Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/485 E. 2022/637 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/485 Esas – 2022/637
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/485 Esas
KARAR NO : 2022/637

BAŞKAN …
KATİP…
….
DAVALI ….
DAVA : İtirazın kaldırılması ve İflas
DAVA TARİHİ : 05/10/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin gelirlerini kamuya yararlı hizmetlere özgülemiş, kamu araştırmaları vakfının ayrı bir tüzel kişiliğe haiz iktisadi işletmesi olduğunu, iflası istenen davalının 07/09/2018 tarihinden beri müvekkilinin kiracısı olup, tek bir kira ödemesi yapmadığını, 12/12/2019 tarihli 169.920,00-TL tutarlı faturanın davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından faturaya itiraz edilmediğini, şirket mizanına faturanın alacak olarak kaydedildiğini, iflası istenen şirket müdürü … İNOVASYON VE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ TİCARET LTD. ŞTİ.’nin borca batık olan paydaşı ve tek müdürü olduğu şirkete ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmek yerine iflası istenen şirkete karşı …2. İcra Müdürlüğünün 2020/3351 E. Sayılı dosyasında icra takibi başlattığını ve müdür olarak kendi başlattığı takibe itiraz etmediğini, 19/08/2020 tarihinde bütün malların satış amacıyla muhafaza işlemi uygulandığını, kıymet takdirine itiraz etmediğini ve 11/09/2020 tarihinde satış kararı aldırdığını, davalının amacının iflas kararını geciktirerek şirketin içini boşaltmak ve mahkemeden verilecek iflas kararını anlamsız kılmak olduğunu, iflas ve diğer istemlerinin korunması için …2. İcra Müdürlüğünün 2020/3351 E. Sayılı dosyasının satışı gerçekleşmeden durdurulmasını talep ettiklerini, şirket müdürünün kendi başlattığı icra takibinin tedbiren durdurulmazsa iflas davası açmalarının hiçbir anlamı ve faydası kalmayacağını, sadece kendilerinin değil külli takip hukuku gereği şirketin bütün alacaklılarının geri döndürülemez bir şekilde davalı tarafından zarara uğratılacağını, öncelikle İİK 159. Hükmü kapsamında muhafaza tedbiri olarak mahkeme aksi kanaatte ise HMK 389. Vd hükümlerine göre ihtiyati tedbir olarak icra takibinin durdurulması ve şirket mallarının satışının engellenmesini talep ettiklerini, İİK 159 hükmü gereğince muhafaza tedbirlerinin kapsamı konusunda mahkemenin takdir yetkisi bulunduğunu, işbu davada sadece davacının hakkının değil bütün alacaklıların haklarının eşit bir şekilde gözetilmesi gerektiğini, bu nedenle iflas kararı verilmesinin doğrudan sonuçlarından birinin davalı hakkında başlatılan bütün takiplerin durması olduğunu belirtmiş ve esas yönünden davanın kabulü ile … 30. İcra Müdürlüğünün 2020/6369 E. Sayılı dosyasında başlattıkları takibe yapılan itirazın kaldırılarak, davalı şirketin iflasına, tedbiren 159 hükmü kapsamında …2. İcra Müdürlüğünün 2020/3351 E. Sayılı icra takibinin durdurulmasına, …2. İcra Müdürlüğünün 2020/3351 E. Sayılı dosyasında haczedilen davalı şirket mallarının tespit edilerek, tespit edilen mallar üzerine ihtiyati tedbir konularak satışın yasaklanmasına, mahkeme aksi kanaatte ise HMK 389. Maddesi gereğince …2. İcra Müdürlüğünün 2020/3351 E. Sayılı dosyasında takibin durdurulması ve malların satışının yasaklanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı Vekili 18.11.2020 UYAP tarihli cevap dilekçesinde;
Davacı tarafın dava dilekçesinde yer alan açıklamaları gerçeğe uygun olmadığı gibi dava
konusu talepleri de haksız ve dayanaksız olduğunu; Müvekkili şirketin davacı takip alacaklısına borcu
bulunmadığını, Müvekkili şirketin ortağı olan Kamu Araştırmaları Vakfı, 07.09.2018 başlangıç tarihli
kira sözleşmesinde, kiralananın “Kafe Restaurant ve Gıda İşletmeciliği” için kullanılacağını ve
kiralanan yerin de bu amaçla kullanılmak üzere kiralandığını bildiğini,
ancak kira sözleşmesine konu taşınmazın projesi, tahsis belgesi ve üst hakkı tesisine ilişkin vakıf ile
idare arasında imzalanmış olan sözleşmede taşınmazın kullanımının Sosyal ve Kültürel Tesis ve
kütüphane olarak belirtildiği (sınırlandığı)ve bu sebeple de “Kafe Restaurant ve Gıda İşletmeciliği”
amacıyla kullanılmasının mümkün olmadığı ve ayrıca binada yapı kullanma izin belgesinin alınmasına
engel hususlar bulunması nedenleriyle tüm yapı için yapı kullanma izin belgesinin de alınamadığı,
müvekkil şirket ortağı vakfa ait iktisadi işletme olan davacı (kiralayan) tarafça da bilindiği halde, davacı
tarafın müvekkili şirket ile iyi niyet ilkeleri ile bağdaşmayacak şekilde kira sözleşmesi imzalamıştır.
Sözleşmenin imzalanmasından sonra yukarıdaki hususların müvekkili şirket tarafından anlaşıldığında
davacı taraf müvekkili şirkete bina kullanma izni ve işyeri açma ruhsatı sorunlarını çözeceğini
bildirdiğini ve fakat bu sorunları bu güne kadar çözmediğini ve müvekkili şirket aleyhine iş bu dava
konusu haksız ve dayanaksız alacak talepli iflas takibi başlattığını,
Davacı tarafın, sözleşmedeki kullanım amacına uygun olmadığını bildiği taşınmazı müvekkiline
kiralaması iyi niyet ilkelerine uygun olmadığı gibi, daha sonra da kira sözleşmesindeki kullanım
amacına uygun olmayan ve sonrasında da uygun hale getirilmemiş olan taşınmaza ilişkin kira talebinde
bulunulması da açıkça hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğunu,
Davacı kiraya veren, kiralananı kira sözleşmesine uygun şekilde (sözleşmede belirtilen amaçla
kullanıma uygun şekilde) kiralayana teslim etmediği için, kiralananı kiralayana teslim etmiş
sayılmayacağından, diğer bir değişle kira sözleşmesi gereğince kendi üstüne düşen edimi ifa
etmediğinden (kiralananın teslimi) müvekkil şirketten kira bedeli talep etme hakkı da bulunmadığını, Kira sözleşmesinin “Şartlar” başlığı altında yer alan 3. maddesi “Kira bedeli her ay, kiraya veren
tarafından düzenlenecek fatura sonrasında Kamu Araştırmaları Vakfı İktisadi İşletmesi hesabına
yatırılacaktır” şeklinde olduğunu kira bedeli için aylık olarak düzenlenmiş bir faturanın da
bulunmadığını,
Sözleşmenin kurulduğu anda iyi niyetli olmayan takip alacaklısının ruhsat alınmasına uygun olmayan
yeri müvekkili şirkete “Kafe Restaurant ve Gıda İşletmeciliği” yapılabileceğini söyleyerek kiralaması
sebebiyle müvekkili şirketin uğradığı zararları da takip alacaklısından talep ve dava hakkı
bulunduğundan, kabul anlamına gelmemekle birlikte takip alacaklısının takip konusu ettiği alacaklarına
karşı tazminat alacakları için takas ve mahsup haklarını da kullandıklarını,
25.12.2018 gün ve 2018/1 sayılı ortaklar kurulu kararında müvekkili şirketin faaliyete geçmesi için
K.A.V. (Kamu Araştırmaları Vakfı) tarafından yapıldığı iddia edilen harcamalara ilişkin olarak K.A.V.
tarafından sunulmuş olan belge, makbuz, fatura, gider pusulası v.b. belgeler gerçeği yansıtmadığını
sermaye artırımısırasında KAV’ın gerekli sermayeyi şirkete ödememesi sebebiyle müvekkili şirketin KAV’dan ve KAV’ın iktisadi teşebbüsü olan davacı şirketten alacaklı konumda olduğunu, bu durumun
müvekkili şirket ve KAV kayıtlarından anlaşılacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte takip
alacaklısının takip konusu ettiği alacaklarına karşı şirketin takip alacaklısından olan alacaklarına karşı
da takas ve mahsup haklarını kullandıklarını,
Ödeme emrinde yer verilen asıl alacağın hangi aylara ilişkin olduğu açık bir şekilde ve talep edilen takip
öncesi işlemiş faizin vade tarihi ve faiz türü ve oranı da belirtilmediğini, Dava konusu iflas takibine
herhangi bir yasal dayanak ta bulunmadığını,
Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa
yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan iflas yolu ile takipte ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine itirazın kaldırılması ve iflas kararı kesinleşmesi nedeniyle İİK’nın 155 ve devamı maddeleri uyarınca davalı şirketin iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine … 30. İcra müdürlüğünün 2020/485 esas sayılı dosyasında 12/12/2019 tarih ve 101904 sıra numaralı 169.920,00 TL faturaya istinaden iflas yoluyla takip başlatıldığı, borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Takibe konu faturada 07/09/2018 tarihli sözleşmeye istinaden 1 yıllık kira bedeli açıklamasının bulunduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında Çiğdem mahallesi 1552. Sokak 1 nolu bina 7 nolu giriş zemin işyerine ilişkin 07/09/2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin düzenlendiği kiralanan şeyin kafe, restaurant ve gıda işletmeciliği için kullanılacağı bir senelik kira karşılığının 169.920,00 TL (KDV dahil) olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davacı tarafından kira sözleşmesiyle davalıya kiralanan taşınmaz nedeniyle davacının takip konusu miktar kadar kira alacağının bulunup bulunmadığı, varsa takip tarihi itibariyle kira alacağı, davalının iflas ödeme emrine yaptığı itirazda haklı olup olmadığı, kiralananın kira amacına uygun olup olmadığı, davalının davacıdan takas mahsuba konu alacağının bulunup bulunmadığı konusundan kaynaklanmaktadır.
… Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın yazı cevabına göre davalı şirket tarafından 07/11/2018 tarihinde restaurant faaliyet konusu ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı başvurusunda bulunulduğu bağımsız bölümün (ikram, kokteyl, kitap sergi salonu, kütüphane, akademik araştırma ve çalışma alanı) olduğu anlaşıldığından ruhsat talebinin uygun görülmediği ve işyeri açma ve çalışma ruhsatının düzenlenmediği anlaşılmıştır. Davacı tanıklarından Canan Can’ın beyanına göre davalı şirketin 2018 yılı Eylül ayından 2020 sonuna kadar işyerinde kafe işletmeciliğinin yapıldığı tanık Onur Altınküplü’nün beyanına göre 2018 yılı Eylül ayında kafenin açıldığı 2020 yılı Mart ayına kadar faaliyetin devam ettiği davalı tanığın Ömer Efe’nin beyanına göre kafenin demo açılışının yapıldığı fakat ruhsat olmadığı için açılmadığı tanık İlkay Kutlu’nun beyanına göre görev yaptığı 2018 yılı Ekim ayından 2018 yılı Temmuz ayına kadar kafenin faal olarak çalıştığı tanık Mücahit Altınok’un beyanına göre işyenin 7-8 ay gibi bir süre ruhsatsız bir şekilde işletildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar kiralanan işyerinin kiralama amacına uygun olarak ruhsatı alınamamış ise de bir süre fiilen işyerinin davalı tarafından kafe olarak kullanıldığını bu nedenle fiilen kullanılan dönem için davacının kira bedeline hak kazandığı kanaatine varılmıştır.
Davacı tanıkları davacı tanıkların beyanından işyerinin kafe olarak 2018 yılı Eylül ayında kafe olarak açıldığı 2020 yılı Mart ayına kadar kafenin işletildiği anlaşılmış olmakla kira sözleşmesine göre kira başlangıcından itibaren davacının bir yıllık kira bedeline hak kazandığı kabul edilmiştir.
Takip ve davaya konu kira bedeline ilişkin faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu bilirkişi raporunda tespit edilmiştir. Davalı tarafından sermaye artırımı sırasında davacının gerekli sermayeyi şirkete ödememesi sebebiyle davacıdan alacaklı olduğu savunulmuş ise de 03/01/2019 tarih 97/37 sayılı ticaret sicil gazetesinde yayınlanan genel kurul kararına göre önceki sermayeyi teşkil eden 200.000,00 TL’nin tamamının ödendiği artırılan 2.300.000,00 TL’nin ortakların şirkette duran alacaklarından karşılandığı anlaşılmakla sermaye taahhüdünden dolayı davacının davalıya borcunun bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Sonuç olarak davacının 07/09/2018 tarihli kira sözleşmesinden dolayı bir yıllık kira alacağının bulunduğu alacak miktarının 169.920,00 TL olduğu anlaşılmakla 18/05/2022 tarihli duruşmada davalı tarafından … 30. İcra Müdürlüğü’nün 2020/6369 esas sayılı dosyasında ödeme emrine yapılan itirazın 169.920,00 TL asıl alacak miktarı üzerinden kısmen kaldırılmasına, İİK. 166 maddesi gereğince iflas ilamlarının yapılmasına ve depo emrinin tebliğine karar verilmiştir.
Depo emrinin davalı şirkete 28/09/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen depo bedelinin ödendiği konusunda herhangi bir belge sunulmadığından ve mahkememize depo edilmediğinden davalı şirkten iflasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 425178 Sicil Numarasında kayıtlı … Kafe Restaurant Gıda İşletmeleri Limited Şirketi’nin İFLASINA,
2-İflasın 12/10/2022 tarih saat 11:52 itibariyle açılmasına,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL’ nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 22.096,36 TL (54,40 TL başvurma harcı, 7,80 TL vekalet harcı, bilirkişi ücreti, posta gideri, iflas avansı olmak üzere 22.034,16 TL ) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra İADESİNE,
Dair, davacı vekillinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 10 gün içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/10/2022

Başkan…
e-imzalıdır
Katip…
e-imzalıdır