Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/505 E. 2021/803 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/505 Esas – 2021/803
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/505 Esas
KARAR NO : 2021/803

HAKİM :…..
KATİP : …..

DAVACI :….
VEKİLLERİ :…..

DAVALI : ….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/09/2018 günü sant 21:45 sıralarında dava dışı …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile Kastamonu istikametinden Karabük istikametine seyri sırasında, Kastamonu ilinden 19 Km. Karabük iline 850 metre mesafeye geldiğinde, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolun sağına doğru yoldan çıkıp takla atarak, araç içerisinde bulunan davacının yaralanmasına neden olduğunu, dava dışı …’nin sevk ve idaresinde bulunan 78 SL 169 plaka sayılı aracın mülkiyet sahibinin Gülsen Kesici olup, bu aracın Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile devalı Ethica Sigorta Şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, kaza gonucu davacının Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 16 gün makineye bağlı olarak yoğun bakım ünitesinde yattığını, sağlık raporlarına göre büyük ölçüde iş göremez hele geldiğini, davalı sigorta şirketine başvurularının 23/11/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davalı şirketin herhangi bir ödemede bulunmaması nedeniyle iş bu davayı açtıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Karayolları Trafik Kanununun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A 1-1 maddesi gereği, aracı sevk ve idaresindeki bulunduran sürücünün uğrayacağı zararların poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, bu durumda sigortalı araç veya sürücüsünden kaynaklanan rizikolar sebebiyle üçüncü şahıslar üzerinde oluşan zararların güvence altına alındığı ilkeai ışığında somut olay değerlendirildiğinde; aracın sürücüsü davacı …’ın iş bu davada, davacı sıfatına haiz olmadığını, davacının kazayı meydana getiren ve dava dayanağı trafik poliçesiyle sigortalı bulunan aracın sürücüsü olmakla birlikte, davalı sigorta şirketi karşısında zarar gören üçüncü kişi olarak değerlendirilmeyeceğini, davacının sigorta şirketi karşısında “zarar gören üçüncü kişi” konumunda olmayan aracın sürücüsünün maluliyeti nedeniyle meydana gelen zararların ZMSS poliçestnden istenmeyeceğini, 16/10/2018 tarihinde kazada yolcu komumunda bulunan Hakkı Kesiciye ait ifade tutanağında; “… Karabük istikametine doğru yola çıkacakken benim morolim bozuk olmamı ve sürekli telefonla görüşme yapacağımdan dolayı arabanın anahtarını …’a verdim. Kendisi şöfor mahalline geçti. bende yanına oturdum. …’ın sevk ve idaresinde saat 13:00 sıralarında yola çıktık…” ifadesine göre sürücü koltuğunda davacı İhsan Yalçan’ın olduğunu, bu nedenle iş bu davanın reddini, davacı tarafın maddi tazminat olarak şimdilik 1.000,00 TL, talebinin hangi zarar kalemine ilişkin olduğunun HMK’nın 119. maddesi gereği açık bir şekilde belirtmesi gerektiğini, somut olayda sürücü …’ın 1,96 promil ve yolcu …’nin ise 2.16 promil alkollü olduğunun tespit edilmesi dikkate alındığında; mütlerafik kusur indirimi yapılmasını, 22/09/2018 tarhli olay yeri görgü tespil tutanağında; “….otomobilin sol yan tarafından yaklaşık 2,5 metre mesafede üzerinde pembe tişört bulunan erkek şahaın bilinci kapalı yerde yatar vaziyette olduğunu, otomobilin ön kısmından yaklaşık 2 metre mesafede erkak şahsın bilinci kapalı ve yaralı bir vaziyette görüldü…..” belirtildiğinden davacının emniyet kemeri takmayın, maluliyoetinin meydana gelmesinden kusurlu olduğunu, tazminat hesabının ZMMS Sigortası Genel Şartları A.B/C maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerektiğini, işbu davarın açılmasına davalı şirket neden olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davalı şirketin sorumlu olmadığımı, bildirdikleri delillere göre davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, … CBS’nin soruşturam dosyası, ruhsat, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu Kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, zorunlu mali sorumluluk sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, davalı sigorta şirketi kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olacaktır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay tarihi olan 22.09.2018 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresinde olup davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı aracın tek taraflı maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası yaptığını, kazada araç içinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 Tl maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Daha sonra davacı taraf talebini 243.771,35 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; araç sürücüsünün … değil davacı … olduğunu, somut olayda sürücü …’ın 1,96 promil ve yolcu …’nin ise 2.16 promil alkollü olduğunun tespit edilmesi hususları da dikkate alındığında Genel Şartların A/1 maddesi ve diğer hükümlerine göre davalının sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine talep etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta çözüme kavuşturulması gereken en önemli husus; davaya konu trafik kazası esnasında kazalı … plakalı aracın sürücüsünün davacı olup olmadığı, araç sürücüsünün üçüncü kişi olarak kabul edilip edilemeyeceği noktasında düğümlenmektedir.
Olaya ilişkin kaza tespit tutanağına göre; 22/09/2018 günü saat 18:48 sıralarında sürücüsü tespit edilemeyen … plaka sayılı aracın Kastamonu istikametinden Karabük istikametine seyir halinde iken, belirtilen Km’ye geldiği esnada sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolun sağına doğru yaldan çıkıp, ön kısımları ile toprak alana çarpıp, takla atması ile sonuçlanan yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası olduğu, sürücünün 2918 sayılı Kanunun 52/1-a, mad. kuralarını ihlal ettiği, ayrıca … plaka sayılı araçta toplam iki kişinin bulunduğu, birinci şahsın …, ikinci şahsın ise … olduğu, bu iki şahsın araç takla attığından araçtan fırladığı, bu şahısların ikisinin de araç dışında olduğu, her iki şahsında alkollü olup, … plaka sayılı aracın komple hasarlı olduğunun belirtildiği, olay yerinin meskun mahal dışı, yolun asfalt kaplama, bölünmüş, virajlı, eğimli yol olup, yol sınıfının Devlet yolu olduğu, kavşağın ve geçidin olmadığı, kaza yerindeki azemi bız limitinin 110 Kms olup, şerit sayısının 2, genişliğinin 7 metre, yol platform genişliğinin 10 metre olduğu, oto korkuluğunun, emniyet şeridinin bulunduğu, yaya yolunun, yol şerit çizgisinin, trafik işaret levhasının, trafik lambasının, aydınlatmanm, trafik görevlisinin, görüşe engel cismin, kaza sonrası araç haricinde hasar gören diğer unsurun, yolda çalışmanın ve kazaya etken yol sorunununolmadığa, gün durumunun gece, havanın açık, yol yüzeyinin kuru olduğu, oluş şekline göre kaza türünün “yoldan çıkma, devrilme, savrulma, takla ” olduğu, kaza nedeniyle … plaka sayılı araç içerisinde bulunan davacı İlsan Yalçın ile dava dışı …’nin yaralandıkları, Kaza tespit tutanağında … plaka sayılı araç sürücüsünün tespit edilmediği, bu aractan mülkiyet sahibinin… olup, 0102/2018-01/02/2019 tarihleri arasında davalı Ethica Sigorta Şirketi tarafımdan zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, davacı İlaan Yalçın’ın (1,96) promil, dava dışı …’nin (2,15) promil alkollü olduğu, Kaza tespit tutanağına göre davacı … ile dava dışı …’nin sürücü belgesinin mevcut olup sınıfının belirtilmediği belirlenmiştir.
Davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak … Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/2323 Sor.nolu dosyası ile soruşturma başlatıldığı, 11.09.2020 tarihli karar ile araç sürücüsünün kim olduğunun tespit edilememesi nedeniyle müşteki şüpheliler … ve … hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmaktadır. Ancak soruşturma dosyasında … 16.10.2018 tarihli ifadesinde; “… Karabük istikametine doğru yola çıkacakken benim morolim bozuk olmamı ve sürekli telefonla görüşme yapacağımdan dolayı arabanın anahtarını …’a verdim. Kendisi şöfor mahalline geçti. bende yanına oturdum. …’ın sevk ve idaresinde saat 13:00 sıralarında yola çıktık. Bu sırada ben sürekli hastaneyi ve yakınlarımı arayarak bilgi almaya çalışıyordum. … İlçesini geçtikten sonra herhangi bir şey hatırlamıyorum. En son doktorların bana müdahale ettiklerini hatırlıyorum. Meydana gelen bu kaza sonrası yaralanmamdan dolayı araç sürücüsü …’dan şikayetçi ve davacı değilim …” şeklinde beyanda bulunmuştur. Buna göre kaza anında söz konusu aracın sürücüsünün davacı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Buna göre 22.09.2018 tarihinde …plaka sayılı olup davalı sigorta şirketinden ZMMS Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan aracın yapmış olduğu tek taraflı yaramalı ve maddi hasarlı trafik kazasında araç sürücüsünün davacı … olması nedeniyle Kara Yolları Trafik Kanunu, Genel Şartlar ve ZMMS Sigorta Poliçesine göre davacının davalı Sigorta Şirketi karşısında zarar gören üçüncü kişi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davacının maddi tazminat talep hakkının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40-TL harç ve ıslah ile alınan 832,61-TL harç olmak üzere toplam 877,01-TL harcın mahsubu ile fazladan yatan 817,71-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 25.583,99-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
6-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın REDDİNE karar verilmiş olması nedeniyle DAVACIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2021

Katip …..
E-imzalıdır

Hakim….
E-imzalıdır