Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/639 E. 2022/617 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/639 Esas – 2022/617
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/639 Esas
KARAR NO : 2022/617

HAKİM :…
KATİP :….

DAVACI ….

DAVALI ….

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2019
KARAR TARİHİ : 07/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firma ile müvekkili kuruma bağlı … Hurda İşletmesi …Hurda Müdürlüğü’nde yapılan ihale sonucu yürütülen kesim söküm işine ilişkin olarak 18 bin ton hurda malzeme kesim, söküm, tasnif ve ayıklama ihalesi hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme gereğince davalı yüklenici işçilerinin her türlü vecibelerinin davalıya ait bulunduğunu, davalı firma personelinin tazminatlarını ödeyemediğinden müvekkili kurumca hizmet alım sözleşmesi kapsamında 2014-2016 tarihleri arasında 18.513,22 TL ödeme yapıldığını, yine davalı firma işçilerinden … tarafından müvekkili kurum aleyhine … 6. İş Mahkemesi’nin 2016/214 esasında işçilik alacaklarına yönelik tazminat talepli açılan davada firma işçisi lehine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, kesinleşmiş karara istinaden … 7. İcra Müdürlüğü’nün 2014/6402 esas sayılı dosyası ile yapılan 126.296,57 TL ödemenin 6.098,66 TL’lik kısmının davalı firmanın sorumluluğundaki kısım olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 18.513,22 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, davacı tarafça 2014 ile 2016 yıllarında ödeme yapıldığının beyan edildiğini, bu nedenle 2 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğini, müvekkilinin edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkili şirketin hizmet akdinden ve yasalardan doğan işçilik alacaklarının kendi dönemi ile ilgili olan bölümünün tamamının dava dışı işçilere ödendiğini, ilgili kurumlar tarafından düzenlenen ilişik kesme belgelerinin davacıya ibraz ederek teminatın iadesinin istendiğini ve davacının herhangi bir çekince ileri sürmeden teminatı iade ettiğini, belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
… 6.İş Mahkemesi’nin 2016/214 E. Sayılı dosyası incelendiğinde; dava dışı işçi … tarafından, … Kurumu Genel Müdürlüğü aleyhine açılan kıdem tazminatı, ilave tediye, yıllık izin, fazla mesai ve ubgt ücreti talepli davanın 17.06.2014 tarih 2012/585 Esas 2014/293 Karar sayılı ilamında; davanın kısmen kabülü ile 16.751,44 TL brüt kıdem tazminatının 02.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, 6.973,80 TL brüt yıllık izin alacağının 3.000,00 TL’lik kısmının dava bakiyesinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz birlikte, 3.849,15 TL brüt fazla çalışma ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte, 371,28 TL brüt ubgt ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi birlikte, 5.495,62 TL net ilave tediye ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, anılan karara karşı tarafların temyiz kanun yoluna başvurduğu, başvuru neticesinde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 18.01.2016 tarih 2014/28702 Esas 2016/872 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası … 6. İş Mahkemesi 12.04.2016 tarih 2016/214 Esas 2016/533 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulü ile 29.827,37 TL brüt kıdem tazminatının 02.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, 13.186,18 TL brüt yıllık izin alacağının 3.000,00 TL’lik kısmının dava bakiyesinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte, 7.250,00 TL brüt fazla çalışma ücretinin 5.000,00 TL’lik kısmının dava bakiyesinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte, 702,00 TL brüt ubgt ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi birlikte, 10.391,10 TL net ilave tediye ücretinin 10.000,00 TL lik kısmının dava bakiyesinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, anılan karara karşı davalı vekilinin temyiz kanun yoluna başvurduğu, başvuru neticesinde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 21.09.2016 tarih 2016/22489 Esas 2016/16233 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür.
… 7.İcra Müdürlüğü’nün 2014/6402 E.sayılı takip dosyası incelendiğinde; dava dışı işçi … vekili tarafından 21.07.2014 tarihinde … Kurumu Genel Müdürlüğü aleyhine 16.751,44 TL asıl alacak, 3.849,15 TL asıl alacak, 371,2 TL asıl alacak, 5.495,62 TL asıl alacak, 3.000,00 TL asıl alacak, 3.973,80 TL asıl alacak, 3.978,54 TL asıl alacak, 1.120,94 TL asıl alacak, 6.848,36 TL işlemiş faiz, 1.211,06 TL işlemiş faiz, 116,82 TL işlemiş faiz, 838,80 TL işlemiş faiz, 457,89 TL işlemiş faiz, 52,91 TL işlemiş faiz, 33,35 TL işlemiş faiz, 9,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.109,36 TL değerinde icra takibine girişildiği, dosya borcuna istinaden … Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından 03.11.2016 tarihinde 126.296,57 TL ve 04.11.2016 tarihinde 125,00 TL olmak üzere toplam 126.421,57 TL ödendiği görülmüştür.
23/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının, davalı yüklenicinin hangi işçilerine hangi alacak kalemlerine dair yaptığı ödemeyi talep ettiği, 18.513,22 TL’lik ödemenin hangi işçileri kapsadığı, ödeme yapılan işçilerin davalı işverenlikte geçen çalışma süresi, devir tarihindeki ücretlerine ilişkin kayıt ve belgeler ile davalı yanca işçilerine yapılan ödemeleri gösterir kayıt ve belgelerin ibrazını, dava dışı işçi … tarafından açılan ve … 6. İş Mahkemesinin 2012/585 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen dava dosyasına ait hükme esas alınan bilirkişi raporu ile işçinin …hizmet dökümü ve diğer dosyada mevcut evraklar ile icra dosya kapak hesabının fiziken dosyaya kazandırılması halinde rapor düzenlenebileceğinin bildirildiği görülmüştür.
15/03/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı idarenin, davalı nezdinde çalışan işçi …’a ödediği tutarların iadesine ilişkin rücu isteminin haklı ve kabul edilebilir olduğu kanaatine varılması halinde davalının ödenen kıdem tazminatının 521,29 TL’ lik kısmından sorumlu olabileceği, davacı tarafından sunulan excel listesinde belirtilen işçilere ait …işe giriş-çıkış bildirgeleri, işçilerin hangi taşeron firmada ne kadar süre ile çalıştığını gösterir resmi bir kayıt, ödendiği iddia olunan kıdem ve ihbar tazminatına esas bordrolara dosyaya sunulmadığından yapıldığı iddia olunan ödemenin ne kadarlık kısmından davalı şirketin sorumlu olduğunun belirlenemediği bildirilmiştir.
25/10/2021 tarihli bilirkişi 2. Ek raporunda özetle; davacının davalı nezdinde çalışan işçi …’a ödediği tutarların iadesine ilişkin rücu isteminin haklı ve kabul edilebilir olduğu hususunda takdir Sayın Mahkemeye ait olmakla isteminin kabulü halinde davalının sorumlululuk tutarı 521,29 TL, davacı tarafından Ceylan Nakliyat İnş. Pet. Tur. İth. İhr. Ve Tic. Ltd. Şti.adına ödendiği belirtilen diğer alacak kalemleri bakımından; davacı tarafından bildirilen hizmet süreleri esas alındığında rücu edilebilir tutar 8.242,57 TL, …Hizmet dökümünde yer alan giriş çıkış tarihleri esas alındığında rücu edilebilir tutar 7.800,97 olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Kök ve ek bilirkişi raporlarının hükme esas alınmaya elverişli olmadığı kanaatine varıldığından dosya farklı bir nitelikli hesap bilirkişisine tevdi edilmiş olup, dosya kapsamına alınan 12/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin sorumlu olacağı miktara ilişkin hesap yapılabilmesi için, dava dışı 29 işçiye ilişkin sigortalı hizmet cetveli ile işyeri ünvan listelerinin … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünden celbi veya UYAP kayıtlarından çıkarılarak dosya arasına alınması, dava dışı işçilerden … dışında kalan 28 işçi için yapılan ödemelerin mahkeme kararı ve icra takibine dayanması halinde, gerekçeli karar, karara esas alınan bilirkişi raporu ve varsa ek bilirkişi raporu ile icra dosyasına ilişkin takip talebi ve ödeme belgelerinin dosyaya kazandırılması, davacı Genel Müdürlük tarafından 28 işçi için ödenen miktar farklı tazminat ve alacak kalemlerinden oluştuğundan, bu tazminat ve alacak kalemlerinin ayrı ayrı açıklanması halinde rapor düzenlenebileceği bildirilmiştir.
Davacı tarafça 29 işçiye ilişkin ayrı ayrı yapılan işçilik alacağı ödemelerine istinaden rücuen alacak isteminde bulunulması, … dışındaki işçilere ilişkin herhangi bir Mahkeme kararı ya da takip dosyası olmadan davacı tarafça re’sen ödeme yapılması ve 29 işçiye ilişkin ayrı ayrı işçilik alacağının bilirkişi marifetiyle hesaplanması gerektiği dikkate alınarak, dava dışı işçi … dışında kalan 28 işçiye ilişkin davanın her bir işçi yönünden ayrı ayrı tefriki ile ayrı esaslara kaydedilmesine karar verilmiş olup, iş bu dosya kapsamında işçi … yönünden yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekili 13/05/2022 tarihli dilekçesi ile, her bir işçi yönünden davalıdan talep edilen alacak tutarını açıklamış olup, işçi …’a yapılan ödemenin 6098,66 TL’lik kısmının davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
01/09/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı … Endüstri Anonim Şirketi tarafından dava dışı işçi … için kıdem tazminatı ve ferileri nedeniyle ödenen toplam 61.396,68-TL’den davalı şirketin sorumlu olduğu miktarın 1.666,44-TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Dava, hizmet alım sözleşmesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir.
Davalı öncelikle zamanaşımı defini ileri sürmüş olup; rücu alacağına ilişkin olarak 6098 sayılı Kanunun 73. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, “rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrar” hükmü uyarınca, ödeme tarihi olan 2016 yılından itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından, davalının bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur,” hükmü bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre, alt ve üst işverenin, işçiye karşı dış ilişkide birlikte sorumlu olmasına, hatta İş Kanunu’nun 6552 sayılı Yasa ile değişik 112.maddesi uyarınca işçinin kıdem tazminatını üst işveren kamu kurumunun ödemesi gerekmesine rağmen, iç ilişkide tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacaktır. Taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi, tarafların birbirlerine karşı hak, borç ve yükümlülüklerini düzenlemekte olup, işçiye karşı yükümlülüklerin düzenlendiği İş Kanunu hükümlerine aykırılığının ileri sürülmesi mümkün değildir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 36.bölümünde; “Yüklenici tarafından çalıştırılacak personelin ücret ve diğer her tür işçilik ödemeleri SSK primleri, sosyal güvenlik destek primi, yemek, ulaşım (işyerine geliş gidiş) ve işsizlik sigortası primi kesintisi gibi ödemeler ile diğer (iş kanunundan ve diğer yasalardan doğan) tüm sorumluluklar yükleniciye aittir.”
“Hangi sebeple olursa olsun, gerek işçi hakları (ücret, fazla mesai, ikramiye, ihbar kıdem tazminatı vs. gibi işçilik hakları) ve bunlarla ilgili olarak prim, vergi ve fon gibi konularda ve keza iş kazası ve meslek hastalığı gibi sebeplerle İdare yüklenici işçilerine ve üçüncü kişilere, herhangi bir ödeme yapmak durumunda kalırsa, yüklenici bu ödemeleri rücuen … Hurda İşletmesi Müdürlüğüne derhal ödemekle mükelleftir. Aksi takdirde önce hakedişlerinden yetmediğinde teminatından def’aten tahsil edilecektir.” hükmüne yer verildiği görülmüştür.
İş bu sözleşme hükümlerine göre, yüklenicinin istihdam ettiği tüm işçilerin tüm hak ve alacakları bakımından sorumlusunun davalı yüklenici olduğu, hükme esas alınan 01/09/2022 tarihli rapor ile, dava dışı işçi …’a yapılan kıdem tazminatı ve ferilerinden, davalı şirketin ihale dönemlerine göre sorumlu olduğu miktarın 1.666,44 TL olduğu belirlenmiş olup, davalı şirketin dava dışı işçinin davalı şirket bünyesinde çalıştığı süre itibariyle sorumlu olduğu, bilirkişi raporu ile kesinleşmiş mahkeme kararlarındaki çalışma süreleri ve tazminat miktarları üzerinden usule uygun olarak hesaplama yapıldığı dikkate alınarak, davacı kurum tarafından yapılan ödemenin, sözleşme hükümlerine göre 1.666,44 TL’lik kısmını, rücuen davalıdan talep edebileceği kanaatine varılmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, dava tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir belge sunulmadığından, dava tarihinden itibaren avans faizi işletilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, 1.666,44 TL’nin dava tarihinden itibaren (07/11/2019) işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 113,83 TL harcın, peşin olarak yatırılan 316,16 TL harçtan mahsubu ile, fazla alınan 202,33 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.666,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.432,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 2.587,80 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 706,98 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 360,62 TL’sinin davalıdan, 959,38 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2022

Katip…
¸

Hakim ….
¸

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
Bilirkişi Ücreti : 2.250,00 TL
Posta Masrafı : 287,00 TL
Başvurma Harcı : 44,40 TL
Vekalet Harcı : 6,40 TL