Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/746 E. 2021/230 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/746 Esas
KARAR NO : 2021/230

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2019
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı tarafa malzeme temin edilmesi konusunda taraflar arasında anlaşmaya varıldığını, davalı … … Madencilik San ve Tic. A.Ş. ( Eski Ünvan:… Madencilik Tic. A.Ş.) ile müvekkili şirket arasında gerçekleşen akitle, davalı tarafından yapımı üstlenilen dava dışı …. Ocağında bulunan … Ruhsat Nolu sahanın Yarenalan Tepedeki Su Drenajı amacıyla yapılacak membran yüzey kaplama işi kapsamındaki 2.800,00 m2 alan için gerekli olan 2,5 mm 500GR BY GTX LAM GRİ GBT- PVC (2,20*15) ürünün 21.145,60 USD bedeli mukabilinde davalıya temin edilmesi ve söz konusu 2.800100 m2 ürünün montaj/uygulama işçiliğinin 5.286,40 USD bedeli mukabilinde davalıya yapılması için ( yani ürün temini ve uygulamasının müvekkili şirket tarafından yapılması konusunda ) taraflar arasında anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin söz konusu malzemeleri davalıya temin ederek edimini yerine getirdiğini, ekte sunulan sipariş formuyla, fatura sevk irsaliyesi ve diğer şirket kayıtlarından da anlaşıldığı gibi müvekkilinin şirket ürünü teslim ederek ve montaj/uygulama işçiliğini ifa ederek üstlendiği edimi yerine getirdiğini, müvekkili tarafından tam ve eksiksiz yerine getirilen ifa yükümlülüğü karşısında davalı tarafın borcunu ödemediğini, davalı yanın müvekkilinden satın aldığı malzemelerin ve hizmetin bedelini ödemediğini, müvekkili tarafından yerine getirilen ifaya karşılık davalı tarafın borcunu tam ödemediğini, hesap ekstresi, sipariş formu ve diğer delillerden de anlaşıldığı gibi davalı yanın ödemesi gereken 17.157,18 TL bakiye borcunu müvekkiline ödemediğini, Şirketleri tarafından yerine getirilen ifa yükümlülüğü nedeniyle davalı şirketin 17.157,18 TL borcunu ödemesi gerektiğini,
Alacaklarının tahsili için yapılan icra takibine davalı yanın itiraz ederek takibi durdurduğunu, vadesi geldiği halde ödemesi gerçekleştirilmeyen ürün temin ve montaj/uygulama işçiliğinin bedeli olan 17.157,18 TL’lik kısmına ilişkin alacağın tahsili için … Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine geçilmiş, ancak davalı tarafın borcu olmadığı iddiası ile icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuk görüşmesinden de bir sonuç alınamadığını, takibe yapılan itiraz her ne kadar taraflarına tebliğ edilmemiş olsa da yasal süresi içerisinde Arabuluculuk yoluna başvurduklarını, ancak arabuluculuk görüşmesinden bir netice alınamadığını, davalının itirazı haksız olup, haklı davanın kabulüne, davalının ….Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve usulsüz itirazın iptaliyle takibin kaldığı yerden devamına, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … şirketi ile müvekkili şirket arasında yapılan “GEOMEMBRAN İLE YÜZEY YALITIM İŞİ SÖZLEŞMESİ”nin “TEKNİK HUSUSLAR” başlıklı 5.maddesinin VII. fıkrasında; “Uygulama sahasında, arkeolojik sit alanında, uygulama esnasında kazı, dolgu, inşaat işlemleri yapılmayacak sadece sabitleme kazıkları çakılacak ve ağırlık konularak geomembran ve geotekstil sabitlenecektir.” hükmünün yer aldığını, bu maddede belirtilen şekilde membranın zemine sabitlemesinin düzgün yapılmadığını, serim ekibinin, membranın uçabileceği hakkında uyarılmış olmasına rağmen, ekibin başka şantiyeden beklendikleri için şantiyeden ayrıldığını, şantiye şefi … ile sahada tartışma yaşanmış ve ….firmasına bildirildiğini, Firmanın iş bitirme yazısı talep ettiğini, ancak işin, teknik hususlara ve sözleşmeye uygun olarak bitirilmediği için firmaya hakkediş ve iş bitirme belgesi verilmediğini, nitekim 18.01.2018 tarihinde membran yere sağlam sabitlenmediği, yeterli demir saplama ve ağırlık yerleştirilmediği için rüzgar nedeni ile havalanıp, tepenin üstüne doğru sıyrıldığını, ayrıca kaynak yataklarında ve membranın ortasında büyük yırtıklar oluştuğunu, alacaklı firma ile hemen iletişime geçildiğini, ancak bir türlü sahaya gelmeleri sağlanamadığını, bu nedenle sözleşme gereği iş bitirilip teslim edilemediği için ödemelerin yapılmadığını, sözleşmenin bu maddesi tam olarak yerine getirilmediğini, sözleşmenin “Fiyat ve Ödeme Şekli” başlıklı 4. maddesinin son cümlesinde; “…Ödemeler SGK’dan ilişiksiz belgesi ve çalışanların ücretlerinin ödendiğine dair belgelerin işverene teslimi sonrasında, işin kesin kabulü yapıldığında hazırlanacak Hakkedişe göre üst paragrafta belirtilen vadede ödenecektir. ” hükmünün yer aldığını, davacı şirketin Sözleşme uyarınca yapması gereken işi sözleşmeye uygun şekilde yapmadığından ve hatalı işler-işlemler düzeltilmediğinden işin kesin kabulünün yapılmadığını, bu sebeple haklı olarak sözleşme gereği ödeme yapılmadığını, ayrıca Sözleşmenin “Cezai Şartlar ve Sözleşmenin Feshi” başlıklı 8. maddesinde ; “İşveren tarafından talep edilen geotekstil ve geomembran kalite ve mukavemet açısından istenilen değerleri taşımadığı anlaşıldığında bedeli ödenmez. Uygulamanın tamamlanma tarihi, 20.10.2017 dir. Geotekstil ve geomembran uygulaması esnasında, firma kaynaklı oluşacak gecikmeler nedeni ile iş verenin uğradığı zararlar firma tarafından karşılanacaktır. 20.10.2017 tarihinden sonra meydana gelecek her gecikme günü için toplam hak edişin %5 kadar cezai tazminat firma tarafından İşverene ödenecektir…” hükmünün bulunduğunu, bu madde gereğince davacı … şirketine herhangi bir borcun olmadığını, aksine sözleşme maddelerinde belirtilen görevlerini yerine getirmediği için müvekkili şirketin alacağının söz konusu olduğunu, alacaklı tarafın talep ettiği alacağa yıllık %19,5 avans faizi talebinin yasaya ve sözleşmeye aykırı olup reddine karar verilmesini belirterek, öncelikle yetki itirazının ve hukuki yarar yokluğu itirazlarının kabulüne, yersiz ve haksız açılan davanın reddine, % 20’den az olmamak üzere haksız icra tazminatının davacı taraftan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilerek tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesine istinaden düzenlenen fatura alacağından kaynaklanan icra takibine yönelik itirazın iptali istemlidir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Taraflarca ileri sürülen tüm deliller toplanmış ayrıca davacı tarafın ticari defter ve belgeleri Mali Müşavir bilirkişi Hıdır Köse tarafından incelenmiş olup, düzenlenen 21/10/2020 tarihli raporunu dosyaya sunmuştur.
Davalı tarafın ticari defter ve belgeleri ise Mali Müşavir bilirkişi … tarafından incelenmiş olup, düzenlenen 11/02/2021 tarihli rapor dosya arasına sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, somut olayda; davacı taraf özetle, davacı tarafından davalı tarafa malzeme temin edilmesi konusunda sözleşme düzenlendiği, davacının sözleşme kapsamındaki malzemeleri sözleşme ve sipariş formlarına göre teslim ederek ve montaj / uygulama işçiliğini ifa ederek üstlendiği edimini yerine getirdiğini, buna istinaden de takibe konu 25/12/2017 tarihli ve 17.157,18-TL bedelli E-Faturayı düzenlediğini, ancak davalı tarafın ödeme yapmaması üzerine … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ileri sürmektedir.
Davalı taraf ise, icra dosyasına yetki itirazında bulunduklarını, Mahkememizin de yetkisiz olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede Çine Mahkeme ve İcra Daireleri’nin yetkili olduğuna dair yetki şartı bulunduğunu, ayrıca … Müdürlüğü’ne yaptıkları yetki itirazının davacı tarafından da kabul edildiğini ve talebi üzerine icra dosyasının Çine İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, bu nedenle … Müdürlüğü dosyasında itirazın iptali istenilmesinde hukuki yararın bulunmadığını, ileri sürmüştür.
Taraflarca ileri sürülen ve bir örneği dosya arasına sunulan ”Geomebran ile Yüzey Yalıtım İşi Sözleşmesi” isimli taraflar arasında düzenlenen sözleşmede, sözleşmenin konusunun; davalıya ait …. Köyü civarındaki 12430 numaralı maden ruhsatı içerisinde yer alan … Ocağı Yaren Alan Tepe’de 4000 m2 alanda gerçekleştirilecek 1,5 mm kalınlığında, tek renk, UV katkılı EPDM geomebran, geomebran altına serilecek geotekstil, serim işçiliği ve nakliye işleri olduğu, sözleşme tarihinin belli olmadığı, sözleşmede Çine Mahkeme ve İcra Daireleri’nin yetkili olduğuna ilişkin (15. Madde) yetki şartının bulunduğu görülmüştür.
Yine sunulan 25/09/2017 tarihli ve 22/11/2017 tarihli sipariş formlarında ise Ankara Mahkemeleri ve İcra Daireleri’nin yetkili olduğuna ilişkin yetki şartının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraf her ne kadar sipariş formlarının taraflar arasındaki sözleşmeden daha sonra düzenlendiğini, bu nedenle yetki hususunda sipariş formlarında yer alan yetki şartının dikkate alınmasını talep etmekte ise de; öncelikle, sözleşmede tarih bulunmadığından yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda sözleşmenin mi yoksa sipariş formlarının mı esas alınacağı hususu bakımından, sözleşme tarihinin sipariş formlarından önce olduğu hususunu ispat yükünün davacı tarafın üzerinde olduğu, davacı tarafın bu yönde bir delil sunmadığı, öte yandan … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde davalı borçlunun takibe yasal süresi içerisinde yetkiye yönelik usulüne uygun itirazının bulunduğu, bunun üzerine davacı / alacaklı vekilinin bir örneği icra dosyası ve Mahkememiz dosyası arasında bulunan bila tarihli dilekçesi ile ”Yetki itirazını kabul ederek, Çine İcra Dairesi’ne gönderilmesini vekaleten talep ederim.” şeklinde beyanı üzerine 03/04/2019 tarihinde dosyanın Çine İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği, daha sonra 17/12/2019 tarihinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı, bu haliyle tarafların yetkili mahkeme olarak Çine Mahkemeleri’ni seçmiş olduğu, Mahkememizin yetkili olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Çine (Aydın) AHM’ye (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin yetkili mahkeme tarafından karara BAĞLANMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