Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/219 E. 2021/309 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/219 Esas – 2021/309
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/219 Esas
KARAR NO : 2021/309

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/05/2020
KARAR TARİHİ : 04/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/11/1993 tarihinde …’a bağlı merkezi Konya olmak üzere … Elektrik Dağıtım A.Ş. unvanı altında müvekkili şirketin kurulduğunu, müvekkili kurumun Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02/04/2004 tarihli ve 2004/22 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alındığını, müvekkilinin özelleştirme kapsamına alınması nedeniyle … ile … arasında 24/07/2006 tarihinde “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkili ile Başbakanlık Özelleştirme İdaresi arasında 30/10/2009 tarihinde imzalanan Hisse Satış Sözleşmesi ile …’ın müvekkili şirketteki % 100 oranındaki hissesinin … Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri A.Ş.’ye satılmak suretiyle müvekkili şirketin özelleştiğini, böylece 30/10/2009 tarihi itibariyle müvekkili şirketin kamu statüsünün sona erdiğini, dava konusu ettikleri olayın dava dışı 3. kişiye ödenen tazminat ve bu tazminata konu olan dava ve icra masraflarının tahsiline ilişkin olduğunu, iş kazasının yaşandığı tarihin 12/12/2007 , İHDS’ nin imzalandığı tarihin 24/07/2006, Hisse Satış Sözleşmesinin imzalandığı tarihin 30/10/2009 olduğunu ve dava dışı 3. kişiye ödenen meblağların tarihleri dikkatle incelendiğini ve bu nedenle husumetin …’a yöneltildiğini, fiilen dağıtım faaliyetinin … tarafından yapıldığını ve müvekkili şirketin fiilen …’a bağlı olduğu 12/12/2007 tarihinde meydana gelen iş kazasından dolayı müvekkili şirketin tazminat ödemek zorunda kaldığını, 12/12/2007 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle …’nın malul olduğunu, … tarafından maddi ve manevi tazminat talebi için 27/10/2008 tarihinde … Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, verilen kararın Yargıtay 21. Hukuk Dairesince bozulduğu ve daha sonra … Mahkemesi’nin 19/11/2013 tarih …. K. sayılı kararı ile müvekkili şirketin maddi ve manevi tazminat ödemesine mahkum edildiğini, kararın Yargıtay’ca onandığını, taraflarınca … Mahkemesi’nin …. K sayılı kararının … Müdürlüğü’nün … E sayılı doyası ile ilamlı icra takibine konu edildiğini, müvekkili şirketin bu dosyaya 28.300,00 TL ödeme yaptığını, bununla birlikte müvekkili şirketçe toplamda 10.940,05 TL masraf yapıldığını, rücuen tazminat davasına konu olan 12/12/2007 tarihinde meydana gelen iş kazası sebebiyle her ne kadar müvekkil şirket alacak davasına muhatap olmuş ise de dağıtım faaliyetinin söz konusu dönemlerde … tarafından yapıldığını, İ.H.D.S. nin 7.4. maddesinde; “Dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacı ile gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeni ile 3. kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır.” hükmü yer aldığını, bu madde gereğince 24.07.2006 tarihli İHD ile bu tarihten evvelki iş ve işlemlerin sorumluluğunun …’a ait olduğunun açıkça kabul edildiğini, 7.4. maddesi gayet açık olmasına rağmen devir sözleşmesinden hemen önce 05.10.2009 tarihinde hangi davaların …’a kalacağına dair teslim tutanağı imzalandığını, ancak … özelleşince İHDS’ de belirtilen sorumluluk esaslarına aykırı bir ayrımla …’a ait olmaması gereken pek çok davanın … tarafından takip edilmediğinin görüldüğünü, sebebinin de …’ça bu davaların İHDS 7.4. maddesindeki ifade ile 3. kişiler tarafından açılan davalar olmadığı gerekçesine dayandığını, bu davaların …’a devrinin yapılması için başvurulmuş ise de talebin kabul edilmediğini, sözleşmenin taraflarının İHD 2.1, maddesinde … ve müvekkil şirket olduğunu, 3. kişilerin ise bu iki şirket dışındaki özel veya tüzel kişiler olduğunun açıkça ifade edildiğini, İ.H.D.S.’ nin 7. 6. maddesinde de; “Sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım Tesisleri ile Dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluğu …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir” hükmüne amir olduğu, … ile …’a bağlı olarak faaliyet gösteren elektrik dağıtım şirketlerinin fiili devir tarihi olan 30.10.2009 tarihine kadar ayrılmaz bir bütün olduğu ve bu döneme ait hakların … tarafından yürütülmesi gerektiği hususunun … Hukuk Müşavirliği görüş yazısında da belirtildiğini, alacak davasına konu olan iş kazasından doğan sorumluluğun …’a ait olduğu hususunda ihtilaf olmadığını, emsal yargı kararları bulunduğunu, … ile …’a bağlı olarak faaliyet gösteren elektrik dağıtım şirketlerinin fiili devir tarihi olan 30.10.2009 tarihine kadar ayrılmaz bir bütün olduğu hususunun …’ın 2004-2005-2006-2007-2008-2009-2010 ve sonraki yıllarda yayımladığı faaliyet raporlarına da konu olduğunu, öne sürülerek, fazlaya dair hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile … Mahkemesi’nin 19.11.2013 tarih ve ….K sayılı kararı, … Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası neticelerinde ödenen şimdilik 140.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesi talep ve beyan etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; 4628 sayılı kanun ile, enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı kanun hükümleri çerçevesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği hükmünün getirildiğini, Yüksek Planlama Kurulunun 17.03.2004 tarihli kararı ile kabul edilen elektrik enerjisi reformu özelleştirme stratejisi belgesi çerçevesinde …’ın 02.04.2004 tarihli özelleştirme yüksek kurulu kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alındığını, davacı şirketin de dahil olduğu 20 şirketin Türkiye’deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01/03/2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı müvekkil kuruma ait olmakla birlikte müvekkil kurumdan ayrı birer tüzel kişililiğe sahip olarak faaliyet göstermeye başladığını, davacı şirketinde elektrik dağıtım lisansına sahip … Genel Müdürlüğü’nden ayrı bir tüzel kişiliğe sahip bir anonim şirket olduğu, Danıştay 1. Dairesince kabul edilen özelleştirme modeline uygun olarak … ile % 100 hissesine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin olarak İHDS imzalandığını, …’ın Özelleştirme İdaresi tarafından gerçekleştirilen İhale sonucunda şirketin % 100 hissesinin 30.10.2009 tarihinde … En. Dağ. ve Per. Sat. Hizm. A.Ş. tarafından devralındığını, işletme hakkı devir sözleşmesinin “Üçüncü kişilerin Hak İddiaları” başlıklı 7. maddesinde sorumluluğun taraflardan hangisine ait olacağına ilişkin kriterlerin yer aldığını, kriterler gereğince 3. kişi zararlarından …’ın sorumlu olabilmesi için zarara neden olan olayın dağıtım faaliyetine ilişkin olması ve söz konusu olayın dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde yani İHDS’ nin imza tarihi olan 24.07.2006 tarihinden önce gerçekleşmiş olması gerektiğini, 24/07/2006 tarihinden sonraki dağıtım faaliyeti davacı şirket tarafından yürütüldüğünden bu tarih sonrasında meydana gelen zararlara ilişkin olarak sorumluluğun sözleşmede açıkça belirtildiği üzere … …’a ait olduğunu, İ.H.D. sözleşmesinin 7.5 maddesine göre dağıtım faaliyetinin davacı şirketçe yürütüldüğü dönem ilişkin sorumluluğun ve 7.7. maddesine göre sözleşmenin imza tarihinden sonra dağıtım tesisinin işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davacı şirkete ait olduğunu, alacağa esas teşkil eden olayın İHDS. den sonra 12.12.2007 tarihinde meydana gelen bir iş kazasından kaynaklandığı yani dağılım faaliyetinin … … tarafından yürütüldüğü dönemde meydana gelen olaydan müvekkili kurumun sorumluluğundan bahsetmenin mümkün olmadığını, İHDS hiç bir maddesinde hisse devir tarihine kadar sorumluluğun müvekkil kuruma ait olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığı hatta hisse devrine ilişkin bir atıfta bulunmadığını, Yargıtay ilamlarından da açıkça anlaşılacağı üzere sorumluluğun belirlenmesindeki temel kriteri İHDS’ nin imza tarihi olan 24.07.2006 olduğunu, davaya konu dosyanın konusunun iş kazasından kaynaklanan alacak davası olup, bu talebin İHDS’ nin 7. maddesi uyarınca değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, sözleşmenin 7. maddesinde belirtilen 3. kişinin şirket tüzel kişiliği ile bağlantısı olmayan kişi olduğunu, o tarihte yapılan işin bir parçası olan ve dağıtım şirketleriyle sözleşmesel ilişkisi devem eden yüklenicilerin işçilerinin 3. kişi olarak değerlendirilemeyeceğini, dava konusu kararın 7.2. maddesine göre değerlendirilmesi gerektiğini, bu madde düzenlemesi gereğince davacı şirket tarafından davanın …’a derhal bildirilmesi gerektiğini, davacı davayı bildirmediği gibi icra dosyasına ilişkinde bir bildirimde bulunmadığını, kök davada müşterek sorumluluk olduğunu, müşterek sorumlu şirketten herhangi bir tahsilat ya da ödeme yapılıp yapılmadığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerektiğini, davacının rücu talebine konu mahkeme kararı uyarınca … … lehine 5.750,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, davacı şirketin iddia ettiği gibi sorumluluk …’a ait olsa idi tahsil edilen vekalet ücretinin de … hesaplarına aktarılması gerektiğini, davacının delil olarak sunduğu belgelerine bu davaya esas teşkil eden davanın İHDS’ den sonra 2006-2010 dönemlerinde yapılan haksız tahsilattan kaynaklanan dağıtım faaliyetinin davacı … tarafından yürütüldüğü dönemde meydana gelen iş ve işlemlerden kaynaklı olduğundan davacının iş bu alacağa ilişkin her hangi bir talep hakkı bulunmadığını, iş bu davanın hem İ.H.D. sözleşmesine hem de Hisse Devir Sözleşmesine aykırı olduğunu, öne sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 04/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davaya konu kesinleşmiş yargı kararına dayalı 3.kişi alacağından, 24.07.2006 tarihinde taraflar arasında akdedilen İHDS imza tarihi olan 24.07.2006 tarihi sonrası 3. kişi alacağından davacının sorumlu olduğu ve bu dönemlere ilişkin rücu talebinin İHDS’ nin 7.5 ve 7.7 maddelerine uygun bulunmadığı, davaya konu rücu talebine konu alacağın sözleşme ilişkileri dışında haksız fiile dayalı olduğu ve BK hükümleri uyarınca rücu edilebileceği yönünde karar ihdası halinde, olayın Hisse Devri Öncesi davacı şirketin % 100 hissesinin …’a ait olduğu dönemde gerçekleşmiş olması nedeniyle rücu talebinin yerinde olacağı, bu yönde karar ihdası halinde davacının 218.341,54 TL talep hakkı olacağı, bu miktarın; 207.401,49 TL’ lik kısmına ödeme tarihi olan 28/10/2011 tarihinden itibaren, 108,40 TL’ lik kısmına 03/11/2011 tarihinden itibaren, 10.688,35 TL’ lik kısmına 04/11/2011 tarihinden itibaren, 143,30 TL’ lik kısmına 26/11/2013 tarihinden itibaren, faiz talep edilebileceği bildirilmiştir.
Dosya kapsamına alınan 28/03/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök raporda değişikliğe gidilmediği bildirilmiştir.
Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Ankara …..İş Mahkemesi’ne ait …. E.sayılı dava dosyası incelendiğinde; işçi … tarafından … … Elektrik Dağıtım A.Ş ile Gemecik Elektrik İnş.Tur.Ot.San.Tic.Ltd.Şti. Aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davası neticesinde, davanın kısmen kabulü ile 50.000 TL manevi , 60.544,59 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, iş bu kararın Yargıtay temyiz incelemesinden geçerek 13/03/2014 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen Mahkeme kararına istinaden Ankara ….İcra Müdürlüğü’nün E.sayılı dosyası ile davacı şirket hakkında takip başlatıldığı, davacı tarafından takip dosyasına toplam 248.300,00 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Taraflarca ileri sürülen deliller ve tüm dosya tevdi edilerek, hesap bilirkişisi Hami Çelebi’den kök ve ek rapor alınmış, raporların bilimsel verileri içermesi denetime elverişli olması ve dosya kapsamı ile de uyumlu olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Tarafların imzaladıkları 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7. maddesinde;
7.1 maddesi ”İşletme hakkı … tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluk … a aittir. ”
7.2 maddesi “İşletme hakkı … tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak, sözleşmenin imza tarihinden sonra mülkiyete ilişkin ortaya çıkacak ihtilaflar şirket tarafından derhal …’a bildirilir. Söz konusu dağıtım tesislerinin mülkiyetine dair idari veya hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bunlardan doğacak her türlü yükümlülük …’a aittir…”
7.4. maddesi; “Dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabı …’dır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır.”
7.5. maddesi; “Dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu şirkete aittir”
7.6. maddesi “Sözleşmenin imza tarihinden önce dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle 3.kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir.”
7.7 maddesi “Sözleşmenin imza tarihinden sonra dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk şirkete aittir. Şirket tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle 3. Kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı şirkettir…” hükümleri yer almaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı İHDS imza tarihinden sonra 12/12/2007 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucunda açılan iş davası kapsamında icra dosyasına ödediği bedel ve yargılama giderlerini davalıdan rücuen talep etmiş olmakla, bu durum taraflar arasında akdedilen İHDS’nin 7.7.maddesine aykırılık teşkil ettiği, rücu talebine konu alacağın İHDS’nin akdedildiği 24/07/2006 tarihi sonrasına ait olduğu, ilgili sözleşme hükümlerine göre bu ödemelerden davacının sorumlu olduğu kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/7461 E. 2018/876 K. Sayılı ve aynı dairenin 2017/2080 Esas 2018/7785 Karar sayılı 10/12/2018 tarihli emsal kararı).
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 2.390,85-TL harcın mahsubu ile fazladan yatan 2.331,55-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 17.250,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
6-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle DAVACIDAN 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/06/2021

Katip 221233
¸

Hakim 122355
¸