Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/331 E. 2022/318 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/331 Esas – 2022/318
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/331 Esas
KARAR NO : 2022/318

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/06/2019
KARAR TARİHİ : 11/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. DAVACININ İDDİASI: Davacı vekili 13.06.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı …i ile dava dışı … Uluslararası AŞ (… Holding) ile,…’ın müteahhitliğini üstlendiği “……Yerleşkesi Kompakt İmalat ve Montaj İşi “konulu 27.12.2017 tarihli taşeronluk sözleşesinin imzalandığını, bu kapsamda davacı ile davalı NetLaminat arasında 03.01.2018 tarihinde alt yüklenici sözleşmesinin imzaladığını, sözleşmenin “İşin Bedeli” başlıklı 3. maddesine göre iş bedelinin 1.204.745,86 TL, işin teslimi başlıklı maddesine göre işin başlangıcının 02.01.2018, montaj başlangıcının 01.02.2018 ve işin tesliminin 31.03.2018 olduğunu, davacı yapılan iş için davalıya 225.000,00 TL bedelli 4 adet toplamda 900.000,00 TL bedelli çek keşide ederek teslim ettiğini, davalı şirketin sözleşme uyarınca montaja 01.02.2018 tarihinde başlanacak olması ve 31.03.2018 tarihinde işini bitirmek durumunda olmasına rağmen ekte sundukları e-posta yazışmalarından da anlaşılacağı üzere 30.04.2018 tarihinde bile işine başlamadığını, davalı firmanın sahaya getirdiği malzemeleri düzensiz bıraktığı için malzemelerini bile bulamadığını, birçokimalatını hatalı gerçekleştirdiğini, 31.03.2018 tarihinde yapılan hatalı imalatlar ve davalının şantiye sahasında malzemelerin bulamaması nedeniyle yeni başlayabildiğini, yaşanan bu aksaklıklar ve işin gecikmesi nedeniyle … Holding davacı … ile anlaşmasını fesh ettiğini, fesih tarihi itibariyle davalı firmanın yapmış olduğu iş bedellerinin taraflarca hesaplandığını ve bu miktar kadar davalı firmanın fatura kestiğini, davalının almış olduğu 900.000,00 TL bedelli çeke karşılık yapmış olduğu iş ve kestiği fatura bedelinin 157.542,96 TL olduğunu, Davalı firmadan kendisine fazla verilen çeklerin iadesinin istendiğini, davalının çekleri kendi borçları için 3. firmalara ciro edildiğinden iade edemeyeceğini bildirdiğini ancak zaman içinde 225.000 TL tutarındaki 1 adet çeki iade edebildiğini, böylece davacının yapmış olduğu 675.000,00 TL tutarındaki ödemeye karşılık davalının 157.542,96 TL tutarındaki faturayı düzenlediğini, … ile davacı firmanın aralarındaki sözleşmenin sona erdirilmesinden sonra, …’ ın aynı işi 3. bir müteahhide yaptırdığını, bu 3. Kişi müteahhidin ise yine davalı Net Laminat” 1 alt taşeron olarak kullanarak işi bitirdiğini, böylece davalı şirketin aynı iş için iki kere tahsilat yaptığını, Davacı firmanın bütün iyi niyeti ile yaptığı fazla ödemelerin kendisine iade edilmesi için girişimlerde bulunduğunu fakat sonuç alınamaması üzerine …… Noterliğinin 17.09.2018 tarih ve .. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ana müteahhit ile aralarındaki işin feshedildiğini, bu nedenle 517.457,04 TL borçlarının ödenmesinin ihtar edildiğini, davalının ise sözleşme konusu işin yapıldığı ve herhangi bir borçlarının kalmadığı şeklinde cevap verdiklerini, Davacı firmanın bu tür firmalardan olan alacağını alamadığı için nakit sıkışıklığına düştüğünü ve konkordato başvurusunda bulunmak zorunda kaldığını, bu amaçla Bağımsız Denetçi “den makul güvence raporu alınabilmesi için alacak borç mutabakatlarının yapıldığını, davalı firma mali müşaviri Ümit Eraslan tarafından teyit edilerek TTK uyarınca onaylanarak gönderildiğini, Yapılan tüm bu girişimlerden sonra davalının kötü niyetli biçimde borcunu inkar etmesi üzerine ….. sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle; davalının …… sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, taraflar arasında düzenlenen cari hesap mutabakatına rağmen davalının kötü niyetli olarak takibin uzamasına sebebiyet vermesi nedeniyle likit olan alacak için%20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 09.08.2019 tarihli cevap dilekçesinde; Davacı yanın iddia ettiği gibi işin süresini belirleyen 03.01 2018 tarihli bir sözleşmenin akdedilmediğini, davacı şirketin konkordato talebinde bulunduğunu, verilen ara karar gereği davacı şirkete konkordato komiseri atandığını ve yapacağı iş ve işlemler için bu komiserin onayı şartı getirildiğini, davacının dava dilekçesinde kendisine konkordato komiseri atandığından hiç bahsetmediğini, dava ve icra takibi için konkordato komiserinden onay alındığına dair de bir belgeyi sunmadığını, İşin süresinin düzenlendiği 03.01.2018 tarihli bir sözleşmenin olmadığını, taraflar arasındaki tek sözleşmenin 27.12.2017 tarihli sözleşme olduğunu, sözleşmede işin süresinin belirlenmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile işin bir teslim süresi düzenlendiğinin kabul edilse dahi davacının yer teslimi yapmadığını, sözleşme gereği öncelikle sözleşmeye konu işin yapılabilmesi için davacı tarafa düşen yer teslimi edimini yerine getirmesi şart olduğunu, Borçlar Yasasının 97. maddesi gereğince iş sahibinin işin yapılacağı yeri, işin yapılmasına elverişli ve sorunsuz olarak yükleniciye teslim etmesinin öncelikle ifası gereken borcu olduğunu, davacı şirketin öncelikli edimini gereği gibi ifa etmediğinden işin yapımı ve tesliminin geciktiğini, bu durumda davacının Borçlar Kanunun 476. Maddesi gereğince sözleşmeyi süresinde işe başlanmadığı ya da iş zamanında bitirilmediği iddia hakkının olmadığını, Davacının bila tarihli dilekçesinde kendisi ile dava dışı ana sözleşmede taraf olan … Holding arasındaki sözleşmenin işin gecikmesi nedeniyle feshedildiğini iddia ettiğini, öncelikle davacı ile dava dışı … Holding arasında … …yerleşkesinin başka işleri için de davalı müvekkili şirkşt yetkililerinin bildiği kadarıyla başkaca işler için de sözleşme ya da sözleşmeler olduğunu, Davacının müvekkili şirketin yaptığı işin gecikmesi nedeniyle iş dava dışı … Holding ile olan sözleşmesinin feshedildiğini iddia ettiğini ancak dava dilekçesinde buna dair bir ispata yarar belgeden bahsetmediği gibi fesih tarihini dahi açıkça yazmadığını, Taraflar arasında tek sözleşme olan 27.12.2017 tarihli sözleşmede davacı ile var olduğunu iddia ettiği ve dava dilekçesi ekinde sunulmayan, taraflarına tebliğ edilmeyen ana sözleşmenin bu 27.12.2017 tarihli sözleşmenin esaslı unsuru olduğuna dair bir ibarenin olmadığını, sözleşmede davacı yanın varlığını iddia ettiği … Holding ile yaptığı sözleşmeye bir atfında olmadığını, dolayısıyla her ne sebeple olursa olsun davacı yan ile dava dışı … Holding arasındaki sözleşmenin feshinin davalı müvekkili şirketi bağlamayacağını, Davacı yan böyle bir sözleşmenin varlığından, işin süresinden, … Holding ile arasındaki sözleşmenin feshedildiğinden 17 Eylül 2018 tarihli ihtarnamesine kadar hiçbahsetmediğini, bu ihtarnamede davacının … ile arasındaki sözleşmenin değil … firması ile arasındaki sözleşmenin anlaşarak feshedildiğini bildirdiğini, Dava dilekçesinde kabul edildiği üzere davacı yan tarafından davalı müvekkili şirkete 27.12.2017 tarihli sözleşmeye göre toplam 900.000,00 TL’lik çek verdiğini, Davacı yanca bu sözleşmeye istinaden 03.07.2018 tarihli keşide edilen fatura ile 157.542.96 TL’lik kısmının teslim edildiği kabul edildiğini, ( 900.000,00-157.542,96)742.457,04 TL., Bu miktardan da yine 22 .000,00 TL’lik bir adet çekin iade edildiğinin dava dilekçesi ile davacı yanın kabulünde olduğunu, (742.457,04-225.000,00 TL) 517.457,04 TL, Davalı müvekkili şirketin davacının kabul ettiği 03.07.2018 tarihli faturanın haricinde de sözleşmeye göre işler yaptığını ve bu işleri sözleşme konusu … …yerleşkesine teslim ettiğini, Yaptığı sözleşmeye konu bu işler için davacı yana fatura kesmek istediğinde davacı yanca hep engellendiğini, nihayetinde görüşmelerinin sonuç vermeyeceğini anlayınca davalının 21.06.2019 tarihli 009290 numaralı 526.821,81TL tutarında faturayı keserek davacı şirkete gönderdiğini, bu durumda davalı müvekkili şirketin borçlu değil 9.374,77 TL alacaklı olduğunu, bu durumun … Holding. … Firmasına yazılacak bir müzekkereye verilecek cevap ve tanık beyanları ile ispat olunacağını, Sözleşmede işin yapılacağı malzeme özel olarak… marka özel yapım tespit edildiğini, Davalı müvekkilinin… ile peşin fiyatına çek olarak anlaştığını, davacı yanın davaya konu çekleri süresinde ödemeyince…’ 1n peşin fiyattan bu malzemeleri kabul etmediğini, davalı müvekkili şirketin yıllardır… firması ile çalıştığından ve piyasada haklı bir şöhreti olduğundan mecburen bu yeni fiyatı kabul etmek durumunda kaldığını, aldığı malzemelerin elinde kaldığını, başkaca bir yere kullanamadığını, bu yönden zarara uğradığını, bu durumun tanık beyanları ve …’ın keşide ettiği fatura ile ispat olunacağını, Davalı müvekkilin şirketin Ticaret Sicilde temsil ve ilzama yetkili tek yetkilisinin … olduğunu, davacı şirket tarafından da bu durumun bilindiğini, davacı şirketin ısrarla yapılan işlere kesilmek istenen faturayı engellediği için ve taraflar arasında görüşmeler devam ettiğinden davalı müvekkili şirketin davacı şirkete yapılan işlere ilişkin faturayı kesmediğini, İşte tam bu sırada davacı şirketin konkordato başvurusu için mutabakat metnini mali müşavir …’dan istediğini,… nın da sözleşmeyi yapılan işleri ve alacak durumunu bilmediğinden salt muhasebe kayıtlarına bakmak suretiyle bu mutabakat metnini verdiğini, davalı müvekkili şirketi … temsil ve ilzama yetkili olmadığını, öncelikle dava dilekçesi ekinde yer alan belgelerin tarafımıza tebliği ile davaya cevap vermek üzere cevap süresinin bu belgelerin tebliği ile başlamasına,davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67. Maddesi gereğince açılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Taraflar arasında 1.204.745,86 TL miktarlı 27/12/2017 tarihli eser sözleşmesinin imzalandığı, davacı tarafından 900.000,00 TL bedelli toplam 4 adet çek verildiği, 225.000,00 TL bedelli çekin davacıya iade edildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı,uyuşmazlığın, davacının kabulünde olan 157.542,95 TL lik fatura dışında davalı tarafından sözleşme kapsamında iş yapılıp yapılmadığı, sözleşmenin halen yürürlükte olup olmadığı, varsa yapılan işin miktarı, avans çeklerinden dolayı davacının alacağının bulunup bulunmadığı, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, konkordato komiserlerinin onayının bulunup bulunmadığı, davalının alınan malzemeler nedeniyle zararının bulunup bulunmadığı konusundan kaynaklanmaktadır.
…..Esas sayılı dosyasında 23/10/2018 vade tarihli çeşitli dönem faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağa dayanak göstererek 517.457,04 TL cari hesap alacağı 44.784,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 562.241,88 TL alacağın tahsili için icra takibinin başlatıldığı, ödeme emrine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu ve iş bu itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 27/12/2017 tarihli 1.204.745,86 TL bedelli …… Yerleşkesi Kompakt İmalat ve Montaj işine ilişkin sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 4.maddesinde ödeme şekli olarak 225.000,00 TL lik 4 taksit gösterildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dava dilekçesi ile imzalanan sözleşme kapsamında toplam 900.000,00 TL bedelli 4 adet çekin karşı tarafa teslim edildiği, davalı tarafından 157.542,96 TLlik iş yapıldığı, 225.000,00 TL çekin iade edildiği, yapılan iş bedelinin 675.000,00 TL den mahsup edilerek 517.457,04 TL ödemelerin iadesi için ihtar çekildiğini belirterek dava açılmıştır.
Davacı tarafından gönderilen 17/09/2018 tarihli ihtarnamede iş sahibi davacı işin ana yüklenici … firması ile anlaşarak sözleşmeyi fesih ettiklerini ve şantiye alanını terk ettiklerini belirterek fatura bedeli ve iade edilen çek miktarı belirtilerek cari hesaba göre 517.457,04 TL borcun ödenmesi talep edilmiştir.
Taraflar arasında yukarıda belirtilen sözleşmenin yapıldığı sözleşme kapsamında iş sahibi davacı tarafından davalı yükleniciye 900.000,00 TL bedelli çeklerin avans olarak verildiği, 225.000,00 TL lik 1 adet çekin iade edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı taraf 157.542,96 TL lik fatura dışında işleri tamamlayıp … Yerleşkesine teslim ettiği gerekçesiyle 526.821,81 TL lik faturanın davacı şirkete gönderildiğini ve davacının alacağının bulunmadığını savunmuştur.
İcra takibine konu olan alacağın 23/10/2018 tarihli cari hesap alacağı gösterilmiş olması, takip talebinin ekinde bulunan cari hesap alacağında 900.000,00 TL lik borç , 225.000,00 TL ve157.542,96 TL lik alacak kalemlerinin gösterilmiş olması dikkate alındığında takibin ve davanın sözleşme kapsamında avans olarak verilen çek bedellerinden 157.542,96 TL lik fatura ve iade edilen çek bedeli dışında kalan ödemenin iadesi talebine ilişkin olduğu kanaatine varılmakla davanın takip sebebine aykırılık nedeniyle yaptığı dava şartına ilişkin itirazın REDDİNE karar verilmiştir.
Yargılama sırasında davacı iş sahibi tarafından mahkememizin iş bu dosyasındaki alacağın temlik alan … ‘ye temlik edildiği, sunulan temlik sözleşmesi (m.8.1,21) ve …’deki konkordato davasında atanan komiserler kurulunun kararında anlaşılmakla davalı vekilinin alacağın temlikine ilişkin itirazın reddine ve temlik alanın davacı olarak kabulüne karar verilmiştir.
Davacı taraf sözleşme gereğince işin davalı yüklenici tarafından tamamlanmadığı, ana yüklenici tarafından sözleşmenin feshedildiği gerekçesiyle avans çeklerinden bakiye kalan kısmın iadesi talep edilmektedir.
İş sahibinin avans olarak verdiği bedellerin iadesini talep edebilmesi için iade şartlarının gerçekleştiğini ispat edilmesine bağlıdır.
… vekili tarafından verilen 21/12/2021 tarihli cevapta Müvekkili Şirket ile … arasında 02.01.2018 tarihli, …numaralı Islak Hacim Muhtelif İnce İş İmalatları Sözleşmesi ((Sözleşme”) akdedilmiş olup, anılan Sözleşmenin17.05.2018 tarihinde Müvekkili Şirket ile … arasında imzalanan Fesih ve İbra Protokolü’ne (“Protokol”) istinaden feshedildiğini, sözleşmenin feshedildiği 17.05,2018 tarihi itibariyle Müvekkili Şirket’in davalı … ‘a ödemekle yükümlü olduğu herhangi bir bedelin bulunmadığını, sözleşme kapsamında Müvekkili Şirketçe …’a 602.84 metrekare kompakt laminat bölme duvarlara ilişkin işler için toplam 150.717,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, … tarafından Sözleşme kapsamında yapılmış işlerin geri kalanının Net Laminat şirketiyle bir ilgisi bulunmamakta olduğunu bildirmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme feshedilmemiştir. Davacı tarafça dava dilekçesinde … ile davacı firmanın aralarındaki sözleşmenin sona erdirilmesinden sonra Rönesansın aynı işi 3. Bir yükleniciye yaptırdığını, bu 3.yüklenicinin ise yine davalı Net Laminantı alt taşeron olarak kullanarak işi bitirdiğini, böylece davalı şirketin aynı iş için iki kere tahsilat yaptığını beyan etmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin feshedilmemiş olması sebebiyle tamamlanan işin sözleşme kapsamında yapıldığına ilişkin karine bulunmaktadır.
Karinenin aksinin, yani yüklenici tarafından tamamlanan işin sözleşme kapsamında yapılmadığının davacı iş sahibi tarafından ispat edilmesi gerekmektedir.
Dosyada toplanan delillerden yüklenici tarafından yapılan işin sözleşme kapsamında yapılmadığını, davacı taraf ispat edememiştir. Ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmemiş olması nedeniyle sözleşme kapsamında verilen avans çeklerin / bedellerinin iade koşullarının oluştuğu da davacı iş sahibi tarafından ispat edilememiştir.
Sözleşme bedeline yapılan ödeme ve iade edilen çek miktarına göre davacının davalıdan alacağının bulunmadığı kanaatine varılmakla davacının sabit olmayan davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gereken 80,70-TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 6.790,48-TL harcın mahsubu ile fazladan yatan 6.709,78-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 45.162,09-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
6-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın REDDİNE karar verilmiş olması nedeniyle DAVACIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/05/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip ….
e-imzalıdır