Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/444 E. 2021/267 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/444 Esas – 2021/267
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/444 Esas
KARAR NO : 2021/267

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/08/2019
KARAR TARİHİ : 18/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Dava dilekçesinde davacı özetle; rekreasyon alanı olarak 05/07/1991 tarihinde … Ankara … İşletmeleri Ltd. Şti.’nin kurulduğu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile davacı arasında protokol imzalandığı, davacının halen Ankara Parkları, piknik alanları, mezarlıkları, bitkisel yapısal, tesisat, bakım ve onarım ticari işletmelerin kiralanması, fuar işletmeciliği gibi faaliyet kollarında çalışmalar yaptığı, davacının faaliyet alanında aldığı ihalelere konu işlerin bir kısmını taşeron şirketler aracılığıyla yaptırdığı, davalı şirketlerin davacı taşeronları olarak çalıştıkları, davalı şirketlerin taşeron olarak çalıştıkları dönemlerde davalı şirketlerde çalışan işçilerden … tarafından davacıya … Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında işçilik alacaklarının ödenmesi talebi ile dava açtığı, davanın davalı şirketlere ihbar edildiği, davada davacının üst işveren olarak işçilik alacaklarından sorumlu tutulduğu, Anılan mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucunda kesinleştiği, dava dışı işçi tarafından ilgili karara konu alacağın tahsili için davacıya … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, icra dosyasına işlemiş faizlerle birlikte 06/03/2019 tarihinde toplam 17.689,96 TL ödeme yapıldığı, icra dosyasına yapılan ödemenin hizmet alım şartnamesinin ilgili maddeleri ile teknik şartname uyarınca davalı şirketlerin dava dışı işçiye 4857 sayılı İş Kanunun ilgili maddeleri yarınca ödemekle sorumlu oldukları miktarların tespiti ile her bir davalının sorumlu oldukları miktarların belirlenmesi ile fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 17.979,61 TL rücuen alacak miktarının icra dosyasına yapılan ödeme tarihi olan 06/03/2019 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıların sorumlu oldukları payları oranında tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
CEVAP:
Davalı … Tur. İnş. Pey. İl. San. Ve Tic. Ltd. Sti. tarafından dosyasına sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında muhtelif tarihlerde hizmet alım sözleşmesinin imzalandığı, işçilerin ise belirli süreli iş akti ile çalıştırıldığı, işin bitimi ve sürenin dolması sebebiyle iş akitlerinin sonlandığı, davacı ile imzalanan sözleşmede işverenin yüklenici adına yaptığı ödemeyi rücu edebileceğine dair bir hükmün bulunmadığı; dava dışı işçinin davalı şirket bünyesinde 10/07/2013-17/10/2013 tarihleri arasında çalıştığı, 7166 sayılı Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 11 ve 12.maddelerine 21/02/2019 tarihinde ek fıkra eklendiği ve Kanunun 22/02/2019 tarih 30694 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, maddeye göre 4857 sayılı İş Kanunun 112.maddesinin 5.fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen 6.fıkra ile getirilen hüküm ile 4734 sayılı Kanunun 62/1-e maddesi uyarınca çalıştırılan işçilere 11/09/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde 11/09/2014 tarihinden sonra geçen süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverene rücu edilemeyeceğinin belirlendiği, davacı ile olan sözleşmesinde de rücunun yer almadığı, dava dışı işçinin davalı şirketteki çalışmasında kıdem tazminatı hakkının doğmadığı, davalının kıdem tazminatından sorumlu tutulamayacağı, 7166 sayılı Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 11 ve 12.maddelerine eklenen ek fıkra ile 4857 sayılı Kanununa Geçici Madde 9 eklendiği, bununla bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle kamu kurum veya kuruluşları tarafından alt işverene rücu edilmek üzere yürütülen davalarda 112.maddenin 6.fıkrası kapsamında rücu edilmeyecek kısmı için ihtilafın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedileceğinin belirlendiği, davacının kamu hukukuna tabi yapısı olduğu, davacının belediyenin iktisadi teşebbüsü olarak kurulduğu, davacı şirket ortaklık yapısının %93 … Ltd.