Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/461 E. 2021/389 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/461 Esas
KARAR NO : 2021/389

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/08/2008
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/08/2021

DAVA:Davacı … adına vasisi … tarafından yargılamanın iadesi talebi ile sunulan dilekçede özetle, mahkememizin …. Karar sayılı dosyasında, 27/04/2011 tarihinde verilen ve kendisi tarafından açılan alacak davasında,
Sahte olduğu anlaşılan ibra sözleşmesine geçerli sayılarak haklarında verilen kararın, vekillerince süresi içerisinde temyiz edilmediği için kesinleştiğini,
İbra sözleşmesinin hileye dayalı olarak davacının ilaç kullanıyor olması ve şizofren olmasından kaynaklanarak imzalattırıldığını, böylece kararın dayanağının ortadan kalktığını belirterek yargılamanın iadesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK 375.maddede ön görülen yargılamanın iadesi koşullarının mevcut olmadığını, önceki davanın esasında da davacının haksız olduğunu belirterek, yargılamanın iadesi istemine ilişkin davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, HMK 374 ve devamı maddelerine göre açılan yargılamanın iadesi talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 374. Maddesine göre yargılamanın iadesi kesin olarak verilen veya veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir.
Davacı tarafça yargılamanın iadesi talep edilen karar mahkememizce 27/04/2011 tarihinde verilen … karar sayılı karar olup, söz konusu kararın süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmediği yönünde Yargıtay 15. Hukuk Dairesince 23/09/2011 tarihinde verilen karar ile kesinleşmiştir.
Yargılamanın iadesi sebepleri HMK ‘nın 375. Maddesinde sayılmış olup davacının dayandığı (h) bendine göre, lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması gerekir.
Söz konusu dava dosyasının incelenmesinden, davacı yana 08/07/2010 tarihli duruşmada, ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması için 200,00 TL ücret takdir edildiği, ücreti yatırmak için 10 gün kesin mehil verildiği, 02/11/2010 tarihli duruşmada yeniden bu konuda 10 gün süre verildiği, davacı vekilince 27/01/2011 tarihli duruşmada, müvekkili ile irtibat kuramadığı için ek bilirkişi ücretinin yatırılamadığının bildirildiği, 27/04/2011 tarihinde verilen ret kararının gerekçesinde, bilirkişi ücreti yatırılmadığı için dosya kapsamına göre, ibranamede dikkate alınarak karar verildiğinin bildirildiği,
Hükme dayanak alınan ve imzası davacı tarafça kabul edilen ibraname 28/09/2007 tarihli olup, davalı tarafın hileli bir davranış ile düzenlendiği kanıtlanamadığı gibi, davacının vesayet altına alınmasını gerektirir sağlık kurulu raporunun ise 20/09/2019 tarihinde yapılan başvuru sonrasında, 09/10/2019 tarihinde düzenlendiği, ibranamenin düzenlendiği, tarih itibari ile sağlık sorunu bulunduğu kanıtlanamamakla, mevcut davada yargılamanın iadesi koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- Yargılamanın iadesi isteminin reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan başvurma harcı alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,

Dair, tarafların yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır