Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/523 E. 2021/869 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/523 Esas – 2021/869

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/523 Esas
KARAR NO : 2021/869
HAKİM : ….
KATİP : ….
DAVACI : ….
DAVALI :….
VEKİLİ :…..
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2021
D A V A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket nezdinde 257647255 sayılı poliçe ile “…. adresinde sigortalı bulunan…. ’ya ait işyerine 28/05/2018 tarihinde … sorumluluğunda olan sayaç öncesi temiz su tesisatından sızan suların sebep olduğu bir hasar meydana geldiğini, 27/05/2018 tarihinde binanın sol tarafından bulunan … şebeke borusunun patlaması nedeniyle yoğun bir suyun binanın duvarına aktığını, sigortalının durumu …’ye bildirdiğini, yaklaşık 3 saat sonra gelen … ekibinin şube içerisine müdahale etmediğini, patlayan … borusunun tadilatını yaptığını, olaya ilişkin olarak alınan 20/07/2018 tarihli ekspertiz raporunda, olayın … sorumluluğundaki sayaç öncesi temiz su tesisatından kaynaklandığının açıkça belirtildiğini, sözkonusu rizikonun hesaplanan tazmin bedeli olan 3.793,62-TL’nin 05/03/2020 tarihinde sigortalının banka hesabına ödendiğini, 06/03/2020 tarihinde …’ye gönderilen yazı ile sigortalıya ödenen bedelin 10 gün içinde müvekkili şirkete ödenmesinin talep edildiğini, … tarafından gönderilen 23/03/2020 tarihli yazıda, …. no’lu binanın içerisindeki su borusunun sızdırması sonucu meydana gelen su arızası ile ilgili kendilerine herhangi bir ihbarın yapılmadığının, şube hattının bakım onarımı bina yönetimine ait olduğundan meydana gelen hasarın kendilerince ödenmesinin mümkün olmayacağının bildirildiğini, bu nedenle 16.06.2020 tarihinde … aleyhine Ankara …..İcra Müdürlüğünün 2020/4065 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ancak davalının, İdari yargı yerinde dava konusu yapılıp bu konuda bir karar alınmadan icra takibi yapılmasına ve icra takibine itiraz üzerine adli yargıda itirazın iptaline yasal olanak bulunmadığı şeklinde beyanda bulunduğunu, dava konusu hasar bedelinin idari yargılamayı gerektiren bir durum olmadığını, dava konusu hasarın davalının kusuru sonucu meydana geldiğini, arabuluculuk sürecinin de anlaşmazlıkla sonuçlandığını ileri sürerek Ankara ……İcra Müdürlüğünün 2020/4065 sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötüniyetle yapılan itiraz sebebiyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
C E V AP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, iddia edilen mahallin bakım ve onarım görevinin Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğunu, binaya ait kanalizasyon parsel bağlantılarına deşarj yönetmeliği gereği geri tepmeleri önleyecek çekvalf konulmadığını, sözkonusu adresle ilgili bir arıza kaydı raporu bulunmadığını, bu nedenle meydana gelen hasardan müvekkili İdarenin sorumlu olmadığını, talep edilen miktarın da fahiş olduğunu, icra takibine yapılan itirazın haksız ve dayanaksız olmadığını, talep konusu likit olmadığından icra inkar tazminatı da talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:Dava, davacı sigortalı iş yerini 28/05/2018 tarihinde, davalı … sorumluluğunda olan sayaç öncesi temiz su tesisatından sızan suların neden olduğu zararın, sigortalıya poliçe kapsamında ödendiği iddiasına dayalı olarak yapılan ödemenin rücu hakkına dayalı olarak icraen tahsiline ilişkin olup,
Davada çözümü gereken sorun, öncelikle hasarın oluşumunda davalının kusurlu olup olmadığı, kusurlu ise rücu istemine konu oluşan zararın belirlenmesine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak dayanılan belgeler ve icra dosyası taraflarca sunulup, yazılan müzekkereler ile temin edilmiştir.
Mahkememizce inşaat mühendisi ve nitelikli hesap uzmanından oluşturulan bilirkişi kurulunca hasar ilişkin yapılan hesaplama yanı sıra, kusura ilişkin yapılan değerlendirilmede,
“Davaya dosyasındaki fotoğraflar incelendiğinde, davaya konu hasarın bina bahçesindeki boru hasarı sonucunda oluştuğu, … Tarifeler Yönetmeliğinin 20. maddesi 4. bendindeki “Şube yollarının bakım ve onarımı İdare’ye, korunması ve sayaçtan sonraki arızalar ise abonelere aittir.” düzenlemesi gereği, bina parsel alanı içerisinde olan bina bahçesinde meydana gelen boru hasarı ile ilgili …’ye bir sorumluluk atfedilemeyeceği düşünülmektedir.
Dosya içerisindeki her iki ekspertiz raporunun kapağında da “Rucü imkanı” kısmında “Yok” ibaresinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Dosyada konu ile ilgili bir itfaiye raporu bulunmadığı tespit edilmiştir.
Bu durumda, dava konusu hasar, bina parsel alanı içerisinde olan bina bahçesinde meydana gelen boru hasarından kaynaklandığından hasarın oluşmasında davalı …’nin kusurlu olmadığı düşünülmektedir” tespiti yapılmıştır.
Bilirkişi kurulunca daha önce düzenlenen ekspertiz raporları, fotoğraflar ile dosya kapsamı bütün olarak değerlendirilip, gerekçeli ve denetime elverişli olarak, davacı sigorta şirketine sigortalı iş yerinde su basması sonucu oluşan zarardan ötürü davalının kusurlu olmadığı belirlenmiş olmakla, rapora yönelik itirazda haklı görülmeyerek, hasarın oluşmasında davalıya atfedilebilecek bir kusur bulunmamakla davanın reddi cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 3.793,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak karar verildi. 23/12/2021
Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır