Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/362 E. 2022/298 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/362 Esas – 2022/298
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/362 Esas
KARAR NO : 2022/298

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACI ….
DAVALI :…..
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2020
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında,27.09.2016 tarih ve 201 sayılı sayılı Katalog Kapsamındaki Firmalardan Gerçekleştirilecek Açık Satışlara Ait Satın alma Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme konusunun, üretici firma ürün kodu veya parti numaraları ile benzeri tanıtıcı özellikleri gösterilen ve katalogda yayınlanması kararlaştırılan ürünün, davacı tarafından uygun görülmesi şartıyla sözleşme süresi boyunca satın alınmasını, davalının da söz konusu ürünü, işbu sözleşme ve ekleri hükümleri dahilinde davacının talebine bağlı olarak, satmasını içeren karşılıklı taahhütler olduğunu, davacı ile sözleşme yapan firmalardan, Merkezde Genel Müdürlük, Taşra teşkilatı ve Bölge Müdürlükleri vasıtasıyla alım yapıldığını, her alımın kendi başına mukavelede belirtilen indirimlere tabi olduğunu, bu indirimler dışında, sözleşme dönemi sonunda da, firmanın cirosuna bağlı olarak risturn oranlarını gösteren listedeki oranlar dikkate alınarak, belirlenen risturn tutarının firmalardan ayrıca talep edildiğini, bildirime rağmen ödeme yapılmaz ise, öncelikle firmanın istihkakından, herhangi bir alacağının bulunmaması halinde teminatı irat kaydedilerek, ancak sözleşme gereğince davacı alacağı teminattan mahsup edilmeyerek, risturn tutarının tahsili için ayrıca yasal yollara başvurulduğunu, bu hususun Sözleşmenin “Sair Hükümler” başlıklı 18.maddesinde düzenlendiğini,
Davacı İdare’nin Katalog Daire Başkanlığı’nın 23.10.2018 tarih ve 61919 sayılı yazısı ile bahse konu sözleşme kapsamında, 27.09.2017- 27.09.2018 tarihleri arasında, davalı firmadan KDV hariç faturalama işlemi tamamlanmış siparişler üzerinden yapılan hesaplamada 6.986.967,16-TL tutarında malzeme satın alındığını ve ödenmesi gereken risturn tutarının KDV dahil toplam 282.584,85-TL olduğunu, ayrıca bahse konu sözleşme dönemi içerisinde, davalı firmadan satın alınan tutara faturalama işlemi tamamlanmayan tutarın dahil edilmediğini, söz konusu faturalanamayan siparişlerin tamamlanmasının ardından risturn farkının istenileceğinin davalıya bildirildiğini, bu yazı ile, sözleşmenin 18. maddesi’nin 3/a bendi uyarınca, 12’şer aylık dönem sonunda hesaplanan risturn tutarının davalı firmadan talep edildiğini, söz konusu 2. Dönem 282.584,85-TL risturn borcunun davalı tarafından davacıya ödendiğini, davalı firmanın talebi ile söz konusu sözleşme süresinin 27.02.2019 tarihine kadar uzatıldığını, 16.05.2019 tarih ve 23584 sayılı yazı ile firmaya tekrar bildirim yapıldığını, bu yazıda ise, tekrar yapılan incelemede 27.09.2017 tarih ve 27.02.2019 tarihleri arasında davacının davalı firmadan KDV hariç toplam 9.781.107,37-TL tutarında malzeme satın alındığını ve ödenmesi gereken risturn tutarının KDV dahil toplam 482.685,33-TL olduğunun anlaşıldığını, bu sebeple geriye kalan 200.100,48 TL risturn tutarının en geç 30 gün içerisinde davacı hesaplarına ödenmesi hususunun bildirildiğini ancak davalı tarafından, bildirimlere rağmen, sözleşme ile taahhüt ettiği yükümlülüklerinden biri olduğu halde hiçbir ödeme yapılmadığını, taraflar arasında imzalanan 27.09.2016 tarih ve 201sayılı sayılı Katalog Kapsamındaki Firmalardan Gerçekleştirilecek Açık Satışlara ait Satın Alma Sözleşmesi kapsamında davalı tarafından ödenmesi gereken 200.100,48 TL risturn borcu fark tutarının 16.06.2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin, Giresun … Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Sıfatıyla) Mahkemesinin 31.12.2018 tarih ve 2018/747 E. sayılı kararıyla konkordato ilan edildiğini, karar gereği, davalı şirket hakkında “…GiresunTicaret Sicil Müdürlüğü’nün 2733 sicil numarasında kayıtlı …ORMAN ÜRÜNLERİ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ hakkında 31/12/2018 tarihinden başlamak üzere 3 AY SÜRE İLE GEÇİCİ MÜHLET KARARI VERİLMESİNE…” kararı verildiğini, davalının halen kesin mühlet sürecinde olduğunu, bu karar gereği davalı şirketin konkordato komiseri denetimi altına girdiğinini ve tüm ödemelerinin durdurulduğunu, tasarruf yetkisi mahkeme kararıyla kısıtlandığını, davacı tarafından dava konusu alacakla ilgili müvekkil şirkete yazılı bir ihtarname gönderilmediğini, dava konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, alacağın kaynaklandığı sözleşme hükümlerinin genel işlem şartı niteliğinde olduğunu, bu nedenle bahse konu borcu kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Somut uyuşmazlığın, davacı kurum ile davalı şirket arasında mevcut 27/09/2016 tarihli ticari nitelikteki mal alım-satımına ilişkin usul ve esasları düzenleyen sözleşme ve süre uzatımları için anlaşma kapsamında, dava dilekçesine konu dönem için ödenen bedel haricinde davacı kurumun bakiye davalı şirketten olan bakiye alacak talebine ilişkin olduğu görülmüştür.
Dosyaya celp olunan ticari kayıt ve defterler ile sair tüm bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporları ışığında; taraflar arasında akdolunan 27/09/2016 tarih ve 201 sayılı Katalog Kapsamındaki Firmalardan Gerçekleştirilecek Açık Satışlara Ait Satınalma Sözleşmesi’nin incelenmesinden: sözleşmenin konusunun cins, marka, model, tip, üretici firma ürün kodu veya parti numaraları ile benzeri tanıtıcı özellikleri gösterilen ve katalogda yayınlanması kararlaştırılan ürünün, davacı kurum tarafından uygun görülmesi şartıyla sözleşme süresi boyunca satın alınması, tedarikçinin de söz konusu ürünü, işbu sözleşme ve ekleri hükümleri dahilinde davacı kurum talebine bağlı olarak, satmasını içeren karşılıklı taahhütlerin oluşturduğu anlaşılmıştır.
Anılan sözleşmenin “Sair Hükümler” başlıklı 18. Maddesinde, “(1) Bu sözleşmeye göre verilen doğrudan siparişlerde Açık Satışlara Ait Satınalma Sözleşmesi “EK-5 Tutar İndirim Tabloları” nda belirtilen satış tutarları ve indirim oranları üzerinden firmadan ayrıca indirim alınır. (2) Bu sözleşmeye göre, doğrudan siparişlerde, tutar bazındaki indirim oranlarını gösterir listede öngörülen oranlar üzerinden tedarikçi tarafından düzenlenecek “faturada” indirim uygulanmadığı hallerde, bu hususun daha sonra Genel Müdürlükçe veya Ofis satış birimlerince ya da Ofis Müfettişlerince tespit edilmesi üzerine, tedarikçi hesaplanacak indirim tutarını kendisine yapılacak bildirim tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ödemeyi kabul eder. (3) a) Bu indirimlerin dışında, 12 şer aylık dönemler halinde ( sözleşme süresinin uzatılması durumunda, son döneme uzatılan süre içinde verilecek olan siparişlerin toplam tutarları da dahil olmak kaydıyla ) sözleşme süresi sonuna kadar, sözleşmenin feshedilmesi halinde ise fesih tarihine kadar; Ofisin merkez ve taşra birimlerince verilecek toplam sipariş tutarı üzerinden, sözleşme ekinde malzeme grupları itibariyle bulunan risturn tablosu / tabloları esas alınarak hesaplanacak risturn tutarı, tedarikçiye kayıtlı elektronik posta, faks veya iadeli taahhütlü olarak bildirilecek olup, risturn tutarı tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde tedarikçi tarafından Ofis hesaplarına yatırılacak veya bu süre içerisinde istihkaklarının doğması halinde alacaklarından re’sen mahsup edilecektir. b) Bildirime rağmen Ofis alacağının ödenmemesi veya istihkakının bulunmaması halinde firmanın teminatı irat kaydedilecektir. Bu durumda Ofis alacağı teminattan mahsup edilmeyerek bu tutarın tahsili için ayrıca yasal yollara başvurulacaktır. ” şeklinde bakiye risturn alacağına ilişkin hükümlerin belirlendiği taraflarca imza altına alındığı görülmüştür.
Davacının 16/05/2019 tarih ve 23584 sayılı yazısının incelenmesinden: davacı kurum Katalog Daire Başkanlığı’nın 23.10.2018 tarih ve 61919 sayılı yazısı ile, 27.09.2016 tarih ve 201 sayılı Katalog Sözleşmesi kapsamında 27.09.2017-27.09.2018 tarihleri arasında K.D.V. hariç toplam faturalama işlemi tamamlanmış siparişlerinin üzerinden yapılan hesaplamada 6.986.967,16 TL tutarında malzeme satın alındığı ve ödenmesi gereken risturn tutarının K.D.V. dahil toplam 282.584,85 TL olduğunu davalıya bildirildiğini, bahse konu sözleşme dönemi içerisinde satın alınan tutara faturalama işlemi tamamlanmayan tutarın dahil edilmediği ve söz konusu faturalanmayan siparişlerin tamamlanmasının ardından risturn farkının istenileceği, 27.09.2017-27.02.2019 tarihleri arasında K.D.V. hariç toplam 9.781.107,37 TL tutarında malzeme satın alındığı ve ödenmesi gereken risturn tutarının K.D.V. dahil toplam 482.685,33 TL olduğu, geriye kalan 200.100,48 TL risturn tutarının en geç 30 gün içerisinde ödenmesini talep ettiği, huzurdaki davanın da bakiye 200.100,48 TL’ye ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
31/08/2021 ve 14/03/2022 tarihli bilirkişi raporlarında, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde; “…27.09.2017 tarih ve 27.02.2019 tarihleri arasında sipariş toplamına göre hesaplanan risturn tutarı KDV dahil 482.685,33 TL olduğu, 2019 yılı hesap muavininde 282.584,85 TL risturn tutarının, 14.01.2019 tarihinde cari hesaptan mahsup edildiği görülmekte ve risturn oranı tablosuna göre hesaplanan, bakiye risturn tutarının 482.685,33-TL – 282.584,85-TL = 200.100,48-TL olacağı…” şeklinde tespit yapıldığı görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 27/09/2016 tarih ve 201 sayılı Katalog Kapsamındaki Firmalardan Gerçekleştirilecek Açık Satışlara ait Satın Alma Sözleşmesine dayandığı, her iki tarafa ait ticari defter kayıtların birbirini teyit ettiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 18/3-a maddesi gereğince sözleşme kapsamında davacının risturn farkının talep edilebileceği, sözleşme süresince ve süre uzatımı bitimi olan 27/02/2019 tarihine kadar 200.100,48-TL risturn tutarının hesaplandığı, davacı kurumun davalı şirketten dava dilekçesi ile de talep olunduğu üzere 200.100,48-TL bakiye risturn fark alacağının bulunduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 18/3-b maddesi çerçevesinde, davacının alacağının varlığının kabul edilmesi halinde, bu tutarın irat kaydedilen 150.000,00 TL’lik teminat tutarından mahsup edilemeyeceği, davacının alacak talebinin davalı şirkete bildirimine ilişkin 16/05/2019 tarihli yazısının aynı tarihte Kep/e-posta yoluyla bildirildiği ve iş bu bildirimin ne tarihte alındığı belli olmadığından bildirimden itibaren 5. günün sonunda tebliğ edilmiş sayılacağı, bu halde de 30 günlük atıfet süresi geçtikten sonra 21/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte talep edebileceği anlaşılmakla, davanın kabulüne ilişkin aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- DAVANIN KABULÜ İLE,
200.100,48 TL tutarında bakiye rısturn alacağının 21/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli 13.668,86 TL harçtan peşin alınan 3.417,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.251,64‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 22.457,03 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 3.056,7‬0 TL (ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri vs. olmak üzere) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan 3.417,22 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır