Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/745 E. 2021/850 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/745 Esas – 2021/850
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/745 Esas
KARAR NO : 2021/850

HAKİM : …..
KATİP :….

DAVACI :….
DAVALI : ….
VEKİLLERİ : …..

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/12/2019
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 11.03.2016 tarihinde … sevk ve idaresindeki …plakalı aracın karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, kaza ile ilgili olarak… Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/409 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, ceza davasında alınan bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafından… Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın ise takipsiz kalması nedeni ile açılmamış sayılmasına karar verildiğini, kaza nedeni ile davacının eski sağlığına kavuşamadığını, davalı sigorta Şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduğunu, dava öncesinde davacıya ödeme yapıldığını ancak bu ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00.-TL geçici İşgöremezlik tazminatı ile 4.900,00.-TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 5.000,00.-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı…Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen …plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 05.03.2016-05.03.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru İle sınırlı olduğunu, dava öncesinde yapılan başvuru sebebi ile müvekkili şirket tarafından 11.259,00.-TL ödeme yapıldığını, davacıya yapılan ödemenin ödeme tarihi itibarı ile denetlenmesi gerektiğini, davacının kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğunu, geçici işgöremezlik tazminatının teminat kapsamı dışında olduğunu, maluliyetin Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe göre tespit edilmesi gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
Kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/409 esas sayılı dosyası, hastane kayıtları, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/26 esas sayılı dosyası, SGK kayıtları, maluliyet raporu, kusur raporu, aktüel raporu, İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2017/38023 esas sayılı dosyası, ödeme belgeleri, tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Olay tarihi olan 11.03.2016 günü davalı sigorta şirketinden ZMMS poliçesi ile sigortalı olup dava dışı sürücü … sevk ve idaresindek…. plaka sayılı aracın yaya olan davacıya çarpması şeklinde gerçekleşen maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.900 TL sürekli iş göremezlik ve 100 TL geçici iş göremezlik maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında kazaya karışan aracın ZMMS poliçesinin davalı şirket tarafından yapıldığını ancak, davacı tarafa maluliyeti nedeniyle 02.01.2018 tarihinde 4.550 TL ve 08.01.2018 tarihinde 6.709 TL olmak üzere toplam 11.259,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin davacı aleyhine başlatılan İstanbul …. İcra müdürlüğünün 2017/38023 esas sayılı dosyasına yapıldığını, bu nedenle davalının poliçe kapsamında sorumluluğunun kalmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili ise ön inceleme duruşmasındaki beyanında davalı sigorta şirketi tarafından müvekkilinin bedensel zararına ilişkin tazminat bedeli bakımından yaptığı başvuru nedeniyle kendisinin rızası ve onayı olmaksızın 3. Kişinin alacak talebi için ödeme yapıldığını, oysaki 2004 sayılı kanun 82/11. Maddesine göre haczedilemeyen alacak olmasına rağmen davalının haciz talebini kabul ederek ödeme yapmasının yasaya aykırı olduğunu ödemeyi kabul etmediklerini ileri sürmüştür.
Somut olay incelendiğinde ;Davanın, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, 11/03/2016 tarihinde davalı sigorta şirketinden sigortalı olan ve dava dışı … tarafından kullanılan …plaka sayılı aracın davacıya çarpması sonucunda yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kazada davacının yaralandığı, aracın ZMMS poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, oluşan kazada tarafların kusur durumu, kaza neticesinde davacının geçici ve sürekli iş göremezliğe uğrayıp uğramadığı, kaza ile yaralanma arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, davacının gelir durumu, kaza nedeniyle davacının maddi tazminat talep hakkının olup olmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından 3. Kişiye yapılan ödemenin geçerli olup olmadığı, davalının sorumluluğunun ödenen miktar bakımından da devam edip etmediği, noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün 2017/38023 esas sayılı dosyası kayıtları celbedilip incelenmiş 20.02.2018 tarihi itibariyle dosya borcunun tahsili ile kapandığı anlaşılmıştır.
