Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/511 E. 2022/495 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/511 Esas
KARAR NO : 2022/495

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 12.10.2020 tarihli dava dilekçesinde; Davalı şirketin 6.000 paydarnı oluşan sermayesinin 337,5 payının Mmüvekkillerinden …’a, 506,3 payının …’a ve 506,2 payının da – …’e ait olduğunu. davacıların 2011. 2013 ve 2019 yıllarındaki genel kurul toplantılarına asaleten ve/’veya vekâleten katılmadıklarımı, imzalarırı müvekkillerine Bit olmadığını, müvekkili …’ın katip üye sıfatlı imzasının da kendisine ait olmadığını, sahte imzalar için …Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunulduğunu, Genel kurul toplantı. işlemlerinde TTK’nun öngördüğü çağrı hükümlerine uyulmadığını, gündemin paydaşlara taahhütlü mektupla gönderilmediğini, kanuna uygun çağrı yapılmadığı gibi TTK 416 çağrısız toplantı yapma kararının ve toplantı yeri/zamanının davacılara tebliğ edilmediğini, internet sayfasında yayınlanmadığını, toplantılarda müvekkilleri bulunmamasına rağmen var gibi gösterilip onlar adına sahte imzalı tutanaklar yapıldığını, imzaların müvekkillerine ait olmadığını, toplantıda gündeme uyulmadığını, gündemde olmayan konuların da karara bağlandığını, yönetim kurulunun 25.06.2019 tarihli 1 numaralı kararla 2016-2017-2018 mali yılları genel kurul toplantısını 416. madde çağrısız genel kurul yöntemli 02.07.2019 günü saat 10.00’da yapma kararı aldığını ancak toplantı tutanağında 02.07.2019 günü 08.30’da başladığı ve 09.00’da bittiğine dair tutanak oluşturulduğunu, dolayısıyla kanuna aykırı bu işlemlerin mutlak butlanla hükümsüz olduğunu, Kanunda oy birliği ile karar alınması zorunlu olmasma rağmen davacılarır olmadığı toplantı da, yönetim kuruluna yetki veren kararlar alınıp, Ticarct Sicili Gazetesi’nde yayınlandığını, şirketin 25.05.2011 günü 2008-2009-2010 mali yılı olağan genel kurul toplantısının yapıldığını ve alınan kararların 09.12.2011 tarih ve 7958 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlandığını, üç müvekkiline 25.05.2011 günü genel kurul yapma daveti gönderilmediğini, müvekkillerinin toplanlıya katılmamasına rağmen oluşturulan tutanakta sanki toplantıda hazır varlar gibi sahte imza ile kararların oy birliği ile alındığını, 25.05.2011 günkü genel kurul toplantı gündeminde şirket taşınmazları için tasarrul yapma gündem maddesi olmamasına rağmen temsil ve ilzam gündemli bir toplantı yapıldığı şeklinde ticaret sicilde ilam yapıldığını, ayrıca yönetim kurulu başkanı seçilen kişiye yetki verilmemiş iken yönetim kurulu karar defterinde taşınmazda tasarruf için yetki belgesi düzenlendiğini, bu yetkinin diğer yıllarda da yönetim kurulu kararı ile uzatıldığını, Şirketin 02.08.2013 günü 2012 mali yılı olağan genel kurul toplantısının yapıldığını, üç müvekkilinin de toplantıya katılmadığını, ancak toplantıda hazir var gibi sahte imza ile tutanak düzenlenerek kararlar alındığını, Müvekkillerinin 02.07.2019 günlü toplantıya katılmadıklarını ancak tüm ortakların kalılımıyla bir genel kurul yapılmış gibi oybirliği ile kararlar alınarak, sahte imzalı tutanaklar düzenlendiğini, yine yetki verilmemesine rağmen yönetim kurulu başkanına usulsüz ve geçersiz yetkiler verilip, tescil işlemleri yapıldığını, İptali istenen genel kurul toplantısı ile kanuna aykırı 2008-2009-2010-2012-2016- 2017-2018 yılları şirket faaliyetlerinin, yönetim kurulu ve denetçilerin ibra edilmesinin davacılarda maddi ve manevi hak kayıpları oluşturduğunu, davacıların buna ilişkin hak ve taleplerini yargıda kullanmak üzere saklı tuttuklarını, davaya konu tüm genel kurul toplantılarında alınan kararlar ile buna göre kötü niyetli olarak yapılan işlemlerin kanun düzenlemesi ile sabit olduğu üzere mutlak butlan sebebi olduğunu belirtip, …Eğitim A, Ş.’nin, 12.12.2006, 19.10.2007. 14.11.2008, 25.05.2011 92.08.2013. 02.07.2019 tarihinde yapıları genel kurul toplantılarına TTK emredici 414 ve diğer maddelerine uygun toplantıya çağrı usülüne uymama, davacılar haberdar edilmeden, genel kurula sanki davacılar da katılmışlar da hazır/var gibi TTK 447. maddesi ifa edilmiş görüntüsü verilerek, davacıların katılma hakları yok edilerek, şirket pay sahipliğine bağlı haklarını engelleme ile kullandırmama ile ve diğer nedenlerle bu genel kurulların ve kurullarda alınan ibra kararları ile yönetim kuruluna verilen sınırsız yetkilere ait kararların mutlak butlan ile sakıt olduğunun tespitine, Genel kurul ve alınan kararların hükümsüzlüğüne karar verilmesini, HİMK 389 ve izleyen maddeleri ile TTK 449. maddesi uyarınca teminalsız genel kurul kararların yürütülmesinin geri bırakılması tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili 15.12.2020 tarihli cevap dilekçesinde; Davanın TTK 445. Maddesi kapsamındaki 3 aylık zamanaşımı süresinde açılmadığını, işbu davada geçmişe dönük 14 yallık toplantı ve kararların iptalinin islendiğini, davacıların iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacılardan her birinin iptali islenen toplantılara ayrı ayrı katıldıklarmı, hazirun cetvelindeki imzaların da bizzat kendilerine ait olduğunu, dolayısıyla mutlak butlan halinin söz konusu olmadığını, Davalı müvekkili şirketin her bir toplantının öncesinde TTK 410. madde vd. Uyarınca usulüne uygun olarak toplantı kararı alındığını, karar sonrası yine üsüle uygun şekilde çağrı kâğıdı düzenlenerek kararlaştırılan tarihten 2 hafta öncesinde genel kurul üyelerine iletildiğini, çağrı usulü dışında TTK 416. madde kapsamında düzenlenebilen çağrısız şekilde düzenlenen genel kurullarda ise bütün paydaşların toplantıya katıldığımı ve toplanlılarda herhangi bir itirazın söz konusu olmadığını, tutanakta itiraz yönünde şerh de bulunmadığını, genel kurul hazirun cetvellerinde paydaşların hepsinin ayrı ayrı imzalarının bulunduğunu, tüm kararların oybirliği ile alındığını, davacıların toplantıların her birine katılıp, sonrasında katılmadıklarından bahisle toplantıların iptalini istemclerini anlamlandıramadıklarını, alınan kararlar incelendiğinde de şirketi ekonomik anlamda zor duruma sokacak hiçbir karar alınmadığı gibi davacıların maddi-manevi zararlarının olduğundan bahisle toplantı iptalini istemelerinin iyi niyetli olarak algılanamayacağını, keza ne hususla zarar meydana geldiğinin de açıklanamadığını, Tüm toplantılarda, davacıların her birinin ayrı ayrı haberdar edildiklerini, 4 yıllık bir sürede hiçbir genel kurul toplantısından haberdar olmaksızın, hiçbir kurula katılınmadığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mutlak butlan halinin iptali istenen toplantılar açısından söz konusu olmadığının açık olduğunu belirterek, öncelikle zamanaşımı doğrultusunda davanın usulden reddini, toplantıların usulüne uygun yapılması ve davacıların itirazlarının gerçek dışı olması nedeniyle esastan reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, anonim şirket genel kurul kararlarının mutlak butlan ile sakat olduğunun tespitine ve genel kurul ve alınan kararların hükümsüzlüğüne karar verilmesi talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu edilen davalı şirketin 02/07/2019 25/05/2011 02/08/2013, 14/11/2008, 19/10/2007, 12/12/2006 tarihli genel kurullarının TTK ‘nın emredici hükümlerine aykırı yapılıp yapılmadığı, çağrı usulüne uygun olup olmadığı, çağrısız genel kurul şartlarına uygun olarak toplantıların yapılıp yapılmadığı, toplantılarda davacılar adına hazirun cetvellerinde yer alan imzaların davacılara ait olup olmadığı konusundan kaynaklanmaktadır.
Davacılar tarafından hazirun cetvellerinde yer alan imzaların inkar edilmesi nedeniyle öncelikle imza incelemesine karar verilmiş, davalı tarafa iptali talep edilen genel kurullara ilişkin genel kurul tutanakları ve hazirun cetvellerinden birer sureti sunmak üzere 2 haftalık süre verilmiştir.
Davalı vekili tarafından belge asıllarının …CBS’de bulunduğunun bildirilmesi üzerine söz konusu belge asıllarının gönderilmesi için …CBS’ye müzekkere yazılmış, gelen 14/06/2021 tarih 2020/103962 soruşturma nolu cevapta belge asıllarının dosyaya temin edilemediği, temin edilen belge suretleri ve bilirkişi raporu suretinin gönderildiği bildirilmiştir.
…CBS’ce alınan 28/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda da incelemeye esas belge asıllarının olmadığı, incelemenin fotokopiler üzerinden yapıldığı tespite dilmiştir.
İncelemenin belge asılları üzerinden yapılması gerektiğinden mahkememizce 17/09/2021tarihli ara kararla Davalı …Eğitim ve Öğretim Tesisleri ve Orman Ürünleri İnşaat Taah. A.Ş.’nin 12/02/2006, 19/10/2007, 14/11/2008, 02/08/2013, 25/05/2011, 02/07/2019 tarihinde yapılan genel kurullara ilişkin genel kurul tutanak asılları ve hazirun cetvelleri ile çağrı yazılarının tebliğine ilişkin tebligat asıllarını sunmak üzere davalı vekiline ara kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde belge asıllarının sunulmaması halinde davacının imza inkarını kabul etmiş sayılacağının davalı vekiline ihtarına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından ara karar gereğince 08/10/2021 tarihli dilekçe ekinde bir adet genel kurul toplantı ve müzakere defteri, üç adet yönetim kurul karar defteri, aslıyla ticaret siciline sunulan belgelerin sunulduğu, sunulan belgeler arasında 02/08/2013 tarihli genel kurul hazirun cetvelinin sunulduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz ara kararı gereğince istenilen tüm belgelerin sunulmaması nedeniyle 17/09/2021 tarihli ara karar gereğince davalının, davacının imza inkarını kabul etmiş sayıldığı kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle dava konusu genel kurullara davacıların katıldığı, davalı tarafından ispat edilememiştir.
Davacılar tarafından iptali talep edilen davalı şirketin genel kurullarına konu olan işlemler yönünden yokluk ve butlan sebeplerinin mevcut olup olmadığı, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararlar yönünden davacıların sahip oldukları hisse dikkate alınarak kararlara etkisi olup olmayacağı konusunda rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişiden 28/02/2022 tarihli rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda; ” Davalı şirketin 12.12.2006. 19.10.2007 ve 14.11.2008 tarihli genel kurul toplanlıları yönünden yokluk ve butlan sebebinin mevcut olmadığı,
2) 25.05.2011, 02.08.2013 ve 02.07.2019 tarihli genel kurul toplantılarına davacıların usülüne uygün davet edildiklerine – ilişkin bir belgeye rastlanmadığı, hazirun cetvellerindeki imzaların da kendilerine ait olmadığı, ancak davacı ortakların Ve 22,50 oy nisaplarının alman kararlarda bir etkisinin olmayacağı, bu nedenlerle belirtilen tarihlerde yapılan genel kurul toplantılarında yokluk ve bullan şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde bulunduğu ” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Yapılan yargılama sonucunda toplanan delillerden davacıların davalı şirketin ortakları olduğu, dava konusu genel kurullara davacıların katıldığını davalı tarafça ispat edilemediği, söz konusu genel kurullarda alınan kararlarda yokluk ve mutlak butlan sebebinin bulunmadığı, genel kurullara davacıların çağrı yapılmasının tek başına iptal sebebi olmadığı, alınan kararların yokluk ve mutlak butlanla malul olması ve iptal sebebinin mevcut olması gerektiği ancak söz konusu durumların genel kurul ve alınan kararlarda bulunmadığı, davacıların hisse oranı dikkate alındığında genel kurula katılmamalarının alınan kararlara sonucunun etkilemeyeceği, taşınmazla ilgili yönetim kuruluna tasarrufta bulunmaya ilişkin genel kurulda bir karar alınmadığı, davacı vekilinin beyanlarında da tasarrufa ait bir karar alınmış gibi yönetim kurulunun alınmamış yok kararı da dayanak gösterip şirket ortağı yönetim kurulu başkanına taşınmazda tasarruf yetkisi veren yönetim kararı yazıp bu yetkiyi ticaret sicilinde yayınlattığını bildirdiği, genel kurulda alınmayan bir kararla ilgili yönetim kurulu kararı gerekçe gösterilerek genel kurulun butlan veya iptalinin söz konusu olmayacağı, sonuç olarak dava konusu genel kurulda alınan kararlarda mutlak butlan veya yokluk durumunun mevcut olmadığı, davacıların hissesi dikkate alınarak genel kurullara katılmamalarının karar alınması yönünde sonuca etkili olmadığı bu şekilde iptal sebebinin de mevcut olmadığı kanaatine varılmakla davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harçtan dava açılırken peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik yatan 24,30 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/06/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır