Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/410 E. 2021/152 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
… MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/410 Esas
KARAR NO : 2021/152

ASIL DAVA
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2014
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/04/2021

BİRLEŞEN …. ESAS SAYILI DAVA DOSYASI

ESAS NO : 2014/415
KARAR NO : 2015/375
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 06/08/2014

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kuruma bağlı … … Motor ve Traktör Sanayi İşletmesi 17/05/2004 tarihinde özelleştirme kapsamında … Çelik Yapı İnş. San ve Tic A.Ş’ne satılmış olup, özelleştirme idaresi başkanlığı ile alıcı firma arasında 30/06/2004 tarihli sözleşme imzalandığını, ilgili sözleşmenin 6.maddesine göre işletmeye ait tüm hammadde, yarı mamul ve mamul stokları, sarf malzemeleri yedek parçalar ile üretimde kullanılan tüketim malzemelerinin … Holding tarafından fiili devir tarihi itibariyle belirlenecek bedel üzerinden alıcıya devredileceğinin kararlaştırıldığını, 01/07/2004 tarihinde alıcıya teslim ve devir edildiğini, sonrasında alıcı … A.Ş firmasına mal bedelinin ödenmesi için dönemin genel müdür yardımcısı davalı … ile … A.Ş arasında imzalanan sözleşme gereğince alacağın vadeye bağlandığını ve bu şekilde tahsil edildiğini, ancak Gelir İdaresi Başkanlığı Gelirler Başkontrolörü …. tarafından düzenlenen 23/07/2008 tarih ve GKR-2008-689/9 sayılı raporda, söz konusu satışa ilişkin beyannamenin 2004 yılı Temmuz dönemi için beyan edilmesi gerekirken bir yıl geç beyan edilmiş olması sebebi ile müvekkili kurum aleyhine resen tarhiyat yapıldığını, sonrasında müvekkili kurum ile Maliye Bakanlığı arasında düzenlenen Uzlaşma Tutanağı ile ilgili beyannamenin bir yıl geç verilmiş olmasından dolayı söz konusu cezanın 267.389,94 TL tutarı olduğu konusunda uzlaşmaya varıldığını ve ilgili bedelin 03/12/2008 tarihinde müvekkili kurum tarafından ödendiğini, söz konusu kurum zararının … Ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile … A.Ş’den talep edildiğini ancak davanın reddedildiğini ve nihayetinde Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2012/14468 esas ile ile de red kararının onanarak kesinleştiğini, davalılardan genel müdür …’nın görevinden 08/04/2005 tarihinde ayrıldığını ancak bu tarihe kadar faturanın tanzim edilmesi yönünde talimat verebileceği düşünüldüğünde, sorumluluğunun zararın 211.424,60 TL’si ile sınırlı olacağı ancak tüm süreç boyunca görev yapmış bulunan davalı …’nun zararın tamamından sorumlu olacağının değerlendirildiğini, davalı …’nun ayrıca Ankara …Asliye ceza mahkemesinde yargılandığını ve vade farkından dolayı kurum zararına sebebiyet vermesi nedenilye cezalandırıldığını, söz konusu dosyanın Yargıtay tarafından onandığını belirterek, davanın kabulu ile; resen tarh edilen KDV nedeni ile vergi dairesine ödenen 267.389,94 TL gecikme faizinin 55.965,34 TL’sinin davalılardan …ndan tek başına ve 211.424,60 TL’sinin ise davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’nın Genel müdür olduğu şirkete düşen görevlerinin kanuni temsilci tarafından yerine getirileceğini, anonim şirketlerde kanuni temsilcinin yönetim kurulu olduğunu, genel müdür olan müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, ayrıca vergi gecikme cezasını doğuran olayın üzerinden uzun bir zaman geçmiş olduğundan zaman aşımı itirazlarının göz önünde bgulundurulmasını, husumet itirazlarının reddi halinde davanın kapsamlı olması nedeniyle cevap sürelerinin duruşma gününe kadar uzatılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; …’ın satış dışında kalan dava konusu malzemeler değeri belli olmadığından 01/07/ tarihinde yedi emin sıfatıyla alıcı … Şirketine bırakıldığını, mal bedeli olarak herhangi bir tahsilatta yapılamadığını, yeddi emine teslim edilen malzemelerin değerlerinin …’dan alınan 23/07/2004 tarihli yazıda ”defter kayıtlarına göre yapılan çalışmalar sonucunda söz konusu mallar veya malzemelerin kayıtlı değerleri tespit edilememiştir.” denildiğini, bu tespit üzerine o dönemdeki Genel Müdür’ün yeddi emin olan … A.Ş’ye yazılar yazarak tespit edilen mal bedellerinin ödenmesini istediğini, ancak yeddi emin tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine Genel Müdür tarafından müvekkili yetkilendirilerek satış işlemlerinin tamamlanmasının sağlanmasının talimatlandırıldığını, 01/02/2005 tarihinde … A.Ş yetkililerinin genel müdürle ve müvekkiliyle görüşerek aynı tarihte müvekkiliyle … A.Ş arasında …’ın varlık satışı sözleşmesi dışında kalan malzemelerin taksitli satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin imzalanmasını müteakip müvekkilinin yapabileceği bir işlem kalmadığını, bundan sonraki işlemleri Özel Kalem ve Koordinasyon müdürlüğünün yaptığını, bu sebeple müvekkilinin alacak işini geciktirdiği ve yönetim kurulu kararını yerine getirmediği iddiasının yerinde olmadığını, müvekkilinin 08/04/2005 tarihinde … Holding Genel Müdürü olarak göreve başladığını, 22/06/2005 tariihnde Yönetim Kurulu kararının yerine getirilmediğini öğrendiğini, … A.Ş temsilcisinin 22/06/2005 tarihinde … Holdinge gelerek çek verdiğini, muhasebe ve mali işler müdürlüğünün de çeki aldıktan sonra müvekkiline …’ten çek alındığı bilgisini verdiğini ve bu şekilde müvekkilinin aksamadan haberdar olduğunu, Mali İşler Genel müdürlüğünün müvekkiline … A.Ş ile yapılan sözleşmenin ellerinde olduğunu, ancak üst yazısının havale edilmediğinmi, bu sebeple tekrar üst yazı yazarak Mali İşler Genel Müdürlüğüne gönderdiğini, üst yazının tekrar havalesinden sonra çeklere göre bütün tahsilatların yapıldığını, müvekkilinin olayı öğrenmesinin mali işler müdürlüğünün beyanı sonrasında olduğunu, müvekkilinin makamına geldiğinde eski genel müdürün konuyu sonuçlandırdığını düşündüğünü, müvekkilinin genel müdür olduktan sonra 1 ay içinde fatura alındığını ve KDV’sinin de ödendiğini, tüm bu açıklanan nedenlerle müvekkili hakkında açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Varlık satışı sözleşmesinin 6.maddesi uyarınca … işletmesinin kayıtlarında bulunan ham madde, yarı mamül, mamül maddeleri ve sarf malzemelerinin, belirlenecek bedel üzerinden alıcıya devredilmesinin öngörüldüğünü, bu hususun 30/06/2004 gün ve 6174 sayılı yazı ile … Holding A.Ş’ye bildiridliğini, yazının aynı gün gereği yapılmak üzere Genel Müdür tarafından ilgili Genel Müdür yardımcısına havale edildiğini ve o da ilgili yazıyı Özelleştirme Müdürü Serdar Yılmaz ve … İşletmesi müdürü Muammer Değer’e havale ettiğini, … İşletmesinin 01/07/2004 tarihinde, satış sözleşmesinin 6.maddesinde belirtilen stoklarla beraber ve bedeli karşılığında alıcıya yediemin olarak teslim edildiğini, düzenlenen devir teslim protokolü ve devir tutanağının … Holding A.Ş Özelleştirme Müdürlüğünün 02/07/2004 gün ve 6345 sayılı yazısı ile Özelleştirme İdaresi başkanlığına bildirildiğini, … İşletme Genek müdürlüğünde 23/07/2004 ve 792 sayılı yazı ile fabrikada bulunan yarı mamul, mamul ve tüketim malzemeleri stoklarının 3.454.650.478,751 TL değerinde olduğunun … Holding A.Ş’ye bildirildiğini, … Holding A.Ş Muhasebe ve Mali İşler Müdürlüğünde alıcı firmaya gönderilen 04/08/2004 gün ve 7162 sayılı yazı ile … İşletmesince fiyatlandırılan KDV’siz 3.454.650.478,751 TL olan stokların bedellerinin, 13/08/2003 tarihine kadar … Holding A.Ş’nin … Bankasının … nolu hesabına havale edilmesi halinde, alıcı adına fatura düzenleneceğinin bildirildiğini, … Holding A.