Buna göre Davalı sigorta şirketi tarafından bahse konu icra dosyasına davacının dava dışı 3. Kişiye (…) olan borcu bakımından 02.01.2018 tarihinde 4.550 TL ve 08.01.2018 tarihinde 6.709 TL olmak üzere toplam 11.259,00 TL ödeme yapıldığı hususu çekişmeli olmayıp davacı taraf yapılan bu ödemenin İİK’nın 82/11. Maddesine göre haczedilemeyecek mallardan olduğundan yapılan ödemenin geçersiz olduğunu ve dikkate alınmaması gerektiğini ileri sürmektedir.
Bilindiği üzere İİK’nın 82/11. Maddesine göre vücud veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paraların haczi caiz olmayan mallar olarak belirlendiği, öte yandan aynı kanunun 16. Maddesine göre ise kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabileceği, şikayetin bu muamelelerin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılması gerektiği, bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabileceği düzenlenmiştir.
Buna göre yukarıda belirtilen yasa hükmü dikkate alınarak somut olay değerlendirildiğinde davacı tarafça her ne kadar davalı tarafın 3. Kişiye yapmış olduğu ödemenin İİK 82/11 maddesine aykırı olduğu ve ödemenin geçerli olmadığı ileri sürülmüş ise de ; aynı Yasanın 16. Maddesine göre bu yöndeki şikayetini muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine şikayet yoluyla götürmesi gerektiği, buradaki şikayetin süresiz şikayet hallerine girmediği, davacı tarafça şikayet yoluna başvurduğuna ilişkin icra takip dosyasında herhangi bir kaydın bulunmadığı davacı tarafça bu yönde de bir iddianın ileri sürülmediği, bu haliyle davalı tarafça yapılan ödemenin geçerli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak mahkememizce bu yönde değerlendirme yapılmıştır.
Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığı tarafından çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporu ile kaza nedeniyle davacının vücud genel çalışma gücünden %25.2 oranında kaybettiği, 6 ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığının belirlendiği, yine aynı yer tarafından bu defa özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre kişinin özür oranının %9 olduğu, altı ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığının belirlendiği anlaşılmış olup mahkememizce özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporu hükmü esas alınmıştır.
Mahkememizce re’sen belirlenen kusur bilirkişisi Halil Önel tarafından düzenlenen 07.06.2021 tarihli kusur raporu ile davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde araç sürücüsü …’in yolun sağ tarafında gördüğünü beyan ettiği 4lü sinyalleri yanan aracın yanından geçerken yol üzerinde olası tehlikeli bir durumun oluşabileceğini öngörüp, yavaşlayarak kontrollü bir şekilde seyrini sürdürmesi gerekirken seyrine göre yolun sağından soluna geçişi yapan ve yolun büyük bölümünü katederek sol şeritte önünden geçen son anda farkettiği davacı yaya Mustafa Solmaz’a olay mahalli tehlikeli virajda yüksek hızına bağlı tedbirde gecikip otomobilin sol ön ve sol yan ayna kısımlarıyla çarptığı olayda 2918 sayılı Yasanın 52/b maddesindeki kuralı ihlal ettiğinden %15 oranında kusurlu olduğu, davacı yayanın ise yol içine giriş yapmadan önce sol tarafından gelen araçların hız ve mesafe durumunu gerektiği şekilde kontrol edip geçiş için yolun araç trafiği itibariyle müsait olması halinde yol içine giriş yaparak geçişini yapması gerekirken buna aykırı şekilde davranması nedeniyle 2918 sayılı Yasanın 68/c ve yönetmeliğin 138/c maddelerini ihlal ettiğinden %85 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş olup mahkememizce söz konusu kusur raporu hükme esas alınmıştır.
Aktüel bilirkişi …. tarafından düzenlenen 7.6.2021 tarihli rapor ile 26.11.2021 tarihli ek rapor incelendiğinde; alınan maluliyet raporu, kusur raporu, davacının gelir durumu, TRH-2010 yaşam tablosu ve Progresif rant yöntemi kullanılmak ve diğer veriler kullanılmak suretiyle yapılan hesaplamaya göre davacının talep edebileceği toplam geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı miktarının 5.125,18 TL olarak hesaplandığı ancak icra dosyasına yapılan ödemenin geçerli kabul edilmesi halinde davalı tarafça davacının zararının karşılanmış olduğunun belirlendiği görülmüştür.
Buna göre, somut olay değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazası nedeniyle alınan kusur raporu, maluliyet raporu ve aktüel bilirkişi raporuna göre kaza nedeniyle davacının oluşan geçici ve sürekli iş göremezlik zararının toplamda 5.125,18 TL olduğu ancak davalı sigorta şirketi tarafından davacı aleyhine 3. Kişi tarafından başlatılan İstanbul …. İcra Müdürlüğünün 2017/38023 esas sayılı dosyasına 2004 sayılı İİK’nın 89. Maddesi hükümlerine istinaden iş bu dava açılmadan önce yapılan toplam 11.259,00 TL’lik ödeme ile davacının zararının karşılandığı bu nedenle davacı tarafın talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40-TL harç ve ıslah ile alınan 59,30-TL olmak üzere toplam 103,70-TL harcın mahsubu ile fazladan yatan 44,40-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
6-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın REDDİNE karar verilmiş olması nedeniyle DAVACIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

21/12/2021

Katip ….
¸

Hakim ….
¸