Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/262 E. 2021/722 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/262 Esas – 2021/722
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/262 Esas
KARAR NO : 2021/722

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI :….
VEKİLİ : ….
DAVALI : …..
DAVALILAR :……
VEKİLİ : Av…..
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2021

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Banka’nın Yıldız-Ticari Şubesi ile davalı…Makina Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve kefilleri arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi olmak üzere kredi sözleşmeleri ve Business Card Üyelik Sözleşmelerinin imzalandığını, Aynı zamanda, davacı banka ile … (müteveffa) arasında Konut Finansmanı Kredisi Sözleşmesinin de imzalandığını, söz konusu Kredi Sözleşmelerine dayanılarak davacı Banka tarafından krediler kullandırıldığını, Kredi Sözleşmelerini, dava dışı diğer kefillerin yanı sıra … (müteveffa) ve … Aybars “ın da müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını. kefiller, kefalet tarihleri itibariyle davalı asıl borçlu…Makina Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ nin ortağı/yetkilisi olduğunu, TBK 584. Maddenin 3. fıkrası uyarınca kefaletlerinde eş rızasına gerek bulunmadığını, Bunun dışında, kredi müşterisi ve aynı zamanda kefil olan …’ın 01/06/2019 tarihinde vefat ettiğini, müteveffanın tek yasal mirasçısının kefil ……olduğunun anlaşıldığını, bunun Mersin 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/875 E, 2019/833 K sayılı, 26/06/2019 tarihli ilamından da anlaşılacağını Davalılardan … Melisa…… , ile davacı Banka’nın Yıldız-Ticari Şubesi arasında, 23/07/2014 tarihli TAŞIT REHNİ SÖZLEŞMESİ imzalandığını, Taşıt Rehin Sözleşmesi uyarınca, … Melisa……’un gerek kendisine gerekse …’a davacı banka tarafından kullandırılmış/kullandırılacak olan kredilerin ve doğmuş/doğacak borçların, her türlü kredi sözleşmelerinden veya her ne sebepten olursa olsun doğmuş ve doğacak, kefalet dahil her türlü borçlarının teminatı olarak; maliki bulunduğu Mercedes-Benz (marka, 2014 model, 27091030408066 (motor, wdel15694313017337 şasi nolu) …. plakalı araç üzerine davacı banka lehine ipotek tesis ettirdiğini, TRS, sözleşmesinin altında ki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde herhangi bir itirazının da bulunmadığını,
Davacı Banka, alacağının gerek kredi müşterisine ve gerekse kefillerine ve rehinli araç malikine çekilen ihtarnamelere rağmen ödenmediğini, ödeme ihtarlarına rağmen de borcun ödenmemesi üzerine; borçtan sorumlular hakkında alacakları olan 151.960,00.-TL” lik kısmı için alacak teminatında yer alan …. plakalı araçla ilgili olarak aracın KASKO değeri üzerinden Ankara …Müdürlüğü’nün 2020/793 E. sayılı dosyasından menkul rehninin paraya çevrilmesi Yoluyla takibe geçildiğini, alacaklarının aslında bun tutardan çok daha fazla olduğunu,davalıların ( borçluların ) ödeme emrinin kendilerine tebliğ edilmesinden sonra , alacağa ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, bunun üzerine, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini,
Davalı/Borçlu … Melisa…… Vekili’nin yasal dayanaktan uzak iddialarından birinin ise müvekkilinin kefalet sözleşmesi şartlarına göre kefil olmadığı noktasında olduğunu ,davalı … Melisa…… ‘ un işbu takipteki sıfatının kefil değil, kredinin teminatı için rehin veren sıfatıyla borçlu olduğunu, davacı banka da işbu rehinli aracın paraya çevrilmesini teminen kendisine verilmiş olan tüm teminatlar yönünden kullandırmış olduğu ve ödenmeyen kredi alacağının tahsil için yasal hakkını kullandığını, Davalıların, ödemesi gereken borcu süresinde ve kararlaştırılan miktarda ödemeyerek kredi sözleşmesi çerçevesin de temerrüde düşmüş olduklarını, davalıların itirazlarının kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ayrıca kötü niyet tazminatıyla da cezalandırılması gerektiğini, belirterek davalıların icra takibine yönelik haksız itirazlarının reddi ile icra inkar tazminatına hüküm olunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalılardan ……ve…Makine San ve Tic. Ltd. Şti müşterek vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı