Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/158 E. 2021/172 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/158 Esas
KARAR NO : 2021/172

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 07/03/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ekinde sunulan fatura ve cari hesap örneğinden de anlaşılacağı üzere davalının müvekkili şirkete borçlu olduğunu, davalının iş bu borcu ödememesi üzerine davalı aleyhine … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borca itiraz neticesinde icra takibinin durduğunu, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalma kaydıyla borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu faturalara ilişkin borcu olan 4.799,05 TL asıl alacak, 25,64 TL işlemiş faiz, işleyecek faiz ve masrafları ve avukatlık ücreti ile birlikte ödemeye, takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili 26/06/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davacı firma arasında iş güvenliği ilişkisi söz konusu olduğunu, dava konusu … Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasına kısmi itirazda bulunduğunu, takibe konu miktar kadar borcu olmadığını, icra ve arabuluculuk döneminde davacı tarafın icra takibinin 9.683,00 TL’lik miktar üzerinden yürütüldüğünü, müvekkilinin kabul ettiği kısım kadar davacı firmanın kabul etmediğini, itiraz dilekçesinde takibe konu miktar kadar borcunun olmadığını söylediğini, yargılamaya sebebiyet veren tarafın davacı taraf olduğunu, icra takibi ve arabuluculuk süreci takip tutarı üzerinden yürütüldüğünü daha sonra müddeabih düşürüldüğünü, davanın reddini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
… Müdürlüğü’nün …. Sayılı dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap alacağı adı altında 4.799,05 TL cari hesap alacağı, 25.64 TL işlemiş faiz, 4.467,15 TL cari hesap alacağı, 391.40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.683,24 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından yasal süre içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 23/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerindeki kayıtların taraflar arasındaki ticari ilişkinin var olduğunu gösterdiği, dava ve takip konusu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, raporun II/ C bölümünde ayrıntılı şekilde anlatıldığı üzere; davacı tarafın davalıdan takip tarihi itibari ile 4.799,05 TL tutarında alacaklı olduğu, davacının defter kayıtlarında davalıdan olan alacağı 4.799,05 TL olmasına rağmen takibin (9.266,20 asıl alacak+ 417,04 TL işlemiş faiz) olmak üzere toplam 9.683,24 TL tutar üzerinden başlatıldığı, davalının ticari defterlerindeki kayıtların taraflar arasındaki ticari ilişkinin var olduğunu gösterdiği, raporun II/ D bölümünde ayrıntılı şekilde anlatıldığı üzere; takip tarihi itibariyle; davalının davacıya 3.697,35 TL tutarında borçlu olduğu, davalı tarafından icra takibine yapılan kısmi itiraz da borcun ne kadar tutarının kabul edildiğinin belirtilmediği, davalının 07.11.2019 tarihinde icra müdürlüğü’ne verdiği dilekçede; alacaklının icra takibine konu ettiği miktar kadar borcu olmadığını, cari hesap hareketlerinde gösterdiği aylık hesaplarda tarafına hizmet sunmadığını beyan ettiği ancak davalı tarafından borca yapılan kısmi itirazında borcun ne kadar tutarının kabul edildiğinin belirtilmediği, davacının defter kayıtlarında davacının davalıdan alacağı 4.799,05 TL iken, davalı defter kayıtlarında davalının davacıya borcu 3.697,35 TL olduğu, davacının ve davalının defter kayıtlarında (4.799,05- 3.697,35=) 1.101,70 TL tutarındaki fark bulunduğu, bu farkın; davacı tarafından davalıya keşide edilen takibe ve davaya konu 31.10.2018 tarih 874,90 TL tutarlı ve 30.11.2018 tarih 874,90 TL, 31.01.2019 tarih 282,50 TL tutarlı, 28.02.2019 tarih 282,50 TL tutarlı, 30.03.2019 tarih 621,50 TL tutarlı, 30.04.2018 tarih 874,90 TL tutarlı ve 31.05.2019 tarih 395,50 TL olmak üzere toplam 4.206,70 TL tutarındaki 7 adet faturanın ve davalı tarafından davacıya 18.10.2018 tarihinde 980 TL, 21.02.2019 tarihinde 1.275,00 TL ve 16.05.2019 tarihinde 850,00 TL olmak üzere toplam 3.105,00 TL tutarındaki banka kanalıyla yaptığı ödemelerinin (4.206,70-3.105,00 TL=) 1.101,70 TL nin davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davacının, davalı adına düzenlediği 31.05.2019 tarih, 395,50 TL tutarındaki 1 adet faturanın davalıya tebliğ edildiğini kanıtlaması halinde, davacı şirketin davalıdan olan alacağının 4.799,05 TL olacağı, aksi halde davacı şirketin davalıdan olan alacağının 4.403,55 TL olacağı bildirilmiştir.
Dava itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın iş güvenliği ve işyeri hekimliği hizmetinden kaynaklanan ticari ilişki neticesinde, davacı yanın cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı hususundan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce her iki tarafın ticari defterlerinde ve vergi kayıtlarında inceleme yaptırılmış olup, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporu ile davacı defterine göre takip tarihi itibariyle 4.799,05 TL, davalı defterine göre 3.697,35 TL davacının alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davacı yanın dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı görülmekle, yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış olup, davacı taraf, davalıya “4.799,05 TL tutarındaki asıl alacaktan sorumlu olup olmadığı”hususunda yemin teklif etmiştir. Davalı taraf ihtaratlı yemin davetiyesi usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde duruşmaya katılmamış olup, bu suretle davacının kendi ticari defterinde kayıtlı olduğu gibi 4.799,05 TL tutarında hizmetinin bulunduğu ve bu tutarda alacaklı bulunduğunun davalı tarafından ikrar edildiği kabul edilerek, 4.779,05 TL üzerinden itirazın iptaline ve takibin bu tutarda devamına karar verilmiştir. Takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair kayıt sunulmadığından işlemiş faize ilişkin davacı yanın talebi yerinde görülmemiş ve alacağın likit olduğu ve yasal koşulların oluştuğu gözetilerek kabul edilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın 4.799,05 TL alacak yönünden iptaline, takibin 4.799,05 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen alacağın %20’si oranında (959,81 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 327,82 TL harcın peşin olarak yatırılan 54.40 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 273,42 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54.40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 25,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 966,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 960,78 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
9-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.312,87 TL’sinin davalıdan, bakiye kalan 7,13 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, dava değeri dikkate alınarak kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸
YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
Bilirkişi Ücreti : 750,00 TL
Posta Masrafı : 153,80 TL
Başvurma Harcı : 54,40 TL
Vekalet Harcı : 7,80 TL