Ş Özelleştirme Müdürlüğünün 07/09/2004 tarih ve 047 sayılı yazısı ile bedelin ödenme şekli hususunda Özelleştirme İdaresi Başkanlığından talimat istediğini, Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca 24/09/2004 gün ve 9059 sayılı yazısında satışın hangi şartlarda yapılacağı hususunun … Holding Yönetim Kurulunun yetkisinde olduğunun bildirildiğini, … Holding A.Ş Özelleştirme Müdürlüğünün 15/10/2004 gün ve 9023 sayılı yazısı ile alıcı … A.Ş’ye stok bedellerinin ne şekilde ödeneceği hususunun açıklanması ve buna göre ödeme yapılmasının talep edildiğini, aksi halde malzemelerin geri alınacağı ikazının yapıldığını, … Holding A.Ş Özelleştirme Müdürlüğünün 01/11/2004 gün ve 30 sayılı onay ile satış şartlarını belirlemek ve sözleşme imzalamak üzere, Genel Müdür yardımcısı …’nun yetkilendirilmesinin istendiğini, bu talebin Genel Müdürlükçe uygun görüldüğünü, muhasebe ve mali işler müdürlüğünce, genel müdürlükten alınan 27/06/2005 tarih ve 261 sayılı onayla KDV tutarı ile ilgili 703.762,00 TL’lik çekin verilmediğini, vade tarihinin değişti belirtilerek durumun ilgili birime havalesinin istendiğini ve evrak özelleştirme müdürlüğüne havale edildiğini, özelleştirme müdürlüğünün 29/06/2005 gün ve 685 sayılı teklifi ve Genel Müdür havalesi ile evrakın muhasebeye havalesinin istendiğini, KDV’nin ödenip ödenmeyeceği hususunun bildirilmesi ve evrakın özelleştirme müdürlüğüne gönderilmesi için 05/07/2005 gün ve 271 sayılı Genel Müdürlük onayı alındığını, özelleştirme müdürlüğünün ise KDV’nin ödenmesi gerektiği yönündeki Özelleştirme İdaresi Başkanlığından alınan talimatı, muhasebe ve mali işler müdürlüğüne bildirdiğini, bunun sonucunda fatura 29/07/2005 tarihinde kesildiğini ve KDV’nin de ödendiğini, ancak 23/07/2008 tarihinde vergi incelemesi yapıldığını, bu inceleme sonunda düzenlenen raporda 621.837,06 TL’lik vergi kaybı olduğu sonucuna varıldığını, 28/07/2008 tarihli raporda ise 34.601,65 TL’lik vergi kaybı olduğunun belirtildiğini, daha sonra uzlaşma yoluna gidildiğini ve 267.000,00 TL KDV gecikme cezası ödemesi yapıldığını, beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası 08/09/2015 tarih … karar ile Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş bu dosya yönünden;
DAVA :Müvekkili kuruma bağlı … … Motor ve Traktör Sanayi İşletmesinin 17/05/2004 tarihinde özelleştirme ile … Yapı İnş. San.ve Tic. A.Ş’ye satıldığını, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile alıcı firma arasında 30/06/2004 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 6.maddesine göre işletmeye ait malzemelerin … Holding tarafından fiili devir tarihi itibariyle belirlenecek bedel üzerinden alıcıya devredileceğinin kararlaştırıldığını ve 01/07/2004 tarihinde bu devrin gerçekleştiğini, alıcı … A.Ş firmasına mal bedelinin ödenmesi için yazılar yazıldığını, bedelin ödenmediğini, genel müdürlükçe verilen yetki çerçevesinde dönemim genel müdür yardımcısı olan davalı … ile … .. A.Ş arasında 01/02/2005 tarihinde yapılan sözleşme ile alacağın vadeye bağlandığını, sözleşmenin imzalandığı bu tarihte davalılardan …’nın müvekkili kurumda genel müdür, …’nun genel müdür yardımcısı ve …’ın da Mali İşler Dairesi Müdürü olarak görev yaptığını, sözleşmenin yapıldığı 01/02/2005 tarihinden, 22/06/2005 tarihine kadar Mali İşler Müdürlüğüne gönderilmediğini, nihayet 22/06/2005 tarihinde gönderilmesine rağmen damga vergisinin ödenmesi hususunda ilgili birim tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını, 28/07/2008 tarihli Vergi İnceleme Raporu uyarınca 01/02/2005 tarihli sözleşmenin damga vergisinin ödenmemesi nedeniyle re’sen tarh ettirilmesi ve gecikme cezası alındığını, uzlaşma ile müvekkili kurum yetkililerince 03/11/2008 tarihinde 25.000,00 TL damga vergisi aslı üzerinde uzlaşıldığını ve uyuşmazlıkla ilgili olarak 03/12/2008 tarihinde 25.000,00 TL damga vergisi asıl alacağı ve 28.501,00 TL gecikme faizi ödendiğini, ödenen bu miktarlardan davalıların sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 01/02/2005 tarihli sözleşme gereğince ikmalen tarh edilen damga vergisi nedeni ile vergi dairesine ödenen damga vergisi gecikme faizi nedeni ile oluşan kurum zararının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlulukları nispetinde davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; ikame edilen davanın müvekkiline yöneltilemeyeceğini, şirkete düşen ödevlerin kanuni temsilci tarafından yerine getirileceğini, bu ödevlerin vergi ile ilgili ödevleri de kapsadığını, buna bağlı olarak bildirim mükellefiyetinin de kanuni temsilci tarafından yerine getirilmesi gerektiğini, bu ödevlerin yerine getirilmemesi sebebiyle ortaya çıkan gecikme zammı, faizi gibi alacaklar için sadece kanuni temsilciye rücu edilebileceğini, vergi cezasını doğuran işlemin uzun bir zaman önce olduğunu ve zamanaşımı süresini aştığını, … Holding A.Ş Yönetim Kurulunca çıkarılan, sözleşmenin davalı şirket bünyesinde bulunan özelleştirme uygulamaları Daire Başkanlığı ile Pazarlama ve Satın Alma Daire Başkanlığı tarafınca düzenlendiğini, vergilerin ödenmesi ile ilgili genel müdürün herhangi bir sorumluluğunun olmayacağını belirterek açılan davanın husumet, zamanaşımı yönünden aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Holding A.Ş Genel Müdür Yardımcısı iken Genel Müdür olan … tarafından görüşmelerin sözleşmeye bağlanması için görevlendirildiğini, bunun üzerine sözleşmenin imzalandığını, sözleşmenin geçerli olması için yönetim kurulunun da kabul etmesi gerektiğini, genel müdür …’nın sözleşmeyi yönetim kuruluna sunduğunu, sözleşmenin kabul edildiğini, yönetim kurulunun kabul kararının uygulanması için genel müdürün, Özel Kalem ve Koordinasyon müdürlüğünü görevlendirdiğini, müvekkilinin bu tarihten sonra gelişen olaylardan haberi olmadığını, müvekkilinin daha sonra genel müdür olduğunu, Muhasebe ve Mali İşler Müdürü’nün müvekkiline gelerek sözleşmede taraf olan … .. A.Ş’nin çek getirdiğini söylediğini, müvekkilinin de o tarihte sözleşmenin yerine getirilmediğini öğrendiğini ve duruma el koyduğunu, müvekkilinin genel müdürlük döneminde alacakların tahsil edildiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Mali İşler Dairesi Müdürü olarak görev yaptığını, var ise kurum zararından asıl sorumlu olanların dönemin özelleştirme müdürü ile pazarlama müdürü olacağını, istemin zamanaşımına uğradığını, kurumun uğradığı iddia olunan zarardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, sözleşmeye bu sözleşmenin damga vergisi tarafımızdan ödenecektir kaşesinin bastırılmadığını, bankaların, kamu iktisadi teşebbüslerinin veya iştiraklerin herhangi bir işlem nedeniyle kendilerine tevdi edilen kağıtların damga vergisinin düzenleme anında ve kanuna uygun olarak ödenip ödenmediğinin araştırmak mecburiyetinde olduğunu, Mali İşler Müdürü olan müvekkilinin damga vergisine konu sözleşmeyi düzenlemediğini ve altında imzasının da bulunmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Asıl dava ve birleşen dava TTK 553 maddesine dayalı şirketin genel müdür ve mali işler müdürü olan davalılardan şirket zararının tahsili talebine ilişkindir.
Asıl ve birleşen dosyada davacı tarafından davacı şirket ile dava dışı şirkete bağlı … … Motor ve Traktör Sanayi İşletmesinin özelleştirilmesi kapsamında …. Çelik A.Ş. İle imzalanan 01/02/2005 tarihli sözleşme gereğince KDV beyannamesinin verilmemesi nedeniyle resen tarh edilen 267.389,94 TL gecikme faizi ödenmesine sebebiyet verildiği damga vergisi gecikme faizi ödenmesine sebebiyet verildiği gerekçesiyle şirket zararının tahsili talep edilmiştir.
Davanın açıldığı … Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 01/03/2018 tarih … esas … karar sayılı kararla asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesince 08/07/2020 tarih 2019/206 esas 2020/675 karar sayılı kararla davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle Ankara ….AHM’nin 01/03/2018 tarihli kararının kaldırılmasına ve dosyanın nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmesine karar verilmiş olup karar gereğince dosya mahkememiz esasına tevzi olunmuştur.
Davacı şirkete bağlı … … Motor ve Traktör Sanayi işletmesinin özelleştirilmesi kapsamında dava dışı … Çelik Yapı .. A.Ş. ‘ye satıldığı ve 30/06/2004 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 6. Maddesinde işletmede mevcut ham madde, yarı mamul ve mamul stokları, sarf malzemesi, nitelikli varlıklar, işletme malzemeleri, stoklar, yedek parçalar ile üretim faaliyetinde kullanılan tüketim malzemeleri fiili teslim tarihinde şirketçe belirlenecek bedel üzerinden şirket tarafından alıcıya devredileceğine ilişkin hüküm bulunduğu, anılan hüküm gereğince … A.Ş. arasında 01/02/2005 tarihinde sözleşme imzalandığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşme gereğince davacı şirket tarafından ödenen KDV gecikme faizi ve damga vergisi gecikme faizinden davalıların sorumlu olup olmadığı konusundan kaynaklanmaktadır.
Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesince tarafların delilleri toplanarak bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Asliye Hukuk Mahkemesince alınan 26/05/2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; davalı …’nın satışa dair faturanın Temmuz 2004 ayı içinde kesilerek 26/08/2004 tarihine kadar faturanın KDV beyanına dahil edilerek tahakkuk ödemesinin yapılması gerekirken bu işlemi 30/03/2005 tarihine kadar yapmadığından davalı …’nun söz konusu olay döneminde … Holding A.Ş. Genel müdür yardımcısı olması söz konusu olayların kontrol ve koordinasyonu ile görevli bulunması nedeniyle kamu zararının 267.389,94 TL olduğu, davalı …’nın ve …’nun gecikme zammının 211.424,46 TL ‘lik bölümünden müştereken sorumlu oldukları, …’nun ise görev dönemi itibariyle 267.389,94 TL’nin 55.965,34 TL ‘sinden tek başına sorumlu olduğu görüşü bildirilmiştir.
Aynı bilirkişilerden alınan 05/04/2016 tarihli raporda önceki raporda ki tespitlerde değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince yeni bilirkişi kurulundan rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişilerden 16/02/2017 tarihli kök rapor alınmıştır.
Bilirkişiler raporlarında asıl dava yönünden davalılar … ve …’nun birleşen dava yönünden her üç davalının kurum zararından sorumlu oldukları değerlendirilerek her biri yönünden sorumlu oldukları miktar tespit edilmiştir.
3. Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 15/09/2017 tarihli raporda özetle asıl dava yönünden davalılara yöneltilebilecek herhangi bir sorumluluğun bulunmadığını, vergi inceleme raporu ve davacı şirket teftiş kurulu raporundaki KDV ile ilgili değerlendirmelerin hatalı olduğunu, … Holding A.Ş. Tarafından alıcı … A.Ş. ye 01/07/2004 tarihinde yediemin tutanağı ile yapılan mal tesliminin satış akdine dayanan bir teslim olmadığı ve KDV doğrucu bir işlem olmadığı, davacı tarafından vergi mahkemesinde dava açılması yerine uzlaşmaya gidilerek KDV gecikme cezasının ödenmesi ile oluşan kurum zararının davalıların görevleri nedeniyle yaptıkları ihmali veya kasıtlı işlem niteliğinde olmadığı, birleşen dava yönünden ise damga vergisinin geç ödenmesi nedeniyle davacı kurumun uğradığı zarardan raporda belirtilen miktarla davalıların sorumlu olduğu bildirilmiştir.
Aynı bilirkişilerden alınan 28/12/2017 tarihli ek raporda kök rapordaki görüşlere yer verilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda her iki davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya mahkememize tevzi olduktan sonra son bilirkişi kurulundan birleşen dosyanın konusu yönünden hatalı tarh işlemi olduğu bilirkişilerce belirtildiğinden vergi dairesince doğru tarh işlemi yapılmış olması halinde vergi dairesinin alacağının bulunup bulunmadığı, davacı şirketin zararının olup olmayacağı ve davalıların bu zarardan sorumlu olup olmayacakları konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler tarafından 16/12/2020 tarihli ek rapor alınmıştır.
Bilirkişiler ek raporunda, dava tarihi itibariyle zarar miktarının 5.855,31 TL olduğunu, bu miktarın 52,20 TL ‘sinden … ve …’nun, 330,60 TL’sinden …’nun tek başına ve 5.472,51 TL’sinden …’ın tek başına sorumlu olduğu bildirilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller hükme esas alınan 15/09/2007 tarihli kök 28/12/2017 tarihli ek ve 16/12/2020 tarihli 2. Ek bilirkişi raporu düzenleyen bilirkişi kurulunun tespitleri dikkate alınarak davacı şirkete bağlı … … Motor ve Traktör Sanayi işletmesinin özelleştirilmesi kapsamında dava dışı … Çelik Yapı .. A.Ş. ‘ye satıldığı ve 30/06/2004 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 6. Maddesinde işletmede mevcut ham madde, yarı mamul ve mamul stokları, sarf malzemesi, nitelikli varlıklar, işletme malzemeleri, stoklar, yedek parçalar ile üretim faaliyetinde kullanılan tüketim malzemeleri fiili teslim tarihinde şirketçe belirlenecek bedel üzerinden şirket tarafından alıcıya devredileceğine ilişkin hüküm bulunduğu, anılan hüküm gereğince … A.Ş. arasında 01/02/2005 tarihinde sözleşme imzalandığı, söz konusu sözleşme gereğince vergi dairesince KDV tahakkuku yapılarak davacıdan vergi aslı ve gecikme cezası tahsil edilmiş ise de söz konusu sözleşmenin KDV doğrucu nitelikte bir işlem olmadığı bu nedenle vergi dairesince yapılan işlemin hatalı olduğu, vergiyi doğuran bir işlem olmaksızın yapılan KDV ve gecikme faiz ödemesi nedeniyle davalıların sorumluluklarının bulunmadığı anlaşılmakla asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Birleşen dava yönünden ise 01/02/2005 tarihli sözleşme gereğince ödenmesi gereken damga vergisinin süresinde ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından gecikme faizinin ödendiği, sözleşme gereğince ödenmesi gereken 29.323,44 TL damga vergisi miktarını bulunduğu, davacı tarafından uzlaşma sonucu damga vergisinin 25.000,00 TL olarak ödendiği, kurumun buradan 4.323,44 TL kazancının bulunduğu, ayrıca ödemenin geç yapılması nedeniyle davacının 18.321,25 TL faiz geliri elde ettiğinin kabul edilmesi gerektiği, her iki miktarın ödenen 28.500,00 TL’den mahsubu sonucu oluşan 5.855,31 TL lik kurum zararının mevcut olduğu bu zararın 28/03/2005 tarihine kadar oluşan 52,20 TL ‘sinden genel müdür … ve genel müdür yardımcısı …’nun, 08/04/2005 tarihinden 22/06/2005 tarihine kadar oluşan 330,60 TL’sinden genel müdür … ‘nun tek başına, 22/06/2005 tarihinden 03/12/2008 tarihine kadar oluşan 5.472,51 TL zarardan dönemin mali işler ve muhasebe müdürü …’ın tek başına sorumlu olduğu anlaşılmakla birleşen davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davada,
A)Davanın reddine,
B)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
C) Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş bulunduklarından AAÜT uyarınca belirlenen 27.167,30 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Ç) Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
D) Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 4.660,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.601,30 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacı tarafa iadesine,
E) Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,.
2-Birleşen ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyada,
A)Davanın kabulü ile,
52,20 TL tazminatın 03/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
330,60 TL tazminatın 03/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … …dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5.472,51 TL tazminatın 03/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
B) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen (52,20 TL vekalet ücretinin … ve …ndan, 330,60 TL vekalet ücretinin …ndan, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan) alınarak davacı tarafa verilmesine,
C) Davacı tarafından yapılan 2.212,75 TL (posta gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere) (19,73 TL sinin … ve …ndan, 124,93 TL sinin …ndan, 2.068,09 TL sinin …’dan) alınarak davacı tarafa verilmesine,
Ç) Alınması gerekli 399,98 TL harçtan peşin alınan 34,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 365,79 TL harcın davalılardan (3,26 TL harcın … ve …ndan, 20,65 TL sinin …ndan, 341,88 TL sinin davalı … dan alınarak) davacı tarafa verilmesine,
D) Davacı tarafından yatırılan 34,20 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
E) Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
F) Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,.
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, asıl dava yönünden kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak, birleşen dava yönünden dava değerine göre kesin olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/03/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır