Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/517 E. 2021/90 K. 12.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/517 Esas
KARAR NO : 2021/90

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 01/01/2019 tarihli İş Danışmanlık ve Hizmet Geliştirme sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin sözleşme gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, buna karşın davalı yan tarafından sözleşme ile belirlenen ücretin tam olarak ve zamanında ödenmediğini, iş bu alacağın tahsili amacı ile … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe haksız itiraz edildiğini beyanla itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icra takibinde 05/07/2019 tarihli sözleşmeye dayandığını ancak taraflar arasında 05/07/2019 tarihli bir sözleşme bulunmadığını, şayet davacı tarafın iş bu davadaki talepleri 01/01/2019 tarihli sözleşmeye dayanıyor ise, icra takibinde 05/07/2019 tarihli sözleşme belirtildiğinden ve dava sebebini teşkil eden vaka iş bu davanın dayanağı olan icra takibindeki vakıadan farklılık arzettiğinden iş bu dava itirazın iptali davası olarak görülemeyeceği gibi dava öncesinde de zorunlu arabuluculuk yoluna gidilmediğinden davanın reddi gerektiğini, 01/01/2019 tarihli sözleşme yönünden ise davacı taraf sözleşme konusu yükümlülüklerini yerine getirmediğinden ücreti hak etmediğini, davacının sözleşmeyi feshinin de haksız olduğunu, müvekkili şirketin yerleşim yerinin Beyşehir/Konya olması nedeniyle yetkili Mahkeme ve İcra Müdürlüğü’nün Beyşehir İcra Daireleri ve ve Mahkemeleri olduğunu, davanın yetki yönünden de reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
… Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından 71.004,00 TL asıl alacak, 720,74 TL faiz olmak üzere toplam 71.724,74 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 02/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun yasal süre içerisinde 09/08/2019 tarihinde yetkiye,borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu görülmüşür.
Dosya kapsamına alınan 23/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının sözleşmenin m.2/ son KOBİ başlıklı bölümüne göre ay ve ay fatura kesip davalıya gönderip göndermediğinin davanın esası açısından önem arzettiği, fatura göndermemiş ise alacak talep edemeyeceği, fatura göndermiş ve teslim etmiş ise bu halde ancak 02.07.2019 fesih ihtar tarihine kadar sözleşmeye dayalı hizmet alacağı talebinde bulunabileceği, talep edilebilir alacak tutarın 40.446,47 TL asıl alacak ve taleple bağlı kalınarak 720,74 TL faiz alacağı olduğu, tarafların tacir olması sebebiyle alacağın avans faiziyle tahsilinin istenebileceği bildirilmiştir.
Dosya kapsamına alınan 13/08/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacının sözleşmenin m.2/ son KOBİ başlıklı bölümüne göre ay ve ay fatura / serbest meslek makbuzu düzenleyip davalıya gönderip göndermediğinin ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği, davalının kabulünde olan 4 aylık dönem için serbest meslek makbuzu düzenlendiği kabul edildiğinden bu süre ile bağlı kalınarak bir hesaplama yapıldığı, yine davacının ödeme tarih ve toplam 11.000 TL tutara ilişkin beyanı esas alınarak bir hesaplama yapıldığı,(davacının 9.000 TL’ödemeyi kabul ettiği) bu beyanlar doğru ise, takip tarihi itibariyle; bakiye asıl alacak tutarının 14.668,00 TL, takip tarihine kadar faiz tutarının 473,79 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Dava 01/01/2019 tarihli sözleşmeye istinaden bakiye ücret alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1.maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı şirket tacir ise de, davacının Ankara/Doğanbey Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 04/02/2021 tarihli yazısında belirtildiği üzere ticaret siciline kaydının bulunmadığı, tacir olmadığı anlaşıldığından, Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın HMK 114-115 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/02/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