Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/418 E. 2022/59 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/418 Esas
KARAR NO : 2022/59

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
4- … – …
5- … – … …

DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 2- ….
DAVALI : 3- … -…

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 31/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 27/03/2020 günü davalılardan …’ın, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile Konya-Ankara karayolunda Ankara istikametine seyir halinde iken…. isimli işletmenin yaklaşık 100 metre ilerisine geldiği esnada sağ tarafından yolun karşısına geçmek isteyen müvekkillerinin desteği (davacılardan …. ’in eşi diğer davacıların annesi) …. ’a çarpmak sureti ile olay yerinde ölümüne sebep olduğunu belirterek, muris…’ın eşi davacı müvekkili … için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 250,00.- TL maddi tazminatın, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesine, eşini kaybeden müvekkilinin yaşadığı bu büyük acının bir nebze giderilmesine katkı sunucu olmak üzere müvekkili … için 25.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan (“1” ve “2” no’lu davalılardan) müştereken ve müteselsilen alınarak bu müvekkiline ödenmesine, muris…’ın çocukları olan diğer müvekkillerinin yaşadıkları büyük acının bir nebze giderilmesine katkı sunmak üzere her birine 10.000,00’er TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı RKC … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana geldiği yolun 3 şerit gidiş 3 şerit dönüş ortada refüj bulunan ve şehirler arası bölünmüş bir yol olduğunu, şehirler arası yol olduğu için yol aydınlatma direği mevcut olmadığını ve hava akşam vakti olduğu için karanlık olduğunu, kazanın meydana geldiği yerin yakınında her hangi bir trafik tabelası veya trafik lambası da bulunmadığını, şehirler arası yol olduğu için kazanın meydanın geldiği noktanın etrafında herhangi bir dönüş meydanı ya da sapak da olmadığını, bununla birlikte kazanın meydana geldiği noktada yerleşim yeri de mevcut olmadığından yaya geçidi, alt-üst geçit ya da yaya tabelası da bulunmadığını, müteveffanın kaza günü tespit edilen kıyafeti, siyah ve koyu renkli elbiselerden oluşmakta üzerinde parlayıcı uyarıcı her hangi bir obje ya da kıyafet bulunmadığını, hiçbir aydınlatma olmayan karanlık şehirlerarası yolda müteveffanın görülmesinin imkansıza yakın denecek kadar zor olduğunu, dolayısıyla huzurda açılmış olan davada sürücünün kusursuz olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli olmayan mahkemede açıldığını, haksız fiile ilişkin davalarda görevli mahkemenin, genel yetkili mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, kaza tespit tutanağında, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkiline de bir kısım tali kusur izafe edilmişse de; müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, müteveffanın ise anılan kazaya asli ve tam kusuruyla sebebiyet verdiğini, müvekkilinin en son şeritte iken, müteveffa orta şeritte seyreden tırın önünden aniden yola fırladığı için, müvekkilin müteveffayı önceden görme ve tedbir alma şansı da olmadığını, gördüğü anda fren tedbirine başvurmuş, ancak mesafe çok yakın olduğu için duramadığını, açıklanan nedenlerle davanın görevli olmayan mahkemede açılmış olması nedeniyle usulden reddine, müvekkili ile davacılar arasında ticari bir ilişki bulunmadığından, aleyhlerine açılan davanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın usul ve esastan reddine, sayın Mahkeme aksi kanaatte ise; kusur incelemesi yapılmasına, kusursuz olduğumuzun tespiti ile davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin reddine, haksız yere taraflarına karşı dava açıldığından lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Karayolları fen heyetinden 3 kişilik kusur uzmanının katılımı ile oluşturulan bilirkişi heyetinin 07/12/2021 tarihli raporu ile; müteveffa yaya…’ın, meydana gelen olayda % 100 (yüzde yüz) oranında, tamamen kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın olayda kusursuz bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı sürücü …’ın taksirle ölüme neden olma suçu nedeniyle açılan Gölbaşı(Ankara) … .Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/208 E.sayılı dosyasında alınan 06/09/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu ile, müteveffa yaya…’ın meydana gelen olayda yüksek düzeyde etkinliğinin bulunduğu, sürücü …’ın meydana gelen olayda düşük düzeyde etkinliğinin bulunduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Gölbaşı(Ankara) ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/208 E.sayılı dosyasında alınan Ankara ATK Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 11/02/2021 tarihli rapor ile, davalı sürücü …’ın kusursuz, müteveffa yaya…’ın asli kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Gölbaşı(Ankara) …Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/208 E.sayılı dosyasında alınan İstanbul İTÜ’ne ait 27/01/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu ile, davalı sürücü …’ın kusursuz, müteveffa…’ın asli kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı tanığı … talimat mahkemesi aracılığıyla alınan beyanında; “Ben davalılardan …’ ı tanırım. Davalı … ile ben aynı firmaya bağlı olarak çalışıyoruz. Çalıştığımız firma ısıtma sistemleri üzerine iş yapmaktadır. Ben Alanya’ da görevliyim, davalı … ise Ankara’ da görevlidir. Dava konusu kazanın meydana geldiği tarihi tam olarak hatırlamıyorum, olaydan iki gün önce davalı … bana yardıma gelmişti, olay günü işimiz saat 14:00 gibi bitmişti, kendisi benim yanımdan ayrıldı, Ankara’ ya doğru yola çıkmıştı, patronuyla yaptığı görüşmede patronu kendisine ertesi gün sabah yola çıkmasını söylemiş, davalı … de yola erken çıkacak olursa kendisine bilgi vereceğini söylemiş. Sonrasında da davalı patronuna erken yola çıkacağı bilgisini vermiş. Akşam Ankara’ ya girişte bu kaza meydana gelmiş ancak detayları hakkında bilgi sahibi değilim. Eklemek istediğim başkaca bir husus yoktur,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Trafik kazası nedeniyle tazminat davasının hukuki dayanağı, trafik kazasının bir haksız fiil (BK md.49) sorumluluğu doğurmasıdır. 6098 sayılı Borçlar kanunun 49. md.si “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
6098 sayılı Borçlar kanunun 50. md.si “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
Hukuka aykırı fiil ile bir kimsenin özel hukuktan doğan ve herkese karşı ileri sürülebilen haklarına karşı yönelmiş saldırılar haksız fiil niteliğindedir. Bu haksız fiil ile oluşan zarar, tazminat talebinin temelinde uğranılan zarardır. Kişinin zararı maddi zarar ve manevi zarar şeklinde ortaya çıkabilir. Kusur ise, kişinin haksız fiil ile başkasına zarar vermesi halinde doğacak zarardan sorumlu olması için kusurlu olması şartı aranır. Zararın doğması kusur karinesine dayanıyorsa zarar görenin zararını ispatı yeterlidir. Ayrıca karşı tarafın kusurunu ispatına ihtiyaç yoktur. Neticeden zarar ile eylem arasında nedensellik bağı bulunması da şartır. Bir fiilin haksız fiil sayılması için aranan son şart kusurlu davranışla zarar arasında sebep-sonuç ilişkisi olmasıdır. İlliyet bağından söz edebilmek için hukuka aykırılık bağının da olması gerekir.
2918 Sayılı KTK’nun 85 /1 maddesinde; ” Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adıaltında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Aynı maddenin 5. fıkrasında ise; “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmü yer almaktadır.
Tüm bu açıklamalara göre eldeki dosyaya baktığımızda;
Dava konusu olayda, davacıların desteğinin yaya olarak yolun karşısına geçmek istediği sırada davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile çarpması neticesinde vefat ettiği, iş bu dosya kapsamında alınan kusur uzmanı bilirkişilere ait heyet raporu ile ceza dosyasında Ankara ATK Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nden alınan raporlar ile müteveffanın tamamen kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Bu suretle, davacıların desteğinin vefat etmesine neden olan trafik kazasında davalı sürücü ve işletenin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bu yönü ile kendisinden tazminat talep edilemeyeceği, sürücünün ve işletenin hukuki sorumluluğunu yüklenen davalı … şirketi yönünden de sürücünün kusursuz olması nedeni ile herhangi bir sorumluluğun doğmayacağı anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN;
a-Alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin olarak alınan 222,87 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 142,17 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
b-Davalı … ve …Kontrol…Ltd.Şti. kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 250,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, (AAÜT’nin 3/2 maddesi gereğince red sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek vekalet ücretine hükmedileceğinden)
3-MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN;
a-Alınması gereken 80,70 TL harcın, davacılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
b-Davalı … ve …Kontrol…Ltd.Şti. kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, (AAÜT’nin 3/2 maddesi gereğince red sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek vekalet ücretine hükmedileceğinden)
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/01/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