Emsal Mahkeme Kararı Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/216 E. 2021/293 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/878 Esas – 2021/250
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN

T.C.
ANKARA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/878 Esas
KARAR NO : 2021/250
….
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/11/2016
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan 17.12.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin hasar yönetimi ve risk değerlendirmedeki uzmanlığı ve banka sigortacılığında lider konumunda uluslararası sigorta şirketi olduğunu, müvekkili şirketin … Finansal Kiralama A.Ş. (sigortalı) ile Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesini düzenlediğini, sigortalının İtalyan üretici firmadan taş kesme makineleri satın aldığını ve kira sözleşmesi ile makineleri … A.Ş.’ye kiraladığını, makinelerin Türkiye’ye taşınması için taşıma senedi düzenlendiğini, nakliyeci firma davalı … Nakliyat ve Ticaret A.Ş. tarafından … A.Ş.’ye teslim edilmek üzere makinelerin teslim alındığını, taşıma gerçekleştirilirken makinelerin kayarak makinenin bıçağının hasar gördüğünü, davalı şirket tarafından bu halde teslim edilen makinelerin firma yetkililerince yapılan kontrollerde hasarlı olduğunun tespit edildiğini ve bu hususun 19.11.2015 tarihli tutanakla belirlendiğini, tutanağın davalı şirketin şoförü tarafından imzalandığını, makinenin uğradığı hasarın müvekkili şirket tarafından karşılanmasının gündeme geldiğini, ekspertiz incelemesi sonucunda 04.11.2016 tarihli ekspertiz raporu düzenlenerek hasarın teminat kapsamında olduğu ve 14.768,00 EUR tutarında hasarın bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından 14.11.2016 tarihinde % 10 ilave bedelle 16.244,80 EURO ödendiğini, dava hakkının halefiyet ilkesi gereğince müvekkili şirkete geçtiğini, gerçek zarara denk düşen 14.768,00 EURO’nun 14.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının davalıdan tahsilini talep ettiklerini, rücu hakkı kapsamında davalı şirket tarafından ilgili meblağın müvekkili şirkete ödenmesi gerekeceğinin açık olduğunu, meblağın yüksek olması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini belirterek, ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile 14.768,00 EURO’nun 14.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait araç ile emteanın taşınması esnasında emteanın hasarlandığını, hasar durumunun müvekkili şirkete bildirilmediğini, konuya müdahil olunamadığını, daha önce ihtarname gönderilmediğinden dava dilekçesinin tebliği ile olaydan haberdar olunabildiğini, davanın … sigortacısı … Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesini talep ettiklerini, yüklemenin İtalya’da fabrikada gerçekleştirildiğini, emteanın niteliği, yüklemenin uzmanlık gerektirmesi ve yükleme ile ilgili sorumluluklarının olmaması nedeniyle yüklemenin fabrika elemanları tarafından yapıldığını, yükün gümrüklü yük olduğundan ve araçta başka yük bulunmadığından müvekkili şirketin yüklemenin hatalı yapılmasıyla ilgili hasarlardan sorumluluğu bulunmadığını, yükün teslim edileceği şantiyenin bulunduğu yer itibariyle hasar oluştuğunu, ekspertiz raporunda elverişsiz yol koşullarının etken olduğunun belirtildiğini, hasarın oluşumunda taşıyıcının sorumluluğunun bulunmadığını, emteanın teslim edileceği adresteki fiziki ve coğrafik koşulların ithalatçı firmanın yükleme hatası ile birleştiğini ve hasarın meydana geldiğini, hasarın şoför ya da taşımacılık hatası ile meydana gelmesinin emteanın niteliği gereği mümkün olmadığını, ithalatçı firmanın yüklemeyi de bu koşullara uygun olarak yapması gerekmesine rağmen yeteri kadar önlem almayarak hasarın oluşmasına sebebiyet verdiğini, hasarın oluşumunda nakliyecinin kusuru bulunmadığını, taşımanın tarihi ve güzergahı itibariyle uyuşmazlıkta … Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun … 23. madde kapsamında olduğunu, taşıma ücreti, gümrük resimleri ve diğer ödemelerin malın tamamen kaybedilmesi halinde ödeneceğini, kısmen kaybolma halinde zarar oranında ödeme yapılacağını, başka tazminat ödenmeyeceğini, yapılan ödemenin fahiş olduğunu, değiştirilen makine bıçağının ekonomik değeri bulunduğunu, yapılacak hesaplamada düşülmesi gerektiğini belirterek, haksız ve fahiş isteme ilişkin davanın reddine, … Sigorta A.