Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/632 E. 2022/88 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/632 Esas – 2022/88
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/632 Esas
KARAR NO : 2022/88

BAŞKAN : …
ÜYE : ……. …

DAVACI …
DAVALI :….
DAVA : İflas
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından keşide edilen 29/07/2019 tarih 100.000,00 TL bedelli ve 8522849 seri nolu çekin ciro yoluyla müvekkiline geçtiğini, çekin karşılıksız çıkması üzerine davalı ile birlikte takip borçluları hakkında Ankara … İcra müdürlüğünün 2019/11257 esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, takip borçlusu tarafından ödeme emrine itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiğini, borçlu hakkında pek çok icra dosyasının bulunduğunu, mahkememizin 2019/472 esasında kayıtlı iflas davasının açıldığı gibi borçlu hakkında pek çok icra takibi başlatıldığını, İİK’nın 177/1-2 maddesinin özellikle önem arz ettiğini, borçlunun ödemelerini tatil etmesinin borçlunun muaccel ve çekişmesiz borçlarını sebepsiz yere ödenmemesi anlamına geldiğini, somut olayda çek keşide eden tacirin borçlarını ödemediği, çeklerinin karşılıksız çıktığı, hakkında birden fazla icra takibi olmasına rağmen borçlarını ödemediği gibi kaçamaklı yollara da başvurduğunun anlaşıldığını belirtmiş ve davalının doğrudan doğruya iflasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili 21/09/2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında İİK 177/1 madde hükmünde sayılan şartları taşıdığı iddialarının müvekkili şirkete akdedilemeyecek kadar gerçeğe aykırı olduğunu, neticeden maddi hükmünde sayılan şartların müvekkili şirketin somut durumu ile uyuşmadığını, müvekkilinin tüzel kişilik olup adresinin kayıtlı olduğunu ve faaliyetlerini bahsi geçen adreste yürüttüğünü, madde de sayılan şartlardan taahhütlerinden kurtulmak amacıyla alacaklıların haklarını ihlal edecek şekilde hileli muamelelerde bulunmak yahut mal kaçırmak gibi faaliyetinin de bulunmadığını, davacının iddialarını ispatlar nitelikte delillerin dosyaya kazandırılmadığını, 177/1 madde hükmünün müvekkiline uygulanamayacağını, işletmenin 21/03/2019 tarihinde faaliyete geçtikten sonra teknik bakım, onarım, tadilat sebebiyle faaliyetlere ara vermek zorunda kaldığını, dünya genelinde ilan edilen pandemiden sonra 16/03/2020 tarih ve 5361 sayılı genelge ile lunapark ve tematik parklar gibi eğlence tesislerinin faaliyetlerinin geçici olarak durdurulması kararı alındığını, müvekkilinin herhangi bir kusuru olmaksızın meydana gelen koşullar neticesinde faaliyetlerine ara vermek zorunda kaldığını, müvekkili hakkında iflas şartlarının gerçekleşmediğini belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, İİK 177/1-2 maddeleri delaletiyle davalı şirketin doğrudan iflasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı şirket tarafından keşide edilen 100.000,00 TL lik çeke istinaden Ankara … İcra müdürlüğünün 2019/11257 esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirket Ankara TSM’nin 426713 sicil numarasında kayıtlı olup adresi … Çankaya Ankara’dır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 177 maddesinde; Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir.
1 – Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;
2 – Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;
3 – 308 inci maddedeki hal varsa;(1)
4 – İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır. (Ek: 9/11/1988-3494/36 md.) Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fikrası burada da uygulanır.
” hükmü düzenlenmiştir.
Davacı taraf iflas talebini maddenin 177/1. Ve 2. Bentlerinde düzenlenen sebeplere dayandırmıştır.
Davacı delil olarak Ankara …. İcra müdürlüğünün 2019/11257 esas sayılı takip dosyası, davalı hakkında yürütülen icra takip dosyalarının listesi ( uyap üzerinden temin edilebileceği belirtilmiştir.), ödeme emrine itiraz edilmediğine ilişkin ödeme emri nüshası, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi incelemesi, tarafların ticari defter ve kayıtlarına dayanmıştır.
Delil listesinin 1-3-4 numaralı bentlerinde gösterilen deliller toplanmıştır.
3 nolu bentteki delili davacı taraf sunmuştur.
4 nolu delil yönünden 26/05/2021 tarihli duruşmanın 3 nolu ara kararı ile davalı şirkete ticari defterlerin bulunduğu yeri ve irtibat kurulacak kişinin kimlik bilgilerinin bildirilmesine karar verilmiş ve duruşma tutanağı davalı şirkete usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı şirket tarafından defterlerin bulunduğu yer bildirilmemiştir.
Bu nedenle davalı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılamamıştır.
Her ne kadar davacı tarafça delil olarak davalı hakkında başlatılan icra takip dosyalarının listesine dayanılmış ve uyap üzerinden temin edilebileceği belirtilmiş ise de davacı tarafından söz konusu icra takipleri yönünden, delilin somutlaştırılmadığı, dayanılan icra dosyalarının müdürlüklerinin ve numaralarının bildirilmediği, mahkememizin uyap sayfasında icra dosyalarının sorgulanamadığı tespit edilmekle söz konusu delil kapsamında icra dosyaları temin edilememiştir.
İİK 177/4 maddesi gereğince davalı şirket yetkilisinin beyanı alınmıştır. Şirket yetkilisi beyanında davacıya borçlarının bulunmadığını, davalı şirketin bir önceki yetkililerinden mutabakat istediklerini, ancak mutabakata varamadıklarını, ayrıntılı olarak savunma ve beyanını mahkemeye yapacağını belirtmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre davalının malum yerleşim yerinin olmadığı, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçtığı, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunduğu veya bunlara teşebbüs ettiği yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını sakladığı hususlarının davacı tarafından ispat edilemediği, ayrıca davalının ödemelerini tatil eylediği hususunun mevcut dosya kapsamındaki delillere göre ispat edilemediği, bu şekilde İİK 177/1-2 bentlerinde açıklanan doğrudan doğruya iflas sebeplerinin gerçekleştiğinin sabit olmadığı kanaatine varılmakla davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL’den peşin olarak alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 36,30 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-İflas avansının davacı tarafa karar kesinleştiğinde İADESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendilerine ÖDENMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 10 gün içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2022

Başkan…
Katip…
e-imzalıdır