Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/232 E. 2021/765 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/232 Esas – 2021/765

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/232 Esas
KARAR NO : 2021/765

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ……..
….
DAVALI :….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/06/2020
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2021

DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; 28.10.2018 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile direksiyon hakimiyetini kaybederek, yolda park halinde bulunan … plaka sayılı araca çarptığını, … plaka sayılı aracın da çarpmanın etkisi ile savrularak kaldırımda yaya olarak bulunan müvekkiline çarptığını, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, …’nin söz konusu trafik kazası nedeni ile yaralandığını, Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ve Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde tedavi altına alındığını, müvekkili için İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından 13/11/2019 tarihinde, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik esasları uyarınca özür oranının %20 olduğunu belirtir rapor tanzim edildiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın kaza tarihinde, davalı… Sigorta Anonim Şirketi’ne 172338755 numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı… Sigorta Anonim Şirketi’nden karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalıya 02/10/2019 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu ve ödeme yapılabilmesi için tüm evrakların davalı şirkete teslim edildiğini, davalı sigorta şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağının başvuru dilekçesinde ihtar olunduğunu, yapıları yazılı başvuruya sigorla şirketi tarafından taleplerini karşılayacak cevap verilmediğini ve müvekkilinin mağduriyetinin giderilmediğini, belirsiz alacak mahiyetinde açılan davada fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin işgücü kaybından doğan şimdilik 5.500,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 15/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Somut olayda davacı tarafin dava yoluna gitmeden önce müvekkil şirketine başvurup gerekli belgeleri ibraz etmemekle, kanunda belirtilen başvuru şartını yerine getirmemiş olduğunu ve bu suretle dava ikame etme hakkı bulunmadığını, davanın öncelikle dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, … plakalı aracın, müvekkil şirketine, 24/11/2017-24/11/2018 tarihleri arasında 172338755 numarah KTK Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigorlalının kusuru oranında olmak üzere, ölüm/daimi sakatlık halinde kişi başına azami 360.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin bu miktarın mutlak surette ödeneceği ve davayı kabul anlamında olmadığını, manevi tazminatın poliçe teminatına dahil olmadığını, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene düşen bir sorumluluğun da bulunmayacağını, ceza dosyasından anlaşılacağı üzere sigortalı araç sürücüsü ile davacı arasında uzlaşma söz konusu olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini. dosya içeriğinde bulunan adı geçen uzlaşma tutanağında davacı yanın fazlaya ilişkin taleplerinin ve haklarının saklı tutulmasına ilişkin herhangi bir kayıt düşmediğini, davacının uzlaşma sağladığından tüm hak ve taleplerinden vazgeçmiş olacağını, dolayısı ile artık ortada hem hak hem de bu hakka bağlı dava hakkı kalmadığı için bu hakkın bir daha dava edilmesi söz konusu olamayacağını, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsüne kusur atfedilmesini kabul etmediklerini, dava konusu kazada müvekkil şirketine sigortalı aracın kusur oranının tespiti için dosyanın varsa savcılık/ceza dosyası evraklarının da temini ile Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek kusur raporu alınması gerektiğini, SGK’ya müzekkere yazılarak; davacıya sürekli iş göremezlik tazminatı veya maaşı başlanıp bağlanmadığının, bağlandı ise ne miktarda ödeme yapıldığının ve maaş bağlama tarihi itibariyle peşin sermaye değerinin ne olduğunun, maaş bağlanmadı ise davacının müracaatı halinde maaş atmaya hak kazanıp kazanmadıklarınm sorulması gerektiğini, davacı tarafça talep edilen geçici işgücü kaybına ilişkin olarak SGK’nın sorumlu olduğunu ve müvekkil şirketinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını ve bu sebeple davacının geçici iş göremezlik talebinin reddinin gerektiğini, 24/11/2017 tanzim tarihli davaya konu poliçe ve 28/10/2018 tarihinde gerçekleşen dava konusu olay, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Genel Şartları ve 26/04/2016 tarihli KTK değişikliğinden sonra meydana geldiğinden; davacının maluliyetinin yeni genel şartlara uygun bir biçimde, “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe” göre tespit edilmesini, anılan bu yönetmeliğe göre tespit edilen maluliyet oranı üzerinden tazminat hesaplaması yaptırılmasını talep ettiklerini, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve eki olan TRH 2010 tablosunun uygulanması gerektiğini, sürekli sakatlık tazminatı belirlenirken vergilendirilmiş gelir yoksa asgari ücretin baz alınmasını, dava konusu kazada davacının daimi sakatlığa maruz kalıp kalmadığı, kalmışsa derecesi, gerçek zararının miktarının saptanması için beyan ve talepleri doğrultusunda dosyanın AKTÜER sıfatına haiz bir bilirkişiye tevdii ile tazminat hesaplanmasının yaptırılmasını, davaya konu hadise haksız fiil teşkil ettiğinden davacı tarafça talep edilen avans faizinin yasal bir dayanağı olmadığı gibi “temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi”ne ilişkin talebin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacının yaralanması ile sonuçlanan çift taraflı trafik kazası sonucu davalı şirkete sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu gerekçesine dayalı olarak vücut bütünlüğünün yitirilmesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak dayanılan trafik kazası tespit tutanağı, kaza ile ilgili ceza dosyası örneği, davalı şirket tarafından düzenlenen … plakalı araç ile ilgili ZMSS poliçe örneği, davacının tedavi gördüğü hasta dosyaları temin olunduktan sonra İnönü Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından aldırılan 01/03/2021 tarihli rapordan davacının 180 gün süreli geçici olarak iş göremezlik halinde kaldığı, vücut genel çalışma gücünün %20 nisbetinde kaybettiği anlaşılmıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumu Malatya İl Müdürlüğünce verilen müzekkere cevabında davacı …’ye 28/10/2018 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle rucu’a tabi geçici iş göremezlik ödemesinin yapılmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra oluşturulan bilirkişi kurulundan 10/08/2021 tarihinde aldırılan raporda, kazanın oluşumunda davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeni ile davacının kalıcı iş göremezlik zararının 177.710,04 TL olarak belirlendiği, belirlenen zararın poliçe limiti kapsamında kaldığı, temerrüdün 15/10/2019 tarihinde oluştuğu, yasal faiz talep edilebileceği belirlenmiştir.
Davalı vekilince rapora karşı sunulan itiraz, raporun gerekçeli ve denetime elverişli olması nedeniyle haklı görülmemiştir.
Yine davalı vekilince savcılık aşamasında davacının kazaya neden olan diğer araç sürücüsü ile uzlaşma yoluna gitmesi nedeniyle, mevcut davada kendilerinden sigorta poliçesi kapsamında tazminat talep edilemeyeceği yönünde beyanda bulunulmuş ise de, davacı tarafından 12/03/2019 tarihli uzlaştırma raporuna, “sigorta şirketinden alacak haklarım saklı kalmak kaydı ile uzlaşıyorum” şeklinde şerh koymuş olması nedeniyle, uzlaştırma raporunun içerik itibari ile tazminat istemine engel olmayacağı kanaati edinilmiştir.
İddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğine, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olarak yol açtığı, çok taraflı kaza sonucu davacının vücut bütünlüğünü yitirmesi nedeniyle, 177.710,04 TL maddi tazminat isteminde bulunabileceği anlaşılmakta ve mahkememizce de bu yönde kanaat edinilmekle davanın kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- DAVANIN KABULÜ İLE
5.500,00 TL’nin 15/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 375,71 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 321,31‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.693,6‬0 TL ( ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır