim edilmesi, birinin aynen ve süresinde sorunsuz tesliminin sağlanması, diğerinin teslim edilen paket dışında çuval içinde ve üstelik hasarlı şekilde tesliminin yapılması karşısında, davalının üstlendiği taşıma sözleşmesindeki zararının pervasızca bir davranıştan kaynaklandığı, istemin 3 yıllık zamanaşımına tabi olduğu sonucuna varılmış, zamanaşımı def’ine itibar edilmemiş, davanın esası hakkında inceleme yapılmıştır.
Taşıma belgelerinde her ne kadar salt değer bildirilmiş ve içerik bildirilmemiş ise de davacının sunduğu faturalar içeriği, sağlık alanında iştigal etmesi, esasen davalının teslim ettiği hasarlı çuval ve içerisindeki malzemeler birlikte değerlendirildiğinde tamamen hasarlanarak kullanılmaz hale gelen ve teslim edilen emtianın sağlık alanında kullanılan ‘katateri’ olduğu, ağırlık dikkate alındığında açıklanan miktarda bulunduğu, az yukarıda açıklandığı üzere, zarar ‘pervasızca’ davranıştan kaynaklandığı sonucuna varıldığından davalının sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağı, davacı zararının tam olarak karşılanması gerektiği, bilirkişi raporunda değerin daha fazla tespit edildiği, taleple bağlı kalınacağı sonucuna varılarak istenilen tazminatın tahsiline karar verilmiş, uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklandığı, davacının daha önce davalıya yazılı olarak başvurduğu ve temerrüde düşürdüğü kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının davasının kabulüne, 17.000,00 TL’nin temerrüdün gerçekleştiği 25/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal oranda temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.161,27‬ TL harçtan peşin alınan 290,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 870,95‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.203,4‬0 TL ( ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 290,32 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır