Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/218 E. 2021/224 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/218 Esas – 2021/224
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/218 Esas
KARAR NO : 2021/224

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/05/2020
KARAR TARİHİ : 09/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/11/1993 tarihinde …’a bağlı merkezi Konya olmak üzere … Elektrik Dağıtım A.Ş. unvanı altında müvekkili şirketin kurulduğunu, müvekkili kurumun Özelleştirme Yüksek Kurulunun 02.04.2004 tarihli ve 2004/22 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alınmasının ardından … ile … arasında 24/07/2006 tarihinde “işletme hakkı devir sözleşmesi” imzalandığını, müvekkil ile Başbakanlık Özelleştirme İdaresi arasında 30/10/2009 tarihinde imzalanan Hisse Satış Sözleşmesi ile …’ın müvekkili şirketteki %100 oranındaki hissesinin … Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri A.Ş.’ye satılmak suretiyle müvekkili şirketin özelleştiğini, böylece 30/10/2009 tarihi itibariyle müvekkili şirketin kamu statüsünün sona erdiğini, ihtilaf konusu olayın dava dışı Sağlık Bakanlığına ödenen meblağın davalıdan rücuen tahsiline yönelik olduğunu, ihtilafa konu tarife farkının, (01.01.2006-17.02.2010 tarihlerinde olmasına rağmen taraflarına rücu davasına konu edilen tarih aralığının 01.01.2006- 30.10.2009) İHDS’nin imzalandığı tarih ile satış sözleşmesinin imzalandığı tarih ve dava dışı Sağlık Bakanlığına ödenen meblağların tarihlerinin incelendiğini ve bu nedenle husumetlerinin …’a yöneltildiğini, fiilen dağıtım faaliyetinin … tarafından yapıldığı ve müvekkil şirketin fiilen …’a bağlı olduğu 01/01/2006-30/09/2009 tarihlerinde meydana gelen tarife farkından dolayı müvekkili şirketin bu farkları ödemek zorunda kaldığını, dava dışı Sağlık Bakanlığı tarafından müvekkil şirket aleyhine alacak davası açıldığını, verilen kararın Yargıtay 3. Hukuk Dairesince onaylandığını, davacı vekili tarafından … Hukuk Mahkemesi’nin 14/02/2017 tarih ve … E. 2017/36 K. sayılı kararının … Müdürlüğü’nün … E. sayılı doyası ile ilamlı takibe konulduğunu, müvekkil şirketin bu dosyaya 18/03/2019 tarihinde 37.325,93 TL ödeme yaptığını, bununla birlikte müvekkili şirketçe toplamda 2.561,96 TL masraf yapıldığını, rücuen tazminat davasına konu olan 01/01/2006-30/10/2009 tarihlerinde meydana gelen tarife farkından dolayı her ne kadar müvekkil şirket alacak davasına muhatap olmuş ise de dağıtım faaliyetinin söz konusu dönemlerde … tarafından yapıldığını, İ.H.D.S.’nin 7.4. maddesinde; “Dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacı ile gerçekleştirilen her türlü iş ve /işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeni ile 3. kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır,” hükmünün yer aldığını, bu madde gereğince 24.07.2006 tarihli İHD ile bu tarihten evvelki iş ve işlemlerin sorumluluğunun …’a ait olduğunun açıkça kabul edildiğini, sözleşmenin taraflarının İHD 2.1. maddesinde … ve müvekkili şirket olduğunu, 3. kişilerin ise bu iki şirket dışındaki özel veya tüzel kişiler olduğunun açıkça ifade edildiğini, İ.H.D.S.’nin 7. 6. maddesinde de; ” sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım Tesisleri ile Dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluğu …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir” hükmünün düzenlendiğini, … ile …’a bağlı olarak faaliyet gösteren elektrik dağıtım şirketlerinin fiili devir tarihi olan 30/10/2009 tarihine kadar ayrılmaz bir bütün olduğu ve bu döneme ait hakların … tarafından yürütülmesi gerektiği hususunun … Hukuk Müşavirliği görüş yazısında da belirtildiğini, alacak davasın konu olan tarife farkından doğan sorumluluğun …’a ait olduğu hususunda ihtilaf olmadığını, emsal yargı kararları bulunduğunu, öne sürülerek, … Hukuk Mahkemesi’nin 14/02/2017 tarih ve … Esas 2017/36 K sayılı kararı ile … Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası neticelerince ödenen 39.887,89 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesi talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 4628 sayılı kanun ile, enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı kanun hükümleri çerçevesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği hükmünün getirildiğini, Yüksek Planlama Kurulu’nun 17/03/2004 tarihli kararı ile kabul edilen elektrik enerjisi reformu ve özelleştirme stratejisi belgesi çerçevesinde …’ın 02/04/2004 tarihli özelleştirme yüksek kurulu kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alındığını, davacı şirketin de dahil olduğu 20 şirketin Türkiye’deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01/03/2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı müvekkil kuruma ait olmakla birlikte müvekkil kurumdan ayrı birer tüzel kişililiğe sahip olarak faaliyet göstermeye başladığını, davacı şirketinde elektrik dağıtım lisansına sahip … Genel Müdürlüğü’nden ayrı bir tüzel kişiliğe sahip bir anonim şirket olduğunu, 24/07/2006 tarihinde dağıtım varlıklarının işletilmesine ilişkin olarak İHDS imzalandığını, İşletme hakkı devir sözleşmesinin “Üçüncü kişilerin Hak İddiaları” başlıklı 7. maddesinde sorumluluğun taraflardan hangisine ait olacağına ilişkin kriterlerin yer aldığını, kriterler gereğince 3. kişi zararlarından …’ın sorumlu olabilmesi için zarara neden olan olayın dağıtım faaliyetine ilişkin olması ve söz konusu olayın dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde yani İHDS’nin imza tarihi olan 24/07/2006 tarihinden önce gerçekleşmiş olması gerektiğini, 24/07/2006 tarihinden sonraki dağıtım faaliyeti davacı şirket tarafından yürütüldüğünden bu tarih sonrası meydana gelen zararlara ilişkin sorumluluğun sözleşmede açıkça belirtildiği üzere … …’a ait olduğunu, İ.H.D.S.’nin 7.5 maddesine göre dağıtım faaliyetinin davacı şirketçe yürütüldüğü döneme ilişkin sorumluluğun ve 7.7. maddesine göre sözleşmenin imza tarihinden sonra dağıtım tesisinin işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davacı şirkete ait olduğunu, bu konuda Yargıtay ilamları bulunduğunu, davaya esas teşkil eden davanın konusu Î.H.D.S.’ den sonra 2006-2010 dönemlerinde yapılan haksız tahsilatından kaynaklanan dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde meydana geldiğinden İHDS gereğince iş bu alacağa ilişkin herhangi bir talep hakkı bulunmadığını, davaya konu dosyanın konusunun abonelik sözleşmesinden kaynaklanan hatalı fatura tanzimi sebebiyle istirdat talebi olup, bu talebin İHDS’nin 7. maddesi uyarınca değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, sözleşmenin 7. maddesinde belirtilen 3. kişinin şirket tüzel kişiliği ile bağlantısı olmayan kişi olduğunu, dava dışı abonenin hiçbir şekilde 3. kişi olmadığı, dava konusu kararın 7.2. maddesine göre değerlendirilmesi gerektiğini, bu madde düzenlemesi gereğince davacı şirket tarafından davanın …’a derhal bildirilmesi gerektiğini, davacı davayı bildirmediği gibi icra dosyasına ilişkinde bir bildirimde bulunmadığını, bu davaya esas teşkil eden davanın İHDS’ den sonra 2006-2010 dönemlerinde yapılan haksız tahsilattan kaynaklanan dağıtım faaliyetinin davacı … tarafından yürütüldüğü dönemde meydana gelen iş ve işlemlerden kaynaklı olduğundan davacının iş bu alacağa ilişkin her hangi bir talep hakkı bulunmadığını, iş bu davanın hem İ.H.D. Sözleşmesine hem de Hisse Devir Sözleşmesine aykırı olduğu, öne sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 07/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davaya konu kesinleşmiş yargı kararına dayalı 3.kişi alacağından, 24/07/2006 tarihinde taraflar arasında akdedilen İHDS tarihi öncesi … tarafından dağıtım tesislerinin işletilmesi kapsamında olan kısmının 7.4 ve 7.6 maddeler uyarınca davalı …’ın sorumlu olduğu, davacının İHDS imza tarihi olan 24/07/2006 tarihi sonrası 3. kişi alacağından kendisinin sorumlu olduğu ve bu dönemlere ilişkin rücu talebinin İHDS’nin 7.5 ve 7.7 maddelerine uygun bulunmadığı, davacının kesinleşen yargı kararına dayalı olarak rücu edebileceği bedelin hesaplanabilmesi için; … Hukuk Mahkemesi’nin … E., 2017/36 K. sayılı ilamına esas alınan hesaplamaları içeren bilirkişi raporunun dosyaya kazandırılması gerektiği bildirilmiştir.
Dosya kapsamına alınan 25/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davaya konu kesinleşmiş yargı kararının dava dışı Sağlık Bakanlığı Nevşehir Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki sağlık kurumlan ile ilgili düzenlenen elektrik tüketim faturalarında hatalı abone grubu ve buna bağlı olarak hatalı birim fiyat kullanılmasına dayalı olduğu, söz konusu fazladan tahsil edilen faturaların taraflar arasında akdedilen İHDS tarihi olan 24/07/2006 tarihi sonrasında 2007 yılı Ocak ayı ile davacı şirketin hisse satışının yapıldığı Eylül 2009 dönemleri arasına ait olduğu, rücu talebine konu 3. kişi alacağından İHDS’ nin 7.5. ve 7.7. maddeleri uyarınca davalı …’ın bir sorumluluğu bulunmadığı, davacının rücu talebinin İHDS’nin 7.5 ve 7.7 maddelerine ve yerleşik Yargıtay ilamlarına uygun bulunmadığı, ancak, sayın Mahkemece davacının talebi doğrultusunda …’m sorumlu olduğu yönünde karar ihdası halinde, davacının rücu edebileceği alacağın 39.627,89 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından faaliyetin sürdürüldüğü 01/01/2006 ile 30/10/2009 arası dönemde dava dışı Sağlık Bakanlığı tarafından Nevşehir 2.AHM’de açılan uygulanan tarife farkından kaynaklı istirdat davası yargılaması sonucu verilen ve kesinleşen hükmün icra takibine konulması üzerine ödenmek durumunda kalınan bedelin İHD.sözleşmesinin 7.4, 7.6 maddesi uyarınca davalıdan rücuen tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili ise özetle; Tazminata konu olan olayın İHDS’nin imzalandığı 24/07/2006 tarihinden sonra meydana geldiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Taraflarca ileri sürülen deliller ve tüm dosya tevdi edilerek, hesap bilirkişisi Hami Çelebi’den kök ve ek rapor alınmış, raporların bilimsel verileri içermesi denetime elverişli olması ve dosya kapsamı ile de uyumlu olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Tarafların imzaladıkları 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7. maddesinde;
7.1 maddesi ”İşletme hakkı … tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluk … a aittir. ”
7.2 maddesi “İşletme hakkı … tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak, sözleşmenin imza tarihinden sonra mülkiyete ilişkin ortaya çıkacak ihtilaflar şirket tarafından derhal …’a bildirilir. Söz konusu dağıtım tesislerinin mülkiyetine dair idari veya hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bunlardan doğacak her türlü yükümlülük …’a aittir…”
7.4. maddesi; “Dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabı …’dır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır.”
7.5. maddesi; “Dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu şirkete aittir”
7.6. maddesi “Sözleşmenin imza tarihinden önce dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle 3.kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir.”
7.7 maddesi “Sözleşmenin imza tarihinden sonra dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk şirkete aittir. Şirket tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle 3. Kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı şirkettir…” hükümleri yer almaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Nevşehir 2.AHM’nin … E.sayılı dava dışı Sağlık Bakanlığı’nın Nevşehir İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı 7 ilçe dahil sağlık kuruluşları ile ilgili davacı …’ça düzenlenen faturalarda hatalı tarife grubu uygulaması yapılarak 32.702,62 TL fazladan bedel tahsil edilmiş olduğunun kurum müfettişince belirlendiği belirtilerek bu bedelin iadesi için Nevşehir 2.AHM nezdinde istirdat davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde 18.156,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davaya konu tüm sağlık tesislerinin faturalarının 2007 yılı Ocak ayı ile davacı …’ın özelleştirildiği 30/09/2009 tarihi arasındaki döneme ait olduğu anlaşılmakla, bu suretle rücu talebine konu alacağın İHDS’nin akdedildiği 24/07/2006 tarihi sonrasına ait olduğu, ilgili sözleşme hükümlerine göre bu ödemelerden davacının sorumlu olduğu kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/7461 E. 2018/876 K. Sayılı ve aynı dairenin 2017/2080 Esas 2018/7785 Karar sayılı 10/12/2018 tarihli emsal kararı).
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 681,19-TL harcın mahsubu ile fazladan yatan 621,89-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.983,18-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
6-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle DAVACIDAN 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/04/2021