Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/310 E. 2021/763 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/310 Esas
KARAR NO : 2021/763

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … -….

DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile dava dışı …. nin akdedildiğini, bu sözleşme ile davalı, Türkiye’de yapılan “…İçme Suyu Tedarik Projesi için Teknik Destek ve Süpervizörlük” hizmetlerini üstlendiğini, daha sonrasında söz konusu sözleşmeye istinaden müvekkili ile davalı arasında 14.12.2015 – 07.01.2016 tarihli …. Ana Sözleşme koşulları uyarınca tüm ödemeleri İşverenden alacaktır.” Yine aynı madde ile; “… hakediş ödemelerinin meblağlarına paralel olarak geri ödenebilir olanlar hariç toplam uzman ücretleri üzerinden hesaplanan 965 oranında ücreti (1,657,400 EUR) …’e ödeyecektir.” hükmünün düzenlendiğini, sözleşmeye istinaden davalı şirket yetkilisi borçlu ile müvekkili şirket yetkilisi arasında yapılan e-mail yazışmalarında bu borcun kabul edildiğini, davalı tarafından kaynaklanan nedenlerle ödeme yapamadıklarını ikrar ettiklerini, Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 16.1. Maddesine göre, müvekkilinin yazışmalarını yaptığı…, tüm faaliyetlerin koordinasyonundan sorumlu olmak üzere ödeme ile ilgili faturaların teslim alınması ve onaylanması ile yapılacak ödemelerin kabulü konusunda tümüyle yetkili temsilcisi olarak atandığını, e-mail yazışmalarında davalı tarafın söz konusu borcunu kabul ettiğini, 6.636,50 EUR, 14.375,50 EUR tutarındaki ödemeleri müvekkiline yaptığını, ancak diğer ödemeleri müvekkiline yapmadığını, müvekkili şirket tarafından 9.726,50 Eur. tutarlı ve 16.03.2017 tarihli fatura tanzim edilerek davalıya gönderildiğini, Davalı tarafından ise müvekkili şirkete verilen 28.12.2018 tarihli yazı ve e-mailler ile bu faturanın kabul edildiğini, 2 hafta içerisinde ödeneceğinin belirtildiğini, ancak diğer faturalar ve bu tutarın müvekkili şirkete ödenmediğini,
Taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince müvekkili şirket tarafından 17.572,00 Euro tutarlı 30.04.2019 tarihli, 13.700,00 Euro tutarlı 30.04.2019 tarihli, 9.861,00 Euro tutarlı 30.04.2019 tarihli ve 5.596,00 Euro tutarlı 30.04.2019 tarihli faturaların tanzim edildiğini, Ankara 47.Noterliği’nin 15085 yevmiye ve 21.06.2019 tarihli ihtarnamesi ile davalıya gönderildiğini, söz konusu ihtarname sonrasında da davalının haksız ve hukuka aykırı olarak fatura bedellerini ödemediğini, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketin, davalıdan 56.455,00 Euro alacağı bulunduğunu, bu tutarın davalı tarafından da kabul edildiğini ve müvekkiline ödenmesi gerektiğini,
Davalı tarafından sözleşme gereği yapılması gereken ödemelerin yapılmaması nedeniyle esas sayılı davalı aleyhine ilamsız icra takibinin başlatıldığını, ancak davalı tarafın hiçbir belge ve bilgi sunmadan, meşru ve hukuka uygun neden belirtmeksizin zaman kazanmaya yönelik olarak kötü niyetle takibe ve borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı tarafından müvekkili şirkete dava konusu borca ilişkin herhangi bir ödeme Yapılmadığını, Belirtilen nedenlerle fazlasını talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla davalının kötü niyetli takibe ve borca itirazları nedeniyle itirazının iptali, takibin devamı, alacağın 9 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan alınarak tarafımıza verilmesini temin amacıyla bu davayı açtıklarını, dava konusu ile ilgili olarak Ankara Arabuluculuk Bürosu’nun 2020/3744 sayılı arabuluculuk dosya numarası üzerinden arabulucuya başvurulduğunu, karşı tarafla anlaşma sağlanamadığını, davalıdan olan alacaklarını tahsilini temin amacıyla bu davayı açtıklarını,
Davalı tarafından, müvekkili şirkete haksız ve hukuka aykırı olarak ödeme yapılmadığını, tüm bu hususların dosyada mevcut belgeler ve sözleşme ile de sabit olduğunu, dava konusu talepler sözleşme ve tüm dosya kapsamı itibariyle muaccel hale geldiğini, ortada ödenmemiş bir para borcunun olduğu ihtilaf dışı olduğunu, müvekkili şirketin huzurdaki davada ileride haklı çıksa dahi alacağını tahsil etme imkanı kalmama ihtimali bulunduğundan ileride telafisi imkansız zararlar doğacağından borçlunun yedinde ve/veya Türkiye Cumhuriyeti Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Avrupa Birliği Yatırımları Daire Başkanlığı da dahil olmak üzere üçüncü şahıslarda olan taşınır ve taşınmaz mallarının, alacaklarının ve diğer tüm hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini talep ettiklerini, müvekkili şirket huzurdaki davada ileride haklı çıksa dahi alacağını tahsil etme imkanı kalmama ihtimali bulunduğundan, ileride telafisi imkansız zararlar doğacağından tebligat icrası ve duruşma günü beklenmeksizin ivedi olarak borçlunun yedinde ve/veya Türkiye Cumhuriyeti Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Avrupa Birliği Yatırımları Daire Başkanlığı dahil olmak üzere üçüncü şahıslarda olan taşınır ve taşınmaz mallarının, alacaklarının ve diğer tüm hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine,
Davalının Ankara…Müdürlüğü’nün 2019/10757 E.sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalının zaman kazanmaya yönelik kötü niyetli itirazı nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan alınarak tarafımıza verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmektedir.
CEVAP:
Davalı vekilinin 14.09.2020 tarihli cevap dilekçesinde ; Davacının Türkiye de yerleşik olmayan ve Türk Tabiyetinde de olmayan bir tüzel kişilik olduğunu, davanın reddi halinde (yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tahsilinde ciddi zorluklar olacağının anlaşıldığını, davacının faturaya dayalı alacak davası hakkındaki en önemli delillerden olan dava konusu faturaları iade ettiklerini, gizleyerek usulsüz şekilde ihtiyati haciz yoluyla ilerinde geri ödemeyeceği bir parayı tahsil etmeye çalıştığını, davacının usulsüz tutumu ve ihtiyati haciz talebi ile geri ödemeyeceği aşacağı tahsil etmek gayreti karşısında; davanın reddi halinde yargı harçları, giderleri ve vekalet ücretinin tahsilinin güç olacağının açık olduğunu, davacının/karşı davalının yargı harç ve giderleri ile vekalet ücretini güvence altına alabilmek amacıyla, yargılama süresince meydana gelebilecek artışları karşılayacak miktarda teminat göstermesini talep ettiklerini, davacının davasını dayandırdığı “fatura” olarak adlandırdığı belgeler hakkında müvekkiline Ankara ….Noterliği 21.06.2019 tarih ve 15085 yevmiye numaralı ihtarname gönderdiğini, davacının fatura olarak adlandırdığı belgelerin Ankara ….Noterliğinin 28.06.2019 tarih ve 16149 yevmiye Numaralı ihtarnamesi ile davacıya iade edildiğini, davacının dilekçesinde bu fatura iadesinden bahsetmediğini, üstelik ihtiyati haciz istediğini, davacı tarafın ihtiyati haciz yoluyla ileride geri ödemeyeceği bir parayı tahsil etmeye çalıştığını, davanın esası hakkında en belirleyici unsurlardan biri olan “fatura iadesi” ni gizlediğini, davacının 16.03.2017 tarihli 9.726,50 Euro bedelli) davacının sözleşme uyarınca üstlendiği işleri yapacağına olan inanç ile süresinde itiraz edilmediğini, davacının, davasının dayandığı faturalardan birine ise 16.03.2017 tarihli 9.726,50 Euro tutarlı faturaya sözleşme uyarınca üstlendiği işleri yapacağına olan inanç ile süresinde itiraz etmediğini, taraflar arasındaki 14.12.2015 tarihli “…İçmesuyu Temini Projesi Teknik Destek ve Kontrollük Projesi, Sözleşme no 2009TRI6IPO11-01/SER/26”Başlıklı “müşavirlik projesi” imzaladığını, Davacı bu proje kapsamında hiçbir iş yapmadığını, davacı yapmadığı işlerin bedellerini talep ettiğini,
Müvekkilinin davacıya ödediği iki adet faturanın dava konusu alacağı haklı gösteremeyeceğini, müvekkilinin davacının sözleşme kapsamında üstlendiği iş ve işlemleri yapacağı inancı ile kendisine gönderilen 12.02.2016 tarihli 6.636,50 Euro – 14.375,50 Euro bedelli faturayı ödemekte bir çekince görmediğini, ancak bu durum borcun varlığının kabul edildiğini gösteremeyeceğini, davacının sözleşme kapsamında yapması gereken işleri yaptığını ve alacağı hak ettiğini gösteren delillerle ispatlayamadığını, hiçbir ciddi delil göstermeksizin gerçek dışı beyanlarla, fatura iadesini gizleyerek dava açan ve Türkiye’ de yerleşik bulunmayan yabancı uyruklu şirketin davasının dinlenmesi için yargılama giderleri ve vekalet ücretini (yargılama sırasında meydana gelebilecek artışlar dikkate alınarak) teminat olarak yatırmasına, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine, Davanın esastan reddine, davadan dolayı yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmektedir.

DELİLLER:
Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2019/10757 E. Sayılı dosyası, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Avrupa Birliği Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü ile davalı şirket arasında …İçme Suyu Projesi Teknik Destek ve Süpervisörlük Hizmeti Sözleşmesi, davacı ve davalı arasında düzenlenen Müşavirlik Sözleşmesi,Davacı tarafça davalı tarafa gönderilen Ankara ….Noterliğinin 21 Haziran 2019 tarih ve 15085 yevmiyeli ihtarnamesi, davalı tarafın ticari defter ve belgeleri, e-mail yazışmaları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, müşavirlik sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemlidir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, somut uyuşmazlıkta; davanın, dava dışı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Avrupa Birliği Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü ile davalı arasında yapıldığı dava dilekçesinde belirtilen 2009 TR 16IPR011 – 01/SER / 26 numaralı ”AB Genel Bütçesinden Finanse Edilen Avrupa Birliği Dış Eylemleri İçin Hizmet Sözleşmesi” kapsamında davalı ile ”…İçme Suyu Tedarik Projesi için teknik destek ve supervisörlük hizmeti” sözleşmesi nedeniyle davacı ve davalı arasında 14/12/2015 – 17/01/2016 tarihli Müşavirlik Sözleşmesinin düzenlendiği, taraflar arasındaki ihtilafın; düzenlenen bu müşavirlik sözleşmesi kapsamında davacının edimlerini yerine getirip getirmediği, söz konusu sözleşmeye istinaden davacının dava dışı bakanlıktan yaptığı hak ediş alacakları bakımından % 5 oranında hak ediş alacağı olup olmadığı, davalı tarafça bu yönde ödeme yapılıp yapılmadığı, davalı tarafın takibe yönelik itirazının haklı olup olmadığı, noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu …. İcra Müdürlüğünün 2019/10757 E. Sayılı dosyası incelendiğinde; davacı/alacaklı şirket tarafından davalı/borçlu aleyhine ”16/03/2017 Tarih, …numaralı, 9.726,50 Euro tutarlı, 30/04/2019 Tarih, 190061/362/13/04 numaralı, 17.572,00 Euro tutarlı” iki adet fatura dayanak gösterilerek toplam 56.455,50 Euro alacak için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, buna ilişkin ödeme emrinin 09/08/2019 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı tarafça yasal süresi içerisinde 09/08/2019 tarihinde borca itiraz edilmesi üzerine takibin durmasına karar verildiği, durma kararının alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin bir kaydın icra dosyasında yer almadığı, davacı/alacaklı tarafından İİK’nın 67. Maddesi hükümlerine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava değeri 56.455,50 Euro (439.381,86-TL) olarak iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlar incelendiğinde; davacı taraf özetle; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Avrupa Birliği Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü ile davalı şirket arasında …İçme Suyu Projesi Teknik Destek ve Süpervisörlük Hizmeti Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmeye istinaden de davalı şirket ile davacı şirket arasında 14/12/2015 – 07/01/2016 tarihli müşavirlik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 12. Maddesine göre davalı Teknik …. A.Ş.’nin hak ediş ödemelerinin meblağlarına paralel olarak geri ödenebilir olanlar hariç toplam uzman ücretleri üzerinden hesaplanan % 5 oranında ücreti davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığını, buna ilişkin e-mail yazışmaları ve yeminli tercüman çevirili kayıtları ve sözleşmeyi sunduklarını, davalının borcu kabul ettiğini ve 6.636,50 Euro ve 14.375,50 Euro tutarındaki ödemeleri davacıya yaptığını, ancak diğer ödemeleri yapmadığını, davacı tarafından 9.726,50 Euro tutarlı ve 16/03/2017 tarihli fatura tanzim edilerek davalıya gönderildiğini, davalı tarafın 28/12/2018 tarihli yazı ile ve de yukarıda belirtilen E-Mailler ile fatura bedelini kabul ettiğini ve 2 hafta içerisinde ödeneceğini belirtmiş olmasına rağmen diğer faturalar gibi bu tutarı da ödemediğini, bu nedenle davalıya Ankara …. Noterliğinin 21/06/2019 tarihli ve 15085 yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek tanzim edilen 30/04/2019 tarihli 17.572,00 Euro tutarlı, 30/04/2019 tarihli 13.700,00 Euro tutarlı, 30/04/2019 tarihli 9.861,00 Euro tutarlı ve 30/04/2019 tarihli 5.596 Euro tutarlı fatura bedellerinin ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak davalı tarafın söz konusu faturalar nedeniyle oluşan toplam 56.455,50 Euro alacağının haksız ve hukuka aykırı olarak davalı tarafça ödenmediğini, bunun için başlatıla nicra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Tarafların ticari defter ve belgeleri de incelenmek suretiyle, rapor düzenlenmesi için dosya İnşaat Mühendisi …. ‘e tevdi edilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 13/08/2021 tarihli rapor ile; davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi bakımından iletişim kurulacak kişinin bilgilerinin Almanya olması nedeniyle davacı defter ve belgelerinin incelenemediği, öte yandan davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeye göre söz konusu kayıt ve belgelerin açılış ve kapanış onaylarının TTK 64/3. Maddesine göre yapıldığı, tüm ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı tarafından düzenlenen 4 adet 110.268,40-TL tutarındaki faturaların davalı tarafından 70.654,95-TL tutarındaki ödemeler ile davacı hesabına alacak kaydı yapılan 991,77-TL kur farkının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından davaya konu edilen 17.572,00 Euro tutarlı 30/04/2019 tarihli, 13.700,00 Euro tutarlı 30/04/2019 tarihli, 9.861,00 Euro tutarlı 30/04/2019 tarihli ve 5.596,00 Euro tutarlı 30/04/2019 tarihli faturaların ise davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu şekilde davalı defterlerinde davacı yanın 29/09/2017 tarihi itibariyle (111.260,17-TL – 70.654,95-TL=) 40.605,22-TL alacak bakiyesinin kayıtlı olduğu, 56.455,50 Euro tutarlı faturaların davalı ticari defterlerine işlenmemiş ve davacıya iade edilmiş olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen müşavirlik sözleşmesi incelendiğinde; Sözleşmesinin “Yükümlülük ve Sorumluluklar” başlığı altında düzenlenen; 3.02 maddesi; “… İşveren karşısında işbu Anlaşma tahtında üretilecek tüm hizmet ve görevlerin tamamından sorumlu olacaktır. “, 3.04 Maddesi; “… Ana Sözleşmede belirtilen müşavirlik hizmetlerinin *6100’ünü temin edecektir. İşveren ile görüşülecek tüm teknik ve idari konular …’nun sorumluluğunda olacaktır.” hükmünü haizdir.
Yine Sözleşmenin “Organizasyon” başlığı altında düzenlenen; 4.01 Maddesi “… hizmetlerin sağlanması ve koordinasyonundan ve ortakların İşveren nezdinde temsil edilmesinden sorumlu olacaktır.” şeklindedir. Sözleşmenin “Ortakların Genel Görevleri” başlığı altında düzenlenen; 5.01 Maddesi; “… … projenin getireceği tüm görevler ile teknik ve mali risklerden muaf tutulmuştur.”, Sözleşmenin 5.02 Maddesi ise; “…, …’in herhangi bir iştiraki olmaksızın projeyi yürütecektir…” hükmünü haizdir.
Davacı tarafça davalı tarafa gönderilen Ankara …Noterliğinin 21 Haziran 2019 tarih ve 15085 yevmiyeli ihtarnamesiyle;”…Özetle fazlaya ilişkin her türlü haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkil şirkete olan borcunuz 56.455,00 Euro olup işbu tutarın müvekkile ödenmesi gerektiği açıktır. Hal böyleyken fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla;
-9.726,50 Euro tutarlı ve 16.03.2017 tarihli fatura bedelinin iş bu ihtarnamenin tarafınıza tebliğinden itibaren derhal,
– İşbu ihtarname ekinde yer alan 17.572,00 Euro tutarlı 30.04.2019 tarihli, 13.700,00 Euro tutarlı 30.04.2019 tarihli, 9.861,00 Euro tutarlı 30.04.2019 tarihli ve 5.596,00 Euro. tutarlı 30.04.2019 tarihli faturaların ise kayıtlarınıza alınarak işbu ihtarnamenin tarafınıza tebliğ tarihinden itibaren en geç 4 hafta içerisinde,
Temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte ödenmesi…”nin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki mail yazışmaları incelendiğinde;
1-“Sayın Bay Esemen (davacı şirket yetkilisi),
Size …projemiz ve bununla bağlantılı ödemeler hakkında bir takım bilgiler vemiek
istiyorum. Yüklenici mali kriz yaşamaktadır ve alt yükleniciler işi son derece yavaş yürütmektedir. İş çok yavaş ilerlemekle birlikte, danışman olarak bizim sahadaki girdimiz oldukça düşüktür. 2018 yılında gerçekleştirdiğimiz toplam hak ediş bugüne dek 91.000 Euro’dur. Buna paralel olarak, size taahhüt ettiğimiz ödemeyi yapabilecek pozisyonda değiliz. Sözleşmemizin 2019 sonuna dek devam edeceği öngörülmektedir. Konuyu bu şekilde Özetledim, lütfen sorularınız için temasa geçmekten çekinmeyin. Yarattığımız durum için çok özür dileriz. Saygılarımızla… (davalı şirket yetkilisi).”
2- “Sayın Bay …(davalı şirket yetkilisi),
160154/36213/03 sayılı faturayı 23.04.2018 tarihine dek ödeyeceğiniz konusundaki taahhüdünüz ve bu konudaki uzlaşmamıza rağmen, henüz herhangi bir ödemenin yapılmadığı bilgisi tarafıma ulaşmıştır. Lütfen ödeme makbuzunu derhal tarafımıza gönderiniz ve bu konuyu detaylı bir şekilde görüşmüş olmamıza ve ödeme programını açıkça teyit etmiş olmanıza rağmen neden tekrar gecikme yaşandığına dair açıklamada bulununuz. Saygılarımla, … (davacı şirket yetkilisi).”
3- “Sayın…. (davacı şirket yetkilisi),
Öncelikle geçtiğimiz Cuma günü ofislerimize gerçekleştirdiğiniz verimli ziyaretinizden ötürü sizlere teşekkür ediyorum. İkinci olarak, ödeme tarihlerini teyit ediyoruz, fakat proje sonu 31 Aralık 2018 olmasına rağmen nihai ödeme 2019 yılına sarkabilir. Bu nedenle nihai bildirim tarihi 31 Aralık 2018’den sonra olacaktır. Diğer konularda bizim için bir problem yoktur. Anlayışınız için tekrar teşekkür ediyoruz. Saygılarımla… (davalı şirket yetkilisi)”.
4-“Sayın Bay …(davalı şirket yetkilisi),
23.03.2018 tarihinde ofisinizde gerçekleştirdiğimiz toplantıda yaptığımız görüşmeye göre, …İçme Suyu Tedarik Projesi’nde kalan faturalarımız için aşağıdaki ödeme programı üzerinde anlaştık:
* 160154/36213/03 sayılı fatura önümüzdeki 4 hafta içerisinde ödenecektir.
* 4. Ara Ödemeye ilişkin faturamız, 160154/36213/03 sayılı faturanın ödenmesinden sonraki 12 hafta içerisinde ödenecektir (ara ödeme miktarı: 474,924.36 €; … fatura miktarı; 965, geri ödenebilir kısım hariç),
* Kalan … hesabı, projenin Nihai Ödemesi alındığında, ancak Aralık 2018’den geç olmamak üzere, tek seferde kapatılacaktır.
Yukarıda belirtilen ödeme programını teyit etmenizi rica ederiz. Saygılarımızla, … (davacı şirket yetkilisi)”.
5-“Sayın Bay Esemen (davacı şirket yetkilisi),
Aşağıdaki iletinizi aldıktan sonra. …projesiyle ilgili birtakım açıklamalarda bulunmak istiyorum. Bazı faturaların hala …’e ödenmemiş olduğu konusunda haklısınız. Size projedeki durumu izah etmek istiyorum. …Yüklenicisi MPE mali kriz içimdedir ve inşaat yaklaşık 1.5 yıl gecikmiştir. Saha açıktır ve işler çok yavaş yürümekledir. Gecikme haşan neredeyse 1.5 milyon Euro’dur. İnşaat sahasında çok sayıda problem yaşanmaktadır. Yüklenici Bakanlık’tan iki tane daha sözleşme almıştır, bunlar Seydişehir ve Akçaabat’tır ve bu iki sözleşme yıl başı itibariyle feshedilmiştir. İnşaat sözleşmesiyle ilgili özet bilgileri aşağıda paylaşıyorum. Sözleşmemiz: Sözleşmede proje bitiş tarihi 25.08.2016 olarak belirtilmiştir. DNP bu tarihten bir yıl sonra çalışmayı bitirmektedir. İnşaattaki gecikme nedeniyle bugüne dek harcamalarımız devam etmiştir. Proje müdürümüz kendi işini neredeyse bir yıl önce tamamlamıştır. Şantiye Mühendisi vekili olarak devam etmektedir. Saha ofisimiz açıktır ve bir sekreter ve bir teknisyen çalışmaktadır. İPA | bu yıl sonu itibariyle tamamlanmıştır, bu durum AB’nin artık proje için finansman sağlamadığı anlamına gelmektedir. Türk Hükümeti bekleyen miktarı ödeyecektir. Fiyat hesaplamaları ihale aşamasında beyan edilen zaman dilimi için yapıldığından, proje tamamlanana kadar para kaybetmeye devam ediyoruz (bu yıl sonu olması öngörülmektedir). Bunlar sözleşmemiş hakkındaki özet bilgilerdir. Bu konunun sizinle alakası olmamakla birlikte açıklık getirmek üzere paylaşılmıştır. Bekleyen tüm faturaların (siz Ankara’ya gelmeden önce bir liste yapacağım) bir program dahilinde ödeneceğini bildiririm. 23 Mart tarihinde ofiste olacağım, dilerseniz ofisimizi ziyaret edebilirsiniz. Lütfen gelmeden önce zamanı bana bildiriniz. Saygılarımla, Raşit … (davalı şirket yetkilisi)” .
6- “Sayın Bay Esemen (davacı şirket yetkilisi),
Evet, ödeme konusunda çok haklısınız. Ödeme taahhüdünde bulundum çünkü AB projelerimizden birinden (Merzifon) ödeme bekliyorduk. Ne yazık ki bu ödemeyi alamadık. AB yılbaşından itibaren IPA | programı için hiçbir ödeme yapmamaktadır ve Hükümetteki Müşteriler Seçimlere kadar Mühendislik Projeleri için tüm ödemeleri durdurmuştur. Bu nedenle, Mayıs ayında ödeme yapmamız imkansız görünmektedir. Bu durumdan ötürü özür dileriz. Öte yandan. …Yüklenicisi yaklaşık 20 aydır gecikmiştir. Masrafları banka kredileriyle karşılamaktayız. Anlayışınız için teşekkürler, Saygılarımla, Raşit … (davalı şirket yetkilisi)” .
Söz konusu elektronik yazışmaların delil niteliği taşıyıp taşımadığı hususu incelendiğinde; 6100 sayılı HMK’nun “Belge” başlıklı 199. maddesinde ”Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.” hükmü yer almakta olup, bu düzenleme ile e-mail yazışmaları da belge olarak kabul edilmiştir. Buna göre taraf şirketlerin temsilcileri arasında yapıldığında ihtilaf bulunmayan ve yukarıda açıklanan e-mail yazışmaları delil olarak kabul edilmiştir. (Yargıtay ….HD. 2019/829 E, 2020/1041 K, …HD. 2017/3700 E, 2019/12278 K sayılı emsal kararları.).
Buna göre somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında müşavirlik sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmeye göre davalı firma tarafından …İçme Suyu Projesi Teknik Destek ve Süpervisörlük Hizmet Sözleşmesi’ne istinaden davalının dava dışı… Müdürlüğünden alacağı hak ediş ödemelerinin %5’i oranında ücretin davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, yukarıda detaylı olarak açıklanan noter ihtarı, e-mail yazışmaları ile davalı tarafın ticari defter ve belgeleri ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın müşavirlik sözleşmesi gereğince edimlerini yerine getirdiği, buna ilişkin olarak düzenlemiş olduğu faturaları davalı tarafa gönderdiği, ancak davalı tarafın bunları davacıya iade ettiği, bu kapsamda her ne kadar davacı tarafın ticari defter ve belgeleri Almanya’da olması nedeniyle incelenememiş ise de; davacı tarafın defter ve belgelerinin incelenememesinin sonuca etkili olmadığı, taraflar arasındaki E-mail yazışmaları ile de görüldüğü üzere somut olayda, işin yapıldığı, davalı tarafından borç ilişkisi kapsamında ödemeler yapıldığı, davalının alacaklarını tahsil ettiği ve davacının taleplerinin davalı tarafından yazışmalara göre kabul edilerek, ödeme yapılacağının bildirildiği ve bu hususta takvim oluşturulduğu, ancak icra takibine dayanak oluşturulan fatura bedellerinin ve borç miktarının ödenmediği, bu nedenle davalı tarafın icra takibine yönelik itirazının haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile; Davaya konu Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2019/10757 E. Sayılı dosyasına yönelik davalı tarafın itirazının İPTALİ ile takibin aynı koşullarda DEVAMINA,
2-Alacağın (439.381,86-TL) % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 30.014,17-TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.762,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 24.251,82-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 5.762,35-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 39.019,09-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan 2.440,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
8-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle DAVALIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