Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/500 E. 2021/175 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/500 Esas
KARAR NO : 2021/175

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkil arasında mal alım-satımı ile kurulan ticari ilişkiye istinaden ödenmeyen 17.000,52 TL ‘ lik tutarın tahsili için icra takibine konu edildiğini, icra takibine davalının itirazı ile takibin durduğunu, arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamadığından dava açma zorunluluğu doğduğunu, davalının itirazında haksız olduğundan takibin devamı ile %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından mal teslimi gerçekleştirilmediğini, bu nedenle müvekkile yöneltilen icra takibine haklı olarak itiraz edildiğini, karşı tarafça hukuki dürüstlük ve iyi niyet kuralına aykırı olarak dava ikame edildiğini, davacı tarafça gönderilen fatura kapsamındaki malların hiçbirinin tesliminin yapılmadığını, gönderilen fatura akabinde mal teslimi yapacağının söylendiğini, davacı tarafla süregelen ticari ilişki kapsamında müvekkil tarafından ödemeler yapıldığını, müvekkil tarafından yapılan ödemelere ilişkin davacı tarafça kaşeli imzalı ödeme dökümünü gösterir evrakı ekte sunduklarını, müvekkilin geçmiş tüm borçlarını kapattığını, bu dava ve icra takibi yönünden müvekkilin herhangi bir ödemesinin bulunmadığını, haksız ve yersiz davanın reddine, bu nedenle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, harçlar yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, fatura alacağına istinaden başlatılan icra takibine yönelik olarak 2004 sayılı İİK’nın 67. Maddesi hükümlerine göre açılmış itirazın iptali istemlidir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, cevap dilekçesinde belirttiği nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
… Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası incelendiğinde, davacı / alacaklı tarafından davalı / borçlu aleyhine ” 04/02/2020 tarihli BLO 2020000000095 seri numaralı 17.000,52-TL tutarlı fatura” dayanak gösterilerek, toplam 17.000,52-TL asıl alacak için genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, buna ilişkin ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafın 27/07/2020 tarihli dilekçesi ile takibe itirazı üzerine durmasına karar verildiği, davacı tarafça İİK’nın 67. Maddesi hükümlerine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca ileri sürülen tüm deliller toplanmak ve tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmek suretiyle rapor düzenlenmek üzere dosya mali müşavir ….’a tevdi edilmiş olup, bilirkişi 21/01/2021 tarihli raporunu ve eklerini dosya arasına sunmuştur.
Alınan bilirkişi raporu ile tarafların ticari defter ve belgelerini usulüne uygun olarak tuttuğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiğinin belirlendiği görülmüştür.
Yine bilirkişi raporuna göre, takibe konu faturanın davacı tarafça 04/02/2020 tarihinde 542 yevmiye madde ile defter kayıtlarına aldığı, davacı defter ve belgelerine göre takip tarihindeki davacı kayıtlarına göre; devirden gelen 11.698,00-TL ile takibe konu faturadan kaynaklanan 17.000,52-TL olmak üzere toplam 28.698,52-TL davalıdan alacak bakiyesinin mevcut olduğunun belirlendiği, öte yandan davalı tarafın ticari defter ve belgelerine göre takibe konu faturanın davalı tarafça ticari defter ve belgelerine kaydedildiği, davalı tarafça söz konusu faturaya istinaden herhangi bir ödeme yapıldığına dair dosya kapsamına veya tarafına herhangi bir belge sunulmadığı, davalının davacı tarafa ihtilafa konu faturadan kaynaklanan 17.000,52-TL borç bakiyesinin mevcut olduğunun belirlendiği görülmüştür.
Söz konusu bilirkişi raporu, bilimsel verileri içermesi, denetime elverişli olması ve dosya kapsamıyla da uyumlu olması nedeniyle de hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafça davalı aleyhine … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ” 04/02/2020 tarihli BLO 2020000000095 seri numaralı 17.000,52-TL tutarlı fatura” dayanak gösterilerek toplam 17.000,52-TL asıl alacak için genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, buna ilişkin ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafın 27/07/2020 tarihli dilekçesi ile takibe itirazı üzerine durmasına karar verildiği, davacı tarafça İİK’nın 67. maddesi hükümlerine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı, alınan bilirkişi raporuna göre takibe konu faturanın her iki tarafın ticari defter ve belgelerinde de kayıtlı olduğu ve davalının davacı tarafa takibe konu fatura dolayısıyla 17.000,52-TL borcunun bulunduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır.
Davalı taraf, takibe konu faturanın e-fatura olarak düzenlenip, müvekkiline gönderilmiş, davalı tarafça söz konusu faturanın davalının defter ve belgelerine kaydedilmiş ve 8 gün içinde itiraz edilmemiş ise de; bu hususun tek başına malın teslim edildiği veya hizmetin ifa edildiği anlamına gelmediğini, gerçekte mal teslimi yapıldığına ilişkin en ufak bir teslim belgesi, sevk irsaliyesi veya kargo işlemi bulunmadığını, davacı tarafın dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak davranarak davalının yasal sürelerin kullanımı ve geçirilmesi gibi durumlar söz konusu olacağı ana kadar mal teslimi yapılmadan faturanın işlenilmesinin beklenilmesi ile müvekkilinin gerçekte almadığı mal yönünden zarara uğratıldığını, 10/04/2020 tarihinde Mehmet Özdemir tarafından davalı adına ödeme yapıldığını, bunun da dikkate alınmadığını, sonuç olarak geçerli bir sözleşme olduğu ve teslim ve ifanın bulunduğu hususlarını ispat yükü üzerinde olan davacının ispat edemediğini ileri sürerek rapora itirazda bulunarak davanın reddini talep etmiş ise de;
Faturanın davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiğini kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafta olup, davacının bu hususu kanıtlaması halinde, bu kez, TTK’nın 21/2. maddesinde yazılı 8 günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz ve iade ettiğini kanıtlama yükümlülüğü ise, davalı tarafa aittir. TTK’nın 21/2. maddesi uyarınca tebliğe rağmen faturayı süresinde itiraz ve iade etmeyerek, ticari defterlerine borç kaydeden tacir, fatura münderecatını aynen kabul etmiş ve faturayı gönderen taraf, faturaya dayalı bu alacağının varlığını 6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85. madde hükümleri (HMK m. 222) uyarınca ispatlamış olur.
Alınan bilirkişi raporu ile takibe konu e-faturanın her iki tarafında ticari defter ve belgelerine kaydedildiği, davalı tarafça faturaya 8 günlük yasal süre içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, davalı tarafın ticari defter ve belgelerinde fatura bedelinin ödendiğine ilişkin bir kaydın yer almadığı, davalı tarafça sunulan 10/04/2020 tarihli dekontun takibe konu fatura dolayısıyla ödenip ödenmediğinin dekontta belirli olmadığı, öte yandan davalı tarafından defter kayıtlarına alınan takibe konu söz konusu faturanın 17/08/2020 tarihinde iade faturası olarak tekrar davacıya fatura edildiği, davacının defter kayıtlarında ise iade faturasının kayıtlı olmadığının tespit edildiği, buna göre faturanın davacı tarafa teslim edildiği, davalı tarafın yasal süre içerisinde itiraz etmediği, bu nedenle davacı tarafın teslim olgusunu ispatladığı, ancak bu defa ispat yükü üzerine geçen davalı tarafça fatura bedelinin ödendiğinin ispat edilemediği, bu haliyle davalı tarafın takibe yönelik itirazının haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulüne karar verilip, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 01/03/2010 Tarih ve 2009/5122 E. 2010/2130 K. Sayılı emsal kararı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 13/01/205 tarih ve 2014/3309 E. 2015/127 K. Sayılı emsal kararı.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile; davaya konu … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına davalı tarafın vaki itirazının İPTALİ ile; takibin aynı koşullarda DEVAMINA,
2-Alacağın (17.000,52-TL) % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.161,31-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 205,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 955,98-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan 772,00-TL yargılama giderinin ve davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 205,33-TL harç olmak üzere toplam 977,33-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
7-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle DAVALIDAN 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/03/2021
Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır