Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/386 E. 2021/854 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/386 Esas
KARAR NO : 2021/854

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –

DAVALI : 1- … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – …

DAVALI : 2- … – …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından Mahkememizin 2014/626 esas sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesinde özetle; 17/11/2013 tarihinde davalı …’a ait…plakalı aracın müvekkilinin kullandığı …plaka sayılı araca çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle sol bacağı diz kapağının altından parçalanarak kırıldığını, 2 kez ameliyat olduğunu, bu nedenle maluliyetinin bulunduğunu, davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin iki defa ameliyat geçirerek platin takılması, çektiği acılar, kazanın izlerinin hayatının sonuna kadar devam edecek olması ve eğitimine 1 yıl ara vermesi nedeniyle manevi tazminat talep ettiklerini belirtmiş ve 2.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan, 30.000,00-TL manevi tazminatın ise araç maliki olan davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davacının ehliyeti olmadığını ve kaza sırasında motosikletin farlarını yakmamış olduğunu, bu nedenle kazada davacının kusurlu olduğunu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığını belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sigortalının kusurunu ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin tedavi ve bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, davacının maluliyet zararının bulunmadığını, geçici maluliyetten müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, maluliyet durumunun adli tıp kurumunca tespiti gerektiğini, kaza sebebiyle elde edilen gelirlerin tazminattan mahsubu gerektiğini, müvekkilinin ancak dava tarihinden sonraki faizden sorumlu olduğunu belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
Kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, bilirkişi raporları, AÜTF Adli Tıp ABD Başkanlığı’nın raporu, birleşik metal iş sendikasından, Makina ve kalıp yapımı işçileri sendikasından alınan yazı cevapları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 19.12.2017 tarih ve 2014/626 esas 2017/970 karar sayılı kararı ile; “1-Davacının davasının KABULÜ ile; 30.660,84-TL tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 17/11/2013, davalı … şirketi yönünden dava tarihi olan 06/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen KABULÜ ile;
5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
Davacının manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin isteğinin REDDİNE, ” şeklinde karar verildiği, karara karşı tarafların istinaf yoluna başvurması üzerine Ankara Bam … Hukuk Dairesinin 14.06.2019 tarih ve 2018/1063 esas 2019/1095 karar sayılı kararı ile; “DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Maddi tazminat miktarının belirlenmesi yönünden; davacının gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Davacı vekili; davacının Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin Makine Teknolojisi/Bilgisayarlı Makine İmalatı CNC Torna Tesviye bölümünden mezun olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece aktüerya konusunda uzman bilirkişiden alınan 03.10.2016 tarihli raporda davacının geliri net asgari ücret esas alınarak hesaplanmış, taraf vekillerinin itirazı üzerine alınan 22.05.2017 tarihli bilirkişi ek raporunda ise; dosya içerisinde davacının gelir durumunu gösterir yazılı herhangi bir belge bulunmadığı gibi emsal ücret araştırması da yapılmadığı, bununla birlikte takdiri mahkemeye ait olmakla birlikte Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı’nın Kazanç Sorgulama Raporunda ”Torna Tesviye Ustabaşına” ilişkin sorgulama sonucu esas alınarak, davacının yaşı, meslek kıdemi, mesleki tecrübesi dikkate alındığında davacının alabileceği ücretin ortalama olarak asgari ücretin 1.30 katı olabileceği kabul edilerek hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra, lise mezunu olan davacının sürekli iş göremezlik zararı hesaplanırken geçmiş dönem tablosunda askerlik süresinin 184 gün olarak belirlendiği görülmektedir. Tazminata esas alınan davacının gelirinin belirlenmesine ilişkin araştırma yetersizdir.
Bu durumda mahkemece; davacının mesleğine göre muhtemel gelirinin saptanması için; emsal gelir araştırması yapılması, ilgili meslek odaları ve meslek kuruluşlarından aylık kazancının ne kadar olacağı yönünde araştırma yapılarak, bu araştırmaların sonuçları dahilinde gerçek gelirin net biçimde saptanması ve davacının eğitim durumuna göre askerlik süresinin belirlenerek hesaplama yapılması için tazminat hesabı konusunda rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, talep edilen tazminatın hesaplanması açısından en önemli delil niteliğinde olan davacının geliri ile ilgili deliller toplanmamış olarak kabul edildiğinden HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereği davalı … vekilinin bu yöndeki istinaf taleplerinin kabulü ile, mahkemece yukarıda açıklandığı üzere işlem yapılarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı … vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.12.2017 tarih ve 2014/626 Esas, 2017/979 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yukarıda açıklandığı üzere delillerin toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kararın kaldırılma sebebine göre davalı … vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,” gerekçesi ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup dosya yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Mahkememizce Birleşik Metal İş Sendikasından, Makine ve Kalıp Yapımı İşçileri Sendikasından davacının aylık ücretinin bildirilmesi istenmiş olup, alınan yazı cevapları dosya arasına konulmuştur.
Dosya tekrar aktüel bilirkişi …. ‘ya tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından 24.09.2021 tarihli ek rapor ile 22.11.2021 tarihli ek rapor dosya arasına sunulmuştur.
Bilirkişi tarafından sunulan 22.11.2021 tarihli ek raporun dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu olması ve Ankara bam 26. Hukuk Dairesinin söz konusu kararında belirtilen hususları karşılaması nedeniyle mahkememizce hükme esas alınmıştır. Söz konusu ek raporda davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarının 31.442,14 TL olarak belirlendiği görülmüştür.
Buna göre somut olay değerlendirildiğinde; davanın trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminata ilişkin olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL maddi tazminat ve 30.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunduğu, daha sonra 06.09.2017 tarihli bedel artırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 30.660,84 TL olarak artırdığı anlaşılmıştır.
Kaza tespit tutanağına göre, Ankara ili Çankaya ilçesi İlkbahar Mahallesi Galip Erdem Caddesi üzerinde 17/11/2013 tarihinde meydana gelen ve 06 AN 7264 ve …plakalı araçların karıştığı trafik kazasının meydana geldiği kazada davacının yaralandığı anlaşılmıştır.
AÜTF Adli Tıp ABD Başkanlığı’nın 13/01/2016 tarihli raporuna göre, yaralanma nedeniyle davacının % 3,3 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı ve 6 ay süre ile iş göremez halde kaldığı belirlenmiştir.
Kusur bilirkişisinin 18/12/2016 tarihli raporuna göre, meydana gelen kazada davacının % 20, davalı …’a ait araç sürücüsünün ise % 80 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller, Ankara Bam … Hukuk dairesinin söz konusu kararı, aktüel bilirkişi tarafından düzenlenen 22.11.2021 tarihli ek rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı …’a ait …. plakalı araç sürücüsünün % 80 oranındaki kusuru nedeniyle meydana gelen kaza sonucunda davacının yaralandığı, davacının geçici ve sürekli iş göremezliğe uğradığı, toplam iş göremezlik zararının 31.442,44-TL olduğu, ancak dava dilekçesi ve bedel artırım dilekçesine göre davacı tarafın talebinin 30.660,84 TL olduğu, bu zarardan davalı …’ın işleten sıfatı ile davalı … şirketinin de sigortacı sıfatıyla sorumlu olduğu anlaşılmakla, davacının maddi tazminat davasının kabulüne karar verilmiştir.
Diğer yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56.maddesine göre, hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Öte yandan, 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde de takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebilecek niteliktedir. Hakim bu kıstaslar doğrultusunda takdir hakkını kullanıp manevi tazminatı belirlemelidir.
Buna göre, tarafların kazadaki kusur oranları, davacının kaza nedeniyle uğradığı maluliyet durumu, iyileşme süresi, çektiği acı ve ıstırap, zararın ağırlığı, tarafların sosyo-ekonomik durumları, hakkaniyet ilkesi ve tüm dosya değerlendirilmek suretiyle, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile toplam 5.000,00-TL manevi tazminat yönünden davanın kabulüne, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı taraf her ne kadar mahkememizce verilen 19.12.2017 tarih ve 2014/626 esas 2017/979 karar sayılı kararından sonra davacı tarafından Ankara 10.İcra müdürlüğünün 2018/696 esas sayılı dosyasına 43.436,67 TL ve ayrıca Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2018/1059 esas sayılı dosyasına da 2.744,45 TL olmak üzere toplam 49.418,00 TL ödeme yaptığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında değerlendirilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-a)Davanın KABULÜ ile; toplam 30.660,84-TL maddi tazminatın (Davalı … yönünden) kaza tarihi olan 17/11/2013 tarihinden itibaren; (Davalı … şirketti yönünden dava tarihi olan 06/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
b-Yapılan ödemelerin infaz aşamasında değerlendirilmesine,
c-Maddi tazminat bakımından alınması gereken 2.094,44-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 109,30-TL ile ıslah ile alınan 98,00-TL olmak üzere toplam 207,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.887,14-TL harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
d-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 207,30-TL harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
e-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-a)Manevi tazminat talebi bakımından davanın kısmen KABULÜ ile; toplam 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/11/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin REDDİNE,
b)Manevi tazminat talebi bakımından alınması gereken 341,55-TL harcın davalı …’tan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
c)Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak …’a VERİLMESİNE,
d)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.000,00-TL vekalet ücretinin …’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan 1.140,35-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 619,33-TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
5-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 716,89-TL’sinin DAVALILARDAN müştereken ve müteselsilen; geriye kalan 603,11-TL’sinin ise DAVACIDAN 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