Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/135 E. 2021/816 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/135 Esas – 2021/816
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/135 Esas
KARAR NO : 2021/816

HAKİM : ….
KATİP :…

DAVACI :….
DAVALI :…..

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/02/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 18.06.2016 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacı sevk ve idaresindeki…. 5 plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, kaza tespit tutanağında davacıya da kusur atfedilmişse de kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kaza nedeni ile … Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/7371 sayılı soruşturma dosyası ile yapılan soruşturma sonucu Kovuşturmaya Yer Olmadığına karar verildiğini, kazaya sebep olan … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiğini, davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya cevap verilmediği gibi ödeme de yapılmadığını, davacının gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla işgücü kaybından doğan 5.500,00.-TL sürekli maluliyet tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 05.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı …Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 22.07.2015- 22.07.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Trafik Sigortası ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibarı ile geçerli olan poliçe limitinin 290.000,00.-TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, dava açılmadan önce müvekkili şirkete başvuruda bulunulması nedeni ile hasar dosyası açıldığını, hasar dosyası kapsamında sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığının tespit edilmiş olması nedeni ile davacının tazminat talebinin reddedildiğini, Mahkemece kusur incelemesi yaptırılması halinde dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini, davacının maluliyetinin tespit edilmesi gerektiğini, hesaplamada TRH-2010 Tablosunun esas alınması gerektiğini, tazminata hükmedilmesi halinde faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak esas alınması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
Kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, … CBS’nin 2016/9709 Sor. Numaralı dosyası, hastane kayıtları, ATK raporları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu Kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, zorunlu mali sorumluluk sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, davalı sigorta şirketi kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olacaktır.
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; olay tarihi olan 18/06/2016 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresinde olup, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı araç ile davacının sevk ve idaresindeki …plakalı motosiklet arasında trafik kazasının meydana geldiğini, kazada davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.500,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili daha sonra talebini 19/11/2021 tarihli dilekçesi ile 135.416,34-TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde belirttiği nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından 22.07.2015-22.07.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlendiği, kaza tarihi itibarı ile poliçenin geçerli olduğu, kaza tarihi itibarı ile geçerli olan poliçe limitinin 310.000,00-TL olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak tarafların kusur durumlarının tespiti bakımından dosya İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş olup, alınan 15/10/2021 tarihli kusur raporuna göre; “Tüm dosya kapsamı, mahkemeniz dosyası ve ekli gönderilen belgeler, dava ve cevap dilekçeleri, kaza tespit tutanağı ve kaza yeri krokileri, tüm beyanlar, … Cumhuriyet Başsavcılığının 05.04.2017 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı, kaza yeri fotoğraflarının ve kaza anı kamera görüntüsünün bulunduğu CD’lerin içeriği, 28.11.2019 tarihli bilimsel mütaala, 15.01.2017 tarihli bilirkişi raporu, 12.03.2021 havale tarihli bilirkişi raporu, dosya tümüyle incelendiğinde kazanın yukarda “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Mevcut verilere göre;
A)Davacı sürücü …. sevk ve idaresindeki motosiklet ile olay mahalli kavşakta gerisinden aynı istikametten gelen vasıtaların seyir durumlarını yeterince kontrol etmeden yolun sağından sola dönüşe geçtiği ve gerisinden aynı istikametten gelen sürücü … yönetimindeki vasıtayla çarpıştığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda % 50 oranında kusurlu olduğu,
B)Sürücü … sevk ve idaresindeki araçla önünde aynı istikamette yolun sağında seyreden davacı sürücü yönetimindeki motosikletin seyir durumunu dikkate alması, kontrollü şekilde seyrini sürdürmesi, yolun sağından sola dönüşe geçen motosiklete karşı zamanında etkin fren ve direksiyon tedbirine başvurması gerekirken bu hususlara riayet etmediği anlaşılmakla kazanın oluşumunda % 50 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş” olup, mahkememizce söz konusu kusur raporu hükme esas alınmıştır.
10.12.2020 tarihli Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı Raporu ile; Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca dava konusu trafik kazasına bağlı davacının bedensel özür oranının % 25 olduğu, işgöremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Aktüer bilirkişi…. tarafından düzenlenen 16/04/2021 tarihli rapor ile; Kusur oranı dikkate alınmaksızın davacının talep edebileceği toplam iş göremezlikten doğan zararının 270.832,69-TL olarak hesaplandığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; olay tarihi olan 18/06/2016 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresinde olup, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı araç ile davacının sevk ve idaresindeki ….. plakalı motosiklet arasında trafik kazasının meydana geldiği, mahkememizce hükme dayanak yapılan ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporuna göre olayın oluşumunda davacının % 50 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinden sigortalı araç sürücüsünün % 50 oranında kusurlu olduğu, alınan maluliyet raporuna göre kaza nedeniyle davacının bedensel özür oranının % 25 olduğu, işgöremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, davacının kaza tarihi itibariyle gelir durumunun asgari ücret seviyesinde olduğu, mahkememizce belirlenen aktüer bilirkişi tarafından tüm bu veriler değerlendirilmek ve TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılmak ve prograsif rant yöntemi kullanılarak yapılan hesaplamaya göre, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının 270.832,69-TL olarak hesaplandığı, davalı sigorta şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün % 50 oranındaki kusur oranı ile sorumlu olduğu, buna göre davalı sigorta şirketinin KTK, Genel Şartlar ve ZMMS poliçesine göre sigortalısına ait aracın sürücüsünün kusuruna göre toplam 135.416,34-TL sürekli iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğu, bu nedenle dava dilekçesi ve talep arttırım dilekçesi dikkate alınarak davanın belirlenen bu miktar üzerinden kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile; toplam 135.416,34-TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 13/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalı sigorta şirketinden alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli 9.250,29-TL harçtan peşin olarak yatırılan 54,,40-TL harç ve ıslah ile alınan 463,00-TL harç olmak üzere toplam 517,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.732,89-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 517,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 16.814,55-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 2.477,60-TL (ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, ATK gideri, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin davalından alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
8-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle DAVALIDAN 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …..
E-imzalıdır

Hakim ….
E-imzalıdır