Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/472 E. 2022/639 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/472 Esas – 2022/639

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/472 Esas
KARAR NO : 2022/639

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI ….
DAVALI :….
DAVA TARİHİ : 29/09/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari satım ilişki bulunduğunu, davalı şirketin satışa çıkardığı hurda malzemelerini satın aldığın… Bankası nezdinde bulunan TR…. Iban numaralı hesabına hurda bedeli olarak değişik tarihlerde toplam 353.391,00 TL gönderdiğini, davalı şirketçe her defasında hurdanın müvekkili şirkete verileceğinin söylendiği ancak teslim edilmediğini, bunun üzerine hurda bedelinin iadesinin istendiğini, ancak iadenin sağlanmadığını, tahsili için … 17. İcra Müdürlüğü’nün 2020/5631 esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, anılan takibin itirazla durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, istemin zamanaşıımna uğradığını, teslimatların ara ara yapıldığını, teslim tutanağı ve kantar fişlerinin bu durumun göstergesi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
KANITLAR:… 17. İcra Dairesi’nin 2020/5631 Esas sayılı dosyası getirtilmiş, takip alacaklısının davacı, borçlusunun davalı olduğu, takibin ilamsız icra takibi niteliği taşıdığı, ödeme dekontlarına dayandığı, asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere 381.549,29 TL üzerinden takibin başlatıldığı, davalının itirazı ile durduğu ve işbu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf, ‘hurda bedeli’ açıklamasıyla çeşitli tarihli ve tutarlı davalı adına düzenlenmiş ödeme belgeleri sunmuştur.
Davalı taraf kantar fişleri, 31/12/2019 tarihli ‘mal ve malzeme teslim tutanağı’ ile tarihsiz, teslim eden ve teslim alan kişilerin imzalarını içerir ‘tutanak’ başlıklı belge ibraz etmiştir.
SGK … İl Müdürlüğünden ticari ilişki dönemini kapsar davacı çalışanlarının listesi getirtilmiştir.
Davacı tarafın suç duyurusu üzerine düzenlenen … Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/89356 Karar sayılı takipsiz dosyası celbedilmiştir.
Nitelikli hesap uzmanı ile mali müşavir bilirkişi kurulundan rapor alınmış, anılan rapora; taraf defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutuldukları, davacı ödemelerinin tamamının taraf kayıtlarında yer aldığı, davalının teslime ilişkin faturaların kayıtlarda bulunmadığı, teslim tutanağında ise davacı kaşesi ve imzasının yer aldığı hususları görüş olarak açıklanmıştır.
Davacı, davalı tarafın sunduğu teslim belgesindeki kaşe ve imzayı kabul etmemiş, davalı ise belge aslını sunamamıştır.
GEREKÇE: Dava, malın teslim edilmediği iddiasına dayalı olarak ödendiği ileri sürülen satım bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta davacının hurda alıcısı, davalının satıcısı olduğu, davacının çeşitli tarihlerde ve tutarlarda davalı hesabına açıklama da yaparak hurda emtia bedeli gönderdiği, ancak emtianın teslim edilmediğini ileri sürdüğü, istirdadı bakımından icra takibi başlattığı, takibin itirazla durduğu, işbu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, davalının satılanları teslim ettiğini savunduğu, buna dair belgeler sunduğu, davacının belgeleri kabul etmediği, kaşe ve imzayı inkar ettiği, diğer belgelerde imzası olanların da çalışanları bulunmadığını bildirdiği, davalı yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduğu, belge aslı sunulmadığından takipsizlik kararı verildiği yönleri uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasındaki çekişme, davacının bedelini ödediği halde, davalının satılanı teslim edip etmediği, davacının bir alacağının olup olmadığı ve varsa miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar tacir olup, uyuşmazlık ticari satım ilişkisinden kaynaklandığından mahkememiz görevli kabul edilmiş, bu yöndeki itiraz dikkate alınmamıştır. Ayrıca, davacının ödeme yaptığı tarihler ile icra takip tarihi esas alındığında, satım sözleşmesinden kaynaklı işbu davada zamanaşımı süresi dolmadığından davalının zamanaşımı def’ine de itibar edilmemiş, işin esası incelenmiştir.
Satım sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcu yükümlendiği akittir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdür. Satım sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, icap ve kabul iradelerinin birleşmesi yeterlidir. Yazılı yapılması, geçerlilik bakımından önemli değildir. Kural olarak, satıcı satılanın teslim edildiğini, alıcı ise bedelin ödendiğini ispatla yükümlüdür.
Dava konusu olayda hurda alım-satımı yönünde satım sözleşmesinin bulunduğu tarafların kabulündedir. Davacı, bedelin ödenmesine rağmen satılanların teslim edilmediğini ileri sürmüştür. Davalı, satılanı teslim ettiğini savunmuş, teslim tutanakları sunmuştur. Davacı, savunmada geçen tutanakların içeriğindeki imzaların temsilcisine ve çalışanlarına ait olmadığını bildirmiş, davalı yetkilileri hakkında sahtecilik iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştur. Davacının ödemeleri, taraf defter ve kayıtlarında mevcuttur. Bu yönüyle çekişme yoktur. Davalı defter ve kayıtlarında teslime ilişkin irsaliyeli fatura v.s bir bilgiye rastlanılmamıştır. İmzası inkar edilen dayandığı belgenin aslını da sunamamıştır. Fotokopi belge üzerinde imza incelemesi yapılması mümkün değildir. SGK bilgilerinden, teslim belgesindeki imzası bulunan kişilerin davacı çalışanı olmadığı belirlenmiştir. O halde, davalı teslim savunmasını kanıtlamakla yükümlüdür. Ancak, teslime dair bir kanıt sunamamıştır. Ayrıca ve açıkça yemine dayanmadığından bu hakkı da hatırlatılmamıştır.
Bu durum karşısında, davacının, davasının sabit olduğu, satım bedelini ödemesine rağmen davalının teslim olgusunu kanıtlayamadığı, davacı alacağının 353.396,00 TL tutarında bulunduğu, davalının takipten önce usulüne uygun şekilde temerrüte düşürüldüğünün ispatlanmadığı, işlemiş faiz alacağının yerinde olmadığı, asıl alacağın belli ve bilinebilir bulunduğu, başka bir anlatımla likit olduğu, inkar tazminatı koşullarının da oluştuğu sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulüne, davalının … 17. İcra Dairesi’nin 2020/5631 takip sayılı dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 353.396,00 asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans oranı üzerinden temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’ sine isabet eden 70.679,20 TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 24.140,48 TL harçtan peşin alınan 4.608,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 19.532,3‬0 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 4.608,18 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 52.475,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 4.110,4‬0 TL (7,80 TL vekalet harcı, 54,40 TL başvurma harı, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, 48,20 TL posta gideri olmak üzere) yargılama giderinden ( kabul ve red oranına göre) 3.807,10 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.222,60 TL’nin davalıdan, 97,4‬0 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır