Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/313 E. 2022/107 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/313 Esas – 2022/107
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN
T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/313 Esas
KARAR NO : 2022/107

BAŞKAN :…
KATİP :…

DAVACI : …

DAVALILAR : …

DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 28/05/2019
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı T. … Bankası AŞ. Sincan OSB Şubesi ile davalı asıl borçlu …Pompa Vana San ve Tic A.Ş. arasında akdedilen kredi sözleşmesi gereği borçluya kredi kullandırıldığını, davalı kefil …’ın da sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davalının geri ödemelerini zamanında yerine getirmemesi üzerine taraflara Beşiktaş …. Noterliği’nin 1.8.2018 tarih ve 58301 yevmiye numaralı kat ihtarnamesi keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalının da temerrüde düştüğü ve hakkında Ankara … Müdürlüğü’nün 2018/12979 E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı – borçluların icra takibine borca itiraz ettiğini, dosyada mevcut ihtiyati hacizlerin muhafazasını teminen itirazın iptali davası açılması zarureti hasıl olduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibin durmasına sebebiyet verdiği belirtilerek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile davalı yönünden takibin devamına, davalının %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve beyan etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde davalıların borcu bulunduğu belirtilmiş ise de 11.7.2018 tarihli belge gereğince müvekkilinin davacı ile imzalamış olduğu kredi sözleşmelerinden kaynaklı asaleten ve kefaleten sorumlulukları kapsamında kredi kapamaya esas bakiye borcun 11.7.2018 tarihi itibariyle 8.372.500 TL olduğunu, anılan bu tutar da davacıya ödenerek kredilerin kapatıldığını ve müvekkili şirketin maliki olduğu …Parselde bulunan taşınmaz üzerine davacı lehine tesis edilen 1. Dereceden 6.000.000 TL’lik ve 2. Dereceden 3.000.000 USD’lik ipotekler de taahhüdü uyarınca fek edildiğini, bu bağlamda müvekkillerinin davacıya gerek asalaten gerekse kefaleten herhangi bir borcu kalmadığını, davacının davalılara gönderdiği Beşiktaş 17. Noterliği’nin 1.8.2018 tarih ve 58301 yevmiye numaralı ihtarnameye cevaben, Ankara …. Noterliği’nin 7.8.2018 tarih ve 26422 yevmiye numarası ile davalılar tarafından cevap ihtar edilmiş ise de davacı banka tarafından Ankara … Müdürlüğü’nün 2018/12979 E. sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, takibe, borca ve ferilerine 9.1.2019 tarihinde itiraz edildiğini, kredi kapamaya esas bakiye borç olan 8.372.500 TL davacının taahhüdüne uygun şekilde ödendiğini, buna istinaden kredi teminatını teşkil eden 28.11.2011 tarih ve 31302 yevmiye no ile 1. Dereceden 6.000.000 TL’lik ve 28.11.2011 tarih ve 31307 yevmiye no ile 2. Dereceden 3.000.000 USD tutarı ipoteklerin banka tarafından kaldırıldığını, bu nedenlerle davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ankara … Müdürlüğü’nün 2018/12979 Esas sayılı dosyasında davacı banka tarafından davalılar aleyhine toplam 2.689.890,25 TL alacağın tahsili ve 1.433.997,00 TL teminat mektuplarından, 1.600,00 TL çek yapraklarından kaynaklanan gayri nakdi alacağın depo edilmesi talebiyle takip başlatıldığı, ödeme emrine davalılar tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davanın itirazın iptalin talebine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı ile davalı şirket arasında imzalanan ve diğer davalının kefil olduğu ve genel kredi sözleşmesi neticesinde kullandırılan kredilerden davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, kredi borcunun ödeme nededi ile sona erip ermediği, ipoteğin fekki nedeni ile borcun sona erip ermediği, varsa takip tarihi itibari ile davacının alacak miktarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce deliller toplandıktan sonra dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişiden 11/03/2020 tarihli ön rapor, 16/11/2020 tarihli ek rapor, 18/05/2021 tarihli ek rapor ve 27/01/2022 tarihli ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi 16/11/2020 tarihli raporda sonuç olarak, takip tarihi itibariyle davacı bankanın alacağını 2.339.949,93 TL asıl alacak, 190.401,73 TL faiz olmak üzere toplam 2.530.351,65 TL olarak hesaplamıştır.
18/05/2021 tarihli raporda; nakdi alacak miktarı aynı tespit edilmiş, gayri nakdi alacak miktarı 152.225,00 TL olarak belirlenmiştir.
27/01/2022 tarihli raporda bilirkişi tarafından yargıtay emsal kararlarının aksine TCMB ‘ye bildirilen faiz oranına göre temerrüt faiz hesabı yapılarak borç miktarı tespit edilmiş, gayri nakdi kredi yönünden borçlu ve kefiller tarafından sözleşmede bedellerin depo edileceğine ilişkin sözleşme hükümleri görülemediğinden depo talebinin hesaplamada dikkate alınmadığı bildirilmiştir.
Davalı taraf ipoteğin fek edilmiş olması ve banka tarafından yazılan 11/07/2018 tarihli yazı gereğince borcun sona erdiği savunmasında bulunmuştur.
Davacı banka Sincan OSB şubesi tarafından yazılan 11/07/2018 tarihli yazı da özetle; şube müşterilerinden …Pompa – Vana Sanayi ve Ticaret A.Ş. lehine şubece kullandırımı yapılan kredi / kredilerden kaynaklı asaleten ve kefaleten sorumlulukları kapsamında kredi kapamaya esas bakiye borcun 11/07/2018 tarihi itibariyle 8.372.500,00 TL olduğu, belirtilen bakiye borç tutarının tam ve eksiksiz olarak adı geçen müşterinin kredisinin kapatılmasının teminen 16/07/2018 tarihine kadar ödenmesi ve yapılan ödemeye ilişkin dekont örneği ile birlikte bankanın bilgilendirmesi halinde nitelikleri belirtilen ipoteğin en geç 10 iş günü içinde fek edileceğinin taahhüt edildiği, ödeme tarihinin herhangi bir nedenle gecikmesi durumunda iş bu taahhütle aynı bağlı kalacakları anlamına gelmemek üzere bankanın alacak tutarı ve bu kapsamda borç bakiyesi de değişebileceğinden güncel tutar ile ilgili bankadan tekrar teyit alınmasının gerektiği belirtilmiştir.
Söz konusu yazıda belirtilen ödemenin yapıldığı davacı tarafından ipoteğin fek edildiği anlaşılmıştır.
Davacı banka ise ödemenin ipoteğin fekki amacına yönelik olduğunu, davalıların borçlarının devam ettiğini, 28/11/2018 tarihli dilekçede borçlarının devam etmekte olduğu hususunun ikrar edildiğini iddia etmiştir.
Davacı tarafça sunulan ve davalı şirketin kaşe ve imzasının yer aldığı 28/11/2018 tarihli yazı da şube nezdinde kullanmış oldukları KGF kredilerinin yeniden yapılandırılması için gereğinin rica edildiği tespit edilmiştir.
Her ne kadar banka tarafından ipoteğin fekki için verilen 11/07/2018 tarihli yazı da kredi kapamaya esas tutar bildirilip bu tutar verilen süre içerisinde yatırılmış olsa da davalı şirket tarafından bankaya sunulan yapılandırma talebine ilişkin 28/11/2018 tarihli yazı içeriği dikkate alındığında, davalı şirketin kredi sözleşmesinden dolayı ipoteğin fekki tarihinden sonra da borcun mevcut olduğunun kabul edildiği, söz konusu belge içeriği dikkate alındığında banka tarafından verilen 11/07/2018 tarihli yazı da belirtilen borç miktarının ipoteğin fekkine matuf olarak belirtildiği, borcun kapatılmış olması halinde kredi alanın borçlarının yapılandırmasını talep etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu sebeple söz konusu banka yazısı ve yazıda belirtilen ödeme yapılmış olmasının borcu sona erdirmediği kanaatine varılmıştır.
Yargıtayın temerrüt faiz oranına ilişkin uygulaması doğrultusunda bilirkişi tarafından nakdi krediler yönünden 16/11/2020 tarihli ve 18/05/2021 tarihli raporlarda yapılan hesaplamalar sonucu bulunan 2.339.949,93 TL asıl alacak, 190.401,73 TL faiz olmak üzere toplam 2.530.351,65 TL nakdi alacak miktarı hükme esas alınmıştır.
Buna göre davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerden dolayı davacı bankanın takip tarihi itibariyle 2.339.949,93 TL asıl alacak, 190.401,73 TL faiz olmak üzere toplam 2.530.351,65 TL nakdi alacağının bulunduğu, bu alacağın ödenmesinden davalı şirketin asıl borçlu davalı …’ın sözleşmeye müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, ödeme emrine yaptıkları itirazın belirtilen bu miktarla haksız oldukları anlaşılmakla davacının nakdi alacağa yönelik davasının kısmen kabulü ile itirazların belirtilen miktarla iptaline karar verilmiştir.
Ancak kısa kararda toplam alacak miktarı yazı hatası ile sehven 2.535.351,65 TL olarak gösterilmiş olup söz konusu hata HMK 304 maddesi kapsamında toplam miktar 2.530.351,65 TL olarak gerekçeli kararda düzeltilmiştir.
Gayri nakdi alacak yönünden ise bilirkişinin 27/01/2022 tarihli raporuna göre, teminat mektubu ve çek yükümlülük bedelinin depo talebine ilişkin olarak borçlu ve kefiller tarafından sözleşmede bedellerin depo edileceğine ilişkin sözleşme hükümleri görülemediğine ilişkin tespiti dikkate alınarak davacı bankanın gayri nakdi alacağın depo edilmesi talep hakkı bulunmadığı kanaatine varılmakla gayri nakdi alacağa yönelik talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının nakdi alacağa yönelik davasının kısmen kabulü ile, Ankara … Müdürlüğü’nün 2018/12979 Esas sayılı dosyasında davalılar tarafından ödeme emrine yapılan itirazın 2.339.949,93 TL asıl alacak 190.401,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.535.351,65 TL miktar üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %28,44 oranında temerrüt faizi YÜRÜTÜLMESİNE,
3-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si olan 507.070,33 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Nakdi alacağa yönelik fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
a-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 109.461,33 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 18.631,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
c-Alınması gereken 173.189,87 TL harçtan peşin olarak alınan 32.487,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 140.702,71 TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
d-Davacı tarafından yapılan 1300,55 TL ( ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 1.225,83 TL sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
e-Arabuluculuk Son Tutanağı, iş bu davada verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 7 ve 18/A-13 maddeleri ile bu Kanuna göre hazırlanan ve 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine göre; Bakanlık bütçesinden karşılanan/karşılanması gereken ve iki taraf ve iki saat üzerinden yapılan hesaba göre belirlenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın KISMEN KABULÜNE karar verilmiş olması nedeniyle 1.244,16-TL’sinin DAVALIDAN geriye kalan 75,84‬-TL’sinin DAVACIDAN alınarak 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu amaçla işbu karar eklenmek suretiyle ilgili vergi dairesine yazı yazılmasına,
5-Davacının gayri nakdi alacağa yönelik talebinin REDDİNE,
a-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen ( kabul ve red oranına göre) 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
10-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
11-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde kendisine İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/02/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Katip…
e-imzalıdır