Şti., %7 …. Ekmek fabrikasına ait olduğu, davacı ana ortağı olan …’nun ise %99,67 payının Ankara Büyükşehir Belediyesine ait %0,33’ünün … Ekmek’e ait olduğu, davacının belediyeye bağlı kuruluşlardan ve kamu kuruluşu olduğu, davacı şirketin yönetiminin 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu 26.maddesine göre belediyede olduğu, davacının özel hukuk tüzel kişisi olmasına karşın kamu hizmeti gördüğü, davacının Yargıtay’a göre kamu kurumu sayıldığı, 4734 sayılı Kanun 2 maddesinde kanuna tabi kuruluşların sayıldığı, davacının 5393 sayılı Belediye Kanunu 56.maddesi uyarınca belediyenin denetim sorumluluğunda olduğu, ayrıca Sayıştay denetimine tabi oldukları, dış idari denetiminin İçişleri Bakanlığında olduğu, bu bakımdan da kamu kuruluşu oldukları, gelirlerinin 5393 sayılı Kanun kapsamında belediye gelirleri arasında sayıldığı, 4857 sayılı Kanuna eklenen madde hükümleri karşısında sözleşme tarihi itibariyle dava dışı işçinin kıdem tazminatı ve diğer alacaklar bakımından rücu hakkının doğmadığı ve davanın reddinin gerektiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
2-… Güvenlik Yazılım İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Sti. ile … Teknik Makina Elektrik San. Ve Tic. Ltd. Sti. tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçelerinde özetle; davacı ile asıl işveren alt işveren ilişkilerinin olduğu, bunun … Mahkemesi kararıyla da belirlendiği, bu sebeple işçi alacaklarına ilişkin taraflar arasında müteselsil sorumluluk ilişkisinin olduğu, davacının bahse konu mahkeme tarafından dava dışı işçiye hükmettiği tazminat miktarının tamamını kendilerinden istediği ancak davacının buna hakkı olsa dahi sadece davalı şirkete düşen miktarı talep edebileceği, kendisine düşen miktarı talep edemeyeceği, dava dilekçesine konu miktarı kabul etmedikleri ancak kabul olunsa bile olayda davacının müteselsil sorumlu olduğu göz önüne alınarak faiz başlangıç tarihine davacı tarafça ödeme yapılan 06/03/2019 tarihinin değil işbu dava tarihinin esas alınması gerektiği belirtilerek davanın reddinin talep ettiği anlaşılmıştır.
3-Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER:
İşyeri sicil kayıtları, SGK kayıtları, hizmet sözleşmeleri, Hizmet İşleri Genel Şartnamesi, …İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmelerine dayalı olarak rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da, anılan madde hükmü uyarınca davacı ile davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl (üst) işveren, davalı (alt) işverenlerin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle müteselsilen sorumludur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumludurlar.
İç ilişkide (alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide) ise, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler. Nitekim, TBK’nın 167. maddesinde “Aksi karşılaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Yani, müteselsil sorumlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir.
Müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilmelidir. Yargıtay 13. HD’nin 28.01.2014 tarih ve 2013/22286 E., 2014/2147 K; 25.02.2014 tarih ve 2013/23685 E., 2014/5067 K., sayılı ilamları ile Dairemizin 23.06.2014 tarih ve 3992 E., 4794 K.; 13.11.2014 tarih ve 9000 E., 7235 K; 30.10.2014 tarih ve 1137 E., 677 K; 26.10.2015 tarih ve 5859 E., 6854 K. sayılı ilamları da bu yöndedir.
Ayrıca, Anayasa Mahkamesi’nin 15/10/2019 tarihli resmi gazetede yayınlanan 19/09/2019 tarih ve 2019/42 E., 2019/73 K.sayılı kararı ile 4857 sayılı yasanın 112/6 fıkra, geçici m.9,1.cümlesini iptal etmiştir.
