Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/225 E. 2021/305 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/225 Esas
KARAR NO : 2021/305

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 18/12/2016
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2021

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 23/03/2006 tarihinde vefat eden dayısı …’nin mirasçılanndan biri olduğunu, buna ilişkin veraset ilamını ekte sunduklannı, davacı ve diğer mirasçılarının, murislerinin 1 nolu davalı kooperatifin ortaklarından biri olduğunu yakın tarihte öğrendiklerini, davalı kooperatif yetkililerinin murisin vefat ettiğini bilmelerine rağmen davacıya ve diğer mirasçılara herhangi bir bildirimde bulunmadıklarını, murisin ortaklığının 28/11/2006 tarihinde yönetim kurulu kararıyla sona erdirilerek hesabının tasfiye edildiğini, ancak davalı kooperatifin bu yöndeki karar ve işlemlerinin hiçbir şekilde davacıya ve diğer mirasçılara tebliğ edilmediğini, bu nedenle … Ticaret Mahkemesi’nin … E. Nolu dosyasında yönetim kurulunun kararının iptali davası açıldığını ve bu davanın 30.11.2016 tarihli duruşmada kabul edildiğini, müvekkilinin öğrendiğine göre murise ait kooperatif hissesi hakkında tasfiye kararı verildikten sonra bu kooperatif hissesinin 2 nolu davalıya devredildiğini, buna ilişkin faaliyet raporunun ekte sunulduğunu, ayrıca sonradan öğrendiklerine göre 2 nolu davalının da 3. bir şahsa bu kooperatif hissesini devrettiğini belirterek;1 nolu davalı kooperatifin 2 nolu davalıya devrettiği kooperatif hissesinin devrinin ve tasarrufun iptaline, 2 nolu davalının, adını soyadını bilmedikleri üçüncü şahsa devrettiği kooperatif hissesinin devrinin ve tasarrufun iptaline, Söz konusu kooperatif hissesinin müvekkiline müvekkilinin miras hissesi oranında tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle ; işbu dava tarihinden sonra davacı tarafından … Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile tasarrufun iptali davası açıldığını, görev itirazları üzerine dosyanın … Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiğini, oradan da işbu dava ile birleştirilmesine karar verildiğini, açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kooperatif ortağı olan muris …’nin ölümü ile mirasçılarının murise ait hak ve borçlara iştirak halinde mülkiyet esaslarına göre malik olacaklarından davacının işbu davayı tek başına sonuçlandırmasının hukuken mümkün olmadığını, … Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının kesinleşmediğini, bu dosyanın kesinleşmesinin beklenmesini talep ettiklerini, dava konusu ve içeriği aym olduğu anlaşılan birleşen … Ticaret Mahkemesi’nin … E. dosyasının derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacılar murisi …’nin 23/03/2006 tarihinde vefatından sonra(mirasçılardan … aynı zamanda davalı kooperatifin ortağıdır) davalı kooperatife Kooperatifler Kanunu’nun 14. Maddesi ve anasözleşmeye uygun olarak bir başvuru yapılmadığından hesabın tasfiyesine dair 28/01/2006 tarihli karar alındığını, kararın tespit edilebilen mirasçılarından … ve …’a bildirildiğini, davacı tarafın mirasçılara bildirim yapılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, …’a yazılan 29/11/2006 tarihli yazıda hesabın tasfiyesi sonucu 14.820,00.TL. alacak bulunduğu, veraset belgesi ile mirasçıların başvurması halinde ödemenin yapılacağının bildirildiğini, alınan kararın mirasçılara tebliğ edilmiş olduğu halde mirasçıların bu hususta herhangi bir cevabı olmadığım ve bu karara karşı süresinde iptal davası açılmadığını, 13/05/2008 tarihli yazı ile de mirasçı …’ye hesabın tasfiyesi sonucu ödenecek bedelin hak sahipleri ya da yetkili vekilleri aracılığı ile usulüne uygun başvuru yapılmadığından 14.820,00.TL’nin ödenmesinin mümkün olmadığını, mirasçıların bu işlemden 10 yıla yakın süreden sonra haberdar olduklarına ilişkin savlarının doğru olmadığını, davacılar murisi tarafından kooperatif kayıtlarına yansımış ödemeler karşılığı payına isabet eden kısmın 14.820,00.TL. olduğunu, diğer hissedarlar tarafından kooperatife birçok ödemeler yapıldığını, aradan geçen sürede davacı ya da diğer mirasçılar tarafından hiçbir ödeme yapılmadığını, davalı kooperatif adına taşınmaz bulunmadığını, tüm taşınmazların kayıtlara uygun olarak ortaklar adına kayıt ve tescil edildiğini, hatta bir çoğunun ortaklar tarafından 2. kişilere devir edildiğini, davacının adına kooperatif hissesi tescili talebinde hukuki yarar bulunmadığım belirterek, davanın reddini dilemiştir.
GEREKÇE:Dava, davacının miras bırakanından intikal eden ortaklık hissesinin üçüncü kişilere devrine ilişkin yönetim kurulu kararının iptali ile ilgili ortaklık hissesinin kendi miras payı oranında davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Veraset ilamında, yine davalı kooperatif hissedarı olan muris …’nin mirasçılarından olan Nihat Atalan adına vekili tarafından sunulan dilekçede, mevcut davada davacı yanında müdahil olarak katılma isteminde bulunulmuş ise de, karar tarihine kadar müdahil harcı ikmal edilmediği için bu konuda ayrıca ara kararı oluşturulmamıştır.
Davacı, mevcut davada murisinin kooperatifi ortaklığının 28/11/2016 yılında yönetim kurulu kararı ile sona erdirilip, murisinin hesabının tasfiye edilmesi nedeniyle bu işlemin usulsüzlüğünü gerekçe göstererek davalı kooperatifin murisine ait hissenin diğer davalıya devri ile ilgili tasarrufun iptali ile söz konusu kooperatif hissesinin kendi adına miras payı oranında tesciline karar verilmesini talep etmekte ise de,
El birliği mülkiyeti kuralları ile ilgili Medeni Kanunun 640 ve 702.maddelerinde yapılan düzenleme uyarınca miras ortaklığının tümüne ilişkin davaların mirası kabul eden bütün mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir, davanın bütün mirasçılar tarafından açılması halinde, davacı mirasçılar zorunlu dava arkadaşı durumundadır. Mirasçılardan birinin bütün mirasçılar adına dava açması halinde, mahkemece diğer mirasçıların davaya katılmalarını sağlamak yada miras ortaklığının temsilci atanmasını sağlaması için dava açan mirasçıya uygun bir süre verilmesi gereklidir.
Miras ortaklığının tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti bulunmadığından, mirasçılardan biri, yalnız kendisine düşen miras payı için dava açamaz.
Davacı, mevcut davaya miras ortaklığı adına değil, müstakilen kendi hissesini içerecek şekilde açmış olmakla, diğer mirasçıların davaya katılımını sağlamak için süre vermek mümkün olmadığından ve mevcut hali ile davacının mirasçı sıfatı ile müstakilen dava açma hakkı (taraf ehliyeti ) bulunmamakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca,
1- Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 85,39-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,09 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
3-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair, davacı yanında feri müdahil olarak katılmak isteyen vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır