Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/44 E. 2022/323 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/44 Esas
KARAR NO : 2022/323

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2020
KARAR TARİHİ : 11/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 20.01.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının turizm sektöründe otel işletmeciliği yaptığını, müvekkilinin davalıdan olan ve icra dosyasına katılı bulunan cari hesap ekstresine dayalı olan alacağına istinaden alacağının ödenmesi için davalıya önce şifahi talapte bulunduğunu, davalının şifahi talebe cevap vermemesi üzere bu defa ihtara da her hangi bir itirazda bulunmayan davalı aleyhine ilamsız icra takibine başlandığını, davalının icra takibine karşı yaptığı itirazla takibin durdurulduğunu, 6102 Sayılı Yasanın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk müracaatında bulunulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamayırıca Yüksek Mahkemeye müracaat zaruretinin hasıl olduğunu, Bu nedenlerle davalının icra takibine karşı yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 26.02.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle;Davacının 18.03.2017, 27.03.2017, 21.04.2017,30.05.2017 29.06.2017, 02.08.2017, 28.08.2017, 14.10.2017, 20.10.2017, 20.11.2017, 19.12.2017, 17.01.2018, 14.02.2018, 15.03.2018, 18.04..2018, 18.05.20148, 21.06.2018, 17.07.2018, 16.08.2018, 20.09.2018, 18.10.2019, 25.10.2018, 16.11.2018, 17.12.2018 ve 18.01.2019 tarihli ve imzalı hesap mutabakat mektuplârını müvekkiline teslim ettiğini, bu mutabakat mektupları ile 31.12.2018 tarihi ayrıca davacının YMM tarafından denetlenmesine ve defter tasdikinin yapılmasına rağmen, davacının böyle bir iddiada bulunmasının kendi ticari defter ve kayıtları ile çelişkili olduğunu, Davacı tarafından düzenlenerek, her hangi bir ihtirazi kayıt konmaksızın imzalanmış bulunan 18.03.2017, 27.03.2017, 21.04.2017, 30.05.2017 29.06.2017, 02.08.2017, 28.08.2017, 14.10.2017, 20.10.2017, 20.11.2017, 19.12.2017, 17.01.2018, 14.02.2018, 15.03.2018, 18.04..2018, 18.05.2018, 21.06.2018, 17.07.2018, 18.08.2018, 20.09.2018, 18.10.2019, 25.10.2018, 16.11.2018, 17.12.2018, 18.01.2019 tarihli ve ibra niteliği taşıyan belgelerden de anlaşılacağı üzere taraflar arasında her hangi bir borç-alacak bakiyesinin bulunmadığını, Davacının, müvekkili davalıya göndermiş olduğu bütün ödeme görünen meblağların, davacı şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan TAŞ’ın şahsi bilgisi ve şifahi onayı ile belgesiz olarak davacı şirketiri ve davacı grubun diğer şirketlerinin işleri için harcandığını, aradan 5 yıl geçmesine rağmen gerçekte var olsaydı ciddi miktardaki bir alacağın açık hesapta bırakılmasının ve talep edilmemesinin hayatın olağan akışına ve sermaye şirketlerinin muhasebe yapısının işteyişine aykırı olduğunu, Bu nedenlerle, zamanaşımı itirazlarının kabulüne, itirazın iptaline, icra takibinde haksız olan alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap ekstresinden kaynaklı olarak davacının Antalya 5. İcra Müdürlüğünün 2019/8917 Esas sayılı dosyası ile 1.700.000,00 TL asıl alacak ve 2.724,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.702.724,66 TL miktar üzerinden davalı aleyhine başlattığı genel haciz yolu ile takibe davalının 19/08/2019 tarihindeki itirazının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
Dosyaya taraflarca ticari defter ve kayıtları ibraz olunmakla mahkememizce re’sen seçilen mali müşavir bilirkişi 09/11/2021 tarihli raporunda; tarafların birbirini teyit eden defter kayıtlarına göre davacının 09/08/2019 icra takip tarihi itibariyle 1.700.000,00 TL asıl alacak talep edebileceği, her ne kadar asıl alacağa 4.604,16 TL’lik faiz talep edilebilecekse de taleple bağlılık gereği 2.724,66 TL faiz olmak üzere toplam 1.702.224,66 TL talep edilebileceği belirtilmiştir.
Dosyaya ibraz olunan ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı itibariyle; her iki taraf ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nın 64.maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi kapsamında delil niteliğinde olduğu görülmüş olup, taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesaplarda icra takibine konu edilen 1.700.000,00 TL’nin davacı tarafça davalıya verildiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı ile davalı ticari defter ve kayıtlarından, aralarındaki ticari ilişki nedeniyle cari hesapta 2016 yılında1.818.000,00 TL’nin davacının alacağına kaydedildiği, 2015 yılından devreden 118.000,00 TL davacının davalıya borcu bulunduğu, bu tutarın asıl alacaktan tenilatı neticesinde davacının davalıdan 1.700.000,00 TL tutar ile avans alacağının kayıtlı olduğu, bu tutarın alınan sipariş avansları hesabına virman yapıldığı ve davalı defterlerinde halen 31/12/2019 tarihi itibariyle davacı alacağı olarak kayıtlı göründüğü, buna karşılık ise davalı defterlerinde davalının davacıya kestiği ancak davacı tarafından iade edilen 08/08/2019 tarihli 031105 no’lu 1.700.000,00 TL’lki faturanın kaydına rastlanmadığı, ayrıca her ne kadar davalı tarafça 2017 ile 2019 yıllarını kapsar şekilde 25 adet mutakabat mektubunun davacı tarafından davalıya teslim olunduğu ve işbu mutakabat mektupları neticesinde davalının cari hesaplarında borç bakiyesinin bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, mutabakat mektuplarını imzalayanların davacı şirket yetkilisi olmadığı gibi, mutabakat mektuplarının aksine 31/12/2019 tarihi itibariyle borç kaydının davalı defterlerinde yer aldığı, alınan ödemenin davacı şirket yetkilisinin talimatları doğrultusunda harcandığı iddiasının davalı tarafından ispat edilemediği, davalı defterlerinde davalı tarafça sunulan bir mutakabat mektubu da olmadığı, davalının davacıya kestiği 1.700.000,00 TL tutarındaki faturanın davalı defterlerinde yer almadığı gibi davacının ticari kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 1.700.000,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne ve takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet veren davalı aleyhine İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatına karar verilerek, aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, Ankara 17. İcra müdürlüğünün 2019/11790 esas sayılı dosyasında davalı tarafından ödeme emrine yapılan itirazın iptali ile, takibin aynen DEVAMINA,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 si olan 340.544,93 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gerekli 116.313,12 TL harçtan peşin alınan 20.564,67 TL harcın mahsubu ile bakiye 95.748,45 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 92.395,36 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 299,7‬0 TL (ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri vs. olmak üzere) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan 20.564,67 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı YAZILMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/05/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır