Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/269 E. 2021/836 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/269 Esas
KARAR NO : 2021/836

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVALI : 2- … – … …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 23/06/2020
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası…. ’nun 03/04/2019 tarihinde vefat ettiğini, davalı …’nun ise muris …. ’nun, müvekkilinin annesinden boşandıktan sonra evlendiği kişi olduğunu, … ’nun vefatı sonrasında murisin sahibi olduğu taşınmazların büyük bir kısmını eşi …’na bağışladığına dair bir vasiyetname düzenlediğinin ortaya çıktığını ve bu vasiyetnamenin …Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından açılarak okunduğunu, bunun üzerine taraflarınca Salihli …Hukuk Mahkemesinde (2019/138 E.) vasiyetnamenin iptali davası açıldığını, bu davada, muris…. ’nun davalı kooperatif ortaklığına ilişkin bilgi ve belgelerin de celbinin istendiğini, gerek …Tapu Müdürlüğünden ve gerekse davalı kooperatiften gelen yazılardan murisin davalı kooperatifteki ortaklık payına istinaden iktisap edeceği taşınmazın ferdileşme aşamasında davalı … adına tescil edildiğinin anlaşıldığını, ancak ayrıntılı bilgi taleplerinin kooperatifçe karşılanmadığını, davalı kooperatifin resmi ortağının …. olmasına rağmen bu ortaklığa bağlı olarak …adına tahsis edilen taşınmazın …. Köyü …. bağımsız bölüm) … adına tescil edilmesine ilişkin davalı kooperatif kararının Kanuna, Kooperatif Anasözleşmesine, hukukun temel ilkelerine ve ortağın kişilik haklarına aykırı ve bu sebeple kooperatif kararının mutlak butlanla batıl olduğunu, ortaklık payı devredilmeksizin sadece tahsis edilen konutun bir başka şahsa (davalı …’na) devrinin kanun ve anasözleşme amacına aykırılık teşkil ettiğini, yine davacı vekili 01/04/2021 tarihli dilekçesinde, davalı adına taşınmaz tescil işlemi yapılabilmesi için öncelikle kooperatife üye olması gerektiğini, üyeliğe kabul kararı olmadığı için yönetimin defterleri sunmadığını, davalı ile …arasında yapıldığı iddia edilen hibe sözleşmesinin … Tatil Sitesi Yapı Kooperatifi için yapıldığını, oysa …. ’nun üyesi olduğu kooperatifin davalı … Konut Yapı Kooperatifi olduğunu, bu nedenle davalı kooperatifteki hissenin diğer davalıya hibe edilmediğini, kaldı ki, 500.000 TL değerindeki taşınmazın 5.000 TL’ye hibe edilmesinin imkansız olduğunu ileri sürerek sonuç olarak; tapuda …. parselde yer alan …. no’lu bağımsız bölümün davalı Baştur KYK adına kayıtlı iken diğer davalı … adına tescil edilmesine ilişkin davalı kooperatif kararının butlanla batıl olduğunun tespitine, bu talepleri esastan reddedilirse anılan kararın iptaline, tapuda …Tapu Sicil Müdürlüğü’nün …. parselde yer alan …. no’lu bağımsız bölümün davalı … adına yapılan tapu kaydının iptal edilerek, aynı taşınmaz üzerinde müvekkili davacı …’nun yasal miras payının tesciline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, davada genel mahkemelerin görevli olduğu, hukuki yarar şartının gerçekleşmediği ve yetkili mahkemenin …Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu yönünde yargılamaya ilişkin itirazlarından sonra; esasa ilişkin olarak; kanunda kooperatif üyeliğinin devri konusunda bir şekil öngörülmediğini, bu nedenle TBK’unun 184 md. uyarınca alacağın temliki hükümlerine tabi olarak yapılabildiğini, murisin müvekkil ile yaptığı … … . Noterliği’nin 18/05/2010 günlü sözleşmesi ile, “…. Tatil Sitesi Yapı Kooperatifindeki üyelik hak ve hissesini …’na devrettiğini” açıkladığını, davacının, murisin payını devretmediği, taşınmazın …’na tescili kararının butlanla malul olduğu iddiasının hiçbir hukuki dayanağının olmadığını, Kooperatifler Kanununda devri engelleyici bir hüküm bulunmadığı gibi bu konuda şekil şartı da öngörülmediğini, noter devir sözleşmesine istinaden kooperatif başkanlığı tarafından müvekkilin üye olarak kabul edildiğini, müvekkil adına tescili sağlayan kooperatif işleminde usulsüzlük bulunmadığını, davacının tapu iptali davasının da reddi gerektiğini, davacının, müvekkil hakkında çeşitli nedenlerle haksız davalar açtığını ve bu davaları da her davanın kanıtı göstermek suretiyle oluşacak kafa karışıklığından yarar umduğunu ileri sürerek sonuç olarak; davanın görevsiz mahkemede açılmış olması nedeniyle dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, taşınmazın aynı ile ilgili davanın taşınmazın bulunduğu …mahkemesine gönderilmesine, üyelik hakkının davalıya devri ile ilgili olarak kooperatifin devrin kabulüne ilişkin iptal talebine dayalı davanın reddine, ferdileşme sırasında bağımsız bölüm tapusunun müvekkil adına tesciline ilişkin bir usulsüzlük bulunmadığından tapu kaydının iptaline ilişkin davanın da reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı …. Kooperatifi vekili cevap dilekçesinde, müvekkil kooperatife husumet yöneltilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kooperatifin eski üyesi muris…. ’nun dava konusu bağımsız bölüm üzerindeki tüm hissesini davalı …’na…. …. Noterliğinin 18.05.2010 tarihli 5129 yevmiye numaralı kooperatif hibe sözleşmesi ile hibe ettiğini, tarafların kendi özgür iradesi ile yapmış oldukları devir işlemine aykırı bir işlemin kooperatif tarafından yapılamayacağını, konutların tamamlanmış ve hak sahiplerine tapu devirlerinin yapılmış olduğunu, bu nedenle davacı tarafın dava dilekçesinde iddia ettiği şekilde hak sahipliğine dayalı bir talebi varsa bu talebin mirasçıların kendi arasındaki ilişkiden kaynaklı olması nedeniyle konunun kooperatifle bağlantısının bulunmadığını, kooperatif ortaklık payının bölünememesi nedeniyle ortaklığın yarı yarıya olduğu hususunun kooperatife karşı ileri sürülemeyeceği yönünde yargı kararları olduğunu, tapu devirlerinin 2014 yılında yapıldığını ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, taraflar arasında miras ilişkisinden kaynaklı uyuşmazlık olduğunu ve söz konusu uyuşmazlığın kooperatifle bağlantısı bulunmadığını, müvekkil kooperatifçe 26.12.2004 tarihli genel kurulda alınan karar doğrultusunda iskan ve evlerin tapularının alınması ile ilgili çalışmaların başlatılması üzerine 16.05.2005 tarihinde üyelerden ortaklık payına ilişkin durumlarını gösterir belgeler talep edildiğini, bunun üzerine dava dışı muris …beyan dilekçesinde üyelik haklarının tapusunun yarısının kendisi, yarısının diğer davalı eşi adına tapulanmasını talep ettiğini, fakat kooperatif yönetiminin kabul etmeyerek yarı hisse devir işleminin noter kanalı ile yapılmasını istediğini, daha sonra …Noterliğince düzenlenen 18.10.2010 tarihli 5129 yevmiye nolu hisse hibe sözleşmesi ile muris tarafından hissenin tamamının …’na hibe edildiğini, taraflar arasında yapılan bu hisse hibe sözleşmesine dayalı olarak, davalı … adına kooperatif üyeliği tesisi işlemi yapıldığını, kooperatif yönetiminin hibe sözleşmesine aykırı işlem yapabilmesinin söz konusu olmadığını ileri sürerek sonuç olarak, kooperatif yönünden öncelikle husumet yokluğundan ve zamanaşımı itirazları dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava,…. no’lu bağımsız bölümün davalı … adına tescil işleminin yapılmasına ilişkin kooperatif kararının tespiti ve iptali, söz konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacının yasal miras payının tesciline karar verilmesi istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı kooperatifin bahse konu taşınmazın devrine ve davalı … adına üyelik tesisine ilişkin işlemlerin ve kararının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise iş bu kooperatif kararının yasal mevzuata aykırılık teşkil edip etmediği, davalı yanın görev, yetki, zamanaşımı, husumet yönünden usuli itirazlarının yerinde olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
24/08/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; … …. Noterliği’nce düzenlenen 18.05.2010 tarih ve 00005129 yevmiye numaralı “Kooperatif Hissesi Hibe Sözleşmesi”ne istinaden davalı kooperatif yönetim kurulunca fiilen ortaklığa kabul edilmek suretiyle ferdileşmede konutun tapusunun davalı adına tescil ettirilmesinde 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu ile anasözleşmeye aykırı bir yön tespit edilemediği bildirilmiştir.
05/10/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerinde bir değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller ışığında, davalı yanın usule ilişkin itirazları yönünden,
Davanın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu ve uyuşmazlığa bakmakla Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmakla, göreve ilişkin itirazlar yerinde görülmediği gibi davalı kooperatifin merkezinin Ankara’da bulunması nedeniyle yetki itirazı da yerinde görülmemiş ve davanın esası incelenmiştir.
Davanın esası yönünden ise; muris Mehmet Onbaşıoğlu’nun davalı kooperatifteki ortaklık hissesini … …Noterliği’nin 18/05/2010 tarih, 00005129 yevmiye numaralı “kooperatif hissesi hibe sözleşmesi” ile davalı eşi …’na hibe etmek suretiyle devrettiği, bu suretle davalı …’nun kooperatif nezdinde ortaklık sıfatını fiilen kazandığı, davalı kooperatif yönetim kurulunca fiilen ortaklığa kabul edilmek suretiyle ferdileşme işlemi ile konutun tapusunun davalı adına tescil edilmesinde Kooperatif Kanunu ve ana sözleşmeye aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmakla, hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 1762,15 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1702,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kooperatif kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı ve davalı kooperatif vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