Ş.’ye ihbarına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar Olunan vekili tarafından sunulan dilekçede özetle; … Nakliyat ve Tic.A.Ş.’ye ait … sigortası bulunduğunu, hasar tarihinin 19.11.2015 olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, itirazları saklı kalmak ve kabul anlamına gelmemesi şartıyla, delillerin taraflarına tebliğ edilmediğini, hasarın teminat kapsamında bulunup bulunmadığının değerlendirmeye muhtaç olduğunu, SDR hesabı için hasarlı makinenin kg ağırlığının bilinmediği bildirilmiştir.
DELİLLER:
Taşıma sözleşmesi, sigorta poliçesi, bilirkişi raporları ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, poliçe kapsamında sigortalısına yaptığı ödeme nedeniyle haklarına halef olan sigorta şirketi tarafından; taşıma sözleşmesi kapsamında hasara sebebiyet verdiği ileri sürülen taşıyıcı aleyhine açılan rücuen tazminat istemlidir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, dava dışı sigortalısına yaptığı toplam 14.768,00 EURO ödemenin 14.11.2016 ‘ dan itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talip etmiştir.
Dava vekili cevap dilekçesindeki nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davanın yasal dayanağı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472.maddesine dayanmaktadır. Bu maddede; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. ” hükmü yer almaktadır.
Sigortacının halefiyet hakkının doğabilmesi için; öncelikle geçerli bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması, buna istinaden ödeme yapılmış olması, yapılan ödemenin poliçe kapsamında olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkının bulunması gerekmektedir.

Somut olay incelendiğinde; davacı sigorta şirketinin dava dışı … Finansal Kiralama A.Ş. (sigortalı) ile “Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesini” düzenlediği, sigortalının İtalyan üretici firmadan taş kesme makineleri satın aldığı ve kira sözleşmesi ile makineleri dava dışı … A.Ş.’ye kiraladığı, makinelerin Türkiye’ye taşınması için taşıma senedi düzenlendiği ve nakliyeci firma davalı … Nakliyat ve Ticaret A.Ş. tarafından … A.Ş.’ne teslim edilmek üzere makinelerin teslim alındığı, taşıma gerçekleştirilirken makinenin bıçağının hasar gördüğü, makinenin uğradığı hasarın 04.11.2016 tarihli ekspertiz raporu 14.768,00 EURO olduğunun belirlenmesi üzerine bu miktarın davacı tarafından sigortalısına 14.11.2016 tarihinde ödendiği belirtilerek, bu miktarın rücu hakkı kapsamında ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının davalıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce resen belirlenen bilirkişi kurulu …. tarafından düzenlenen 03.01.2021 tarihli rapor ve 17.03.2021 tarihli ek rapor; bilimsel verileri içermesi, denetime elverişli olması ve dosya kapsamı ve delillerle de uyumlu olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı/sigorta ettiren arasında kurulan Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi’nin mevcut olduğu, poliçenin 01.08.2015/01.01.2016 tarihleri arasında himaye sağladığı, davaya konu rizikonun 19.11.2015 tarihinde yani sigorta himaye süresi içerisinde gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlıkta, taşımanın İtalya – Türkiye arasında olması nedeni ile uluslararası taşıma kapsamında olup, Eşyaların Karayolu ile Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi (… Konvansiyonu) ilgili hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
… m. 17/IV-c hükmüne göre; yük gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması, taşınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması aşamasında oluşacak ziya ve/veya hasardan taşıyıcı sorumlu olmayacaktır. Ancak, taşıyıcının bu özel sorumsuzluk sebebine dayanabilmesi için yükleme, istifleme veya boşaltmanın gönderen veya gönderilen veya bunlar adına hareket eden kişilerce yapılması gerekmektedir.
Karayolu taşımalarında yükleme satıcı tarafından yapılsa dahi, yükleme sonrasında taşımacının yüklenen malları, taşıma esnasında yol ve hava şartlarına uygun olacak şekilde yeterli düzeyde emniyete alması, gerekli bağlantılarının yapılması ve taşıma esnasında da hasarlanmaması açısından her türlü tedbiri alması zorunluluğu bulunmaktadır.
Dosyada mevcut ve davalı tarafından hazırlandığı anlaşılan taşıma sözleşmesinin 3/g maddesinde; “yükleme ve istifleme sorumluluğu ile malzemelerin emniyetli yüklenmesi tarafınız aittir” hükmü dikkate alındığında, bu madde de taraf olarak gönderen ve/veya gönderilen olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşımada, hasarlanan malın araca yüklenmesi İtalya’daki satıcı tarafından yapıldığı, davalı tarafa ait taşımada kullanılan aracın da 6.50 metre boyunda olan taşınan yükün dışında başkaca bir yükün olmadığı belirtilmektedir.
Az yukarıda da belirtildiği üzere, yükleme ve/veya istiflemenin gönderen tarafından yapılmış olması taşıyıcının sorumluluğunu nihai anlamda bertaraf etmemekte, taşıyıcının basiretli tacir gibi hareket ederek, yükleme ve istiflemeye nezaret etmesi, gördüğü eksiklikleri gönderene bildirip durumu taşıma senedine dercetmesi gerekmekte olup, yükün güvenli taşınabilmesi için gereken her türlü tedbiri almaması halinde, ambalajlama ve istifleme yönünde oluşacak zarar ve/veya ziyadan dolayı, taşıyıcının, … m. 17/IV gereğince müterafik kusuru gündeme gelebilecektir.
Müterafik Kusur (… m. 17/IV). … m. 17/V-2’ye göre; ziya, hasar ve gecikmeden kaynaklanan zarara hem taşıyıcının hem de hak sahibinin kusuru ve ihmali neden olmuş ise, bu durumda zarar kusur oranlarına göre taraflar arasında paylaştırılacaktır.
Somut uyuşmazlıkta; taşımacının yalnızca yükün aracına yüklenmesi ve istiflenmesine nezaret ile yüklenen yükün aracında gerekli bağlantılarının yapılaması ve sağlamlaştırılması sorumluluğu esas alındığında, davalı taşımacının sınırlı sorumluluğunun olduğunun kabulü gerekmektedir. Alınan bilirkişi raporları ve tüm diğer delillere göre, davalı tarafın yükleme/istiflemeye nezaret ile yükleme sonrasında yüklenen yükün aracında gerekli emniyet tedbirlerini almamış olması neticesinde oluşan hasardan %50 oranında müterafik kusurlu olduğu, buna göre taraflar arasındaki sözleşme ve … 23.maddesi hükümlerine göre bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 03/01/2021 tarihli rapor ve 17.03.2021 tarihli ek rapor ile yapılan hesaplama da dikkate alınarak hasar bedeli olan 14.768,00 EURO’nun % 50’lik kısmından (7.384,00 EURO) davalı tarafın sorumlu olacağı sonuç ve kanaatine varılmış olup, belirlenen bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. 74.617,74-TL
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile; Toplam 7.384,00 Euro’nun 14/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken 5.028,83-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 896,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.132,55-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 896,28-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 10.500,31-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 10.500,31-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yapılan 3.422,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 1.711,00-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davalı tarafça yapılan 2.338,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 1.169,25-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Bakiyenin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/04/2021