Buna göre, taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, kanundan doğan teselsül gereğince dış ilişkide, borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın, iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilmelidir.
Kaldı ki, davacı ile davalılardan … Teknik Makine… Ltd. Şti. arasında yapılan 27/02/2017 tarihli hizmet alım sözleşmesinin 8. Maddesinde, davalı … Güvenlik… Ltd. Şti. ile davacı arasında düzenlenen sözleşmenin 8. maddesinde; davalı … Oto…Ltd.Şti. ile davacı arasında yapılan sözleşmenin 8.maddesinde, davalı …… Ltd.Şti. ile davacı arasında yapılan sözleşmenin 8. Maddesinde, “yüklenicinin çalıştıracağı işçilerin iş yasası vs. yasalardan kaynaklanan her türlü hak ve alacaktan kaynaklanan ücret, fazla mesai, yıllık ücretli izin alacağı, ulusal ve genel tatil günlerinde yapacağı çalışmalardan doğacak her türlü alacağı, şartların oluşması halinde ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, kötü niyet tazminatı, diğer her türlü tazminat, vergi, SGK primi, işsizlik primi, işçilik noksanları, bunların gecikme faizleri, iş güvencesi kapsamında iş kazaları ve sair sebeplerden dolayı belirlenecek tazminat ve ücretler, işçilerin sağlık giderleri, yüklenici hatasından kaynaklanan sebeplerden dolayı kurumun talep edeceği her türlü zarar ve tazminatlar gibi tüm giderlerin yüklenici tarafından karşılanacağı, hiçbir şekilde …’ya rücu edilemeyeceği” hükme bağlanmıştır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacı … Ankara … İşletmeleri Ltd. Şti. ile davalı şirketler arasında Ankara parkları, refüjleri, piknik alanları, mezarlıkları, bitkisel, yapısal, tesisat bakım ve onarımı ticari işletmelerin kiralanması, fuar işletmeciliği gibi davacı şirketin faaliyet konularından bir kısmını davalı şirketler aracılığı ile yaptırmak üzere davalı şirketler ile hizmet alım sözleşmeleri imzalandığı, dava dışı işçi …’in de davalı şirketler nezdinde çalışmasının bulunduğu, dava dışı işçinin 10/07/2013 – 17/10/2013 tarihleri arasında davalı …… Ltd. Şti. nezdinde 3 ay 9 gün, 05/05/2015 – 15/10/2015 tarihleri arasında davalı … Oto… Ltd. Şti. nezdinde 5 ay 12 gün, 17/03/2016 – 19/03/2016 tarihleri arasında …… Ltd. Şti. nezdinde 3 gün, 13/07/2016 – 10/10/2016 tarihleri arasında davalı … Ltd. Şti. nezdinde 2 ay 29 gün ve 07/07/2017 – 31/10/2017 tarihleri arasında davalı …… Ltd. Şti. nezdinde 3 ay 25 gün hizmetinin bulunduğu belirlenmiştir.
Dava dışı işçinin davalı şirketler nezdinde kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, AGİ, fazla mesai istemiyle ….Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile işçilik alacaklarına dair dava açtığı, davanın kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, AGİ ve fazla mesai ücreti alacakları bakımından kısmen kabulüne karar verildiği, verilen kararın kesinleşmesi üzerine … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına istinaden davacı tarafça asıl işveren sıfatıyla ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin rücuen davalı taraftan tahsilinin istendiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, 18/05/2021 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında ”Dava dilekçemizde ve eklerinde dava değeri 1.000,00-TL olup, bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Sehven dava dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında farklı bir miktar çıkmıştır. Talebimiz ıslah dilekçemizde belirtmiş olduğumuz miktarlar üzerinden davalı şirketlerin sorumluluğuna hükmedilmesi şeklinde anlaşılmalıdır. Çünkü dava dilekçesinde de harcını yatırdığımız miktar 1.000,00-TL’dir. Islah ile bunu yatırıp, harcını arttırdık, sonuç olarak talep ettiğimiz miktar toplamda 12.023,72-TL’dir. Bu miktara hükmedilsin dedi. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Buna göre, davacı tarafın dava dilekçesi, ön inceleme duruşma tutanağı ve ıslah dilekçesi ile 18/05/2021 tarihli duruşmadaki imzalı beyanına göre; iş bu davadaki toplam talebi ıslah dilekçesinde de belirttiği şekilde ve toplam 12.023,72-TL olduğu kabul edilerek, bu miktar üzerinden değerlendirme yapılmıştır.
Dava dışı işçiye ait SGK kayıtları, ….İş Mahkemesi dosyası, … Müdürlüğünün dosyası ve diğer tüm deliller ile alınan bilirkişi raporu ve ek raporu incelendiğinde; davalı yüklenicilerin kayden işçisi olduğu anlaşılan dava dışı işçinin, işçilik hak ve alacakları nedeniyle; taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin 8. Maddesinde yer alan hükümler ile yukarıda belirtilen açıklamalar ile de belirtildiği üzere, belirlenen işçilik alacaklarının tamamından davalıların sorumlu oldukları, alınan bilirkişi raporu ile dava dışı işçinin davalılar nezdindeki çalışma süreleri esas alınarak yapılan hesaplama ile davalıların sorumlu oldukları miktarların belirlendiği, bilirkişi raporu ile belirlenen miktarlar ve davacının dava dilekçesi göz önüne alınarak davanın kabulüne karar verilip, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın KABULÜ ile;
-2.331,94-TL’nin Davalı … Turizm… Ltd. Şti.nden,
-4.815,91-TL’nin davalı … Teknik Makine… Ltd. Şti.’nden,
-2.167,05-TL’nin davalı … Oto… Ltd. Şti.’nden,
-2.708,82-TL’nin … Güvenlik… Ltd. Şti.’nden,
Olmak üzere toplam 12.023,72-TL’nin ödemenin yapıldığı 06/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 821,34-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 44,40-TL harç ve ıslah ile alınan 210,00-TL olmak üzere toplam 254,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 566,94-TL harcın;
-109,96-TL’nin Davalı … Turizm… Ltd. Şti.nden,
-227,08-TL’nin davalı … Teknik Makine… Ltd. Şti.’nden,
-102,18-TL’nin davalı … Oto… Ltd. Şti.’nden,
-127,72-TL’nin … Güvenlik… Ltd. Şti.’nden alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan 1.042,70-TL yargılama gideri ile mahsup edilen 254,40-TL harç olmak üzere toplam 1.297,10-TL’nin;
-251,51-TL’nin Davalı … Turizm… Ltd. Şti.nden,
-519,49-TL’nin davalı … Teknik Makine… Ltd. Şti.’nden,
-233,74-TL’nin davalı … Oto… Ltd. Şti.’nden,
-292,11-TL’nin … Güvenlik… Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin;
-791,11-TL’nin Davalı … Turizm… Ltd. Şti.nden,
-1.634,04-TL’nin davalı … Teknik Makine… Ltd. Şti.’nden,
-735,22-TL’nin davalı … Oto… Ltd. Şti.’nden,
-918,82-TL’nin … Güvenlik… Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
6-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KABULÜNE karar verilmesi nedeniyle;
-255,95-TL’nin Davalı … Turizm… Ltd. Şti.nden,
-528,66-TL’nin davalı … Teknik Makine… Ltd. Şti.’nden,
-237,86-TL’nin davalı … Oto… Ltd. Şti.’nden,
-297,26-TL’nin … Güvenlik… Ltd. Şti.’nden 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalılardan … ve … vekillerinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, davalılar yönünden miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/05/2021
Katip
¸

Hakim
¸