banka tarafından davalı şirket ve yetkilileri aleyhine , Ankara …Müdürlüğü’nün 2020/793 Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, taraflarına tebliğ edilen ödeme emrine, yetkiye, borca, faize ve borcun tüm ferilerine ilişkin olarak itirazda bulunmak suretiyle haksız icra takibinin durdurulduğunu, alacaklı görünen banka tarafından davalı şirkete 12/06/2020 tarihli itirazın iptali istemli dava açıldığını, açılan davanın haksız olduğunu, yasal süresi içerisinde davaya cevaplarını sunduklarını, bankadan kullanılan kredinin tüketici kredisi olduğunu, Bu kredinin tüketici (kredisi olduğunun davalılara gönderilen ödeme emrinde de açıkça görüleceğini, Davacı banka tarafından bankaya rehnediten araç ile ilgili olarak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine başlandığını, davalıların sözleşmeyi imzalarken belirtilen yetkiyi açıkça kabul etmediklerini, sözleşmenin bir parçası olarak kendilerine hiç okutulmadan genel işlem koşulu gibi maddelerin eklendiğini ve asıl niyet ve sözleşme kredinin temini iken bu hususta açıkça bir onayın alınmadığını, Ankara ….. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12710 Esas sayılı takibe karşı yapılan itirazın davalı …. ‘ın sorumluluğunun, muteveffa …’ın mirasçısı olmasından kaynaklandığını, davalı…Makine ..LTD ŞTİ nin sorumluluğu ise Ali…ın şirkete ait tüm borçlara müştereken ve müteselsilen kefil olmasından kaynaklandığını davalı … Melisa……’ un ise rehin veren 3. kişi konumunda olduğunu, davacı bankanın söz konusu takibinde birçok krediyi takibe dahil ettiğini, Davacı bankanın dayanağının ise rehin sözleşmesinin 1.maddesinde yazan “Rehin Veren Kendisinin ve/veya …’ın her türlü kredi sözleşmeterinden veya her ne sebeple olursa olsun doğmuş ve doğacak kefalet dahil her türlü borçlarının teminatı olarak Plakalı aracı bankaya rehin etmiştir” cümlesinin olduğunu,fakat bu cümlenin davalılar için bağlayıcı olmadığını, dava dilekçesinde yer alan genel ve gayri nakdi (kredi sözleşmeleri konut finansmanı kredi sözleşmesi gibi diğer kredileri kapsadığı şeklindeki kaydın yanıltıcı mahiyette olduğunu, tüketici sıfatı taşıyan davalı açısından yazılamayacağını, diğer kredilerin taşıt rehni kapsamında sayılmasının kanuna ve içtihalara aykırı olacağını, davanın bu yönden reddinin gerektiğini.
Yargıtay ….. Hukuk Dairesi 01.03.2018T.E:2015/8356K:2019(EK3) bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin konut finansmanı kredisini teminatı olduğu tartışmasızdır.İpotek akdinde taşınmazın borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı olduğu yönündeki kayıt, yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıttır.
Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konular ipoteğin konut finansmanı kredisinin teminatı olduğunun tartışmasız olduğunu, İpotek akdinde taşınmazın borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı olduğu yönündeki kaydın yanıltıcı mahiyette olduğunu, tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıt olduğunu Aynı mahiyette olan diğer Yargıtay Kararlarının aşağıda belirtildiğini,
BORCUN KAPANDIĞI GEREKÇESİ İLE YAPILAN İTİRAZ
Üzerinde taşıt rehni bulunan davacı banka ile imzalanmış olan tüketici kredisinin ödemesi yapılarak kapatılmış olmasına rağmen rehin çıkışı yapılmadığını, bu rehine dayanarak başlatılmış olan icra takibinin kötü niyetli olduğunu, Mahkemeniz nezdinde banka kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesinde de bu durumun görüleceğini, davacı bankanın rehin borcu ödenmiş olmasına rağme rehin çıkışı yapmayarak davalıları zarara uğratmaya çalıştığını belirterek, banka aleyhine kötü niyet tazminatına da hüküm olunmak sureti ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılardan … Melisa…vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının tüketici kredisiyle dava konusu rehinli aracı satın aldığını, tüketici kredisinin davalının babası müteveffa Ali…adına kullanıldığını, aracın davalı adına tescil edildiğini, eşinin rızasının alınmadan davalıya taşıt rehini sözleşmesi imzalatıldığını, ve otomobilin kredi borcu ile sınırlı olduğunun kendisine bildirildiğini, davalının söz konusu kredi borcunun tamamını davacı bankaya ödediğini, herhangi bir borcunun kalmadığını, Buna rağmen davacı barıkanın kötü niyetli şekilde araç üzerindeki rehini kaldırmadığını, davalıya da çalışanı aracılığıyla, araç üzerinde herhangi bir rehinin olmadığı yönünde bilgi verildiğini,davalının babası …’ın vefat etmesi üzerine, terekenin borca batık olması nedeniyle davatının mirası kayıtsız şartsız reddettiğini, Davacı banka tarafından davalıya ihtarname çekilerek, muris …’ın borçlarının ödenmemesi, halinde rehinli aracın paraya çevrileceğinin ihtar edildiğini, davalı tarafından ihtara cevap verilerek rehine, borca ve tüm ferilerine itiraz editdiğini, tüketici kredi borcu, ödenmesine ve rehin fek edilmesi bildirilmesine rağmen davacı banka tarafından krediye konu rehinin fek edilmediğini, davalının rehin hakkına, borca, yetkiye ve sair hususlara da itiraz ederek takibin durdurulduğunu, takibin durması üzerine davacı bankanın huzurdaki davayı açtığını,
Mersin’de ikamet eden müvekkili aleyhine Ankara’da başlatılan takibin ve işbu davanın yetkisiz mercilerde açıldığının izahtan vareset olduğunu, bu davanın dava şartı yokluğundan reddinin talep edildiğini buna ilişkin emsal kararırıda(T.C. YARGITAY ….. HUKUK DAİRESİ E. 2016/29012 K. 2020/5682 T. 4.6.2020belirtildiğini,
Davacı banka ile davalı arasında imza edilen taşınır rehni sözleşmesinin önceden hazırlanan, standart bir sözleşme olduğunu, tüketiciyi yanıltır mahiyette düzenlendiğini, sözleşmede teminatın hangi kredi için verildiği, ne miktarda bir borç için verildiğinin belli olmadığını, söz konusu sözleşmedeki maddelerin ne anlama geldiği, hususu da davalıya açık olarak anlatılmadığını, maktu sözleşmenin yalnızca davalıya imzalatıldığını, davalının bu maddelerin anlatıldığını ve davalı tarafından içeriği öğrendiğini ve kabul ettiği hususunun ispat yükünün davacı bankada olduğunun HMK 200 maddesi gereğince davacı bu iddiasını yazılı delille ispatlamasını 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Kanunun 5. Maddesi gereğince müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarının kesin olarak hükümsüzdür.
Davacı bankanın dava dilekçesinde icra dairesine yaptığımız itirazda kefalete ilişkin İtirazın ne için yapıldığının anlaşılamadığını, ortada bir kefaletin olmadığından bahsetmiş ise de bu beyanlarının hukuki dayanağı olmadığını, davalının imzaladığı genel! işlem niteliğindeki sözleşmenin bir rehin sözleşmesi olduğunu, üçüncü kişi tarafından sağlanan taşınır, taşınmaz, alacak ve diğer hak rehinleri de bir kefalet türü olduğunu, kefaletin geçerlilik şartlarını tamamını taşıması gerektiğini, söz konusu sözleşme ile davalının hangi alacak için teminat sağlandığının belli olmadığını “…’ın her türlü kredi sözleşmelerinden veya her ne sebeple olursa olsun doğmuş ve doğacak kefalet dahil her türlü borçların” teminatı olarak yapılan rehin sözleşmesinin belirlilik unsurunu taşımadığını,Kefalet sözleşmesine ilişkin şekli şartların Borçlar Kanunun 583. Maddesinde düzenlendiğini, kanun gereği bağlayıcı bir kefalet sözleşmesinden bahsedebilmek için sözleşmenin Yazılı Yapılması Kefilin sorumlu olacağı azami miktarın bulunması kefalet tarihinin belirlenmesi ve bu kayıtların kefilin kendi el yazısı ile yazılmasının şart olduğu 584. Madde gereğince diğer bir şart da eş rızasının varlığı olduğu bu şartların yerine getirilmediği belirterek, davacı banka aleyhine kötü niyet tazminatına da hüküm olunmak sureti ile davanın ret olunmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, davacı banka ile davalılardan … Melisa…… arasında düzenlenen 23/07/2014 tarihli taşıt rehini sözleşmesi kapsamında, diğer davalı Haluk’un murisi …’ın doğmuş ve doğacak her türlü borcuna otomobili ile kefaleti nedeniyle kullandırılan ve geri ödenmediği iddia edilen kredi nedeniyle rehinin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra takibine dayanak taşıt rehni sözleşmesi davalılardan … ile davacı bankanın Yıldız Ticari Şubesi arasında Ankara’da imzalanmış olmakla, davalıların yetki itirazı haklı görülmemiştir.
Taraflarca delil olarak dayanılan sözleşme ve diğer belgeler dosyaya sunulmuş, yazılan müzekkereler ile temin edilmiş ayrıca yerinde inceleme yetkisi verilen bilirkişi tarafından kazandırılmıştır.
Ankara …Dairesinin 2020/793 sayılı takip dosyasının incelenmesinden, davacı banka tarafından davalılar (borçlular) aleyhine harca esas alacak 151.960,00 TL olarak belirtilip, yine …. plakalı Mercedes-Benz marka otomobil ile ilgili açıklamalarda yer verilip, taşınır rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, davalı borçlu şirketin cari hesap borcu, teminat mektubu borcu, ticari kredi kartı borcu, gayri nakdi kredi borcu, taksitli ticari kredi borcu, ticari kredili mevduat borcu yine muris …’ın tüketici kredi borcu başlıkları altında toplam borç tutarının 8.877.578,23 TL olduğu açıklamasına yer verilerek, bu alacağın 151.960,00 TL’lik bölümünün tahsilinin talep edildiği,
Davalıların (borçluların) ödeme emrinin tebliği sonrasında süresinde yaptıkları itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalılardan … adına kayıtlı olan …. plakalı aracın 23/07/2014 tarihinde …’ın her türlü kredi sözleşmelerinden veya her ne sebepten olursa olsun doğmuş, doğacak, kefalet dahil her türlü borçlarının teminatı olarak davacı banka lehine rehin edildiği anlaşılmaktadır.
…’ın mirasçılarından olan …’nın mirası reddetmesi sonrasında tek mirasçı olarak ….. ‘ın kaldığı dosya kapsamıyla sabittir.
Tüm deliller toplandıktan sonra atanan bankacı bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilmek sureti ile 24/03/2021 tarihli rapor, rapora dayanak belgelerde dosyaya kazandırılmak sureti ile aldırılmıştır.
Bilirkişi raporunda, dosyaya sunulan ve temin olunan sözleşmeler, ihtarnameler, kredi hesap ekstreleri, cari hesap ekstreleri gibi belgeler bütünü ile değerlendirilerek,
Dava konusu takip dayanağı olan rehin sözleşmesine göre, davalı müteveffa …’ın kefaletten doğan borçlarının teminatı olarak … ……….’un rehin veren olduğu, …’ın kefil olduğu, … San. Ve Ti. Ltd. Şti’nin davacı bankanın kanuni takip müşterisi olduğu, rehin sözleşmesine rehin veren …’ın kefaletten doğan borçlarına karşılık taşınır rehini verildiğini, davalı … Melisa……’un kefaletten doğan borçlarından sorumlu olabilmesi için kefalet hakkının geçerli olması gerektiği,
Dosyaya sunulan…Makine San. Ve Ticaret Ltd. Şti ile… arasında düzenlenen kredi sözleşmelerinde, 19/11/2013 tarihli, 2.000.000,00 TL bedelli, 06/06/2014 tarihli, 3.500.000,00 TL bedelli ve 06/06/2016 tarihli, 3.000.000,00 TL bedelli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmelerinde kefil …’ın kefalet şerhinin el yazısı, kefalet limiti, kefalet tarihi, müteselsil kefil ibarelerinin el yazısı ile yazılarak imzalanması nedeniyle kefalet hakkının geçerli olduğu, …’ın vefat tarihinde sorumlu olunan borç tutarının icra takibine konu alacaktan daha fazla olduğu gibi, yerinde yapılan ve 23/03/2021 tarihinde olan inceleme aşamasında ise, 13.132.858,60 TL olduğu, buna göre rehinle temin edilen borç tutarının kefilin vefat ettiği ve takip tarihinde kefalet limitinden çok daha fazla olduğu tespiti yapılmıştır.
İddia, savunma, taraflar arasındaki sözleşme, ihtarname, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde, davalılardan …’nın …’ın kredi sözleşmeleri ve kefaletinden doğacak borçları ile ilgili 33 FK 831 plakalı aracı ile ilgili 23/07/2014 tarihli taşıt rehin sözleşmesini imzaladığı, takip tarihi itibari ile …’ın davacı bankaya borcunun çok yüksek olduğu bu nedenle taşınır rehininin paraya çevrilmesi koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, alacağın likit ve hesaplanabilir olma özelliği de dikkate alınarak, davacı yararına icra inkar tazminatına da hüküm olunmak sureti ile davanın kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
Ankara …Müdürlüğünün 2020/713 Esas sayılı takip dosyasında,
Davalıların (borçluların) itirazlarının iptali ile takibin, takip talebindeki koşullar ile devamına,
151.960,00 TL alacağın %20 tutarı 30.392,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 10.333,28‬ TL harçtan peşin alınan 1.835,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.497,98‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 18.386,20 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.701,7‬0 TL ( ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.835,30 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2021

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır