Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/321 E. 2022/766 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/321 Esas – 2022/766

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.

2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/321 Esas
KARAR NO : 2022/766

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI ….
….
DAVALI ….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat (ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili, müvekkilinin Filipinler vatandaşı olduğunu, Türkiye’de çalışma ve oturma izniyle bulunduğunu, 16/03/2018 tarihinde dava dışı Murat Demirtaş’ın sevk ve idaresindeki 06 ACD 483 plaka numaralı aracın Cinnah Caddesi üzerinde seyir halindeyken müvekkiline çarparak trafik kazasına sebep olduğunu, kaza tarihi itibariyle anılan aracın davalı nezdinde 0001021021562085 nolu poliçeyle zorunlu mali mesuliyet kapsamında sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin kaza sebebiyle çalışamadığını, ihtiyaçlarını ailesinin göndermiş olduğu yardımlarla sağladığını ileri sürerek adli yardım talebinin kabulü ile fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, sakatlık/geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminatına mahsuben şimdilik 100,00 TL’nin olay tarihinden itibaren hesaplanacak artan oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, kazaya karışan 06 ACD 483 plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 0001-0210-21562085 numaralı trafik sigorta poliçesi ile 11/09/2017-2018 tarihlerini kapsar şekilde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve nispetinde bulunduğunu, müvekkili şirkete geçerli bir başvuru yapılmadığını, başvuru şartı yerine getirilmediğinden müvekkili şirketin temerrütünün söz konusu olmadığını, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi bulunduğunu, iddiaları kabul etmemekle birlikte hükmedilmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu, aleyhlerine açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
KANITLAR:Kazaya dair 16/03/2018 tarihli kaza tespit tutanağı düzenlendiği anlaşılmıştır.
06/05/2019 tarihli Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağının sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 08/07/2019 tarihinde adli yardım talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili 22/07/2019 tarihli dilekçe ile anılan karara itiraz etmiş, itirazın değerlendirilmesi için dosya … 3 ATM’ye gönderilerek 2019/393 D.İş numarasını almış ve 11/10/2019 tarihinde davacı vekilinin itirazının reddine ilişkin kesin olarak karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin düzenlediği 0001021021562085 no’lu poliçe ile 2019 T32237/1 no’lu hasar dosyası celbedilmiştir.
… CBS’nin 2018/59940 soruşturma-2018/111610 Karar dosyası getirtilmiş, davacının dava dışı sürücüden 17.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminat aldığını kabul ederek uzlaşma tutanağını imzaladığı, 19/10/2018 tarihinde de dava dışı sürücünün edimini yerine getirdiği ve uzlaşma olduğu gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği tespit edilmiştir.
Davacının sosyal ve ekonomik durum araştırması yaptırılmıştır.
Davacının tüm tıbbi kayıtları getirtilmiştir.
Davacının özürlülük oranının tespiti bakımından mevzuata uygun olarak … Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Başkanlığı Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından rapor alınmış, anılan raporda; davacının kaza nedeniyle özür oranının %9 olduğu, 2 ay süresince başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu ve 18 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı görüş olarak bildirilmiştir.
Kusur ve aktüer bilirkişisinden oluşturulan bilirkişi kurulandan tazminata ilişkin rapor alınmış, bu raporda; dava dışı araç sürücüsü Murat Demirtaş’ın %25 oranında kusurluğu olduğu, davacı Ellen Grace Amporıngues’in %75 oranında kusurlu bulunduğu, davacı lehine 8.249,32 TL geçici iş göremezlik 59.961,21 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, davalı sigorta şirketi için temerrüt tarihinin davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun tebliğ tarihinden (25/02/2019) 8 iş günü sonrası olan 08/03/2019 tarihi olarak tespit edildiği, kazaya karışan aracın hususi araç olması nedeniyle temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği, davacının soruşturma aşamasında sigortalı araç sürücüsü ile uzlaşmıs olmasının takdir ve değerlendirmesinin mahkememize ait bulunduğu hususları görüş olarak açıklanmıştır.
GEREKÇE:Dava, haksız fiil karakterli trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta davalının trafik sigorta poliçesiyle sigorta örtüsüne aldığı aracın, yaya haldeki davacıya 16/03/2018 tarihinde çarparak yaralanmasına neden olduğu, tedavi gördüğü, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı, davacı asilin kazaya neden olan dava dışı araç sürücüsünden 17.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminat aldığını kabul ederek uzlaşma tutanağı imzaladığı, 19/10/2018 tarihinde de dava dışı sürücünün edimini yerine getirdiği ve uzlaşma olduğu gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği, sonrasında davacının trafik sigortacısı davalıdan sürekli, geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri zararını tazmini için işbu davayı açtığı hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasındaki çekişme, davalının trafik sigortacısı bulunduğu aracın, davacıya çarpması sonucu meydana gelen kaza nedeniyle davacıda oluştuğu ileri sürülen zarardan trafik sigortacısı sıfatıyla davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı yönlerinde toplanmaktadır.
Davalı, zarara neden olan aracın trafik sigortacısı sıfatıyla dava edilmiştir. Trafik sigortası (Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası) motorlu bir aracın, karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır. Trafik sigortacısının sorumluluğunun sınırı ise KTK’nın 92 nci maddesinde belirlenmiştir. Davacının ileri sürdüğü sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri zararı da kural olarak bu sigorta kapsamında yer almaktadır.
Davacı zararından davalı trafik sigortacısı sıfatıyla sorumlu iken dava dışı sürücü haksız fiil, yine dava dışı işleten de 2918 sayılı KTK hükümleri uyarınca işleten sıfatıyla tehlike sorumluluğu kapsamında sorumluluğu bulunmaktadır. Davalı ile dava dışı sürücü ve işleten arasında eksik teselsül hükümlerine göre sorumluluk söz konusudur.
Somut uyuşmazlıkta … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19/10/2018 tarihli, 2016/59940 soruşturma-2018/111610 karar sayılı dosyasında CMK’nın 253. maddesi gereğince uzlaştırma nedeniyle KYO karar verildiği, 28/05/2018 tarihli uzlaşma teklif formunda CMK’nın 253. maddesinde düzenlenen uzlaşmaya ilişkin hükümlerinin yazılı olduğu, davacının uzlaşmanın mahiyeti, uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukuki sonuçlarını anladığına dair tutanakta imzasının bulunduğu, imza inkarında bulunulmadığı anlaşılmaktadır.
CMK’nın 253/19 maddesi, “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde, 171. maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir. CMK hükümleri uyarınca Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 20. maddesinde de (05.08.2017 tarihli değişiklikle 33. maddesi) şüpheli tarafından yerine getirilebilecek edimlerin konusunun belirtilmesi, aynı maddenin 20/d bendinde mağdurdan veya suçtan zarar görenden özür dilenmesinin dahi edimler arasında sayılması, tarafların uzlaşması için mutlaka maddi karşılık ödenmesi şartının dahi ön görülmemesi, bu anlamda uzlaştırma tutanağının geçerli ve bağlayıcı olması, ceza soruşturması kapsamındaki uzlaştırma faaliyetlerinde, davacının özgür iradesi ile uzlaşma tutanağını imzalaması yönleri hükme bağlanmıştır.
Özgür iradesi ile davacının imzaladığı uzlaşma tutanağının, CMK’nın 253/19. maddesi gereği ilam niteliğinde olması, araç sürücüsü, işleteni ve trafik sigortası şirketi arasında kanundan kaynaklanan müteselsil borçluluk ilişkisi bulunması, kendi aralarındaki iç ilişki de (rücu) şartları varsa zararın en son haksız fiil faili olan araç sürücüsü üzerinde kalması (TBK’nın 162,163.vd mad.), TBK’nın 166. maddesi gereğince borçlulardan birinin ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmesi halinde, bu oranda diğer borçluların da borçtan kurtulması, aynı Kanun’un 168/2 fıkrası gereğince alacaklının diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirmesi halinde bunun sonuçlarına kendisinin katlanması gerekmektedir.
Dava konusu olayda davacı maddi ve manevi zararını dava dışı sürücüden tazmin ederek uzlaşma sağlamıştır. Edimin ifa edildiği kabul edilerek savcılıkça KYO kararı verilmiştir. Bu kararın kaldırıldığı veya iradenin fesata uğratıldığı iddia edilip ispat edilmemiştir.
Bu durum karşısında, davalı ZMSS şirketi araç işleteninin 3. kişilere olan hukuki sorumluluğunu sigortalısının kusuru ve azami poliçe limitine kadar üstlenmesi nedeniyle sorumlu sürücü ile yapılan uzlaşma, davalı sigorta şirketine de sirayet edecektir. Artık, davacının, işleten ve trafik sigortacısından bir talep hakkı bulunmayacaktır.
O halde, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, bu amaçla karar kesinleştiğinde işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır