Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/332 E. 2022/51 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/216 Esas – 2022/73
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/216 Esas
KARAR NO : 2022/73
HAKİM :…..
KATİP :…..

DAVACI …..
DAVALI : ……
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 13/05/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 13.05.2020 tarihli dava dilekçesinde; dava dışı … Enerji İnşaat Turizm Emlak Petrol Nak. San ve Tic. A.Ş. firmasının müvekkili şirket tarafından 574886816 numaralı ve 27.12.2016-26.12.2019 vadeli İnşaat Sigorta Poliçesi ile sigorta örtüsü altına alındığını, 08.12.2018 tarihinde sigortalıya ait ….. … İnşaat adresinde meydana gelen hırsızlık eyleminden Müvekkili Şirket’e yapılan hasar ihbarıyla haberdar olunduğunu, dava dışı sigortalı şirketin proje müdürü tarafından Yavuz Selim Şehit Murat Yatarkalkçaaz Polis Merkezi Amirliği’nde verilen ifadesinde; 08.12.2018 tarihinde saat 07:00 sıralarında inşaat çalışanlarının şantiye G blok bodrum katında bulunan iki adet depodan hırsızlık olduğu söylemleri üzerine şantiyeye geldiği sırada iki adet deponun kapı kilitlerinin kırık, alarmların sökülerek yerinde olmadığının gördüğünü, içlerini kontrol ettiğinde çok sayıda ürünün olmadığının tespit edildiğini, inşaatı kontrol ettiğinde Metro marketin karşısında bulunan güvenlik çitlerinin eğik olduğunu, araba geçecek şekilde bir boşluğun olduğunun görüldüğünü, iki adet deponun bulunduğu otoparkta tekerlek izlerinin olduğunun beyan edildiğini,
Emniyet görevlileri tarafından yapılan incelemede tutulan Görgü Tespit Tutanağı’nda; inşaat alanına araç ile giriş yapabilecek iki kapının olduğunu, kapılardan birinin Natoyolu Caddesi üzerinden girişinin olduğu ve kapının sürgülü demir kapı olduğu, görevli vasıtası ile bu kapının açılabileceği diğer kapının ise Doğukent Cad. üzerinde Metro market karşısında olduğunu, demir çitlerle çevrili olduğu ve inşaat alanına bu çitlerin eğri olduğunun görüldüğünü, müşteki şahsın hırsızlık olayının gerçekleştirdiği düşündükleri şahsın çitleri zorlayarak bükmesi sonucu içeri girdiğini beyan ettiğini, inşaat alanında görevli 4 adet güvenlik görevlisinin olduğunu, inşaat alanında kamera sisteminin olduğu ve kamera sisteminin 1 haftadır bozuk olduğunu, olay yerini gösterir bir kamera sisteminin olmadığını bildirdiğini, alarm sistemi denilen cihazın hırsızlık eyleminin meydana geldiği yerde bulunmadığını, cihazın bağlı bulunduğu tutacak kısmının sarkık vaziyette olduğunu, sol tarafta depo olarak kullanılan odanın demir kapısının açık olduğunu, demir kapının kilit kısmının kırık olduğu ve kilit tutucunun eğrilmiş olduğunu, oda içerisinde çeşitli inşaat malzemelerinin bulunduğunu, odanın karşısında depo olarak kullanılan odanın demir kapı kilidinin kırık ve tutucunun eğrilmiş olduğunu, depo olarak kullanılan oda içerisinde çeşitli inşaat malzemelerinin olduğunu, odanın girişe göre 25 metre ileride sağ ve sol üst duvarlarında kabloların kesilmiş olduğunun görüldüğünün tespit ve beyan edildiğini,
Dava dışı sigortalı tarafından müvekkili şirkete gerçekleştirilen hasar ihbarı sonrasında hasar incelemesi ve tespitinde bulunan Ekspertiz tarafından hazırlanan raporda; hasara konu mekanik tesisat elemanlarının ilgili depolarından kutular halinde depo kilidini kırmak suretiyle çalındığının tespit edildiğini, şantiye alanının güvenliğini sağlamak amaçlı davalı firma ile sözleşme yapılarak 4’ü gece 3’ü sabit ve 1 devriye olmak üzere toplam 5 güvenlik personelinin şantiye alanında görev yaptığını, kapı girişinde bekçi kulübesi olmasına rağmen bu alanda güvenlik personelinin görev yapmadığını, 1 adet güvenlik kamerasının mevcut olmasına rağmen hali hazırda çalışmadığını, şantiye alanında toplam 22 adet güvenlik kamerası mevcut olmasına rağmen yalnızca 4 tanesinin aktif olduğunun tespit edildiğini,
Dava dışı sigortalı firma ile davalı firma arasında imzalanan 14.10.2016 tarihli Güvenlik Hizmet Sözleşmesine göre, davalı firma sigortalıya ait faaliyette bulunulan işyerini kararlaştırılan ücret mukabilinde 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve 5188 sayılı Kanun’un Uygulanmasına ilişkin Yönetmelik hükümlerine uygun olarak koruma ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunu, bu bakımdan güvenlik hizmetleri, sözleşmede kararlaştırılan esas ve usüllere uygun sayı ve nitelikte görevlendirilecek güvenlik görevlisinin 5188 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde işverenin faaliyette bulunduğu hizmet binası ve çevresinde bulunan taşınır ve taşınmaz malların, personelinin ve müşterilerinin güvenliğini ve emniyetini sağlaması işlerini kapsadığını,
Yaşanan hırsızlık eylemine ilişkin olarak dava dışı sigortalı tarafından, şüphelilerin tespiti için suç duyurusunda bulunulduğunu, konu soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/134824 soruşturma numaralı dosyası üzerinden devam ettiğini,
Meydana gelen hırsızlık eylemi nedeniyle dava dışı sigortalıya 27.02.2019 tarihinde 141.449,31TL hasar tazminatı ödendiğini,
Dava dışı sigortalı tarafından hırsızlık eyleminin meydana geldiği yerde, hizmet binası ve çevresindeki taşınır ve taşınmaz malların güvenliği için bir hizmet sözleşmesi yapıldığından, bina içerisinde meydana gelen hırsızlık vb. Eylemler neticesinde doğan zararlar davalının sorumluluğunda olduğunu, hırsızlık eylemi, davalının güvenlik hizmeti sağladığı mahalde gerçekleştiğinden, burada doğan zarara güvenlik firmasının kusuruyla neden olunduğunu,
Müvekkili Şirket tarafından ödenen hasar tazminatının Türk Ticaret Kanunu’nun Halefiyet başlıklı 1481. Maddesi gereği, davalıdan rücuen tahsilinin gerektiğini, alacağın tahsiline ilişkin İstanbul Arabuluculuk Bürosu 2019/İ129744 Arabuluculuk Dosyası ile rücu taleplerinin dava şartı gereği talep edilmişse de uzlaşılamadığından bu davanın açılması zorunluluğunun hasıl olunduğunu,
Davalıya ait araç ve gayrimenkul kayıtları üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla tebligat icra edilmeksizin ve teminatsız olarak HMK m. 389 ve m. 392 uyarınca ihtiyati tedbir konulmasına, Fazlaya ilişkin ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile toplam 141.449,31TL’nin ödeme tarihi olan 27.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte Mahkeme masraflı ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir.
CEVAP:
Davalı vekilinin 09.04.2021 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkili şirket ile … Enerji İnşaat Turizm Emlak Petrol Nakliye Sanayi ve Ticaret Anonim Şirket firması arasında güvenlik sözleşmesinin 14.10.2016 tarihinde imzalandığını, bu hususta müvekkili şirket güvenlik sözleşmesine uygun şekilde personellerini çalıştırdığını, müvekkili işverenin, … Enerji İnşaat Turizm Emlak Petrol Nakliye Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin iş yerinde 08.12.2018 tarihinde 07:30 sularında hırsızlık suçu işlendiğini, olay günü … şantiye girişi nöbet noktasında iken yanına tesisat firması çalışanlarından Ramazan Bey gelerek depoda hırsızlık olduğunun bildirildiğini, … telsiz ile diğer güvenlik elamanlarına haber vererek depo bölgesine intikal ettiklerini, müvekkili şirketin yapmış olduğu kontrolde; otopark bölgesinde bulunan kameraların çalışmadığını, otopark iç bölgesinde bulunan su birikintisinin etrafında hangi araca ve hangi zamanda olduğu tespit edilemeyen bir tekerlek izi olduğunu, alarm sisteminin kurgusunun yanlış olduğunu ve düzenli çalışmadığını, hareket sensörlerinin depo içlerinde olduğunu, Keyped ve alarm panellerinin depo içlerinde olduğunu, sesli ikaz sistemlerinin depo dışında olduğunu, Herhangi bir izleme merkezi ve/veya kolluk kuvvetleri ile sistemin entegre olmadığını, Bağlantı kablolarının açıktan çekildiğini, ulaşabilmesinin mümkün olduğunu, alarm ses/ışık sisteminin kesilmesine rağmen uyarı ve sabotaj alarmının vermediği unsurlarının tespit edildiğini,
Güvenlik Hizmet Sözleşmesinde bina içerisinde olan depo ve taşınır mallar taşeron firmaya ait olduğunu, sözleşme gereği müvekkili yüklenici şirket olarak işveren makamının anlaştığı taşeron firmalara karşı sorumluluklarının olmadığının açıkça belirtildiğini, olayın gerçekleştiği yerin depo olduğunu, müvekkili şirketin burayla ilgili sözleşmede bir anlaşması olmadığını, personel kadrosunun 4 kişi olduğunu, bu kişilerin görev yerleri : İdari Bina (Ana Giriş Yol) – Satış Ofisi – B Blok Arkası – Yaya Devriye olarak belirlendiğini, yaşanılan hadiseye uzaklıklarının 450m -600m-700m olduğunu, personelin görevlerini ifa ettikleri yerin belirli olduğunu, hırsızlık haberin gelmesiyle görev tanımlarında olmadığı halde depoya intikal edip inceleme yaptıklarını, 07.12.2018-08.12.2018 tarihlerinde eksiksiz devriye hizmetinin sağlandığını, tur devriye sisteminde bu durumun görüleceğini,
İncelenen depo alanına otopark tarafından girildiğini, dosya içerisinde müvekkili şirketin personellerinin bulunması gereken ve olay günü de yerlerinin belli olduğu görüntüler, beyanlar ve krokinin mevcut olduğunu, olay yerine yakın yerde bekçi bölümünün yer aldığını, bekçinin görev aldığı yer otopark girişinde olup sorumluluğunun bekçiye ait olduğunu, bekçi kısmıyla müvekkili şirketin ilgilenmediğini,
Yapılan tespitlerde şirkete ait depo kısmıyla ilgili; anlık kamera izleme veya geçmişe dönük kamera kayıtlarının izleneceği CCTV sisteminin olmadığını, hırsız alarm sistemi keypad (şifre paneli) depo dışına konulduğunu, bu sistemin depo içerisinde olması gerektiğini, hırsız alarm sisteminin güvenlik personelleri ile alarm haber alma merkezi ile bağlantısının olmadığını, izleme ve takip yapılmadığını, hırsız alarm sistemi kablolama işleminin dışarıdan ve korunaksız bağlantılarının yapıldığını, kabloların kesilmesi sonucu alarmın devre dışı bırakıldığını, hırsız alarm sisteminin güvenlik personelleri ve alarm haber alma merkezi ile bağlantısı olmadığından herhangi bir ikazın olmadığını, alarm sisteminin güvenlik personellerine ve haber alma merkezine bilgi gönderimi yapamadığını, olay günü herhangi bir alarm sesi, ışık vs. ile uyarı olmadığını,
Yaşanılan olumsuz hadiseden önce şirketlerince Online Denetleme Sistemi ile güvenlik açıklarından ve zafiyetlerinden bahseder raporlar ile ilgili firma ve müşteri temsilcilerine anlık tarih/saat ve gprs nokta ile gönderildiğini, herhangi bir değişiklik yapılmamasının müvekkili şirketi sorumlu kılmadığını,
Depo kısmının müvekkili şirketi sözleşme ile bağlamadığından güvenlik firma ve personellerinin bir bilgisi olmadığını, depo içerisinde malzeme ile ilgili kıymet durumu taraflarınca bilinmediğini, depo olma imkanı ve özelliği bulunmayan bir alanın depo olarak kullanılmasının ve kendi imkanları ile güvenliği sağlayan taşeron firmaya ait olduğunu, sigorta firması gerek bölgenin sosyal yapısı gerek depo alanı ve inşaat saha alanı giriş, çıkışlarının güvenlik zafiyetlerini öngörerek poliçe kapsamına aldığını,
Müvekkili şirket ile dava dışı firma olarak adlandırılan … Enerji İnş. Tic.A.Ş arasındaki güvenlik hizmet sözleşmesinin 3.Madde 1.fıkrası uyarınca işyerinde yer alan teçhizatların … Enerji İnş. Tic.A.Ş tarafından sağlanacağının açık olduğunu, yaşanılan depo hırsızlığında kameraların , alarm sisteminin sorumluluğunun kendilerine yükletilmesini kabul etmediklerini,
Sigorta şirketinin, sigortalıya tazminatı ödedikten sonra, kazadaki kusurlu kişiden hasar tutarını talep etmesinin rücu etmek anlamına geldiğini, Sigorta şirketinin bu şekilde sigortalının yerine geçmesine, hukukta “halefiyet ilkesi” dendiğini, halefiyetin bu kapsamda, sigorta şirketinin, ödediği tazminat tutarı kadar sigortalı yerine geçerek üçüncü şahıslardan zararının giderilmesini isteyebilme hakkı olduğunu, Halefiyet sayesinde, sigorta şirketleri üçüncü şahıslara rücu edebildiğini,
Özel güvenlik sözleşmeleri, yüklenici olan özel güvenlik şirketlerinin güvenliği sağlama eseri karşılığında, güvenliğin sağlanması talebinde bulunan iş sahibinin bedel ödeme borcunu üstlendiği bir sözleşme olduğundan eser sözleşmeleri kapsamında nitelendirilmelerinin gerektiğini, özel güvenlik yüklenicilerinin, meydana gelen hırsızlık olaylarındaki sorumluluklarının belirlenmesi de eser sözleşmeleri kapsamında yapılması gerektiğini,
Eser sözleşmelerinde sorumluluk, türüne göre ya Türk Borçlar Kanunu m. 474 vd. gereğince ayıp sorumluluğu hükümlerine göre belirlenecek, ya da Türk Borçlar Kanunu m. 112 “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” hükmü gereğince belirleneceğini,
Hırsızlık olayının, özel güvenliği sağlayan yüklenicilere mal edilebilmesi, ancak özen borcundan kaynaklı yükümlülüklerine aykırı davranışlarından ileri gelmesi sonucu mümkün olacağını, özel güvenlik eseri herhangi bir ayıbın tespit edilebileceği somut bir eser dolmadığını, eksik şekilde ifa edilmesi mümkün olan soyut bir eser olduğunu, eser sözleşmelerinde özel hüküm olan ayıp sorumluluğu, genel hüküm olan kusur sorumluluğunu öngören Türk Borçlar Kanunu m. 112 hükmüne göre öncelikle uygulanması gerektiği düşünülse de özel güvenlik eserinin niteliği bu duruma engel olduğunu, hırsızlık olayındaki sorumluluğun hırsızlığın özen borcundan kaynaklı yükümlülüklerini ihlalden ileri geldiği kabul edilip Türk Borçlar Kanunu m. 112’deki kusur sorumluluğu çerçevesinde tespit edilmesini, Özen borcundan kaynaklı yükümlülüklerden, hırsızlıkla ilgili değerlendirilebilecek başlıca olanlar : a-) Yüklenicinin iş sahibini aydınlatma, ona bilgi verme yükümlülüğü, b-) Yüklenicinin iş sahibinin şahıs ve malvarlığı değerlerini koruma yükümlülükleri, c-) Yüklenicinin yapamayacağı işleri kabul etmeme yükümlülüğü olduğunu,
Gerçekleşen hırsızlık olayındaki kusurun, özel güvenlik sağlayan yüklenicilere isnat edilebilmesinin belirtilen yükümlülükler ve dürüstlük kuralı ile çalışma şartlarına göre başkaca belirlenecek diğer yükümlülüklerin ihlal edilmesine bağlı olduğunu,
Özen borcu yükümlülüklerinin ihlal edilmesi sonucu, özel güvenlik sağlama işine başlanırken yetersiz personel sayısının iş sahibine bildirilmemesi sonucunda, hırsızlık gerçekleşir ve personel yetersizliği nedeniyle önlenemez ise, meydana gelen zarardan özel güvenlik sağlayan yükleniciler sorumlu tutulabileceğinden, Sorumlu tutulma sonucunda, özel güvenliği sağlayan yüklenicinin, kusur sorumluluğu ilkesi gereğince, kusuru oranında zararı tazmin etmesinin gerekeceğini,
Uygulamada genellikle hırsızlığa maruz kalmış tarafın maddi zararlarını, sigorta şirketleri belirli şartlar ve zararın gerçekleşmesinin poliçeye uygunluğu dahilinde karşıladıklarını, zararı karşılayan sigorta şirketleri, Türk Ticaret Kanunu m. 1472 “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmü gereğince, halefıyet ilkesinden yararlanarak karşıladıkları tazminatı özel güvenlik şirketlerine rücu ettiklerini, sigortacıların rücu etme hakkını sadece meydana gelen zarardan sorumlulara karşı kullanabilme imkanı olduğunu sorumluluk isnat edilemeyen hallerde, meydana gelen hırsızlıktan kaynaklı zararların özel güvenlik hizmetini sağlayan yükleniciden talep edilmesinin mümkün olmadığını,
Hırsızlık olayının gerçekleşme vakti, hayatın olağan akışına göre tespit edilmesini, sonrasında ise hırsızlığın gerçekleşme vaktinin özel güvenlik hizmeti sağlanan mesai saatleri arasında olup olmadığının belirlenmesini, tespit edilecek sonuca göre, özel güvenliği sağlayan yüklenicinin sorumluluğunda artma veya azaltma olacağının açık olduğunu,
Özel güvenlik şirketi ile güvenlik hizmeti alan taraflar arasındaki sözleşmede bulunan özel güvelik şirketi lehine hükümler, sorumluluğu ortadan kaldırmayacağını, özen borcu yükümlülükleri belirlenirken, sözleşme, kanun hükümleri, dürüstlük kuralı ve işlerde geçerli anlayışların hepsi birlikte dikkate alınmak zorunda olduğunu, hırsızlık ve zarar tutanaklarının dikkate alınacağı gibi, sözleşme hükümlerinin de yargılama yapılırken dikkate alınma mecburiyetinin olduğunu,
Meydana gelen hırsızlık olaylarında özel güvenliği sağlayan yüklenicinin sorumluluğuna ancak özen borcu yükümlülüklerini ihlalden gidilebileceğini, bu ihlal tespit edilirken olabildiğince geniş bir perspektiften bakılarak tüm somut deliller değerlendirilmesini, özel güvenlik sağlanırken yüklenicinin herhangi bir kusuru bulunmaması halinde, hırsızlıktan sorumluluğunun ortadan kalkacağını, sorumluluğu ortadan kalkan özel güvenlik yüklenicilere, sigortacıların karşıladığı tazminatı rücu etme imkanları kalmadığını,
Hırsızlık sonucu oluşan zararlarda güvenlik şirketinin sorumluluğu, şirketin kusuruna göre belirleneceğini, kusurun belirlenmesinde güvenlik şirketinin; denetim yükümlülüğünü gözetip gözetmediğine, nizamiye güvenliğinin ve tedbirlerinin sağlanıp sağlanmadığına, etrafa kamera sisteminin yerleştirilmesine, site giriş çıkışlarının kontrol edilmesine dikkat edip etmediğine ve hizmet sözleşmesinden kaynaklanan diğer edimlerini yerine getirip getirmediğine bakılarak belirleneceğini,
Sigorta şirketinin bu davayı açarak rücu etme çabasının kötü niyetli olduğunu, bu davaya … Enerji İnşaat Tic. A.Ş ‘ninde dahil edilmesini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, inşaat sigorta poliçesi kapsamında yapılan ödemenin Türk Ticaret Kanunu’nun “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesi gereği, davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca; Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Enerji A.Ş. ile davalı …Özel Güvenlik Hizmetleri Anonim Şirketi arasında düzenlenen 15.10.2016 tarihli Fiziki Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin kapsamında güvenlik hizmeti sunulan ve dava dışı … şirketine ait olan inşaat deposunda 08.12.2018 tarihinde, dava dışı şirketin inşaat sahasında görevlendirdiği güvenlik görevlilerinin gece görevde olduğu saatlerde, inşaat deposunda hırsızlık olayı meydana geldiğini, olayda davacıya ait toplam olarak 216.000,00 TL değerinde inşaat malzemelerinin çalındığını, dava dışı sigortalı tarafından hırsızlık eyleminin meydana geldiği yerde, hizmet binası ve çevresindeki taşınır ve taşınmaz malların güvenliği için bir hizmet sözleşmesi yapıldığından, bina içerisinde meydana gelen hırsızlık vb. eylemler neticesinde doğan zararların davalının sorumluluğunda olduğunu, hırsızlık eyleminin, davalının güvenlik hizmeti sağladığı mahalde gerçekleştiğinden, burada doğan zarara güvenlik firmasının kusurunun neden olduğunu, meydana gelen hırsızlık eylemi nedeniyle dava dışı sigortalıya 27.02.2019 tarihinde 141.449,31TL hasar tazminatı ödendiğini belirterek, ödenen hasar tazminatının davalıdan rücuen tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı taraf cevap dilekçesinde belirttiği nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Buna göre, somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlığın; hırsızlık olayında davalı güvenlik şirketinin kusurunun bulunup bulunmadığı, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına inşaat sigorta poliçesi kapsamında yaptığı ödemeyi davalı şirketten rücuen tahsil hakkının olup olmadığı, rücu şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı ile dava dışı … Enerji İnşaat Turizm Emlak Petrol Nak. San ve Tic. A.Ş firması arasında akdedilen …. adresinde yer alan inşaatın sigortalandığı, sigorta bedelinin 106.000.000,00-TL olduğu, inşaat/montaj işleri teminat limitinin 100.000,000-TL; kamplar depolar, geçici şantiye tesisleri:5.000.000-TL, iş makineleri:1.000.000-TL olduğu; hırsızlık halinde en az 2.500-USD müşterek sigorta ve hasarın %10’u oranında muafiyet uygulanmasının gerektiği, Sigorta poliçesinin “7-Özel Şartlar” maddesine; “malzemenin depolandığı alan çitlerle çevrilecek ve 24 saat boyunca güvenlik/bekçi denetimi altında tutulacaktır. Sigorta konusu depo alanının adresi mutlak surette sigorta şirketine bildirilecektir. Mesai saatleri bitiminde açık alanda bırakılan malzemelerde meydana gelen hırsızlık hasarları teminat haricidir” kaydının yazıldığı, diğer yandan inşaat/montaj işlerinin ifasıyla doğrudan ilgili olan küçük el aletleri, motorlar, kablolar halatlar, iskele, kalıp vb. ekipmanlar, doğrudan ilgili olmayan atölye, işçi barakaları, yemekhane, malzeme dolapları vb yapıların ilgili depolama sahasının depolama malzeme/ünitenin tipi yada ilgili yerleşime uygun şekilde kapatılmış/muhafaza edilmiş olması (bir bina içinde ya da en azından çitle çevrilmiş olması), güvenlik birimince koruma/kontrol altına alınmış olması, yangın güvenlik önlemlerinin alınmış olması kaydı ile teminata dahil olduğu kararlaştırılmıştır.
Davaya konu hırsızlık olayı nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda Ankara C.Başsavcılığının 2018/134824 Soruşturma nolu dosyasında; soruşturmaya konu suçu işleyen meçhul şüpheli ya da şüphelilerin tüm araştırmalara rağmen kimliklerinin tespit edilemediği gibi toplanacak başka bir delil de bulunamadığı sonucuna varılarak dosyanın zaman aşımı bürosuna tevzine karar verildiği görülmüştür.
Dosya mahkememizce resen belirlenen nitelikli hesap bilirkişisi …. e tevdi edilmiş olup, bilirkişi kurulu tarafından 06/07/2021 tarihli asıl rapor ve 02/12/2021 tarihli ek raporu dosyaya sunmuştur. Söz konusu raporlarda; “özel güvenlik görevlilerinin (…) temel görevi, Özel güvenlik görevlilerinin yetki sınırları, hukuki statüleri, yetkileri (5188/md.7’ye göre), risk analizleri irdelenerek, somut olay hakkında “Çalındığı tespit edilen inşaat malzemelerinin bulunduğu depoda hırsızlığın olduğu gece görevli özel güvenlik görevlisi tarafından devriye görevi yapıldığı ve hırsızlık olan alandan da sorumlu olduğu, hırsızlığın olduğu G kapısından sorumlu bir … olduğu, ancak bu …’nin ifadesinde “tarlalar bölgesi olan şantiye nizamiyesinde sabit görevli olduğunu, bölgenin satış ofisi nizamiyesinin görüş açısında olduğunu, arkasında kaldığını, görevli olsalar da güvenlik açığı bulunduğunu,” beyan ettiği, görev yapan …’lerin beyanında kapının çalışma olduğu için açık kaldığını, rüzgarda dahi açıldığını, bu durumu … inşaat yetkililerine bildiklerini, yeterli güvenlik önlemelerinin alınmadığını ve herhangi bir girişimlerinin olmadığını, bu kısmın inşaatın açık ve korumasız bölümü olduğunu, kapı olarak geçmekteyse de basit elle eğilip girilebilecek tel örgüden ibaret, içeri girilmesi kolay olan bir yapısının olduğu söz konusu olduğu, ayrıca dava konusu hırsızlık olayından 5 ay kadar önce yine aynı depolardan inşaat melezlemeleri çalındığı dönemde depolardan sorumlu bekçiler var iken ve …’de çalışıyorken, hırsızlık olayından sonra güvenlik tedbirlerinin yeniden gözden geçirilerek güçlendirildiğine dair bir bilgi ve belge de olmadığını, hâlbuki daha önceki hırsızlık olayından sonra, güvenlik açıklarının kapatılması gerektiği, davalı …Özel Güvenlik Şirketinin Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi ile dava dışı … şirketinin 53125 ada 5 parsel Mamak Adresinde bulunan işyerinin güvenlik hizmetlerini üstlenmiş olmasına rağmen, yetersiz fiziki ve elektronik güvenlik önlemleri ve yetersiz özel güvenlik personeli ile güvenlik hizmetini yerine getirmeye çalıştıkları değerlendirilmekle beraber, güvenlik hizmetinin bir gereği olarak olası risk ve tehditleri öngörerek, bunları ortadan kaldıracak önerileri sunmaları ve bu önerilerin yerine getirilmemesi halinde olası sonuçlarını bildirmeleri gerekirken, herhangi bir yazılı raporla davacıya bildirim yapmayarak güvenlik hizmetini gereği gibi yerine getirmediği, öte yandan, dava dışı … şirketinin risk analizi ve güvenlik yapılandırmasında, CCTV kamera sistemi olmadığı ve alarm sisteminin çalışmadığı görülmüşse de, hırsızlık riskinden zarar görebilecek depoda korunan değerin derecesine göre gece ve gündüz olmak üzere güvenliği sağlamak üzere fiziki ve elektronik güvenlik önlemlerinin yeterli olarak alınarak güvenlik yapılanması yapmadığı, özel güvenlik görevlilerinin (…) sabit noktalarda görevlendirildiği, yeterince inşaat sahasında devriye görevi ifa edecek personel bulunmadığı, bu nedenle, dava dışı … şirketinin güvenlik yapılandırmasının yetersiz ve korunan taşınır mallara yönelik tehlike ve tehditleri önleyecek, caydıracak, riskleri en aza indirecek şekilde orantılı biçimde dizayn etmediğinin değerlendirildiği, bu nedenle dava konusu hırsızlık olayı nedeniyle davalı firmanın %40 oranında, dava dışı … şirketinin ise %60 oranında kusurlu olduğu”nun belirlendiği, ayrıca davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalısı şirket arasında 27.12.2016-16.12.2019 tarihlerini kapsar şekilde düzenlenen İnşaat Sigorta Poliçesi kapsamında gerçekleşen rizikonun poliçe teminatı kapsamında bulunduğu, meydana gelen hasara ilişkin olarak ibraz edilen hasar listesi ile birlikte çalınan kıymetlere ait tüm alış faturaları ve sevk irsaliyeleri tek tek incelenmesi üzerine, ekspertiz sırasında beyan edilen malzemeler ile uyuştuğu, aynı zamanda kolluk kuvvetleri ekibince düzenlenen “Hırsızlık Olayı Müracaat Ve Görgü Tespit Tutanağı” ile de uygunluk arz ettiği, buna göre hasar miktarının KDV hariç 157.165,90-TL olarak tespit edildiği, bu kapsamda davacı tarafın dava dışı sigortalısına 27.02.2019 tarihinde 141.449,31 TL hasar tazminatı ödemesi yaptığı belirlenmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve ek rapor hükme esas alınmıştır.
Buna göre somut olay değerlendirildiğinde; davanın, inşaat sigorta poliçesi kapsamında yapılan ödemenin rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, dava dışı … Enerji A.Ş. ile davalı …Özel Güvenlik Hizmetleri Anonim Şirketi arasında düzenlenen 15.10.2016 tarihli Fiziki Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin kapsamında güvenlik hizmeti sunulan ve dava dışı … şirketine ait olan inşaat deposunda 08.12.2018 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiği, meydana gelen hasara ilişkin olarak ibraz edilen hasar listesi ile birlikte çalınan kıymetlere ait tüm alış faturaları ve sevk irsaliyeleri ve ekspertiz raporu ile hasar miktarının KDV hariç 157.165,90-TL olarak tespit edildiği, bu kapsamda davacı tarafın dava dışı sigortalısına 27.02.2019 tarihinde 141.449,31 TL hasar tazminatı ödemesi yaptığı, davacı tarafça yapılan bu ödemenin davalıdan rücuen tahsili isteminde bulunulduğu hususları ihtilaflı değildir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davaya konu hırsızlık olayında davalı güvenlik şirketinin kusurunun bulunup bulunmadığı, hasarın inşaat sigorta poliçesi kapsamında olup olmadığı ve rücu şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Soruşturma dosyası ve alınan bilirkişi raporu ve ek raporuna göre, inşaat malzemelerinin bulunduğu depoda hırsızlığın olduğu gece görevli özel güvenlik görevlisi tarafından devriye görevi yapıldığı ve hırsızlık olan alandan da sorumlu olduğu, hırsızlığın olduğu G kapısından sorumlu bir özel güvenlik görevlisi olduğu, ancak bu özel güvenlik görevlisinin ifadesinde; “tarlalar bölgesi olan şantiye nizamiyesinde sabit görevli olduğunu, bölgenin satış ofisi nizamiyesinin görüş açısında olduğunu, arkasında kaldığını, görevli olsalar da güvenlik açığı bulunduğunu,” şeklinde beyanda bulunduğu, görev yapan özel güvenlik görevlilerinin beyanında kapının çalışma olduğu için açık kaldığı, rüzgarda dahi açıldığı, bu durumu … inşaat yetkililerine bildikleri ancak yeterli güvenlik önlemelerinin alınmadığının ve herhangi bir girişimlerinin olmadığı, bu kısmın inşaatın açık ve korumasız bölümü olduğu, kapı olarak geçmekteyse de basit elle eğilip girilebilecek tel örgüden ibaret, içeri girilmesi kolay olan bir yapısının olduğu, ayrıca dava konusu hırsızlık olayından 5 ay kadar önce yine aynı depolardan inşaat malzemeleri çalındığı dönemde depolardan sorumlu bekçiler var iken ve özel güvenlik görevlisi de çalışıyorken, hırsızlık olayının meydana geldiğinin ifade edildiği, bu haliyle davalı …Özel Güvenlik Şirketinin; Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi ile dava dışı … şirketinin …. parsel Mamak Adresinde bulunan işyerinin güvenlik hizmetlerini üstlenmiş olmasına rağmen, yetersiz fiziki ve elektronik güvenlik önlemleri ve yetersiz özel güvenlik personeli ile güvenlik hizmetini yerine getirmeye çalıştıkları, güvenlik hizmetinin bir gereği olarak olası risk ve tehditleri öngörerek, bunları ortadan kaldıracak önerileri sunmaları ve bu önerilerin yerine getirilmemesi halinde olası sonuçlarını bildirmeleri gerekirken, herhangi bir yazılı raporla davacıya bildirim yaptıklarına ilişkin bir delilin dosyaya sunulmadığı, davalının güvenlik hizmetini sözleşmeye uygun şekilde gereği gibi yerine getirmediği,
Öte yandan, dava dışı … şirketinin risk analizi ve güvenlik yapılandırmasında, CCTV kamera sistemi olmadığı ve alarm sisteminin çalışmadığı görülmüşse de, hırsızlık riskinden zarar görebilecek depoda korunan değerin derecesine göre gece ve gündüz olmak üzere güvenliği sağlamak üzere fiziki ve elektronik güvenlik önlemlerinin yeterli olarak alınarak güvenlik yapılanması yapmadığı, özel güvenlik görevlilerinin (…) sabit noktalarda görevlendirildiği, yeterince inşaat sahasında devriye görevi ifa edecek personel bulunmadığı, bu nedenle, dava dışı … şirketinin güvenlik yapılandırmasının yetersiz ve korunan taşınır mallara yönelik tehlike ve tehditleri önleyecek, caydıracak, riskleri en aza indirecek şekilde orantılı biçimde dizayn etmediği, bu nedenle dava konusu hırsızlık olayı nedeniyle davalı firmanın %40 oranında, dava dışı … şirketinin ise %60 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Buna göre, belirlenen kusur durumuna göre davacının dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ödemenin 141.449,31 TL’nin (%40 kusur oranına göre) 56.579,72 TL’lik kısım bakımından TTK’nın 1472. Maddesine göre rücu koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın belirlenen bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile; Toplam 56.579,72-TL’nin ödeme tarihi olan 27/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte rücuen davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 3.864,96-TL harçtan dava açılırken peşin olarak yatırılan 2.415,61-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.449,35-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 2.415,61-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 8.155,36-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 11.833,05-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan 2.457,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 983,00-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
8-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KISMEN KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle 528,00-TL’sinin DAVALIDAN geriye kalan 792,00-TL’sinin DAVACIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/02/2022

Katip …..
E-imzalıdır

Hakim …..
E-imzalıdır