Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/447 E. 2021/325 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/447 Esas
KARAR NO : 2021/325

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın dava dışı … yatırımdan alacaklı olduğunu, davalı şirketin ise … Yatırım Holding A.Ş.’nin kurucu ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, müvekkili banka ile dava dışı … … Yatırım İnşaat ve işletme a.ş. Arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine dayanılarak kredi tahsis edilip kullandırıldığını, … yatırımın tek hissedarı olduğu, … …’in asıl borçlu olduğu kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borçlarının geri ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek Bakırköy …. Noterliğinin 04/11/2019 tarih ….yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek alacağın muaccel hale getirildiğini, şirketin hissedarlarının yasaya aykırı şekilde şirket öz kaynaklarını kendi hesaplarına aktararak şirkete borçlandıklarını, 2010 yılında … Yatırım hissedarı … inşaat sanayi a.ş. ‘ye 7.159.521,99 TL temettü avansı çekilmesi olanağının sağlandığı, bu tutarın dava tarihi itibariyle iade edildiğini ancak iade süresine kadar paranın kullanıldığını ve müvekkili bankanın zararına olacak şekilde hareket edildiğini, şirket hissedarlarına hukuka aykırı olarak yapılan temettü avansı olarak nitelendirilen ödemeler sonucu müvekkili bankanın uğradığı zararların tazmini için ihtarnameler gönderildiğini, davalının hissedarı olduğu şirketten aldığı tutarı ödemediğini, davalı şirketin hakim ortağı ve yöneticisi olduğu şirkete ticaret hukuku mevzuatına aykırı olarak şirket alacaklarını zarara uğratacak nitelikte hukuka aykırı işlemler yapıldığını, şirket hissedarlarının temettü avansı olarak nitelendirilip şirketten kendi hesaplarına para aktarım işlemlerinin TTK nın 553 ve 358. Maddelerine açıkça aykırı olduğunu, … inşaatın … Yatırım Holding A.Ş. nin hakim ortağı ve yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle hukuka aykırı işlemlerden sorumlu olduğunu, TBK’nun 49, TTK’nın 553 ve 358, 252. Maddeleri gereğince davalının zarardan sorumlu olduğunu, … müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında iflas takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirtmiş ve itirazın iptaline ve davalının iflasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında doğrudan hiç bir hukuki ilişki bulunmadığını, … … .. A.Ş. İle davacı arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine istinaden kredilerin verildiğini, … Yatırım’ın ise anılan sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatıyla imzalayarak sorumluluk altına girdiğini, … inşaat’ın … yatırımın %36,16 oranında paya sahip olduğunu, müvekkilinin hiç bir zaman hakim pay sahibi olmadığını, müvekkilinin 28/12/2009 tarihinde … yatırımdan 7.149.700,00 TL tutarında borç aldığını ve alınan borcun 14/08/2018 – 12/10/2018 ve 17/05/2019 tarihlerinde 21.330.585,20 TL olarak faizi ile birlikte … yatırıma geri ödendiğini, müvekkilinin 30/09/2020 tarihi itibariyle … yatırımdan alacaklı olduğunu, müvekkili … inşaat’ın TTK 553 ve 202 maddesi kapsamında pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, borç alma işleminin yapıldığı 28/12/2009 tarihi itibariyle müvekkilinin … yatırımın yönetim kurulu üyesi olmadığını, müvekkilinin … yatırımın hakim ortağı olmadığını, … yatırım tarafından pay sahiplerine borç verilmesi işleminin yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna neden olmayacağını, dava dilekçesinde 09/08/2012 tarihli tebliğe atıf yapıldığı, 2010 yılında henüz var olmayan bir tebliğe hareket edilmesinin nasıl mümkün olunacağının anlaşılamadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, yönetim kurulu üyeleri aleyhine sorumluluk davası açma şartlarının oluşmadığını, davacının zararının dolayısıyla zarar olduğunu, TTK 556 maddesindeki şartların gerçekleşmediğini, davacının dava açma hakkını kötüye kullandığını belirtmiş ve aktif husumet , pasif husumet yokluğu, zamanaşımını ve esas yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Davanın itirazın kaldırılması ve iflası talebine ilişkindir.
Davacı banka tarafından … müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalı şirket aleyhine toplam 13.062.200,00 TL alacağın tahsili için ilamsız takibin başlatıldığı, ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, 03/02/2020 tarihli dilekçe ile davacının İİK 43 maddesi gereğince takip yolunu değiştirerek iflas yoluyla takipte ödeme emrinin çıkarılmasının talep edildiği, borçlu şirkete çıkarılan iflas yoluyla takipte ödeme emrine karşı 10/02/2020 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, alacaklı bankanın talebi ile tekrar borçluya iflas ödeme emrinin çıkarıldığı, söz konusu ödeme emrine borçlu tarafından 24/02/2020 tarihli dilekçe ile itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu ve itirazın kaldırılması ve iflas talebine ilişkin iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların dilekçe ve beyanlarından davacı banka tarafından dava dışı … … Yatırım .. A.Ş.’ye 19/01/2011 tarihinden itibaren kullandırılan kredilere kefil olan … Yatırım Holding A.Ş. ‘nin ortağı olan davalı şirkete 2009 yılında yapılan 7.159.521,99 TL’lik ödeme ve bunun davalı tarafından … Yatırım Holding e iade edildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalıya yapılan 2009 yılındaki ödemenin temettü avansı ödemesi mi borç verme işlemi mi olduğu, davalı tarafından alınan paranın faiziyle geri ödenip ödenmediği, davalı tarafından … Yatırım Holding’den para alınması nedeniyle davacının kredi borcunu tahsil edememesi nedeniyle zararının bulunup bulunmadığı, bu zarardan davalı şirketin kurucu ortak, hakim ortak, yönetim kurulu üyesi olarak TTK ‘nın 553, 202 ve BK 49 maddeleri gereğince sorumlu olup olmadığı, davacı tarafından talep edilen zararın doğrudan zarar mı, dolaylı zarar mı olduğu, dolaylı zarar olması halinde TTK 556. Maddesi gereğince davacının dava açma şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı, davacının aktif husumetinin bulunup bulunmadığı, tazimat talebinin zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, davalının işlemin yapıldığı tarihte dava dışı … Yatırım Holding’in yönetim kurulu üyesi olup olmadığı, takibin kötü niyetli yapılıp yapılmadığı, ödeme emirlerine karşı yapılan şikayetlere ilişkin icra mahkemesi kararlarının bekletici mesele yapılmasının gerekip gerekmediği konusundan kaynaklanmaktadır.
Davacı tarafından dava dışı … … Yatırım Holding A.Ş. Ye kullandırılan kredilere kefil olan … yatırım holding A.Ş.’ den alacağın tahsil edilememesi nedeniyle … Yatırıma davalının borçlu olduğu ve borcun ödenmemesinin davacıyı zarara uğrattığı ve bu zarardan TTK 553 – 358 – 202 ve TBK 49. Maddeleri gereğince davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı aleyhine önce ilamsız takip daha sonra iflas takibi başlatılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 202/1 maddesinde ; ” – (1) a) Hâkim şirket, hâkimiyetini bağlı şirketi kayba uğratacak şekilde kullanamaz. Özellikle bağlı şirketi, iş, varlık, fon, personel, alacak ve borç devri gibi hukuki işlemler yapmaya; kârını azaltmaya ya da aktarmaya; malvarlığını ayni veya kişisel nitelikte haklarla sınırlandırmaya; kefalet, garanti ve aval vermek gibi sorumluluklar yüklenmeye; ödemelerde bulunmaya; haklı bir sebep olmaksızın tesislerini yenilememek, yatırımlarını kısıtlamak, durdurmak gibi verimliliğini ya da faaliyetini olumsuz etkileyen kararlar veya önlemler almaya yahut gelişmesini sağlayacak önlemleri almaktan kaçınmaya yöneltemez; meğerki, kayıp, o faaliyet yılı içinde fiilen denkleştirilsin veya kaybın nasıl ve ne zaman denkleştirileceği belirtilmek suretiyle en geç o faaliyet yılı sonuna kadar, bağlı şirkete denk değerde bir istem hakkı tanınsın.
b) Denkleştirme, faaliyet yılı içinde fiilen yerine getirilmez veya süresi içinde denk bir istem hakkı tanınmazsa, bağlı şirketin her pay sahibi, hâkim şirketten ve onun, kayba sebep olan, yönetim kurulu üyelerinden, şirketin zararını tazmin etmelerini isteyebilir. Hâkim istem üzerine veya resen somut olayda hakkaniyete uygun düşecekse, tazminat yerine bu maddenin ikinci fıkrası hükümlerine göre, davacı pay sahiplerinin paylarının hâkim şirket tarafından satın alınmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir başka bir çözüme karar verebilir.
c) Alacaklılar da, (b) bendi uyarınca, şirket iflas etmemiş olsa bile, şirketin zararının şirkete ödenmesini isteyebilirler.
d) Kayba sebebiyet veren işlemin, aynı veya benzer koşullar altında, şirket menfaatlerini dürüstlük kuralına uygun olarak gözeten ve tedbirli bir yöneticinin özeniyle hareket eden, bağımsız bir şirketin yönetim kurulu üyeleri tarafından da yapılabileceği veya yapılmasından kaçınılabileceğinin ispatı hâlinde tazminata hükmedilemez.
e) Pay sahiplerinin ve alacaklıların açacağı davaya, kıyas yoluyla 553, 555 ilâ 557, 560 ve 561 inci maddeler uygulanır. Hâkim teşebbüsün merkezinin yurt dışında bulunması hâlinde tazminat davası bağlı şirketin merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde açılır ” , 553/1 maddesinde; ” (1) Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, (…) (2) hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. (1)(2) ” hükmü düzenlenmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda toplanan delillerden davacı tarafından kullandırılan kredinin müteselsil kefil olan şirketten alacağın tahsil edilemediği gerekçesiyle söz konusu şirketin ortağı ve yöneticisi olan davalı şirket tarafından zarara uğratıldığı gerekçesiyle, zararın tazmini için önce ilamsız akabinde takip yolu değiştirilerek iflas takibinin başlatıldığı, iflas ödeme emrine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine iş bu davanın açıldığı, davacının iddiası dikkate alındığında varsa davacı bankanın zararının dolaylı zarar niteliğinde olduğu, alacaklıların gerek doğrudan gerekse TTK 202 maddesi atfıyla TTK 553 maddesi gereğince yöneticiler aleyhine açılacak sorumluluk davalarında tazminatın kendilerine ödenmesinin talep edebilmeleri için zararın doğrudan zarar niteliğinde olması gerektiği, alacaklının dolaylı zararında TTK 556 maddesine göre yönetici veya ortak aleyhine açılacak sorumluluk davasında veya takipte zararın kendisine değil şirkete ödenmesinin talep edilmesi gerektiği aksi takdirde davacı alacaklının aktif husumetinin bulunmayacağı, davacı banka tarafından önce ilamsız takipte daha sonra iflas talebiyle zararın borçlu şirket … Yatırım Holding A.Ş. ne ödenmesinin talep edilmediği, bu şekilde zararın şirkete ödenmesinin talep edilmemesi nedeniyle takip yönünden davacının aktif husumetinin bulunmadığı ve takibin usulüne uygun olarak başlatılmadığı kanaatine varılmakla davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
7-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle DAVACIDAN 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır