Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/775 Esas
KARAR NO : 2023/288
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … -T.C.Kimlik No: … –
7529 Cayuga Avenua …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 25/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin cam işleme dekorasyon alanlarında faaliyet gösterdiğini, davalı ile davacı arasında bir ticari ilişki mevcut olduğunu, davacı şirket dava dilekçesine ekli faturalarda belirtilen mallann davalı tarafa teslimini sağladığım, davalı tarafın Ödemelerini yerine getirmediğini, bunun akabinde davacının davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatmak zorunda kaldığını, İstanbul 11. İcra Müdürlüğü’nün 2019/32181 Esas sayılı dosyası ile davalı taraf hakkında bakiye cari hesap alacağı için icra takibi başlatıldığım, davalı tarafın iş bu icra takibinde borca haksız olarak İtiraz ettiğini, taraflar arasında ticari ilişki mevcut olmasına, faturaya dayanarak mallann borçluya teslim edilmesine ve iş bu takip tutarı kadar borcunun olduğunu bilmesine rağmen, davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak İtiraz ettiğini, icra takibine dayanak faturaların, sevk irsaliyeleri ile tarafların ticari defterleri incelendiğinde davacının davalı tarafa malları teslim ettiğinin açık bir şekilde ortaya çıkacağını, davalı tarafın borcunu ödemediği gibi itirazda bulunduğunu, davalı tarafın icra takibine haksız bir şekilde itiraz ederek davacının alacağına kavuşmasını geciktirdiğini, faturaya konu mal ve ilgili faturanın davalı tarafa teslim edildiğini, hem malın hem de faturanın gönderildiğine ilişkin kargo takip çıktılarını dilekçe ekinde mahkemeye sunduklarını, ilgili evraklar İncelendiğinde davalı şirket çalışanı Zeliha Kavza’ya imzası da alınarak hem faturaya konu malın hem de faturanın teslim edildiğini, malların ve faturanın davalı şirkete teslim edildiğinin ortada olduğunu ancak Mahkeme takdir ederse ilgili gönderi çıktılarım da ekleyip … Kargo’dan malın davalı şirkete teslim edilip edilmediğinin sorulmasını talep ettiklerini, ilgili mal ve faturanın teslim edilmesine rağmen davalı tarafın ödemesi gereken fatura bedellerini ödemediğini, malı teslim aldıklarını ve ödemeyi yapmadıklarını gösterir Whatsapp konuşma dökümlerini de Mahkemeye sunduklarını, ilgili yazışmaların davacı şirket yetkilisi Nursal Bey ile malın teslim edildiği tarihte davalı şirket çalışanı Serkut Yurtlu (0549 477 40 06) arasında gerçekleştiğini, ilgili yazışmalar incelendiğinde davalı şirket çalışanı Serkut Yurtlu’nun davalı şirket adına davacı firmaya ödeme yapmadığı için mahcup durumda olduğu ve sonuç itibariyle de bu ödemenin gerçekleşmediğinin açıkça görüleceğini, Mahkeme takdir ederse Serkut Yurtlu’nun tanık olarak dinletilmesini de talep ettiklerini, davalı tarafın faturalara dayalı bu borcun varlığından haberdar ve bilgi sahibi olduğunu, bu nedenle alacaklarının likit olduğunu ve davalı tarafın haksız olarak itiraz ettiği için icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiğini, Yargıtay … HD E. 2002/1293 K. 2002/2703, T. 21.5.2002 tarihli kararında; “İcra takibi faturaya dayanılarak yapıldığından ödenmeyen miktar bilinebilecek durumdadır. Ayrıca faturaya itiraz edilmemiş, ayıp ihbarında da bulunulmamıştır. Bu durumda icra inkar tazminatı verme şartlarının oluştuğunun kabulü zorunludur.” şeklinde karar verdiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının alacağına kavuşabilmesi adına, önce arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak Arabuluculuk Bürosunun 2019/112700 arabuluculuk numarası ile başlayan görüşmelerde davalı tarafın usulüne uygun davet edilmesine rağmen toplantıya katılmadığı için anlaşamama tutanağı tutulduğunu, davalı tarafın arabuluculuk görüşmesine katılmadığı için muhtemel davanın reddi halinde dahi davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini, arabuluculuk görüşmeleri neticesinde anlaşma sağlanamaması sebebiyle davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali için iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, yukarıda açıklanan ve resen göz önüne alınacak nedenlerle; davanın kabulü ile; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün 2019/32181 Esas sayılı takip dosyasında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, asıl alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına ve takibin bu miktar üzerinden devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun olarak tebligat çıkarıldığı halde yasal iki haftalık süre içinde cevap verilmediği gibi davalı taraf duruşmalara da katılmamış, kendisini vekil ile de temsil ettirmemiştir.
DELİLLER:
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün 2019/32181 Esas sayılı takip dosyası, davacının ticari defter ve belgeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Davanın, taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan fatura/cari hesap alacağı dolayısıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemli olduğu, buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacı tarafça davalıya mal satışı yapılıp yapılmadığı, bu kapsamda davacı tarafın davalı taraf adına 19.07.2018 tarihli A-53306 seri sıra numaralı “Slice Senkronize Süpürge Sistemi ve Ray” açıklamalı 5.925,96 TL bedelli fatura düzenlenip düzenlenmediği, faturanın ticari defterlere kaydedilip kaydedilmediği, fatura nedeniyle davacının alacağının bulunup bulunmadığı noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu İstanbul 11. İcra Müdürlüğü’nün 2019/32181 E. Sayılı dosyası incelendiğinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine; 30/07/2019 tarihinde; 19/07/2018 tarihli cari hesap alacağı olarak 5.925,96 TL asıl alacak ve 1.168,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.094,19 TL için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, buna ilişkin ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 01/10/2019 tahinide borcu itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği, 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 67.maddesi hükümlerine göre bir yıllık hak düşürücü sürede iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Takibin dayanağını oluşturan 19.07.2018 tarihli, Seri:A, Sıra No:53306 seri sıra numaralı fatura incelendiğinde; davacı … tarafından davalı … (ARS İnşaat) ‘a yönelik olarak düzenlendiği, faturada “Miktar:2 TK, stok kodu:A.AKS.0002, Cinsi/Açıklama:Slice Senkronize Süpürge Sistemi ve Ray, birim fiyatı:2.511,00 TL, KDV dahil tutarı: 5.925,96 TL ” açıklamasını içerdiği anlaşılmaktadır.
Taraflara HMK’nın 222. maddesi hükümleri de ihtar edilmek suretiyle, ticari defter ve belgelerini dosyaya sunmak ve bilirkişi incelemesi için hazır etmek ve bu hususta irtibat kurulacak kişinin isim ve iletişim bilgilerini bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş olup, davalı tarafa da bu yönde usulüne uygun şekilde tebligat çıkarıldığı, ancak davalı tarafın bilirkişi incelemesi bakımından ticari defter ve belgelerle ilgili olarak iletişim kurulacak kişinin isim ve iletişim bilgilerini bildirmediği, ticari defter ve belgelerini de dosyaya sunmadığı görülmüştür.
Dosya mali müşavir bilirkişi Fatma Özkan’a tevdi edilmiş olup, alınan 22/06/2021 tarihli raporda özetle; davacı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının süresi içerisinde yaptırıldığı, 6100 sayılı HMK 222.maddesi çerçevesinde delil niteliği taşıdığı, davacı tarafın, incelenen defter kayıt ve belgelerine göre davalı taraftan 31.12.2018 tarihi itibariyle 5.925,96 TL fatura alacağının olduğu, davalı tarafın davacı tarafa ait davaya konu 19.07.2018 tarihli 53306 sıra numaralı KDV dahil 5.925,96 TL bedelli faturayı 2018/07 dönemine ait BA Formunda bildirimde bulunduğu, davacı tarafın davalı taraftan 5.925,96 TL fatura alacağı ve 1.082,75 TL (Talep:1.168,23 TL) işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.008,71 TL alacağının olduğunun belirlendiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davanın, taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan fatura/cari hesap alacağı dolayısıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemli olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıya 19.07.2018 tarihli, Seri:A, Sıra No:53306 seri sıra numaralı fatura ile mal teslimi yaptığı, faturayı ticari defterlerine kaydettiği ve BA/BS formu ile bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirdiği, bu hususun mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve davacı vekilinin ticari defter ve belgeleri ile de belirlendiği, öte yandan davalı tarafın 6100 sayılı HMK 222. maddesi hükümlerine göre ihtarata rağmen incelenmek üzere ticari defter ve belgelerini de dosyaya sunmadığı, bu nedenle davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenemediği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 222.maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesi hükümleri de göz önüne alındığında, davacı tarafça vergi dairesine sunulan BA/BS formları ve diğer tüm delillere göre davacının takibe konu faturadaki malı ve faturayı davalıya teslim ettiğini ispatladığı, ancak bu defa ispat yükü üzerine geçen davalı tarafça fatura bedelinin ödendiğinin ispat edilemediği sonuç ve kanaatine varılarak, davanın (davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak) kabulüne karar verilip, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile; davaya konu İstanbul 11. İcra Müdürlüğü’nün 2019/32181 E. Sayılı dosyasında davalının itirazının İPTALİ ile takibin (davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak 5.925,96-TL asıl alacak yönünden) DEVAMINA,
2-Alacağın (5.925,96-TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 404,80-TL harçtan dava açılırken peşin olarak yatırılan 65,74-TL harcın mahsubu ile bakiye 339,06-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 65,74-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan 1.740,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 5.925,96-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
8-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin davanın KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle DAVALIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, dava konusu miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/04/2023
Katip …
¸
Hakim …
¸