Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/502 E. 2022/81 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/502 Esas
KARAR NO : 2022/81

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2020
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2022

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin keşideci, dava dışı … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş’nin lehtarı olduğu, 31/10/2017 keşide tarihli, 60.000,00 TL bedelli çekin, dava dışı şirket tarafından müvekkili şirkete ciro yolu ile devredildiğini, çekin bankaya süresi içerisinde ibraz edildiğini, karşılıksız olması nedeniyle bedelinin tahsili için İstanbul …. İcra Müdürlüğünün 2017/37066 Esas sayılı dosyası üzerinden 17/11/2017 tarihinde başlatılan icra takibinin yetkiye itiraz üzerine yetkili icra dairesi olan Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2018/7599 Esas sayılı dosyası üzerinden takibin sürdürüldüğünü, ödeme emrine yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu,
TTK’nın 732.maddesi uyarınca asıl borçlu olan keşideci davalının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çek bedelinden sorumlu olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hüküm olunmasını talep etmiştir.
CEVAP:Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle;Dava dilekçesinde, müvekkili tarafından verilen 08/10/2020 tarih ve 0046431 no.lu çekin karşılıksız çıkması nedeniyle icra takibi yapıldığını, bu takibe itiraz edildiğini, takibe itiraz edildiği için takibin durduğunu, takibe haksız itiraz edildiğini, TTK 732. Maddesi gereğince sebepsiz zenginleştiği iddia edilerek, takibe itirazın iptali ile tazminata hükmedilmesini talep ettiğini, söz konusu taleplerin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığından reddi gerektiğini,
Davadaki taleplerin zamanaşımına uğradığını, İİK 67. Maddesi gereğince, takibe itiraz tarihinden itibaren bir yıl içerisinde iptal davasının açılması gerektiğini, yine TTK 732. Maddeye dayanılarak açılacak davalarında bir yıl içinde açılması gerektiğini, ilamsız takip olarak başlatılan takibe itiraz edildiğini ve 06/07/2018 tarihinde takibin durdurulduğunu, davacının itirazın tebliği ile ilgili olarak bir itirazda bulunmadığını, bu tarihte öğrendiğinin sabit olduğunu, bu nedenle İİK 67. maddesinde öngörülen bir yıllık sürenin 05/07/2019 tarihinde dolduğunu, bu süre hak düşürücü süre olduğundan davanın hak düşürücü süre geçirildiğinden davanın öncelikle bu nedenle reddine karar verilmesini talep ettiklerini,
Davaya konu takibin “Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Takip Yolu” na dair olmayıp basit “İlamsız Takip Yolu” na dair olduğunu, bu nedenle söz konusu takip dayanağı belge bir Kambiyo Senedi olan “ÇEK” olarak kabul edilmeyeceğini, bu nedenle TTK 732. Maddeye dayanılarak dava açılamayacağını,
Davacı tarafından İstanbul ….İcra Müdürlüğünün 2017/37066 Esas sayılı takip ile Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2018/7599 Esas sayılı takibi bağlantılı olmayıp, alacak dayanağı için aynı nedenler ileri sürülse de farklı farklı takipler olduğunu, çünkü her iki takipteki talepler miktar yönünden farklı olduğunu, yine Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2018/7599 Esas sayılı takibindeki taraflar ile mevcut davadaki tarafların farklı olduğundan (yani ortada geçerli bir takip bulunmadığından) İtirazın iptali davası ile söz konusu icra takibine esas bir hüküm kurulamayacağını,
Müvekkilinin mal varlığında bu çekin ödenmemesi nedeniyle bir zenginleşme olmadığını, davaya konu çekinde içerisinde bulunduğu 60.000,00 TL x12 adet =toplam 720.000,00 TL tutarındaki çeklerin, ilki 31/05/2017 tarihli sonuncusu 30.04.2018 tarihli ve sıralı olarak alınacak mallara karşılık olmak üzere peşin olarak açık hesaba işlenerek müvekkili firma tarafından 30/04/2016 tarihinde … Teks. San. ve Tic, A.Ş’ ye verildiğini, çeklerin verildiği … Teks. San. ve Tic. A.Ş’ şirketi 07/12/2016 tarihine kadar bir miktar mal verdiğini, bu tarihten sonra müvekkiline mal vermediğini, araştırıldığında İstanbul Anadolu ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/608 Esas sayılı dosyası ile iflas ertelemesi davası açtığının ve söz konusu dosyada tedbir kararı verildiğin öğrenildiğini, davacının da bu davaya müdahil olarak katıldığını,
Pardemaks Teks. San. ve Tic. A.Ş’ şirketinin 07/12/2016 tarihine kadar verdiği mal bedelinin cari hesaptaki tutarının 243.705,41 TL olduğunu, davaya konu çek 0046431 no.lu olup, 31/10/2017 tarihli olduğunu, bu çekten önceki ödenecek çeklerin toplamının 300.000,00 TL olduğunu, yani 300.000,00 TL çek bedeli karşılığında sadece 243.705,41 TL lik mal alabildiğini, bu nedenle müvekkili firma davaya konu çekin ödenmemesi nedeniyle mal varlığında bir zenginleşmenin olmadığını,
Davacı firmanın şikâyeti üzerine müvekkili firma yetkilisi hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Ceza Mahkemesinin 2017/757 Esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını ve müvekkili firmanın yetkili … ‘e ceza hükmü verildiğini, 7226 Sayılı Kanunla Çek Kanunu’nda yapılan değişiklikten faydalanmak amacıyla müvekkili tarafından davacı firmaya ödemeler yapıldığını, bu kapsamda; “26/06/2020 tarihinde Av…. ‘ in hesabına 6.000,00 TL, 24.08.2020 tarihinde davacı firmanın IBAN-91 0006 4000 0011 2440 1430 78 nolu hesabına 6.000,00 TL, 26.10.2020 tarihinde Davacı Firmanın … nolu hesabına 6.000,00 TL olmak üzere toplam 18.000,00 TL ödeme yapıldığını,
Davacı tarafından başlatılan Ankara … .İcra Müdürlüğünün 2018/7599 esas sayılı takip basit “İlamsız takip” olduğundan kambiyo senedine mahsus bir takip yapılmadığından TTK düzenlenen çek tazminatı talep edilemeyeceğini, davacının TTK 732. Maddeye dayanılarak dava açamayacağını,
İcra Takibinde borcun kaynağı olarak gösterilen nedenler farklı olduğundan her borcun tutarının belirlenmesi gerektiğini, çünkü belirtilen bazı alacak nedenlerinin tabi olduğu mevzuat farklı olduğundan tamamı için TTK 732.maddesine dayanılarak talepte bulunulamayacağını,
İddia edilen alacak miktarı ve kaynağı belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminat talebinin yasal olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
GEREKÇE:Dava, davalı şirketin keşidecisi, davacı şirketin dava dışı lehtarın cirosu ile son ciranta olduğu 60.000,00 TL bedelli çekten ötürü davalının davacı aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmediğinin, zenginleşti ise bu çek nedeni ile varsa icra takip tarihi itibari ile davacıya ödemesi gereken tutarın belirlenmesine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak dayanılan belgeler dosyaya sunulmuş ve yazılan müzekkereler ile temin edilmiştir.
Ankara … . İcra Dairesinin 2018/7599 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden, davacı şirket tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün 2017/37066 sayılı dosyasında, keşidecisi davalı şirket, lehtarı dava dışı … Teks. San. ve Tic. A.Ş olan, lehtar tarafından davacıya ciro edilen 31/10/2017 tarihli, 60.000,00 TL bedelli çek dayanak gösterilmek sureti ile 17/11/2017 tarihinde davacı tarafından davalı şirket ve dava dışı … aleyhine yapılan ilamsız takipte, 59.185,00 TL asıl alacak, 268,76 TL işlemiş faiz, 5.918,50 TL %10 tazminat toplamı 65.372,26 TL’nin tahsili amacıyla başlatılan takipte ödeme emrinin tebliği sonrasında, borçlular müşterek vekilinin esasa ilişkin itirazının yanı sıra usule ilişkin yetki itirazında da bulunması üzerine, yetki itirazının kabulü ile dosyanın Ankara’ya gönderildiği ve Ankara 26. İcra Dairesinin 2018/7599 Esas sayısını aldığı, bu dosya üzerinden 28/06/2018 tarihinde çıkarılan ödeme emrinin tebliği üzerine, takibin durduğu, durma kararı alacaklı yana tebliğ edilmemekle, mevut davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mevcut davada, harca esas dava değeri, icra takibine konu asıl alacak tutarı 59.185,00 TL olarak gösterilip, bu miktar için itirazın iptali talep edilmiştir.
Çekin bankaya ibraz edildiği tarih 31.10/2017 olup, mevcut dava ise 12/10/2020 tarihinde açılmış olmakla, TTK’nın 814.maddesinde ön görülen 3 yıllık zaman aşımı süresi dolmuş değildir.
Davacı vekilince 18/02/2021 tarihli yazılı beyan ile davalıdan haricen yapılan 18.000,00 TL tahsilatın ilgi icra müdürlüğüne bildirildiği belirtilmiştir.
Davalı şirket ticari defter ve kayıtları incelenmek sureti ile mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 07/01/2022 tarihli raporda davacı şirkete ait ticari defterlerin 2016 yılına ilişkin olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2017 ve 2018 yılına ait ticari defter ve kayıtların kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmadığı, davalının kendi kayıtlarına göre lehtar olan şirkette dava konusu çeki de kapsayacak şekilde 60.000,00 TL bedelli 12 Adet çek verdiğini ancak, eksik mal teslimi nedeniyle aralarındaki cari ilişki kapsamında 564.322,23 TL alacaklı olduğu tespiti yapılmıştır.
Davalı şirket tarafından dava dışı lehtar şirket lehine 31.05/2017-30/04/2018 arası ve bu tarihleri kapsayacak şekilde sıralı her biri 60.000,00 TL bedelli, 12 Adet çek verilmiş olup, özellikle çek keşide tarihleri dikkate alındığında ve davalı tarafın 2017 ve 2018 yılına ait ticari defter ve kayıtları usulünce tutulmadığı için sahibi yararına delil olma özelliği taşımadığı için davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar kendi lehine delil kabul edilmemiştir.
Yine mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda, icra takibine konu alacak nedeni ile davacının davalı şirketten 26/06/2020, 24/08/2020, 26/10/2020 ve 24/12/2020 tarihlerinde ayrı ayrı 6.000,00 er TL olmak üzere toplamda 24.000,00 TL ödediği tespiti yapılmış,
Davacı vekili de rapora karşı sunduğu 31/01/2022 tarihli yazılı beyanında bilirkişi raporu ile tespit edilen 24.000,00 TL ödemenin dava konusu yapılan asıl alacak tutarı 59.185,00 TL’den mahsubu sonrasında takibe konu bakiye alacaklarının 35.185,00 TL olduğu ve bu miktar borç için takibin devamına karar verilmesinin talep ettiklerini ifade etmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere takip tarihi 17/11/2017 dava tarihi 12/10/2020 olup, icra takibine konu edilen ve itiraz üzerine mevcut davada iptali istenilen tutar ise 59.185,00 TL’dir. Davalı bu tutar kadar davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlayamamış olmakla, bu tutar kadar itirazında haksızdır. Ancak takip tarihinden sonra dava tarihinden önce bu borcun 12.000,00 TL’lik kısmı ödendiği için bu tutar kadar davacı dava açmakta haksız olduğu için,
Dava konusu yapılan değerin ret olunan 12.000,00 TL’lik kısmına denk gelecek yargılama gideri ile vekalet ücretinden davalı sorumlu tutulmuştur.
Yine dava tarihinden sonra ödenen 12.000,00 TL ile ilgili olarak davanın kabulüne karar verilip, infaz aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasına şeklinde karar vermek gerekiyor ise de, davacı vekili, 31/01/2022 tarihli dilekçe ile bu tutarında alacaktan mahsup edilerek 35.185,00 TL için itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiş olmakla, alacağın likit ve hesaplanabilir olma özelliği dikkate alınarak, bu miktar için icra inkar tazminatına hüküm de olunarak, davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Ankara …. İcra Dairesinin 2018/7599 Esas sayılı dosyasında,
35.185,00 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptali ile bu miktar asıl alacak için takibin takip talebindeki koşullar ile devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
35.185,00 TL asıl alacağın %20 tutarı 7.037,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 2.403,49 TL harçtan peşin alınan 1.010,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.392,75‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 5.277,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 267,70 TL (ilk yargılama gideri, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinden ( kabul ve red oranına göre) 199,62TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 1.010,74 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 1.000,00 TL (bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinden ( kabul ve red oranına göre) 254,32 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 984,30 TL’sinin davalıdan, bakiye kalan kısmın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır