Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/302 E. 2021/365 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİADINA
YARGILAMA YETKİSİN KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/302 Esas
KARAR NO : 2021/365

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2021

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinden özetle:Davacı müvekkili ile davalı arasında 10/10/2019 tarihinde araç satım sözleşmesi yapıldığını, davacı müvekkilinin davalıya 18.000,00 TL ödemek suretiyle aracı satın aldığını, davalı tarafından … Oto Kurtarma adına fatura kesildiğini, ancak müvekkilinin Adana’ya aracı teslim almaya gidip, dönüş yolunda aracın hemen arıza yapması sebebiyle mağdur olduğunu ve Ankara’ya zor gelebildiğini, Ankara’ya geldikten sonra aracı kontrol ettirdiğinde motorunun anzalı olduğunu öğrenip, durumu derhal davalıya ilettiğini Ancak davalı tarafından aracı teslim ettiğinde aracın arızasız olduğunu ve davacının aracı bozduğunu ima eden açıklamalarda bulunduğunu,
Kredi çekilerek alınan aracın oto kurtarma aracı olması sebebiyle davacının çalıştırarak krediyi ödemeyi planladığından son derece mağdur olduğunu, aracın çalışabilir hale gelmesi için yaptırdığı tamir nedeniyle toplamda 8.616,40 TL ödendiğini belirterek, ödeme tarihlerinden itibaren bu tutarın ayıplı mal satan davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … cevap dilekçesinden özetle:“10/10/2019 tarihinde araç satım sözleşmesi yapıldığı ve davacı tarafından 18.000,00 TL tahsil ettiğimde doğrudur. Fakat bu şahısların Adana’ya gelecekleri zaman aracın özelliklerini her ne kadar watsanp üzerinden anlatmış olsam da geldiklerinde expertize götürebileceklerini söylememe rağmen masraftan kaçındıklarını uzun yola gideceklerini belirttiler ve yanlarında getirdikleri ustaları ile kendileri kontrol edip araçtan emin olacaklarını söylediler. Kendi kontrolleri sonucunda aracın motorunda ve kasasında sorunlar olduğunu tespit ettiler ve bunun üzerine … marka aracımın o gün itibari ile değerinin 30,000 TL- 35.000 TL civarında piyasası olduğunu belirttim. Kendileri de gelmeden önce vermiş olduğum rakamdan da anlaşılacağı üzere 18,000 TL fiyatı makul bulduklarını bu rakama anlaşabileceğimizi belirttiler. Ben tespit edilen arızalara ve ustanın belirtmiş olduğu kusurlara itiraz etmedim ve rakamsal anlamda kendilerine piyasa değerinden çok daha düşük fiyat verdim. Araç alım satımı yapmadığım için, kar etmek amaçlı satış yapmadım. Expertizi ben teklif ettim kabul etmeyen onlar ve suçlamada bulunanda onlar, tarafıma atılan hiçbir suçu kabul etmiyorum tüm suçlamaların düşürülmesini talep ediyorum ” şeklinde cevap ve beyanda bulunulmuştur.
GEREKÇE:Dava, davalı tarafından davcıya 10/10/2019 tarihli satım sözleşmesi ile satışı gerçekleştirilen 2008 model … plakalı özel amaçlı-kurtarıcı … Tipine sahip …. marka aracın 18.000,00 TL’ye satışı sonrasında, bu bedelden aracın ayıplı olup olmadığı ve buna göre yapılan ödemeden istirdat gerektiren varsa bu tutarın belirlenmesine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak dayanılan sözleşme, tamire ilişkin faturalar ve diğer deliller dosyaya sunulmuş ve yazılan müzekkereler ile temin olunmuştur.
Makine mühendisi bilirkişi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26/03/2003 tarih, 2003/19-184 Esas, 2003/200 Karar sayılı ilamında ortaya konulan nispi yönteme göre indirim formülü uygulanmak sureti ile düzenlenen 11/02/2021 tarihli raporda, araçtaki arızalardan ötürü davacının talep edebileceği tutar 5.020,72 TL olarak hesaplanmıştır.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafça rapora karşı beyanda bulunulmamış, davacı tarafça rapora yönelik itiraz dilekçesi sunulmuş ise de, rapor içeriği dikkate alınarak haklı görülmemiş,
İddia, savunma, bilirkişi raporu ve dayanılan deliller bütün olarak değerlendirildiğinde, aracın ayıplı satım nedeni ile davacının talep edebileceği tutarın 5.020,72 TL olduğu anlaşılmış ve mahkememizcede bu yönde kanaat edinilmiş olmakla davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
5.020,72 TL’nin 28/11/2019 olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 342,97 TL harçtan peşin alınan 147,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 200,79 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 814,80 TL (ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinden ( kabul ve red oranına göre) 474,89 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafnıdan yatırılan 147,18 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, ret ve kabul olunan miktar yönünden , miktar itibari ile kesin olarak karar verildi.17/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır