Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/491 E. 2021/868 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/491 Esas – 2021/868

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/491 Esas
KARAR NO : 2021/868

HAKİM ….
KATİP :….

DAVACI :….
DAVALI :….
biyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/10/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2021

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/10/2019 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yoldan çıkması sonucu meydana gelen trafik kazasında, araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalandığını, davacının zararının karşılanması talebi ile davalı sigorta şirketine 17/12/2019 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu ancak davalı sigorta şirketi tarafından cevap verilmediğini, davacının kaza tarihinde 49 yaşında olup gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.500,00.-TL sürekli işgöremezlik tazminatının 17/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş,
02/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile istem 124.098,59 TL’ye yükseltilmiştir.
C E V A P: Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 31/12/2018-2109 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalandığını, davacı tarafın dava öncesinde arabuluculuğa başvurmadığını, ayrıca müvekkili şirkete başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmediğini, müvekkili şirket tarafından talep edilen eksik belgelerin iletilmemesi sebebi ile davanın usulen reddi gerektiğini, Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilen maddelerin işbu uyuşmazlık bakımından dikkate alınmaması gerektiğini, öncelikle davacının maluliyetinin Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu gözetilerek kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, gelirin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, tazminat hesaplamasının Genel Şartlarda öngörülen usul ve esaslara göre yapılması gerektiğini, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması indirimi ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı dava dışı …’ün kullandığı aracın, seyir halinde iken meydana gelen tek taraflı kaza sonrasında vücut bütünlüğünü yitirecek şekilde yaralanması nedeniyle aracın ZMMS poliçesi kapsamında maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak dayanılan tüm belgeler dosyaya sunulmuş ve yazılan müzekkereler ile temin olunmuştur.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Altınordu Sosyal Güvenlik Merkezince verilen müzekkere cevabında, davacıya kaza nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Tokat Gazi Osmanpaşa Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından aldırılan 20/02/2021 tarihli raporda, kaza nedeniyle davacının vücut çalışma gücünden %14 (yüzdeondört) oranında kaybettiği, 60 gün süre ile iş göremezlik halinde kalacağı belirtilmiştir.
Sağlık kurulu raporuna, davalı vekilince yapılan itiraz haklı görülmemiştir.
13/08/2021 tarihli bilirkişi kurulundan aldırılan gerekçeli ve denetime elverişli raporda, kazanın oluşumunda dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’ün tam kusurlu olduğu, davacının vücut bütünlüğünü yitirme oranı ve asgari ücret baz alınarak yapılan hesaplamada davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle oluşan maddi zararı 124.098,59 TL olarak hesaplanmış, sigorta şirketine yapılmış başvuru tarihine göre temerrütün 30/12/2019 tarihinde oluştuğu belirlenmiştir.
Rapora karşı davalı vekilince itiraz dilekçesi sunulmuş ise de, raporun içeriği ve dosya kapsamı hüküm kurmak için elverişli olmakla, ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek rapordaki hesaplama hükme esas alınmak suretiyle, davanın kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- DAVANIN KABULÜ İLE,
124.098,59 TL’nin 30/12/2019 tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 8.477,17 TL harçtan ,peşin ve tamamlama harcı olarak alınan 524,4‬0‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 7.952,77‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 15.739,37 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.757,7‬0 TL ( ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 524,40 TL peşin ve tamamlama harcı olarak alanan harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/12/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır