Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/286 E. 2022/339 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/286 Esas – 2022/339
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/286 Esas
KARAR NO : 2022/339

HAKİM :… ..
KATİP :..

MAHKEMEMİZİN İŞ BU… E. SAYILI DOSYASI BAKIMINDAN;
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- … -…
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 2- … ..
3- …
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020

BİRLEŞEN ANKARA… E. SAYILI DOSYASI BAKIMINDAN;

DAVACI : DENİZBANK ANONİM ŞİRKETİ
0292008449600341 [25999-70730-55193]
UETS
VEKİLİ : Av. RAMAZAN GÜNDÜZ –
[16606-06441-62323]-UETS
DAVALILAR : 1- …
(T.C.NO:19789409478 )- Mustafa Kemal
Mah. 2127 Cad. No:24 İç Kapı No:5
Çankaya/ ANKARA
….
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden
Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, mahkememizin işbu dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; … E.sayılı icra takibine davalı-borçlular tarafından yapılan itirazın iptali gerektiğini özetle;
1.Davalı-borçlu … ile müvekkil şirket arasında imzalanan 03.01.2017 tarihli … numaralı Genel Kredi Sözleşmesi’ne ve Ek Cari Hesap Kredi Sözleşmesine istinaden davalı-borçluya krediler verilip ve kullandırıldığını, sözleşmeye istinaden diğer davalı-borçlulardan … ve …’un kefalet teminatı verdiklerini,
2. Davalı-borçlular sözleşme gereği kullandırıılan krediye, kredi borcu taksitleri ödenmediğinden bahisle, asıl borçlunun sözleşmede beyan edilen adresine …Noterliği’nin 02.09.2019 tarih ve …… No’lu ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnameye rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığından, davalı-borçlular aleyhine … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını,ancak davalı-borçlular icra takibine itiraz ettiklerini,itirazın ardından dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, davanın kabulüyle borçluların borca itirazının iptaline, takibin …E. Sayılı dosyası üzerinden devamına, borca haksız itiraz eden borçlular aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalı-borçlu üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen…E. Sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aleyhlerine … E. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe, davalılar tarafından yapılan itirazların mahkemece iptaline karar verilmesini, müvekkili şirket ile davalı/asıl borçlu şirket …. arasında imzalanan… ve ek sözleşmelere istinaden borçluya ticari ihtiyaç kredisi tahsis edildiğini, diğer davalıların müvekkil banka il…Şirketi arasında imzalanan mezkur sözleşmelere .. kapsamında kredi alanın kullanacağı veya kullandığı nakdi ve/veya gayrinakdi kredilerden kaynaklanan doğmuş ve doğacak tüm borçlar ile her ne suretle olursa olsun asaleten veya kefaleten doğmuş veya doğacak tüm borçlara kredi alan ile birlikte kefil olması işbu sözleşmenin konusunu oluşturmaktadır.” kaydıyla, müteselsil kefil sıfatıyla, 500.000,00-TL limitlerle kefalet verdiğini, Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesinde “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir.” denmek suretiyle alacaklı tarafa doğrudan kefile borçlu sıfatıyla takip yapma yetkisi verdiğini, konuya ilişkin T.C. …/ 3482 K. sayılı 07.05.2019 tarihli kararında: “kredi sözleşmelerindeki imzalarından dolayı bankaya karşı sorumlu olmamakla birlikte, kredi sözleşmesinin teminatı olan ipotek resmi senedindeki …lik kefaleti nedeniyle bankaya karşı müşterek borçlu ve müteselsil sıfatıyla sorumlu olduğu, bu nedenle banka tarafından alacağın tahsili için hakkında icra takibi yapılmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı…” ifadeleri ile borçtan müteselsilen sorumlu olan kefile doğrudan başvrulabileceğinin belirtildiği, hesap hareketlerinden anlaşılacağını, sözleşme gereği edinilen kredinin kullanılmış olduğunu, herhangi bir ödeme yapılmadığını, söz konusu kredi borçlarına ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığından, borçluların sözleşmelerde beyan edilen adreslerine ihtarname gönderildiğini, borcun belirlenen süre içerisinde ödenmemesi halinde kanuni yollara başvurulacağı bildirildiğini, ihtarnameye rağmen kredi borç ödenmediğinden, davalı-borçlular aleyhine … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı-borçlular kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiklerini, itirazın ardından dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, müvekkili banka ile davalı ….. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi ve ek sözleşmeye istinaden kullandırılan bir başka ticari kredi borcu için … E. sayılı dosyasına yapılan itiraz üzerine; taraflarınca davalılara, … E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, davada dosyanın bilirkişiden döndüğünü, müteselsil kefil sıfatıyla borçlu bulunan davalıların ilgili icra dosyasına yapılan itirazlarının, temerrüt tarihleri ve sair kıstaslar gözetilerek sorumlu oldukları hesaplanan 407.949,81-TL üzerinden iptali gerektiği belirlendiğini, işbu davada, kefalet limitlerinin aşılmaması adına davalılar … ve …’un …. E. Sayılı dosyasına yaptıkları itirazın 92.050,19-TL üzerinden (kısmen) iptalini, asıl borçlunun itirazının ise borcun tamamından sorumlu bulunması sebebiyle dosyanın tümü üzerinden iptalini talep ettiklerini, açılan işbu davanın tarafları ve dava konusu takip dayanağı kredi sözleşmeleri aynı olduğundan usul ekonomisi ilkesi gereği davaların … E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Ve… vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacıya karşı muaccel hiçbir borcu bulunmadığını,borca işlemiş ve işleyecek olan faiz miktarına ve faiz oranına, masrafa, iş bu borcun tüm ferilerine ilişkin itirazları tekrarladıklarını,ödeme emrinde faiz miktarları ve oranları yanlış hesaplandığını, itirazın iptali davasının reddine, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmişlerdir.
Davalı …’un vekilinin 28.08.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacıya karşı muaccel hiçbir borcu bulunmadığmı,borca işlemiş ve işleyecek olan faiz miktarına ve faiz oranına, masrafa, iş bu borcun tüm ferilerine ilişkin itirazları tekrarladıklarını, açılmış itirazın iptali davasının REDDİNE, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmişlerdir.
Davalı taraf birleşen …. E. Sayılı dosyasında cevap dilekçesi ile; yetki, husumet, zaman aşımı, hak düşürücü süre vb itirazlarını ileri sürdüklerini, ayrıca;
1.Müvekkilinin davacıya karşı muaccel hiçbir borcu bulunmadığını,borca işlemiş ve işleyecek olan faiz miktarına ve faiz oranına, masrafa, iş bu borcun tüm ferilerine ilişkin itirazlarımızı tekrarladıklarını, ödeme emrinde faiz miktarları ve oranları yanlış hesaplandığını,
2.Genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenletenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden ve tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri olup, TBK md.20 gereği banka tarafından kredi kullanıcısı aleyhine düzenlenen ve Genel Kredi Sözleşmesinde yer alan hükümler, banka tarafından kredi müşterisine açıkça belirtilmediği, içeriğinin öğrenilmesine imkan verilmediği ve kredi müşterisi tarafından kabul edilmediği sürece yok hükmünde olduğunu,
3.Müvekkile açıkça, tereddüte yer vermeyecek, kapsamlı şekilde bilgi verilmediğinden; davacı bankanın aleyhine ve müvekkil lehine yorum yapılması gerektiğini,
4.6802 sayılı Gider Vergileri Kanununda düzenlenen “banka ve sigorta muameleleri vergisi” bankanın nakden veya hesaben tahsil ettiği paralar üzerinden alınan gider vergisi niteliğinde bir vergi olup,mükellefinin banka olduğunu, Yargıtayın birçok kararında belirtildiği üzere müteselsil kefil, azami sorumluluk miktarı (kefalet limiti) kapsamındaki asıl borçtan, kendi temerrüdü dolayısıyla doğan temerrüt faizinden ve bu (temerrüt) faizinin gider vergisinden sorumlu olduğunu,kefilin bunun dışında bir gider vergisinden (BSMVden) -yani hesap kesim tarihi ile temerrüt tarihi arasında işleyen akdi faizin BSMV den-sorumluluğu olmadığını,
5.Kabul anlamına gelmemekle birlikte, Türk Borçlar Kanununun kefalete ilişkin hükümleri, kefili korumaya özen gösteren ve kamu düzenini ilgilendiren emredici kurallar olup,Kefil bir borca kefalet ederken, hangi borca hangi kefalet türü ile hangi miktarda kefalet ettiğini bilmek ve alacaklı da onu bu konularda eksiksiz olarak bilgilendirmek zorunda olduğunu, …E. Sayılı takip başlatılmıştır ancak münferit sözleşmelerin akdindeki, kefile ait sebep ve unsurlar, genel kredi sözleşmesinde bulunmadığını, genel kredi sözleşmelerine verilen kefaletin, münferit sözleşmeler için de geçerli olduğunu söylemek mümkün olmadığını, Bankalar verdikleri krediler için geçerli şahsi teminat elde etmek istiyorlar ise her bir münferit sözleşme için ayrı bir kefalet almaları gerektiğini, münferit sözleşmelerden kaynaklanan borçların ödenmemesi sebebiyle Genel Kredi Sözleşmesine kefil olduğu iddia edilen, münferit sözleşmelere ise kefil olmadığı açık olan müvekkile takip konusu borç sebebiyle takip yapılması hukuka aykırı olduğunu,
6.Borcu kabul etmemekle beraber, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 123. Madde hükmüne göre, Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hakimden isteyebil eceğini,zamanında ve usulüne uygun olarak gönderilmiş bir yanıtın ulaşmasının beklenebileceği an makul süre olarak adlandırılır. Makul süre, Makul Süre = Önerinin Ulaşma Süresi + Kabulcünün Düşünme Süresi + Kabulün Ulaşma Süresi formülüyle hesaplanacağını,
7.Davacı banka tarafından borcun ödenmesi için bankaca tanınan süre yukarıda açıklanan sözleşme hukuku kurallarından kıyasla, makul süre olarak sayılamaz, verilen bu süre hukuka ve hakkaniyete aykırılık taşıdığını, yukarıda açıklanan ve mahkemece resen gözetilecek nedenlerle,birleşen davanın reddine,vekalet ücreti ile sair yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmişlerdir.
DELİLLER:
Davacı Banka kayıtları, Genel Kredi Sözleşmeleri, … E. Sayılı dosyası, A… E. Sayılı dosyası, bilirkişi raporları ve ek raporları, tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, asıl dosyada; genel kredi sözleşmesi ve ek cari hesap kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemli olduğu, davacı tarafça söz konusu sözleşmeler gereğince asıl borçlu davalı … ve müteselsil kefiller E… Müdürlüğünün .. E. Sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan 5490-40439 numaralı genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davalıların borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize ve tüm fer’ilere itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği belirtilerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davaya konu… E. Sayılı icra takip dosyası incelendiğinde, davacı/ alacaklı banka tarafından davalı / borçlular …, … ve … Aleyhine ”25/12/2019, 386.868,20-TL 1 adet asıl alacak, 25/12/2019, 153,68-TL bir adet BSMV, 25/12/2019, 490,37-TL bir adet ihtar gideri ve 25/12/2019, 20.437,56-TL bir adet işlemiş faiz” dayanak gösterilmek suretiyle toplam 407.449,81-TL asıl alacak ve fer’ileri için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takibe davalı tarafın itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, durma kararının alacaklıya tebliğine ilişkin icra dosyası arasında bir kayıt bulunmadığı, davacı tarafça İİK 67. Maddesi hükümlerine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen dosyada ise; davanın itirazın iptali istemli olduğu,… E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptalinin talep edildiği, takibin dayanağının davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan … numaralı genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davalıların borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize ve tüm fer’ilere itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği belirtilerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. anlaşılmaktadır.
… E. Sayılı dosyası incelendiğinde, davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirket ile diğer davalılar / kefiller aleyhine 152.644,06-TL Asıl alacak
10.112,79
TL İşlemiş Faiz, 77,85
TL BSMV Olmak üzere toplam 162.834,70
TL üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, durma kararının davacı / alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin icra dosyasında bir kayıt bulunmadığı, davacı tarafça İİK 67. Maddesi hükümlerine göre işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Buna göre somut olay incelendiğinde; asıl ve birleşen dosya bakımından taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı banka ile davalılar arasında… ve ek cari hesap kredi sözleşmesi imzalanıp imzalanmadığı, sözleşmeler kapsamında davalı Furkan Altyapı.. Ltd. Şti.’nin kredi kullanıp kullanmadığı, diğer davalıların müteselsil kefil olup olmadığı, kredi kullandırıldı ise davalılarca ödeme yapılıp yapılmadığı, söz konusu krediler dolayısıyla davacının alacaklı olup olmadığı, davalıların itirazının yerinde olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmaktadır.

Sunulan banka kayıtları ve diğer deliller ile tüm dosya kapsamı bankacı bilirkişi …’a tevdi edilerek, rapor düzenlenmesi istenmiş, adı geçen bilirkişi tarafından sunulan 17/03/2021 tarihli rapor, 14/10/2021 tarihli ek rapor dosya arasına alınmıştır.
Tarafların bilirkişi raporuna yönelik itirazı ve birleşen dosya dikkate alınarak, bu defa bankacı bilirkişi …’dan 04/04/2022 tarihli rapor alınmıştır. Alınan bilirkişi raporu ile asıl borçlu ….ne davacı banka tarafından kredi limiti tahsis edilerek krediler açılıp kullandırıldığı, davalı … ve …’un K2 … Seri numaralı 03/01/2017 tarihli sözleşmeye 500.000,00-TL limit ile müşterek borçlu / müteselsil kefil sıfatıyla imza attıkları,
Asıl dosya yönünden; 21/03/2019 tarihinde 5490-40439 numaralı kredi kullandırımında 386.000,00-TL kredi tutarının mevduat hesabına aktarıldığı, davalı asıl borçlu şirketin 07/09/2019 tarihinde, diğer davalılar / kefillerin ise 30/12/2019 icra takip tarihinde temerrüte düştüğü, temerrüt tarihine kadar 5990-40439 numaralı kredi hesabına yıllık % 18,48 akdi faiz oranı, temerrüt tarihinden sonra ise % 34,74 temerrüt faiz uygulanarak hesaplama yapılması gerektiği, buna göre icra takip tarihi itibariyle davacı bankanın yapılan hesaplamada davalı asıl borçlu şirketten 386.868,20-TL asıl alacak, 20.437,56-TL faiz, 153,68-TL BSMV olmak üzere toplam 407.459,44-TL nakdi kredilerden kaynaklanan alacağının olduğu, öte yandan kefillerden icra takip tarihi itibariyle 386.868,20-TL asıl alacak, 20.174,18-TL faiz, 140,00-TL BSMV olmak üzere toplam 407.182,38-TL nakdi kredilerden kaynaklanan alacağının bulunduğu,
Birleşen dosya yönünden ise; 21/03/2019 tarihinde 5490-40445 numaralı kredi kullandırımında 173.189,62-TL kredi tutarının mevduat hesabına aktarıldığı, davalı asıl borçlu şirketin 30/12/2019 tarihinde, diğer davalılar / kefillerin ise 31/12/2019 icra takip tarihinde temerrüte düştüğü, temerrüt tarihine kadar… numaralı kredi hesabına yıllık % 23,16 akdi faiz oranı, temerrüt tarihinden sonra ise % 34,74 temerrüt faiz uygulanarak hesaplama yapılması gerektiği, buna göre icra takip tarihi itibariyle davacı bankanın yapılan hesaplamada davalı asıl borçlu şirketten 152.589,62-TL asıl alacak, 9.944,25-TL faiz, 69,42-TL BSMV olmak üzere toplam 162.603,29-TL nakdi kredilerden kaynaklanan alacağının olduğu, öte yandan kefillerden icra takip tarihi itibariyle 152.589,62-TL asıl alacak, 9.898,55-TL faiz, 67,14-TL BSMV olmak üzere toplam 162.555,31-TL nakdi kredilerden kaynaklanan alacağının bulunduğu,
Hususlarının belirlendiği görülmüş, mahkememizce …tarafından düzenlenen söz konusu rapor hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalılardan asıl borçlu …. arasında genel kredi sözleşmeleri düzenlendiği ve bu kapsamda davalı / borçlu şirkete krediler kullandırıldığı, diğer davalılar … ve …’un bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, bu nedenle sorumluluklarının bulunduğu, bu kapsamda;
a)Asıl dosya bakımından; davacı banka tarafından davalı şirkete 21/03/2019 tarihinde … numaralı kredi kullandırımında 386.000,00-TL kredi tutarının mevduat hesabına aktarıldığı, kredi borcunun davalılarca ödenmediği, davalı asıl borçlu şirketin 07/09/2019 tarihinde, diğer davalılar / kefillerin ise 30/12/2019 icra takip tarihinde temerrüte düştüğü, temerrüt tarihine kadar … numaralı kredi hesabına yıllık % 18,48 akdi faiz oranı, temerrüt tarihinden sonra ise % 34,74 temerrüt faiz uygulanarak hesaplama yapılması gerektiği, buna göre icra takip tarihi itibariyle davacı bankanın yapılan hesaplamada davalı asıl borçlu şirketten icra takip tarihi itibariyle 386.868,20-TL asıl alacak, 20.174,18-TL faiz, 140,00-TL BSMV ve ayrıca 490,37-TL’lik noter masrafı olmak üzere toplam 407.949,81-TL nakdi kredilerden kaynaklanan alacağının bulunduğu, davalı kefillerin sorumlu olduğu miktarın ise (Tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla) 407.182,38-TL olduğu,
b)Birleşen dosya yönünden ise; 21/03/2019 tarihinde … numaralı kredi kullandırımında 173.189,62-TL kredi tutarının mevduat hesabına aktarıldığı, davalı asıl borçlu şirketin 30/12/2019 tarihinde, kredi borcunun davalılarca ödenmediği, diğer davalılar / kefillerin ise 31/12/2019 icra takip tarihinde temerrüte düştüğü, temerrüt tarihine kadar … numaralı kredi hesabına yıllık % 23,16 akdi faiz oranı, temerrüt tarihinden sonra ise % 34,74 temerrüt faiz uygulanarak hesaplama yapılması gerektiği, buna göre icra takip tarihi itibariyle davacı bankanın yapılan hesaplamada davalı asıl borçlu şirketten 152.589,62-TL asıl alacak, 9.944,25-TL faiz, 69,42-TL BSMV olmak üzere toplam 162.603,29-TL nakdi kredilerden kaynaklanan alacağının olduğu, öte yandan kefillerden icra takip tarihi itibariyle 152.589,62-TL asıl alacak, 9.898,55-TL faiz, 67,14-TL BSMV olmak üzere (tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla) toplam 162.555,31-TL borçtan sorumlu oldukları,
Sonuç ve kanaatine varılarak; asıl dosya ve birleşen dosya bakımdan aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-a)Mahkememizin işbu 2020/286 E. Sayılı asıl dosyası bakımından davanın KABULÜ ile; davaya konu Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2019/17195 E. Sayılı dosyası ile yapılan icra takibine yönelik davalıların itirazının iptali ile takibin; 386.868,20-TL asıl alacak, 20.437,56-TL işlemiş faiz, 153,68-TL BSMV ve 490,37-TL ihtar gideri olmak üzere toplam 407.949,81-TL üzerinden (Davalılar … ve …’un tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla toplam 407.182,38-TL yönünden sorumlu olmak kaydıyla) takibin DEVAMINA,
b)Alacağın (407.949,81-TL) % 20’si oranında (Davalılar … ve … yönünden tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla alacak miktarı olan 407.182,38-TL üzerinden) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c)Alınması gereken 27.867,05-TL harçtan dava açılırken peşin olarak yatırılan 4.567,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 23.300,05-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
d)Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 4.567,00-TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
e)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 37.006,49 -TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
f)Davacı tarafça yapılan 2.076,56-TL yargılama giderinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
g)Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle müştereken ve müteselsilen DAVALILARDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,

2-a)Birleşen …. E. Sayılı asıl dosyası bakımından davanın Kısmen KABULÜ ile; davaya konu … E. Sayılı dosyası ile yapılan icra takibine yönelik davalıların itirazının iptali ile takibin; 152.589,62-TL asıl alacak, 9.944,25-TL işlemiş faiz, 69,42-TL BSMV olmak üzere toplam 162.603,29-TL üzerinden (Davalılar …’un tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla toplam 162.555,31-TL yönünden sorumlu olmak kaydıyla) takibin DEVAMINA,
b)Alacağın (162.603,29-TL) % 20’si oranında (Davalılar…yönünden tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla alacak miktarı olan 162.555,31-TL üzerinden) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c)Alınması gereken 11.073,28-TL harçtan dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.966,64-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.106,64-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
d)Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 1,966,64-TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
e)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 19.397,31-TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
f)Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 231,41-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
g)Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın kısmen KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle 1,318,12 TL’sinin müştereken ve müteselsilen DAVALILARDAN, bakiye 1,88 TL’sinin ise davacıdan alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/05/2022
Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır