Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/506 E. 2021/30 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/506 Esas
KARAR NO : 2021/30

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; daha önce …ATM’nin … E. Sayılı dosyası ile dava açtıklarını, yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulduğunu, kararın Ankara BAM 21. Hukuk Dairesi’nin kararı ile değerlendirildiğini ve verilen kararın kaldırıldığını, davanın 9.962,00-TL alacak bakımından kısmen kabulüne karar verildiğini, işbu dava ile söz konusu dosyada karara bağlanmayan kısım için … Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yönelik olarak davalının itirazının iptali ve takibin devamı istemli olarak dava açıldığını, …ATM’nin söz konusu dosyası ile de belirtildiği üzere, müvekkiline ait taşınmaz üzerinde davalı banka tarafından dava dışı … Tekstil Ltd. Şti.’ne kullandırılan kredilerin teminatını oluşturmak üzere 03/02/2012 tarihinde 110.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, kredinin ödenmesi ve çek bedellerinin depo edilmesi üzerine ipoteğin fek edildiğini, ilerleyen süreçte çek yaprakları davalı bankaya iade edildikçe bloke edilen miktarın fazlası olan meblağların peyderpey müvekkiline iade edilmekte iken, banka müdür ve personelinin değişimine bağlı olarak azalan riske göre fazla teminatı iade etmenin durdurularak müvekkilinin mağdur edildiğini, davalı bankaca risk içermediği halde fazladan kalan paraların uhdesinde tutulduğunu, müvekkili ile davalı banka arasında hiçbir alacak borç ilişkisi olmamasına rağmen müvekkilince ödenen 32.000,00 TL’nin üzerindeki blokenin kaldırılmamasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, banka blokesi altında tutulan fazla bedelin iadesi amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali hususunda karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın itirazın iptali davası olarak açılamayacağını, …ATM’nin … E. Sayılı dosyasının işbu dosya bakımından kesin hüküm oluşturduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, söz konusu rehinin çözülme şartlarının davalı banka yönünden oluşmadığını zira, dava dışı lehine rehin verilen firmanın hali hazırda devam etmekte olan gayri nakit çek risklerinin mevcut olduğunu, firmanın çeklerin arkaları yazılmakta olup, ayrıca henüz ibraz edilmemiş açık çeklerinde mevcut olduğunu, bu nedenle müvekkili bankanın müşterinin bankanın merkez ve tüm şubeleri nezdinde bütün nakit ve gayri nakit riski sona ermeden söz konusu rehini çözüp çözmemekte muhtar olduğunu, bu nedenle davanın reddine ve % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, …ATM’nin … E. Sayılı dosyası, davalı banka kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, banka blokesi altında tutulan fazla ödemenin iadesi nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemlidir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından dava dışı … Tekstil Ltd Şti.’nin kredi borcu nedeniyle doğacak riskleri karşılamak üzere davalı bankaya depo edilen miktarların gayri nakit kredi risklerinin ortadan kalkmış olmasına bağlı olarak iadesinin davalı tarafça yapılmadığını, bu kapsamda …ATM’nin … E. Sayılı dosyası ile açılan alacak davasında davanın 9.962,00-TL yönünden kabulüne karar verildiği, iş bu dava ile bakiye 26.790,00-TL için … Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptalinin ve takibin devamına karar verilmesi ile icra inkar tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’i ve kesin hüküm itirazında bulunmuş, ayrıca kredi borçlusu şirketin kredi risklerinin tamamen ortadan kalkmadığını, bu nedenle davacı tarafın talebinin yerinde olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
…ATM’nin … E. Sayılı dosyası incelendiğinde, davacısı … tarafından davalısı … aleyhine banka blokesi altında tutulan fazla bedelin iadesi istemli olarak dava açıldığı, adı geçen mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda, 15/11/2018 tarih ve … E. …. K. Sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile 26.790,00-TL alacağın dava tarihindeki neması ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verildiği, karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara BAM 21. Hukuk Dairesi’nin 12/03/2020 tarih ve …. K. Sayılı kesin kararı ile …ATM’nin söz konusu kararının kaldırılması ile davanın kısmen kabulü ile 9.962,00-TL alacağın dava tarihinden itibaren davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İş bu davanın konusunu oluşturan … Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası incelendiğinde; davacı / alacaklı … tarafından davalı / Borçlu … Bankası A.Ş. …. Şubesi aleyhine ”Ankara BAM 21. Hukuk Dairesi’nin 12/03/2020 tarih ve …. K. Sayılı kararı” dayanak gösterilerek, 26.790,00-TL asıl alacak ve 4.729,72-TL faiz olmak üzere toplam 31.519,72-TL alacak için genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacı tarafça bir yıllık hak düşürücü süre içinde İİK’nın 67. Maddesi hükümlerine göre iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı banka ile dava dışı … Tekstil Ltd. Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmesi gereğince kullanılan kredi borcu nedeniyle doğacak riskleri karşılamak üzere davacı tarafça bankaya depo edilen miktarın davacı tarafa iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı, kullanılan kredi risklerinin ortadan kalkıp kalmadığı, davalının takibe yönelik itirazının haklı olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Ankara BAM 21. Hukuk Dairesi’nin 12/03/2020 tarih ve …. K. Sayılı kararında, ”Dosya kapsamından davalı banka ile dava dışı … ….Limited Şirketi arasında kredi sözleşmesi imzalandığı, davacının şirketin kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 03/02/2011 tarihli Resmi Senet ile kendisine ait taşınmaz üzerinde 110.000,00 TL limitle ipotek tesis ettiği, taraflar arasında imzalanan 17/10/2012 tarihli Menkul Kıymetler ve Mevduat Rehin Sözleşmesi ile davacının taşınmazı üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını temin etmek ve dava dışı şirketin çek risklerini karşılamak üzere davalı bankanın …. şubesi nezdinde 17/10/2012 tarihinde mevduat hesabı açarak 32.000,00 TL yatırdığı ve dava dışı borçlu şirketin çek riskleri nedeniyle bu miktarın blokeli olduğu, davalı bankanın ….Tapu Sicil Müdürlüğüne hitaplı 30/12/2012 tarihli yazısı ile ipoteğin fek edilmesinin talep edildiği, dava tarihi itibariyle davacı adına açılan hesabın bakiyesinin 36.752,60 TL olduğu ve yıllık %10,50 cari faizle 13/03/2017 vade dönüşlü olarak yenilendiği, dava dışı şirkete verilen toplam 70 adet çek yaprağından 19 adedi dışındaki çek yaprakları yönünden ödeme yapıldığı ve/veya risklerin devam ettiği, 19 adet çek yaprağı yönünden ise banka kayıtlarında “arkası yazılı” statü kaydı bulunmasına rağmen çeklerin bankaya ibraz edildiğinin ve/veya karşılıksız kaydı konulduğunu gösterir belgelerin sunulmamış olmakla birlikte bu çekler yönünden davalı bankanın sorumluluğunun da 5941 sayılı Kanuna 6273 sayılı Kanunun geçici 3.maddesi ile eklenen 4.fıkrası gereğince 30/06/2018 tarihinde sona ereceği, ancak dava tarihi itibariyle bu çekler yönünden henüz davalı bankanın sorumluluğunun devam ettiği anlaşılmaktadır.
Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere riski devam eden 19 adet çek yönünden davalı bankanın sorumluluğu 30/06/2018 tarihinde sona ermiş ise de, işbu davanın açıldığı tarih olan 08/03/2017 tarihi itibariyle henüz risk devam ettiğinden davacının 19 adet çek risk tutarı olan 26.790,00 TL’yi davalıdan talep edebilmesi mümkün değildir. Ancak, bu miktarın dışında kalan ve davalı bankanın bankada blokede tutulan 9.962,00 TL (36.752,00 TL – 26.790,00 TL)’nin davalıdan alınarak dava dilekçesinde faizin başlangıç tarihinin belirtilmediği gözetilerek, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan ilk derece mahkemesince kurulan “26.790,00 TL alacağı dava tarihindeki neması ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine” şeklindeki hüküm infazda tereddüt oluşturmaktadır. Davacı paranın iadesi ile birlikte belirtilen tutara faiz yürütülmesini isteyebilir. Nema bankadaki sürece ilişkin olduğundan davacının hükmedilen tutara %10,5 nema yürütülmesi talebi kabul edilmemiş, çoğun içinde azı vardır kuralı gereğince dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir. ” gerekçesine yer verilerek, …ATM’nin söz konusu kararı kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne dair karar verildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, dava dışı şirket tarafından kullanılan kredi borçlarının teminatı olarak davacı tarafça yatırılan bedel bakımından riski devam eden 19 adet çek yönünden davalı Banka’nın 5941 sayılı Kanuna, 6273 sayılı Kanunun geçici 3. Maddesi ile eklenen 4. fıkrası gereğince 30/06/2018 tarihi itibariyle sona ermiş olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bu kapsamda, davacı tarafça 36.752,00-TL fazladan yatırılan bedelden 9.962,00-TL’si için Ankara BAM 21. H.D.’nin söz konusu kararı ile kısmen kabul kararı verildiği, geriye kalan 26.790,00-TL bakımından ise BAM’ın söz konusu kararında söz konusu davanın açıldığı 08/03/2017 tarihi itibariyle henüz bankanın sorumluluğunun sona ermemesi bankanın sorumluluğunun 30/06/2018 tarihi itibariyle sona ermiş olması nedeniyle talebin reddine karar verildiği, daha sonra, Mahkememizin iş bu dosyasına konu icra takip dosyası ile de; bankanın sorumluluğunun sona erdiği tarihten sonra icra takibinin başlatıldığı, bu nedenle davacının banka blokesi altında tutulan söz konusu bedelin iadesini isteme hakkının takip tarihi itibariyle doğduğu belirtilerek, davalı tarafın itirazının yerinde olmadığının davacı tarafça iddia edildiği anlaşılmaktadır.
Gerçekten de, Ankara BAM 21. H.D.’nin söz konusu kararı incelendiğinde; davalı bankanın riski devam eden 19 adet çek yönünden sorumluluğu 30/06/2018 tarihinde sona ermiş olduğundan davacı tarafça bu kapsamda yatırılan toplam 36.752,00-TL’nin davacıya iadesi gerekmekte olup, bu miktarın 9.962,00-TL’si yukarıda da belirtildiği üzere …ATM’nin söz konusu dosyasının istinaf incelemesi aşamasında Ankara BAM 21. H.D.’nin söz konusu kararı ile hükme bağlandığı, geriye kalan kısım bakımından ise icra takibinin başlatıldığı, davalının itirazı üzerine de iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, bu haliyle davalı tarafın takibe yönelik itirazının haksız olduğu, başka bir ifadeyle davacının banka blokesi altında tutulan 26.790,00-TL’yi davalı bankanın sorumluluğunun sona erdiği 30.06.2018 tarihi itibariyle davalı taraftan talep etme hakkının bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile; davaya konu … Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına davalının vaki itirazının (Davacının işbu davadaki 26.790,00-TL’ye yönelik talebi dikkate alınarak) asıl alacak miktarı olan 26.790,00-TL bakımından İPTALİ ile takibin asıl alacak için aynı koşullarda DEVAMINA,
2-Alacağın ( 26.790,00-TL) % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.830,02-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 323,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.506,46-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 323,56-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan 24,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
8-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) DAVALIDAN 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır