Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/304 E. 2021/526 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/304 Esas – 2021/526
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/304 Esas
KARAR NO : 2021/526

HAKİM ….

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI :….
VEKİLİ : Av…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 08.7.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili “… Teknik İş Güvenliği ve İş Sağlığı Eğitim Dan. Tur. Müh. İnş. Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti.” nin 05.04.2019 tarihli fatura alacağına karşılık davalı aleyhine 08.07.2019 tarihinde Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2019/9554 E. Sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durdurulduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu, bu nedenle itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, taraflar arasında iş Sağlığı ve İş Güvenliği hizmetleri kapsamında sağlık tetkikleri hizmetlerinin yürütümü için anlaşma yapıldığını, müvekkili davacı tarafından hizmet sözleşmesine uygun olarak eksiksiz ifa borcunun yerine getirildiğini ve 335271 seri numaralı 05.04.2019 tarihli faturanın tanzim edilerek davalıya tebliğ edildiğini ve fatura bedelinin ödenmediğini, Davalının borcunu ödememesi üzerine davalı hakkında Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2019/9554 E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, ancak davalı borçlunun dava konusu icra takibine itiraz etmesiyle takibin durdurulduğunu, iş bu davaya konu alacağın ticari ilişkiden kaynaklanan belirlenebilir ve davalı tarafından da bilinebilir bir miktar olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin ticari alacaktan kaynaklandığını ve 19.07.20.19 tarihinde zorunlu olarak arabulucuya başvurulduğunu, ancak taraflarca bir anlaşmanın sağlanamadığını, bu nedenlerle davalının Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2019/9554 E. Sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, borçlunun İİK md. 67 hükmü uyarınca alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 23.03.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davasını sağlık tetkikleri işine dayandırdığını, ancak müvekkili şirketin davacı tarafça belirtilen iş kapsamında her hangi bir hizmet satın almadığını 6102 sayılı TTK.nun 89 ve devamı maddelerinde; Cari Hesabın düzenlendiğini ve cari hesap sözleşmesinin tanımının yapıldığını, yapılan tanımda sözleşmenin şartları, cari hesaba kaydının nasıl yapıldığı ve alacak miktarının nasıl isteneceğinin belirtildiğini, belirli dönemleri kapsayan ve devam eden ticari ilişkilerde cari işlem akışının incelenmesi, alacak miktarının tespit edilmesi ve varsa bakiye miktarın tespiti yoluna gidilmesinin gerektiğini, ortada bir ticari ilişkinin olduğunun net bir şekilde tespit edilebilmesi için fatura konusu malın ya da hizmetin usulüne uygun bir şekilde karşı tarafın uhdesine geçirilmiş olmasının gerektiğini, Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere salt faturanın ve cari hesap ekstresinin varlığı bir ticari ilişkinin ve alacak hakkının göstergesi olmadığını, malın tesliminden veya hizmetin tamamlanmasından önce faturanın ve cari hesap ekstresinin düzenlenebilmesinin mümkün olduğunu, cari hesap ekstresine konu faturayı düzenleyen tarafın aradaki ilişkiyi ve malın teslimini ya da işin gerektiği gibi yerine getirildiğini kanıtlama yükümlüğünün bulunduğunu, davacı tarafından ticari alım satım ilişkisinin varlığının iddia edildiğini, ürün satıldığından bahsedilmediğini, ancak davacı takip alacaklısı tarafından faturaya yansıtılan ve cari hesap ekstresine işlenen mal ve hizmetin ne olduğu ve usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı hususunda bir tespitin yapılmadığını ve davacı tarafça da buna ilişkin bir beyanda bulunulmadığını, davacının karşılıklı olarak yapıldığını belirttiği anlaşma neticesinde işin eksiksiz bir biçimde ve usulüne uygun olarak yerine getirildiğini yazılı delille ispat etmesinin gerektiğini, salt fatura tanziminin ve cari hesap ekstresinin varlığının malın teslim edildiğini veya hizmetin yerine getirildiğini kanıtlamayacağını, davacı tarafından itirazın iptali davasına konu takipte 352,80 TL miktarında işlemiş faizin talep edildiğini, TTK ‘da belirtildiği üzere aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlayacağını, davacı tarafça takibe konu alacak için takipten önce ihtar çekilmediğinden, bu alacak kaleminin de reddinin gerektiğini, bu nedenlerle haksız davanın reddine davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2019/9554 E. Sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, fatura alacağına istinaden genel haciz yolu ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemlidir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 05/04/2019 tarihli fatura alacağına istinaden davalı / borçlu aleyhine Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2019/9554 E. Sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının haksız, kötü niyetli ve yasal dayanaktan yoksun olarak itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, zaman aşımı def’inde bulunduğunu, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, salt fatura tanzimi ve cari hesap ekstresinin varlığının malın teslim edildiğini veya hizmetin yerine getirildiğini ortaya koymayacağını ve cevap dilekçesinde belirttiği nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2019/9554 E. Sayılı dosyası incelendiğinde, davacı tarafça davalı aleyhine 08/07/2019 tarihinde ”05/04/2019 tarihli 335271 seri numaralı sağlık tetkiklerine ilişkin fatura alacağının tahsili talebidir.” dayanak gösterilerek, 11.006,28-TL asıl alacak 352,80-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.359,08-TL yönünden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, buna ilişkin ödeme emrinin davalıya 12/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından yasal süresi içerisinde 16/07/2019 tarihinde borca itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacı tarafça 08/07/2020 tarihinde 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca ileri sürülen deliller toplanmak suretiyle dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından taraflarca sunulan deliller ve tarafların ticari defter ve belgeleri de incelenmek suretiyle rapor düzenlenmiş olup; Raporda, tarafların ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun olarak düzenlendiği ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, takibe konu açık faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ancak davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının belirlendiği anlaşılmıştır. Raporun bilimsel verileri içermesi, denetime elverişli olması ve dosya kapsamı ile de uyumlu olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın itirazın iptali istemli olduğu, davacı tarafça taraflar arasında iş sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri kapsamında olan sağlık tetkikleri hizmetlerinin yürütümü için anlaşma sağlandığını ve davacı firmanın bu hizmet sözleşmesine uygun olarak eksiksiz ifa borcunu yerine getirdiğini, buna istinaden düzenlenen faturanın tanzim edilerek davalı firmaya zamanında tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı firma tarafından kötü niyetli hareket edilerek, hizmetin karşılığı olan fatura bedelinin ödenmediğini, bu nedenle başlatılan davaya konu icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğinin ileri sürüldüğü anlaşılmıştır.
Mahkememizce belirlenen Mali Müşavir bilirkişi tarafından tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmiş olup, takibe konu faturanın davacı taraf ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu ancak davalı tarafın ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça sözleşme kapsamında sağlık tetkikleri hizmetlerinin yürütüldüğünü ve buna ilişkin ifa borcunun yerine getirildiğini, bunun karşılığında da takibe konu faturanın düzenlenerek davalı tarafa tebliğ edildiği iddia edilmiş ise de; ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça sözleşme ve faturaya konu hizmetin yerine getirildiği ve faturanın davalı tarafa tebliğ edildiği hususunun incelenen taraf ticari defter ve belgeleri ile diğer tüm dosya kapsamına göre davacı tarafça ispat edilemediği, bu nedenle davalı tarafın icra takibine yönelik itirazının yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın REDDİNE,
2-2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 137,19-TL harcın mahsubu ile fazladan yatan 77.89-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
6-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın REDDİNE karar verilmesi sebebiyle DAVACIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır