Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/100 E. 2022/649 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/100 Esas – 2022/649
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/100 Esas
KARAR NO : 2022/649

HAKİM…
KATİP ….

DAVACI ….

DAVALI ….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 14.02.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin şirket iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunulması konusunda yıllardır faaliyet gösterdiğini, bu kapsamda Müvekkili ile davalı …Hastanesi …Özel Sağl. Ürün. Tur. Özel Eğt. Hizm. ve İnş. Taah. A.Ş. arasında 16.01.2017 tarihli “Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Hizmet Alım Sözleşmesi” ve 28.04.2017 tarihli “Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi İş Güvenliği Uzmanı Hizmet Alım Sözleşmesi” imzalandığını, bu kapsamda davalı tarafa tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı ve iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunulduğunu, sunulan hizmetlerden dolayı tehlike madde güvenlik danışmanlığı sözleşmesine istinaden 4 adet fatura, iş güvenliği hizmetine istinaden 17 adet fatura düzenlediğini, bu fatura bedellerine ilişkin ödeme yapılmadığını, müvekkilinin sözleşmeye istinaden iş sağlığı ve güvenliği ile tehlike madde güvenlik danışmanlığı hizmetlerini eksiksiz yerine getirdiğini, …28. İcra Müdürlüğünün 2017/17286 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalı tarafın itirazı üzerine davalıya karşı ikame edilen …6. Asliye Ticaret Mahkemesinin E. 2017/756 K.2019/528 sayılı dosyasında davanın kabulüne karar verildiğini, iş bu dosyada müvekkili tarafından sözleşme kapsamında düzenlenen faturaların iş karşılığı olup olmadığının incelenmesi neticesinde bilirkişi raporunda sözleşme konusu hizmetlerinin yerine getirildiğinin tespit edildiğini, davalı tarafça faturaların teslim alındığını, yasal süresi içinde itiraz edilmediğini, ödenmeyen fatura bedellerimin tahsili amacıyla davalı aleyhine 19.İcra Müdürlüğü’nün 2019/8819 E.sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın 19.09.2019 tarihli dilekçesi ile borcun tamamına ve ferilerine itiraz ettiklerini, takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulünü, borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin …19.İcra Müdürlüğünün 2019/8819 E. numaralı dosyası üzerinde devamına, borçlu aleyhine alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 11.03.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; huzurda açılmış bulunan davaya dayanak icra takibinin zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunu, arabuluculuk toplantısı yapılmadığını, bu nedenle davanın şartının eksik olduğunu, davanın reddi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde kabul bahsettiği tebliğ işleminin doğruluğunu kabul ederek alacak kalemleri faturaların kesilerek tebliğ edilmiş olduğunu varsayacak olsalar dahi söz konusu hizmetin davacı tarafından müvekkiline verilmediğini, Yargıtay kararları, sair yasal mevzuat gereği, bir alacağın tespiti bakımından faturaların kesilerek karşı tarafa tebliğ edilmiş olması yeterli olmayıp, faturaya konu mal veya hizmetin de verildiğinin tespit edilmesi gerektiğini, şayet mal veya hizmet verilmediyse, faturalar kesilerek karşı tarafa tebliğ edilmiş olsa dahi her hangi bir hak ve alacaktan bahsedilemeyeceğini, vuku bulan olayda da tam olarak sözleşmeye uygun olarak hizmet verilmeyen fakat buna karşılık tebliğ edildiği iddia olunan faturalar bakımından alacak talep edildiğini, ancak burada söz konusu faturalar müvekkile tebliğ edilmemekle beraber davacı taraf da üzerine düşen edimi yerini getirmeyip vermesi gereken hizmetleri tam ve eksiksiz olarak vermediğini, nitekim bu durumu ispat eder niteliği olan ve resmi kurumlarca onaylanarak firmalara teslim edilen, resmi niteliğe haiz, uygun tutulması ve doldurulması zorunlu îş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Tespit ve Öneri Defterindeki kayıtlardan görüldüğünü, sayın mahkemeye ibraz ettikleri defterin her bir sayfası numaralı olarak toplam 50 sayfa ve 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa uygun olarak, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından onaylandığını, Davacı firmanın İş Sağlığı ve Güvenliği Defterinin yalnızca 3 sayfasını doldurmuş olduğunu, bunlarm da yalnız ilk iki sayfasında hizmet edimini yerine getirdiğini, başkaca hiç bir sayfasını doldurmamış, üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, her ay bu iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tespitlerin yapılarak kaydedilmesi gerekirken bu anlamda davacı firma vermediği hizmetlerin ücretini talep ettiğini, 13.02.2018 tarihinden 18.01.2019 tarihine kadar hizmet vermeyen davacı firmanın bu aylara ilişkin faturaların karşılığını haksız ve hukuka aykırı olarak beklediğini, 18.01.2019 tarihinden itibaren müvekkilinin Tunalı OSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Medikal ve Sağlık Hiz. Tur. İç ve Dış Tic. San. Ltd.Şti. firması ile anlaşarak iş sağlığı ve güvenliği hizmeti aldığını, bu firmanın A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Özgür Sezen aracılığı ile vermiş olduğunu, firmanın defterinin 4. sayfasından itibaren tespit ve önerilerde bulunduğu ve 2 numaralı sayfa ile 4 numaralı sayfa arasında davacı tarafından hizmet verilmesi gerekirken hizmetin sağlanmadığının ortada olduğunu, 29.12.2017 ve 13.02.2018 tarihli hizmeti dışında taraflarına hizmet verilmediğini, bu aylar dışında kalan tüm faturaları bakımından sağlaması gereken hizmeti sağlamadığını, bu durum yalnızca İş Güvenliği Hizmetine ilişkin olup diğer faturalar müsebbibi Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı bakımından müvekkiline hiç hizmet vermediğini, …6.ATM’nin 2017/756 Esas sayılı dava dosyasında davacının delil ve kayıtlarına göre karar verildiğini, davacının hizmet hizmet verip vermediğinin tespitinin yapılmadığını, …ö.ATM’nin kararının iş bu dava bakımından dikkate alınmamasını, vermediği hizmetin ücretini talep eden kötü niyetli davacı aleyhine kötü niyet tazminat talepleri olduğunu, arz ve izah olunan nedenlerle; Ara buluculuk dava şartı eksik davanın reddini, Aksi kanaatte olunması halinde davacının tüm talepleri ile beraber haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, takip başlatmakta kötü niyetli davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların ticari defter ve belgeleri, …6. Asliye Ticaret Mahkemesinin E. 2017/756 K.2019/528 sayılı dosyası, …19. İcra Müdürlüğünün 2019/8819 E. Sayılı dosyası, Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt-Takip ve İzleme Programı kayıtları, bilirkişi raporu ve ek raporları, Tehlikeli Madde Güvenlik Sözleşmesi ve Ortak Sağlık Güvenlik Birimi İş Güvenliği Uzmanı Hizmet Alım Sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, tehlikeli madde güvenlik sözleşmesi ve ortak, sağlık, güvenlik birimi, iş güvenliği uzmanı, hizmet alım sözleşmesi kapsamında oluşan alacak nedeniyle düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; taraflar arasında Tehlikeli Madde Güvenlik Sözleşmesi ve Ortak Sağlık Güvenlik Birimi İş Güvenliği Uzmanı Hizmet Alım Sözleşmesi bulunduğunu, Bu kapsamda davalı tarafa tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı ve iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunulduğunu, bu kapsamda düzenlenen faturaların davalı tarafa gönderildiğini ancak davalı tarafın faturalara itiraz etmediği gibi fatura bedellerini de ödemediğini, söz konusu faturaların müvekkilinin ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğunu, ancak değerleri 5.000,00-TLnin altında kaldığından BA ve BS formları düzenlenmediği, davalı tarafın defter ve belgesinde kayıtlı olup olmadığını bilmediklerini, müvekkilinin söz konusu fatura bedelleri için …19. İcra Müdürlüğünün 2019/8819 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı taraf haksız ve nedensiz yere itiraz da bulunduğunu, müvekkilinin söz konusu hizmetleri sunduğunu, bunun en büyük delilinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen görevlendirme yazıları olduğunu, bu kayıtları da dosyaya sunduklarını, davalı tarafın onayı ile hizmetlerin sunulduğunu, faturaların karşı tarafa tebliğine ilişkin iadeli taahhütlü tebliğ belgelerini de dosyaya sunduklarını belirterek, başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali, takibin devamı ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf vekili ise cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacı tarafından müvekkili firmaya davaya konu faturalar bakımından hizmet verilmediğini, bu hususun tanık beyanları ile de ortada olduğunu, atanan iş güvenliği uzmanına ilişkin sistem üzerinden onay verilmiş olmasının hizmetin iş güvenliği uzmanı tarafından ifa edildiği anlamını taşımadığını, …6. ATM’nin 2017/756 Esas sayılı dosyasında yalnızca davacı tarafın delil ve kayıtlarına göre karar verildiğini, her iki davanın farklı olduğunu, iş bu dava açısından emsal teşkil etmeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
…6.ATM’nin 2017/756 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı Asaf Avcı iş sağlığı ve güvenliği … Ltd. Şti tarafından davalı …Hastanesine (Eflah Özel Sağlık Ürünleri A.Ş) karşı itirazın iptali istemli olarak dava açıldığı, …28. İcra Müdürlüğünün 2017/17826 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı dava açıldığı, takibin dayanağının 16/01/2017 ve 28/04/2017 tarihinde düzenlenen iki ayrı sözleşme nedeniyle söz konusu sözleşmeler kapsamında düzenlenen 13 adet fatura alacağının talep edildiği, faturaların 10/02/2017-10/08/2017 tarihleri arasındaki dönemleri kapsadığı, yapılan yargılama sonucunda 24/06/2019 tarih ve 2017/756 Esas 2019/528 Karar sayılı kararı ile davanın 27.718,00 TL asıl alacak ve 24.083,00 TL işlemiş faiz talebi bakımından kısmen kabulüne karar verildiği,kararda davacı ile davalı arasında iş sağlığı ve güvenliği ile tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı konusunda sözleşme imzalandığı, davacının hizmet sağlayıcı olduğu, sözleşmeye göre iş devam ederken davacı tarafça fatura düzenleneceği ve iş bedellerinin fatura tarihinden itibaren 10 gün içerisinde ödeneceği, davacı tarafça düzenlenen ve takibe konulan faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, bu haliyle faturaların tebliğ edilmediği iddiasının dinlenmeyeceği, takip ve dava tarihinden sonrada davacının hizmet vermeye ve fatura düzenlemeye devam ettiği, bu nedenle takip tarihindeki alacak tutarının sonrasında arttığı, bu nedenle fatura bedellerinin muaccel hale geldiği sonuç ve kanaatine varılarak karar verildiği, verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine …BAM 23. HD’nin 16/02/2022 ve 2019/2232 Esas ve 2022/234 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin iş bu dosyasında davanın dayanağını oluşturan …19. İcra Müdürlüğünün 2019/8819 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı şirket tarafından davalı borçlu şirket aleyhine 30/09/2017- 01/03/2019 tarihleri arasındaki dönemlere ilişkin olarak düzenlenen fatura alacağı nedeniyle 69.974,00 TL asıl alacak ve 13.543,31 TL işlemiş faiz miktarı olarak toplam 83.519,31 TL yönünden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalının borca itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacı tarafça İİK 67.madde hükümlerine göre iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya iş güvenliği uzmanı Enver Burak Ciler ve mali müşavir bilirkişi Handan Polat’a tevdi edilerek 02/11/2020 tarihli ön rapor, 24/05/2021 tarihli ön rapor ile 07/10/2021 tarihli ek rapor ve 07/06/2022 tarihli ek rapor dosya arasına alınmıştır. Düzenlenen raporlara göre; davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda; davalının 2016 yılından devreden 10.830,00 TL borçlu olduğu, davalıya 2017 yılında 56.640,00 TL, 2018 yılında 46.728,00 TL ve 2019 yılında 3.894,00 TL olmak üzere toplamda 107.262,00 TL tutarında 37 adet faturanın tanzim edildiği, davacının söz konusu fatura bedellerine ilişkin 2017 yılında toplam 14.500,00 TL tahsilat yaptığı, davacı şirket nezdinde davalıya ait muavin hesapların incelenmesinde dava tarihi itibariyle davalıdan 103.592,00 TL, nihai olarak dava ve takibe konu 21 adet fatura bedelinden davacının davalıdan 69.974,00 TL alacaklı olduğu, Öte yandan, davalı tarafın ticari defter ve belgelerine göre; davacının 2016 yılından devreden 10.830,00 TL alacaklı olduğu, 2017 yılında 56.640,00 TL, 2018 yılında 46.728,00 TL ve 2019 yılında 3.894,00 TL olmak üzere toplamda 107.262,00 TL tutarında 37 adet faturanın tanzim edildiği, söz konusu fatura bedellerine ilişkin 2017 yılında davalının davacıya toplam 14.500,00 TL ödeme yaptığı, davalı şirket nezdinde davacıya ait muavin hesapların incelenmesinde dava tarihi itibariyle davalının davacıya 103.592,00 TL, nihai olarak dava ve takibe konu 21 adet fatura bedelinden davalının davacıya takip tarihi itibariyle 69.974,00 TL borçlu olduğu, dava ve takip konusu 21 adet faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların ticari defterlerinin birbirini doğruladığı, davacının Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt-Takip ve İzleme Programı üzerinden iş güvenliği uzmanı atamalarının gerçekleştirildiği, atamaların davalı şirket tarafından onaylandığı, onaylanan sözleşmelere göre davacı tarafından iş sağlığı ve güvenliği alanında davalı şirkete 15/08/2017-16/04/2018 ile 21/06/2018-23/01/2019 (Mayıs/2018 dönemi hariç) dönemleri arasında hizmet verildiği, buna göre davacı tarafın vermiş olduğu hizmet karşılığında Mayıs 2018 dönemi hariç tutulduğunda toplam 66.080,00 TL alacaklı olduğunun belirlendiği görülmüştür. Mahkememizce bilirkişiler tarafından sunulan raporlar hükme esas alınmıştır.
Buna göre somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında Tehlikeli Madde Güvenlik Sözleşmesi ve Ortak Sağlık Güvenlik Birimi İş Güvenliği Uzmanı Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığı, …6. ATM’nin 2017/756 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile deliller ve ayrıca Mahkememiz iş bu dosyasına sunulan deliller ve alınan bilirkişi raporları ile de belirlendiği üzere; Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt-Takip ve İzleme Programı üzerinden iş güvenliği uzmanı atamalarının gerçekleştirildiği, atamaların davalı şirket tarafından onaylandığı, onaylanan sözleşmelere göre davacı tarafından iş sağlığı ve güvenliği alanında davalı şirkete 15/08/2017-16/04/2018 ile 21/06/2018-23/01/2019 (Mayıs/2018 dönemi hariç) dönemleri arasında hizmet verildiği, verilen bu hizmetlere ilişkin olarak;
1-30/09/2017 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
2-30/09/2017 tarihli 944,00 TL bedelli,
3-31/10/2017 tarihli 944,00 TL bedelli,
4-31/10/2017 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
5-30/11/2017 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
6-30/11/2017 tarihli 944,00 TL bedelli,
7-30/12/2017 tarihli 944,00 TL bedelli,
8-30/12/2017 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
9-31/01/2018 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
10-28/02/2018 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
11-31/03/2018 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
12-30/04/2018 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
13-31/05/2018 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
14-30/06/2018 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
15-31/07/2018 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
16-31/08/2018 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
17-29/09/2018 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
18-31/10/2018 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
19-30/11/2018 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
20-31/12/2018 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
21-01/03/2019 tarihli 3.894,00 TL bedelli,
Toplam 21 adet faturalar düzenlenerek davalı tarafa gönderildiği, davalı tarafça fatura bedellerine itiraz edilmediği, söz konusu faturaların tarafların ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu, buna göre davacı tarafın sözleşme kapsamında hizmeti sağladığı ve bunun karşılığında oluşan alacak için düzenlenen faturayı davalıya sunduğu hususlarını (Mayıs 2018 dönemine ilişkin 3.894,00 TL bedelli fatura hariç) ispatladığı, bu defa ispat yükü üzerine geçen davalı tarafın söz konusu fatura bedellerini ödediği hususunu ispat edemediği, bu nedenle davalı tarafın icra takibine yönelik asıl alacak bakımından itirazının Mayıs 2018 dönemi hariç haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
Yine, TTK’nın 1530.maddesine göre; maddenin düzenlenme amacına bakıldığında mal tedarik sözleşmeleri kapsamında küçük ve orta ölçekli tedarikçiyi büyük şirketlere karşı korumak amacıyla getirilmiş bir hüküm olduğundan tacirler arası satım sözleşmelerinde uygulanmasının söz konusu olmadığı, bu nedenle davacı tarafın icra takibinde faiz talep hakkının bulunmadığı sonucuna varılmış olup, davanın 66.080,00 TL asıl alacak üzerinden kabulü ile takibin bu miktar bakımından devamına, fazlaya ilişkin asıl alacak ve faiz talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir. (…BAM 22. H.D. 20/10/2017tarih ve 2017/289-1425 E/K sayılı emsal kararı).
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın Kısmen KABULÜ ile; Davaya konu …19. İcra Müdürlüğünün 2019/8819 E. Sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı tarafın itirazının Kısmen İPTALİ ile takibin toplam 66.080,00-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacağın (66.080,00-TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 4.513,92-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 1.008,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.505,21-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 1.008,71-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 10.572,80-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yapılan 1.671,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 1.321,93-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
9-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın Kısmen KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle 1.044,25-TL’sinin DAVALIDAN bakiye 275,75-TL’sinin DAVACIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/10/2022

Katip …
¸

Hakim….
¸