Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/220 E. 2021/160 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/220 Esas – 2021/160
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/220 Esas
KARAR NO : 2021/160

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/05/2020
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/11/1993 tarih ve 93/T-103 sayılı karar ile davalı …’a bağlı merkezi Konya’da olmak üzere … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin kurulduğu, davacı şirketin 25422 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanan 02/04/2004 tarih ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun (ÖYK) kararı ile özelleştirme kapsamına alındığı, davacı ile davalı arasında özelleştirme kapsamına alınması nedeniyle 24/07/2006 tarihinde “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” imzalandığı, akabinde davacı Şirket ile Özelleştirme İdaresi arasında 30/10/2009 tarihinde “Hisse Satış Sözleşmesi” nin imzalandığı ve bu sözleşme ile davalı …’ın … …’ta olan %100 orandaki hissesinin … Enerji dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri A.Ş.’ye satılmak üzere özelleştirildiği; dava konusu olayın, dava dışı … … … Çimento San. Ve Tic. A.Ş.’ye ödenen meblağın rücuen tahsiline yönelik olduğu, davacı tarafından dava dışı Şirkete ödenen mükerrer tahsil edilen sistem kullanım ücreti ve buna konu dava ve icra masraflarının tahsiline ilişkin olduğu, ihtilafa konu olayın Mayıs 2004’te işletme hakkı devir sözleşmesinin 24/07/2006’da, hisse satış sözleşmesinin de 30/10/2009’da imzalandığını, dava dışı şirkete ödenen meblağın tarihleri nedeniyle davalıya husumet yöneltildiği; dağıtım faaliyetinin fiilen … tarafından yapıldığı, davacı şirketin …’a fiilen bağlı olduğu Mayıs 2004 tarihinde meydana gelen mükerrer tahsilat nedeniyle davacının bu miktarı ödemek zorunda kaldığı, Mayıs 2004 yılında meydana gelen tarife farkı nedeniyle dava dışı şirketin davacı aleyhine alacak davası açtığı, dava dışı şirket tarafından davacıya karşı ilk olarak … Hukuk Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyası ile dava açıldığı ve davacının mükerrer tahsilattan kaynaklı fazla ödemeleri iade etmesine hükmedildiği, kararın Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 12/11/2018 tarih 2018/1946 E. 2018/5230 K. Sayılı ilamı ile onandığı, dava dışı şirket tarafından kararın … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan ilamlı icra takibinde 28/01/2019 tarihinde davacı şirketin 98.824,02 TL dava dışı şirkete ödeme yaptığı, aynı dosyaya toplamda 2.771,15 TL masraf yaptığı( 670,00 TL gider avansı, 2.101,15 TL harç ödemesi), bu davada muhatap davacı … A.Ş. olsa da Mayıs 2004 tarihinde dağıtım faaliyetinin … tarafından yapıldığı, işletme hakkının davacıya 24/07/2006 tarihinde devredilmesi nedeniyle bu tarihten önceki olaylara ait sorumluluğun davalı …’ta olduğu, bunun İHDS 7.4 maddesinde düzenlendiği,
İHDS 2.1. maddesinde sözleşme taraflarının … ve … … olduğunun belirlendiği, yine sözleşmenin 7.6 maddesiyle de sorumluluğun …’ta olduğu, davalı Genel Müdürlüğün 26/10/2010 tarih 6680 sayılı yazısında sözleşmenin 7.4. maddesinde yer alan dağıtım faaliyetlerinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetlerin yürütülmesi amacı ile gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’a ait olduğu hükmü gereğince her ne kadar işletme hakkı devir sözleşmesi 24/07/2006 tarihinde imzalanmış ise de fiili devir tarihi olan 30/10/2009 tarihine kadar … ile elektrik dağıtım şirketlerinin ayrılmaz bir bütün olduğu ve şirketlerin sermayelerinin tamamının …’a ait olduğu da dikkate alındığında bu dönemde yapılan işlem ve faaliyetlerden doğan hakların …’a ait olması gerektiği değerlendirilerek bu duruma göre fiili devir tarihinden önceki döneme ait işlemler hakkında inceleme ve soruşturmalar sonucunda düzenlenen müfettiş raporlarında yer alan ve Borçlar Kanununa göre haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme tanımlamasını taşıyan tazminat talepleri ile ilgili hukuki takibin … tarafından yürütülmesinin uygun olacağının belirtildiği; İ
HDS 1.maddesinde sözleşmenin amacının düzenlendiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin TTK bakımından ticari sözleşme TBK bakımından ise borcun nakli niteliğinde olduğu, sözleşme gereği 24/07/2006 tarihinden önce dağıtım faaliyetinin yürütülmesinden doğan tüm iş ve işlemlerin sorumluluğunun …’a ait olacağının açıkça belirlendiği, dava konusu olayın da İHDS imza tarihinden önce meydana gelen bir olay olduğu ve bu nedenle davalının sorumluluğunda bulunduğu, konuyla ilgili emsal kararların olduğu; … ile …’a bağlı olarak faaliyet gösteren elektrik dağıtım şirketlerinin fiili devir tarihi olan 30/10/2009 tarihine kadar ayrılmaz bir bütün olduğu hususunun …’ın faaliyet raporlarına konu olduğu, özelleştirme sonucu 30/10/2009 tarihine kadar fiili devir gerçekleşmediğinden faaliyetlerin davalı tarafından yapıldığı ve buna yönelik davalı faaliyet raporlarından bahsedildiği ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2015/15337 E. 2017/2792 K. Sayılı ilamı emsal gösterilmek suretiyle … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına ödenen 101.595,17 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının öncelikle derdestlik, kesin hüküm ve zamanaşımı itirazlarında bulunduğu, devre esas bilanço düzenlemesi ile her türlü borç ve alacak işlemlerinin kesinleştiği, davanın kabulü halinde …’ın mükerrer ödeme yapacağı, bu hususta … Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyada verdiği red kararının Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 2017/192 E. 2020/1718 K. Sayılı kararı ile Onandığı, karara göre 24/07/2006 tarihinden önceki dönemde dağıtım faaliyetleriyle ilgili gerçekleştirilen iş ve işlemlerle ilgili olarak, hisselerin el değiştirmesinden önce ( devre esas bilanço düzenlemesinden önce) bitmiş ve neticelenmiş her türlü işlemin sorumluluğunun Şirkete( davacı) ait olduğu, …’tan herhangi bir hak talep edilemeyeceği, özelleştirme modeli gereği bilanço çalışmaları yapılarak şirket tarafından devre esas mizan düzenlendiği ve beyan edilen mizan kayıtları esas alınarak devre esas bilanço düzenlendiğinden ve bu suretle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleşmediğinden …’tan herhangi bir talepte bulunulmasının ihale şartnamesi ve hisse satış sözleşmesi hükümlerine ters düştüğünün karar bağlandığını;
… bağlı ortaklığı olan davacı … …’ın Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 22/04/2004 tarih 2004/22 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alındığı ve 25/09/2008 tarihinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen ihale sonucunda %100 hissesinin 30/10/2009 tarihinde … Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri A.Ş.’ye devredildiği, elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesinde, bir dağıtım bölgesinde dağıtım varlıklarının kullanım hakkına ve dağıtım ile perakende satı lisansına sahip şirketin hisselerinin blok olarak satışının öngörüldüğü, bu yönteme göre özelleştirme öncesinde ve sonrasında şirketin hak, borç ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığı, devir tarihi itibariyle endeks okuma, stok sayımı gibi uygulamaların 4046 sayılı Yasa çerçevesinde gerçekleştirilen elektrik dağıtım özelleştirilmelerinde geçerli olmadığı bu uygulamalara bağlı olarak devir ve satış yapılmadığı, dağıtım şirketlerinin de tüzel kişiliği, hakları, borçları ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik olmadan sadece hisselerinin el değiştirmesinin söz konusu olduğu, davacı ile Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 2004/22 sayılı kararı ile 24/07/2006 tarihinde İHDS imzalandığı, bu tarihten sonra takip edilen dosyalara ilişkin ayrım çalışmalarının yapıldığı ve 21/10/2009 tarihli tespit tutanağının imzalandığını,
İHDS 7/2 ve 7/3. Maddeleri uyarınca şirketin yatırımları çerçevesinde oluşan dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin her türlü idari ve hukuki ihtilafın … tarafından yürütüleceği ancak her türlü mali külfetin Şirket(davacı) tarafından karşılanması gerektiğinin açıkça ifade edildiği; 4628 sayılı Kanunla enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca gerçekleştirileceğinin düzenlendiği ve …’ın 02/04/2004 tarih 2004/22 sayılı ÖYK kararı ile özelleştirme programına alındığı, davacı şirketin de olduğu 20 şirketin Türkiye’deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01/03/2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı davalı Kuruma ait olmakla birlikte ayrı tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyet göstermeye başladığı, ayrı anonim şirket olduğu, Özelleştirme İdaresince mülkiyet devri suretiyle özelleştirmenin mümkün olup olmadığının Danıştay l.Dairesi’ne sorulduğu ve Daire’nin 05/03/2004 tarih ve 2004/17 E. 2004/24 K. Sayılı kararı ile dağıtım bölgelerinin mülkiyetinin devri dışında işletme hakkının devir suretiyle özelleştirilmesinin mümkün bulunduğunun belirtildiği, bunun üzerine dağıtım bölgesi sınırları içerisinde dağıtım hizmetlerini görmek üzere dağıtım şirketi kurularak bu şirkete 49 yıl süre ile dağıtım lisansı ve işletme hakkı verilmesinin, dağıtım tesisleri dışında kalan duran varlıkların ( araç, bina, taşıt, demirbaş vb.) da bu şirkete devredilmesinin ve söz konusu bu şirketin hisselerinin satışı suretiyle özelleştirilmesinin mümkün olup olmadığı hususunda Danıştay l.Dairesi’nin 26/11/2004 tarih ve 2004/444 E. 2004/409 K. Sayılı kararı ile bahsedilen özelleştirme modelinin uygun bulunduğu, buna göre 4628 sayılı Kanunun 14/2 maddesi uyarınca mülkiyetin …’a aktarılmasını takiben … ile %100 hisselerine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin İşletme Hakkı Devir Sözleşmelerinin imzalandığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 25/05/2006 tarih 5013 sayılı talimatı doğrultusunda 31/03/2006 tarihi baz alınarak … … ile … arasında kısmi bölünme işlemlerinin gerçekleştirilerek bilançolarının yeniden yapılandırıldığı, yapılandırma sonucu dağıtım şirketinin aktifinde yer alan bazı alacakların (resmi daireler, belediyeler-iç tüketim ve içme suyu tesislerinden kaynaklanan alacaklar- genel aydınlatma, ibadethaneler ve tarımsal sulama) ile dağıtım şirketinin muhasebe kayıtlarında yer alan son ay faturası dışında kalan … ve …’a olan ticari borçları ve ticari borç ve alacaklar dışındaki diğer borç ve alacakların …’la ilişkili olanları …’a devredildiği, bu bilanço kalemleri dışındaki diğer kalemlerin dağıtım şirketinin bilançosunda bırakıldığı, davalı ile İşletme hakkı devir sözleşmesinin 24/07/2006 tarihinde imzalandığı, bu çerçevede Ticaret kanunu ve ana sözleşmeleri gereği yetki ve sorumluluğu davalının kendi yönetim kurulunda olan dağıtım şirketleriyle davalının ilişkisinin sermayedarlık çerçevesinde yürütüldüğü, şirketin devrine ilişkin bilanço düzenlemelerinde de(borç alacak devir işlemleri) tekrarlandığı, … … tarafından devre esas mizan ve bilançonun düzenlendiği ve geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiği, … ve …’a olan borçların davalıya aktarıldığı, ticari borçların davalıya aktarılması sırasında hazır değerler tutarının ticari borçlardan mahsup edilerek bu suretle oluşan aktif-pasif farkı sermaye artışı yapılması/zarar hesabına kayıt yoluyla engellenmesi vb çerçevesinde devir sürecinin mali yönüyle ilgili işlemlerin ikmal edilerek davacı …’ın özel sektöre devrinin gerçekleştiği, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 08/04/2011 tarih 2443 sayılı yazısında, dağıtım özelleştirmesinin blok satış yöntemiyle gerçekleştiğini, özelleştirme öncesi ve sonrasında Şirketin hak, borç ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişikliğin olmadığını, Şirketin faaliyetlerini rutin olarak yaptığı tahsilat ve ödemelerin rutin yapıldığını, 3096 sayılı Kanun çerçevesinde gerçekleştirilen elektrik dağıtım özelleştirilmesi için geçerli olan devir tarihi itibariyle endeks okuma, stok sayımı gibi uygulamaların bu yöntemde(blok satış) geçerli olmadığı, Şirketin tüzel kişiliği, hakları, borçları ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişikliğin olmadığı ve hisselerinin el değiştirmesinin söz konusu olduğunun bildirildiği; 24/07/2006 tarihinden önceki dönemde dağıtım faaliyetleriyle ilgili gerçekleştirilen iş ve işlemlerle ilgili olarak, hisselerin el değiştirmesinden önce (devre esas bilanço düzenlemesinden önce ) bitmiş ve neticelenmiş her türlü işlemin sorumluluğunun Şirkete ait olduğu …’tan herhangi bir hak talep edilemeyeceği, özelleştirme modeli gereği bilanço çalışmaları yapılarak Şirket tarafından devre esas mizan düzenlendiği ve beyan edilen mizan kayıtları esas alınarak ” devre esas bilanço” düzenlendiği ve bu suretle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiği ve …’tan herhangi bir talepte bulunulmasının İhale Şartnamesi ve Hisse Satış Sözleşmesine aykırı olduğu, İHDS’nin ” Diğer Hususlar ” başlıklı 18.6 maddesi ile İhale Şartnamesi 22.maddesi ve Hisse Satış Sözleşmesi 9/3 ve 9/11 maddeleri uyarınca …’tan herhangi bir talepte bulunulmayacağının düzenlendiği, rücu davasına konu mahkeme kararında bahsi geçen alacak türünün …’a bırakılan alacaklardan olmadığı,
İHDS 7.maddesinde “üçüncü kişilerin hak iddiaları” nın düzenlendiğini, İHDS 7.1 ve 7.2 maddelerinde mülkiyete ilişkin uyuşmazlıklarda sorumluluğun davalıya ait olduğu, İHDS 7.4 maddesinde dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet nedeniyle oluşacak 3.kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğunun belirtildiği, 7.4 ve 7.6 maddelerinde 3.kişilerin dağıtım faaliyeti nedeniyle veya dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan zararlarının tazmininin düzenlendiği, bilanço düzenlemeleri ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın talimatları doğrultusunda dağıtım şirketinin aktifinde yer alan bazı alacaklar ( resmi daireler, belediyeler-iç tüketim ve içme suyu tesislerinden kaynaklanan alacaklar, genel aydınlatma, ibadethaneler ve tarımsal sulama), dağıtım şirketinin muhasebe kayıtlarında yer alan son ay faturası dışında kalan … ve …’a olan borçları ve ticari borç ve alacaklar dışındaki diğer borç ve alacakların …. ilişkili olanları …’a devrettiği, bu bilanço kalemlerin dışındaki diğer kalemlerin dağıtım şirketinin bilançosunda bırakıldığı, abonenin devrin ve şirketin asli unsuru olduğu, İHDS 7.maddesinde 3.kişinin, şirket tüzel kişiliği ile bağlantısı olmayan kişi olduğu, dava dışı şirketin 3.kişi olmadığını, abonelik sözleşmesinin tarafı olduğunu, davaya konu yerel mahkeme kararında geçen alacağın davacı ile dava dışı şirket arasındaki abonelik sözleşmesinin tarafı olduğu, benzer bir uyuşmazlığa ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi’nin 2020/588 E. Ve 2020/665 K. Sayılı direnme kararı verdiği, bu karara konu olayla dava konusunun benzerlik oluşturduğu; davanın bir an için haklı olduğu kabul edilse dahi, davalının icra takibine ilişkin giderlerden, vekalet ücretinden, karara ilişkin olarak yapılan diğer masraflardan ve faizden sorumlu olmadığı, ayrıca davacının ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizle davalıdan talep etmesinin İHDS’ne aykırı olduğu, İHDS 7.1, 7.2. ve 7.3 maddesinde düzenlemeler olduğu ve dava konusunun sözleşmenin 7.2. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, maddeye göre sözleşmenin imza tarihinden sonra ortaya çıkan idari ve hukuki ihtilafların Şirket tarafından derhal …’a bildirileceğinin düzenlendiği, davacını icra dosyasına ilişkin bildirimde bulunmadığı, davacının bildirim yükümünü yerine getirmediği, bu sebeple icra takibine sebep olan davacının buna dair masraf ve faiz isteyemeyeceği, bu hususta Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi’nin 2017/267 E. 2017/218 K. Sayılı kararının bulunduğu ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 23/05/2017 tarih 2016/168 E. 2017/2987 K. Sayılı kararında ” …ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiği iddia ve ispat olunmadığı gibi, mahkemece bu yükümlülüğe uyulmamasının sonuçları da değerlendirilmemiştir. Bu itibarla…yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir” denildiği, davacının sözleşme gereği gerekli tedbirleri alma yükümünün bulunduğu ancak icra takibine mahal vermeksizin ve gecikmeksizin ödemediğinin görüldüğü, icra dosyasına yapılan ödemenin ticari faiz ile ödenmediği ancak davacının ticari faiz talep etmesinin hakkaniyetle bağdaşmayacağı, dava dilekçesinde bahse konu edilen 26/10/2010 tarih 6680 sayılı yazının müfettiş raporlarıyla ilgili olduğu ve dava konusuyla ilgisi bulunmadığından bahisle davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER:
GEREKÇE:
Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dava vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin sistem kullanım ve bağlantı sözleşmeleri gereğince …’a ödemek zorunda olduğu ve ödediği Mayıs 2004 dönemi sistem kullanım ve bağlantı ücretlerinin davalı tarafından tekrardan fatura edilerek tahsil edilmesi nedeniyle mükerrer tahsilatın iadesi talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekili ise özetle; davanın reddini talep etmiştir.
Taraflarca ileri sürülen deliller, toplanmak suretiyle dosya hesap bilirkişisi …’e tevdi edilmiş olup, alınan 04/01/2021 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Söz konusu rapor dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu olmaması nedeniyle mahkememizce hükme esas alınmamıştır.
Tarafların imzaladıkları 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7. maddesinde;
7.1 maddesi ”İşletme hakkı … tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluk … a aittir. ”
7.2 maddesi “İşletme hakkı … tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak, sözleşmenin imza tarihinden sonra mülkiyete ilişkin ortaya çıkacak ihtilaflar şirket tarafından derhal …’a bildirilir. Söz konusu dağıtım tesislerinin mülkiyetine dair idari veya hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bunlardan doğacak her türlü yükümlülük …’a aittir…”
7.4. maddesi; “Dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabı …’dır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır.”
7.5. maddesi; “Dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu şirkete aittir”
7.6. maddesi “Sözleşmenin imza tarihinden önce dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle 3.kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir.”
7.7 maddesi “Sözleşmenin imza tarihinden sonra dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk şirkete aittir. Şirket tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle 3. Kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı şirkettir…” hükümleri yer almaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı tarafça dava dışı … Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Eski Ünvanı: … … … Çimento Sanayi Ticaret A.Ş.) tarafından ….AHM’nin … E. Sayılı dosyasında verilen karara istinaden ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında başlatılan icra takibi dolayısıyla davacı takip borçlusu … Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından ödeme yapıldığı, iş bu davada taraflar arasındaki 24/07/2006 tarihli İHDS kapsamında yapılan ödemenin rücuen davalı taraftan tahsilinin istendiği, bahse konu İş Mahkemesi dosyasında dava konusu olayın Mayıs 2004 tarihi olarak belirtildiği, dava dışı … Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından davacı … Elektrik A.Ş. aleyhine dava açıldığı, davacı şirketin sistem kullanım ve bağlantı sözleşmeleri gereğince …’a ödemek zorunda olduğu ve ödediği Mayıs 2004 dönemi sistem kullanım ve bağlantı ücretlerinin davalı tarafından tekrardan fatura edilerek tahsil edilmesi nedeniyle mükerrer tahsilatın iadesi talebi ile davanın açılmış olduğu, açılan söz konusu davanın … Genel Müdürlüğü’ne ihbar edilmediği, ancak taraflar arasındaki sözleşmede 7.4. maddeden kaynaklanan davalar için ihbar yükümlülüğü öngörülmemiş olup, ihbar yükümlülüğü 7.2 maddede düzenlenen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olan davalar için öngörüldüğü, işbu davanın ise İHDS’nin 7.4. Maddesinden kaynaklanması nedeniyle ihbar yükümlülüğünün bulunmadığı, davacı … Elektrik… A.Ş. tarafından bu kapsamda ….İcra Müdürlüğü’nün… Esas Sayılı dosyasına 28/01/2019 tarihinde 98.824,02-TL ödeme yapıldığı, bu haliyle tazminata konu uyuşmazlığın (Mayıs 2004); İHDS’den (24/07/2006) önce meydana geldiği, buna göre yukarıda belirtilen İHDS 7.maddesinin yukarıda belirtilen hükümleri gereğince, sözleşmenin düzenlendiği 24/07/2006 tarihinden önceki döneme ilişkin olan uyuşmazlık nedeniyle tazminat sorumluluğunun davalı üzerinde olduğu, sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/7461 E. 2018/876 K. Sayılı ve aynı dairenin 2017/2080 Esas 2018/7785 Karar sayılı 10/12/2018 tarihli emsal kararı).
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile; toplam 101.595,17-TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 6.939,97-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 1.735,00-TL harcın mahsubu ile bakiye yatan 5.204,97-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 1.735,00-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan 1.594,00- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 13.601,54-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
6-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle DAVALIDAN 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/03/2021