Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/356 Esas – 2021/492
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/356 Esas
KARAR NO : 2021/492
HAKİM …
KATİP : …
DAVACI …
VEKİLLERİ : Av….
Av. ….
DAVALI :….
VEKİLİ : Av…..
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı şirket hesabına toplam 530.000,00 TL ödünç para yatırıldığını, davalı şirket tarafından toplam borç miktarının 130.000,00 TL’lik kısmı için 17/05/2018 tarihinde “borç iade” açıklaması ile kısmi ödeme yapıldığını, bakiye kalan 400.000,00 TL tutarındaki alacağın tahsili için Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/222 Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı nedeniyle icra takibinin durduğunu, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan uygun görülecek teminat karşılığında borçlunun borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde öne sürmüş olduğu hususlar soyut birtakım iddialardan ileri gitmeyip, hiç bir somut hukuki done ile de desteklenmediği, müvekkil şirketin davacıya, dava konusu edilen tutarda herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının hiçbir somut delile dayanmayan, soyut ve dayanaksız birtakım beyanlardan ibaret iddialarının dinlenilmesi mümkün olmadığını, hukukun en temel ilkesinin herkesin yargı önüne taşıdığı iddiasını somut ve kesin deliller ile kanıtlamak yükümlülüğü altında olduğunu, davacının dosyaya sunmuş olduğu SMS görüntü ve içeriklerini kabul etmemekle birlikte, “kabul anlamına gelmemek kaydı ile” bir an için delil olarak kabul edilse dahi, görüntü içeriklerinde hangi borç ilişkisinden bahsedildiği, borcun miktarı, borcun tarafları dahi belli olmadığını, hatta borcun şahsi mi şirket borcu mu olduğu dahi saptanamayan bu kayıtlara itibar edilerek hüküm oluşturulamayacağının açık olduğunu, bu itibarla, davacının bu yöndeki delillerini ve içeriklerini kabul etmediklerini, davacının icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönündeki taleplerinin reddi ile haksız ve kötü niyetli olarak girişilen takip nedeniyle davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, dilekçe içeriğinde de belirtikleri üzere müvekkili şirketin davacıya karşı herhangi bir borcununun bulunmadığını, bu sebeple hali hazırda olmayan bir “alacak” için “icra inkar tazminatına” hükmedilmesinin olanaklı olmadığını, dolayısıyla müvekkili şirketin itirazı haklı olduğundan, davacı şirketin icra inkar tazminatı talebinin reddi ile haksız ve kötü niyetli olarak takibe girişen davacı şirket aleyhine asıl alacağın %20’ından az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yukarıda izah edilen nedenlerle; yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/222 E. Sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemlidir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/222 E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının haksız itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiğini belirterek, itirazın iptali ile alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.
Davaya konu Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/222 E. Sayılı dosyası incelendiğinde, davacı / alacaklı firma tarafından davalı / borçlu firma aleyhine ”Yapı ve Kredi Bankası’na gönderilen borç paradan kalan bakiye alacak” dayanak gösterilerek 400.000,00-TL asıl alacak, 24.375,00-TL faiz alacağı olmak üzere 424.325,00-TL alacak için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalının borca itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, davalı / alacaklı tarafından İİK’nın 67. Maddesi hükümlerine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı, davada yasal koşulların oluştuğu anlaşılmıştır.
… …’na müzekkere yazılarak, davacı tarafa ait banka hesabının dökümü istenmiş, cevabi olarak alınan yazı ve eklerinden davacı tarafça davalı tarafa 07/05/2018 tarihinde 330.000,00-TL, 07/05/2018 tarihinde 100.000,00-TL ve 28/05/2018 tarihinde 100.000,00-TL olmak üzere toplam 530.000,00-TL gönderildiği, ayrıca davalı tarafça davacıya 130.000,00-TL ödemede bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce taraflarca ileri sürülen tüm deliller toplanmak suretiyle, dosya Mali Müşavir bilirkişi…’ye tevdi edilmiş olup, alınan 25/05/2021 tarihli rapor da davacının banka aracılığı ile davalının banka hesabına 530.000,00-TL tutarında havale yapmak suretiyle para gönderdiği, davalı yanın ise davacı yana 130.000,00-TL ödemede bulunduğu, taraflarca yapılan bu ödemelerin taraf ticari defterlerinde ve ilgili banka ekstrelerinde kayıtlı olduğu, tarafların ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği belirlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davanın itirazın iptali istemli olduğu, davacı tarafça davalıya banka aracılığı ile toplam 530.000,00-TL borç para havalesi yapıldığının, davalının bunun 130.000,00-TL’lik kısmını geri ödediğinin, geriye kalan kısmını ise ödemediğinin, bakiye alacak bakımından davacının davaya konu Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/222 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ve davalının haksız itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiğinin ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır.
İş bu davanın itirazın iptali istemli olarak davacı tarafça açıldığı, tarafların ticari defter, belgeleri, banka kayıtları ve dosya arasında yer alan WhatsApp konuşma kayıtlarında açıkça davacı tarafça davalıya banka aracılığı ile gönderilen toplam 530.000,00-TL’nin davalıya borç olarak verildiğinin belli olduğu, davalının bu miktarın 130.000,00-TL’sini geri ödediği, bakiye kısmını ödemediği, bu haliyle takibe yönelik itirazın haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilip, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile; Davaya konu Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2020/222 E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yönelik davalı tarafın itirazının İPTALİ ile takibin aynı koşullarda DEVAMINA,
2-Alacağın (424.375,00-TL) % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 28.989,10-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 5.125,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 23.863,70-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 5.125,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 38.156,25-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan 1.211,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
8-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KABULÜNE karar verilmesi sebebiyle DAVALIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/09/2021
Katip …
¸
Hakim ….
¸