Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/675 E. 2021/568 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/675 Esas – 2021/568
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/675 Esas
KARAR NO : 2021/568

HAKİM :…. ….
KATİP :….

DAVACI :….
VEKİLİ : Av…..

DAVALILAR : 1….

2….
VEKİLİ : Av…..

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin gayrimenkul değerleme işi yaptığını, davalıların da aynı sektör de ve Malatya ilinde faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin… tarafından kendisine sözleşme ile kararlaştırılan gayrimenkul değer tespiti işini davalılara verdiğini, davalıların söz konusu … sayılı taşınmazların değerini müvekkili adına belirlediğini, bu raporun … Bankasına müvekkili tarafından verildiğini, sonrasında gayrimenkul sahiplerinin bankadan kredi kullandığını, kredinin ödenmemesi üzerine bankanın taşınmazlar üzerindeki ipotek hakkına istinaden icra takibi başlattığını, ancak bu aşamada davalıların yapmış olduğu değer tespitinin gerçeği yansıtmadığının yapılan değer tespitinde taşınmazın bedelinin gerçeğinden daha yüksek tespit edilmiş olduğu kanaati ile bankanın müvekkili davacı şirkete başvurduğunu, müvekkili şirkettin de bankanın yapmış olduğu bu başvuruyu değerlendirerek taşınmazın değerinin davalılarca gerçeğinden daha fazla değerleme yapıldığı kanaatine varması nedeniyle bankaya 369.909,22-TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, dolayısıyla müvekkilinin bankaya yapmış olduğu bu ödemeye davalıların sebebiyet vermesi nedeniyle rücuen yapılan ödemenin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, hak düşürücü sürelerin ve zaman aşımı süresinin geçtiğini, davanın yetkili ve görevli mahkemede açılmadığını, Malatya Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davalı Selim …yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın soyut kalan ve gerekçelendirmediği iddialarına ilişkin hazırladığı dava konusu rücunun neye ilişkin olduğu hususunun açıkça belirtilmediği dava dilekçesinin HMK uyarınca reddinin gerektiğini, dava konusu edilen taşınmazlar yönünden davalılar tarafından hazırlanan değerleme raporlarında hiçbir hata ve kusur bulunmadığını, gerekli emsal bedel araştırmaları ve keşifler yapılarak teknik hiçbir hata olmaksızın rapor düzenlendiğini, taşınmazlar üzerinde rapor tarihi itibariyle 4.000.000,00-TL’lik ipotek bulunduğunu, müvekkillerinin tüm raporlarda oldukça teferruatlı ve yeterli araştırma yaptığını, araştırmalara ilişkin şifahi görüşmelerini bile rapora not ettiğini, 10’a yakın emsal ve değerlendirmeye ilişkin araştırma yapıldığını, davacı tarafın dava dışı bankanın rücu talebini gerekli hukuki araştırmaları yapmadan kabul etmesi ihtimalinin davalı müvekkil şirkete yüklenmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, dava dışı bankanın teminat gösterilen taşınmazların icrai satıştan sonra alacağını tahsil için gerekli icrai yollara başvurup başvurmadığının araştırılması gerektiğini, dava dışı bankanın söz konusu 2 müşteriye kredi kullandırma aşamasında yeterli araştırmayı yapıp yapmadığının mutlaka araştırılması gerektiğini, sözleşmedeki ayıptan doğan sorumluluğun yükleniciye yüklenemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava konusu taşınmazlara ve emsal taşınmaza ilişkin tapu kayıtları, keşif, bilirkişi raporu ve ek raporu, sözleşme ve protokol, ekspertiz raporları, banka kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemlidir.
Davacı taraf, taraflar arasında yapılan eser sözleşmesine istinaden, davalı tarafça taşınmazların değerin hatalı olarak tespiti nedeniyle dava dışı … Bankasına ödeme yapmak zorunda kalındığı iddiasıyla iş bu davayı açmıştır.
Taraflar arasında 08/09/2008 tarihli sözleşmenin düzenlendiği, söz konusu sözleşme incelendiğinde; taraflarının “…Değerleme A.Ş.” ve …MÜHENDİSLİK MİM.LTD.ŞTİ.-… (Yüklenici) olduğu, yapılacak işin konusunun …Değerleme A.Ş.’nin Malatya il sınırları içinde kalan bölge kapsamında her türlü özel ve tüzel kişilere ait menkul ve gayrimenkul malların değerleme raporlarının …Değerleme A.Ş. Tarafından istenilen şekil ve içeriğe uygun olarak yüklenici tarafından düzenlenmesi olduğu, yapılacak raporun düzenleme şartlarının, …Değerleme A.Ş.’nin bilgisi dahilinde …Değerleme A.Ş.’nin müşterileri tarafından belirtilen menkul ve gayrimenkuller hakkında iş bu sözleşmenin ekinde yer alan şekil ve içerikte değerleme raporunun yüklenici tarafından düzenleneceği ve diğer hususların düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda davalılarca; 12.07.2012 tarihli, 24.09.2013 ve 05.06.2014 tarihlerinde üç farklı tarihte düzenlenen ekspertiz raporunda; davaya konu … sayılı taşınmaz için; değer tespiti yapılarak raporlar düzenlendiği hususu ihtilaflı değildir.
İhtilaf, davalılarca taşınmazların değerinin olduğundan daha yüksek belirlenip belirlenmediği, bu şekilde bankanın zararının oluşup oluşmadığı, davacı tarafça … Bankasına yapılan ödemeden davalı tarafın rücuen sorumlu olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu taşınmazların mevcut tapu kayıtları dosya arasına celp edilmiştir.
Taraflarca ileri sürülen diğer tüm deliller de toplanmak suretiyle, dava konusu taşınmazın bulunduğu Malatya Nöbetçi AHM’ye (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) talimat yazılarak taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılmak suretiyle taşınmazın değerinin belirlenmesi istenilmiş, talimat mahkemesince yapılan keşif ve belirlenen bilirkişiler … Mühendisi Gürşat Eren, Hesap bilirkişisi Hüseyin Altuntaş ve İnşaat Mühendisi / Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Hüseyin Tunçdemir tarafından düzenlenen 23/11/2020 tarihli rapor ve 28/06/2021 tarihli ek rapor alınarak, dosyaya gönderilmiştir.
Rapor ve ek rapor incelendiğinde; davaya konu … taşınmazların arsa vasfında olduğu, taşınmaza emsal (… sayılı) taşınmazın 20/09/2011 tarihinde 3/247 hissesinin toplam 51.000,00-TL bedelle satışına ilişkin işlem emsal olarak alındığı, buna göre dava konusu taşınmazların 3 farklı tarihte ekspertiz işleminin yapıldığı, buna göre;
*Birinci ekspertiz işleminin yapıldığı 02/07/2012 tarihi itibariyle dört taşınmazın toplam değerinin 1.027.742,00-TL olarak belirlendiği (davalı tarafın ise bu miktarı toplam 1.000.000,00-TL olarak belirlediği),
*İkinci ekspertiz işleminin yapıldığı 24/09/2013 tarihi itibariyle dört taşınmazın toplam değerinin 1.095.942,00-TL olarak belirlendiği, (davalı tarafın ise bu miktarı toplam 1.010.000,00-TL olarak belirlediği),
*Üçüncü ekspertiz işleminin yapıldığı 05/06/2014 tarihi itibariyle dört taşınmazın toplam değerinin 1.237.051,00-TL olarak belirlendiği, (davalı tarafın ise bu miktarı toplam 1.150.000,00-TL olarak belirlediği),
Buna göre, dava konusu taşınmazların tespit edilen değerleri ile davalı tarafça yapılan ekspertiz sonucu bulunan değerler kıyaslandığında, davacı tarafın zararının söz konusu olmadığının belirlendiği anlaşılmış olup, alınan bilirkişi raporu ve ek raporu bilimsel verileri içermesi, denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporu ve ek raporu incelendiğinde; davaya konu taşınmaz ile ilgili olarak davalı tarafça 02/07/2012, 24/09/2013 ve 05/06/2014 tarihlerinde ekspertiz raporları düzenlendiği, düzenlenen ekspertiz raporlarında taşınmazların 02/07/2012 tarihindeki toplam bedelinin 1.000.000,00-TL olarak, 24/09/2013 tarihinde 1.010.000,00-TL olarak, 05/06/2014 tarihinde ise 1.150.000,00-TL olarak belirlendiği, Mahkememizce talimat yoluyla yaptırılan keşif ve alınan rapor ve ek raporda ise, taşınmazın 02/07/2012 tarihindeki değerinin 1.027.742,00-TL, 24/09/2013 tarihindeki değerinin 1.095.942,00-TL ve 05/06/2014 tarihi itibariyle değerinin 1.237.051,00-TL olarak belirlendiği, bilirkişiler tarafından taşınmazın bedelinin arsa vasfında olması nedeniyle emsal taşınmaz esas alınarak yapıldığı, davaya konu ekspertiz raporu ile Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve ek raporu kıyaslandığında; bilirkişiler tarafından belirlenen bedel ile davalı tarafça birinci ve ikince ekspertiz raporları ile belirlenen miktarlar arasında davacı tarafın iddia ettiği şekilde davacının zarara uğramasına yol açacak şekilde bir fark bulunmadığı, hatta (üçüncü) 05.06.20014 tarihli ekspertiz raporunda ise taşınmazların değerinin daha düşük belirlenmiş olduğu, davalılar ile bilirkişilerin belirlediği değerlerin birbirine yakın olduğu, davalıların yapmış olduğu ekspertiz işlemlerinin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğuna ilişkin de bir delil bulunmadığı, bu nedenle davacı tarafın belirlenen değerler yönünden oluşan herhangi bir zararının söz konusu olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 170,78-TL harcın mahsubu ile fazladan yatan 111,48-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
6-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın REDDİNE karar verilmesi sebebiyle DAVACIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2021
Katip ….
E-imzalıdır

Hakim ….
E-imzalıdır