Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/665 E. 2021/846 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/665 Esas
KARAR NO : 2021/846

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2019
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkil kooperatife üye olduğunu, davalının kooperatif genel kurulunda alınan kararlar doğrultusunda Kasım/2017-Nisan/2019 aylarına ait olan 15.936,28 TL aidat borcu ile 4.681,47 TL faiz borcunu şifahi-yazılı ikaz ve ihtarlara rağmen ödemediğini, davalı aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü 2019/8892 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca ve fer’ilerine haksız olarak itiraz ettiğini ve mezkur takibin durduğunu, dava aşamasından önce 2019/96680 Arabuluculuk, 2019/12074 Büro No’lu zorunlu arabuluculuk sürecinin geçildiğini ve anlaşma sağlanamadığını, adli yardım taleplerinin kabulüne, davalının haksız ve kötüniyetli olarak yapmış olduğu itirazın iptaline, mezkur icra takibinin işlemiş ve işleyecek olan faiz ve fer’ileri ile birlikte kaldığı yerden devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilin 04.10.2004 tarihli ortaklık senedinin imzalanması ve taahhüt edilen tutarların ödenmesi sureti ile davacı kooperatife üye olduğunu, davacı kooperatife karşı üyelikten kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getiren üyeler ilgili olarak ferdileştirme sürecine girildiğini ve müvekkilinde kura çekiminin akabinde…. parselde bulunan 1 nolu bağımsız bölümün ferdileştirmesinin 30.04.2009 tarihinde yapıldığını, Ankara 66. Noterliği’nin 13.07.2016 tarih ve 17435 yevmiyeli ihtarnamesi (davacının Ankara İflas Müdürlüğüne devredilmiş olması nedeniyle ilgili bulunduğu 2015/24 E.sayılı dosyasına havale edilmek suretiyle sunulmuştur) ile davacı kooperatiften istifa eden müvekkilin 23.02.2014 tarihli Kooperatif genel kurulu kararı gereği birikmiş aidat borcunun ödenmesi talebini içeren 29.04.2016 tarihli yazının tebliğ alınmasını takiben güncel borç tutarı olan 3.750,00 TL’nin davacı kooperatife ödendiğini, istifa tarihi itibariyle müvekkilin davacı kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığını, kooperatifler Kanunu’nun 13. Maddesinde açık bir şekilde düzenlendiği zere davacı yanın kabulüne bağlı olmaksızın ortaklık sıfatını müvekkilin yitirdiğinden istifa tarihinden sonrasına ait olan aidat tutarlarından sorumlu olamayacağını, ferdileşmeyi takiben yerleşimin başlaması ile birlikte inşaa edilen konutlarda site yönetimine geçildiğini ve davacı kooperatifin de yöneticisi olduğu site yönetimince genel giderlerin toplanıldığını, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun ilgili maddeleri gereği davacının müvekkilden genel hükümlere ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taşınmazın kullanımından kaynaklanan giderlere katılmasını talep etmesinin mümkün olmadığını, ferdileşmeye konu olan taşınmazında müvekkil tarafından 2013 yılını takiben ekonomik nedenlerle üçüncü kişilere satılmak suretiyle devredildiğini, davanın reddini, icra takibinin iptalini, davacının % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER:
Ankara … Müdürlüğünün 2019/8892 E. Sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Davanın, kooperatif aidat borcuna istinaden başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemli olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kooperatif üyesi olan davalının Kasım 2017- Nisan 2019 dönemine ilişkin aidat borcu ve işlemiş faizi ödemediğini, bunun tahsili için başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesi ve duruşmalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin 13/07/2016 tarihinde istifa ettiğini, istifasını kooperatife bildirdiğini, aidat talep edilen dönem itibariyle kooperatif üyesi olmadığını, bu nedenle davanın haksız olduğunu belirterek, reddini talep etmiştir.
Buna göre somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça davalının kooperatif üyesi bulunduğu Kasım 2017 – Nisan 2019 dönemine ilişkin aidat borcu ve işlemiş faizi ödenmediği gerekçesiyle Ankara … Müdürlüğünün 2019/8892 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının söz konusu takibe itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın aidat borcunun bulunduğunun iddia edildiği dönem bakımından davalının istifa edip etmediği, istifasının geçerli olup olmadığı, söz konusu dönem itibariyle kooperatif üyesi olup olmadığı ve ileri sürülen aidat borcu ve faizinden davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu Ankara … Müdürlüğünün 2019/8892 E. Sayılı dosyası incelendiğinde; davacı kooperatif tarafından davalı aleyhine ”Kasım 2017 – Nisan 2019 kooperatif aidat borcu ve işlemiş faizi, 01/05/2019 tarihli, 15.936,28-TL tutarlı asıl alacak, 01/05/2019 tarihli 4.202,07-TL tutarlı işlemiş faiz” dayanak gösterilmek suretiyle 15.936,28-TL asıl alacak, 479,40-TL işlemiş faiz (Kooperatif aylık 1.5), 4.202,07-TL işlemiş fazi olmak üzere toplam 20.617,75-TL alacak için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, buna ilişkin ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafça 10/07/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, durma kararının alacaklıya tebliğine ilişkin icra dosyasında kayıt bulunmadığı, davacı tarafça İİK 67. Maddesi hükümlerine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Kooperatife ait ticari defter, kayıt ve belgeler de incelenmek suretiyle, rapor düzenlenmek üzere dosya Mali Müşavir bilirkişi Gültekin Çağrı Karapınar’a tevdi edilmiş olup, düzenlenen 23/10/2020 tarihli kök rapor ile 25/10/2021 tarihli ek raporda; ”…Davacı ticari defterlerine ait açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yaptırıldığı, Dava ve takip tarihi itibariyle davacı kayıtlarına göre davalının kooperatif üyeliğinin devam ettiği, Dava ve takip tarihi itibariyle Kasım/2017-Nisan/2019 aylarından kaynaklı aidat yükümlülüğü olarak davalının 9.000,00 TL asıl borç, 13.207,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.207,50 TL borçlu olduğu, Davalı Ankara 66. Noterliği’nin 13.07.2016 tarih ve 17435 yevmiyeli ihtarnamesi ile kooperatiften ayrıldığını bildirmiş olduğu, istifanın ortaklıktan çıkma anlamına geldiği ancak, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların, edinilen konutun kooperatife iadesi ile hüküm ifade edeceği diğer bir ifade ile istifanın ancak kooperatiften edinilen konutun istifa üzerine kooperatife iade edilmesi halinde geçerli olacağına yönelik hukuki değerlendirmenin Mahkeme’ye ait olduğu,…” belirlenmiştir.
Bilirkişi raporu ve davacı kooperatif kayıtlarına göre; davacı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, ticari defterlere ait açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yaptırılmış olduğu, davacı kooperatife ait üye kayıt defterinde davalının üyeliğinin devam ettiği tespit edilmiş olup, 2017 yılına ait olağanüstü genel kurul ve olağan genel kurul toplantıları ile 2018 yılına ait olağan genel kurul toplantısına ait gerek hazirun cetveli gerekse genel kurula davet için yapılan listelerde davalı isminin bulunduğu görülmüştür. Davacı kooperatif genel kurullarında Kasım/2017-Nisan/2019 arasında ev sahibi üyelerden aylık 500,00 TL aidat alınması hususunun da oyçokluğu ile genel kurul toplantılarında kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Sonuç itibariyle, her ne kadar davalı 13/07/2016 tarihinde davalı kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, aidat talep edilen Kasım 2017 – Nisan 2019 arası dönem bakımından aidat ödeme borcunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de; mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve ek rapor ile davacı kooperatif kayıtları incelendiğinde; davalının, davacı kooperatife ait üye kayıt defterinde üyeliğinin devam ettiği, 2017 yılına ait olağanüstü genel kurul ve olağan genel kurul toplantıları ile 2018 yılına ait olağan genel kurul toplantısına ait gerek hazirun cetveli gerekse genel kurula davet için yapılan listelerde davalının isminin bulunduğu, davalı her ne kadar Ankara 66. Noterliğinin 13/07/2016 tarih ve 17435 yevmiyeli ihtarnamesi ile kooperatiften ayrıldığını bildirmiş ise de; istifanın ortaklıktan çıkma anlamına geldiği, ancak ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların, edinilen konutun kooperatife iadesi ile hüküm ifade edebileceği, diğer bir ifade ile istifanın ancak kooperatiften edinilen konutun istifa üzerine kooperatife iade edilmesi halinde geçerli olacağı, bu haliyle mevcut dosya kapsamı ve delil durumu itibariyle aidat talep edilen dönem itibariyle davalının kooperatif üyeliğinin halen devam ettiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Söz konusu dönem itibariyle bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre davalının 9.000,00-TL aidat borcu, 13.207,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.207,50 TL borçlu olduğunun belirlendiği, ancak davacı tarafın icra takibi ile 15.936,28-TL asıl alacak, 479,40-TL işlemiş faiz (Kooperatif aylık 1.5), 4.202,07-TL işlemiş fazi olmak üzere toplam 20.617,75-TL alacak için genel haciz yolu ile icra takibi başlattığı, buna göre bilirkişi raporu ve davacı tarafın talebi dikkate alındığında davanın 9.000,00-TL asıl alacak, 479,00-TL işlemiş faiz (Kooperatif aylık 1,5) ve 4.202,07-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.681,07-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın hesaplamayı gerektirmesi nedeniyle likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın Kısmen KABULÜ ile; Davaya konu Ankara … Müdürlüğünün 2019/8892 E. Sayılı dosyasında davalı tarafın itirazının kısmen İPTALİ ile takibin; 9.000,00-TL asıl alacak, 479,00-TL işlemiş faiz (Kooperatif aylık 1,5) ve 4.202,07-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.681,07-TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
3-Alınması gereken 934,55-TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 352,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 582,45-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 352,10-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 832,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 552,10-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
8-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KISMEN KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle 875,82-TL’nin DAVALIDAN geriye kalan 444,18-TL’sinin ise DAVACIDAN 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde iş bu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır